Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak

Güncelleme Tarihi:

Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2020 17:08

Yeni sokağa çıkma kısıtlamalarının geldiği bu hafta sonu hepimiz evlerimizde kaldık. Bugünlerde kendimizi sanal olarak da olsa Bodrum’un çok önemli bir tarihi yerine ışınlayıp antik dünyanın yedi harikasından biri olmayı hak etmiş bir müzeyi ziyaret edebiliriz. Evet bahsettiğim yer Bodrum Mausoleion Anıt Müzesi. Halikarnas Mozolesi olarak da bilinen bu müze daha yüzyıllar boyunca tarihe ışık tutmaya ve ülkemizin değerini uluslararası platformlarda duyurmaya devam edecek. Halikarnas Mozolesi, Karya Satrabı Mausolos adına hem kız kardeşi, hem de karısı olan II. Artemisia tarafından yaptırılan bir anıt mezar. O zaman önce Mausolos’u tanıyalım mı?

Haberin Devamı

Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak

BİR KRAL GİBİ DAVRANDI

Mausolos internetteki çoğu kaynakta kral olarak anılsa da aslında hiçbir zaman kral olmamış. Pers İmparatorluğu’na bağlı Karya Satrabı olmuş. Şimdi eminim ki, “Satrap nedir?” diye düşünüyorsunuzdur. Satrap için “Vali” demek yanlış olmaz. Pers İmparatorluğu, Anadolu’yu egemenliği altına aldıktan sonra bu bölgeyi satraplıklara bölerek yönetmiş. Bu satraplıklar, Pers İmparatoru tarafından görevlendirilen memurlar olmuşlar. Bu satraplar arasında sadece Karya Satraplığı kral gibi davranmış. Özellikle de babası Hekatomnos M.Ö. 377 yılında ölünce yerine geçen Maousolos izlediği politikalarla Karya’yı tam bir kral gibi yönetmiş. Atılımcı, hayal gücü yüksek, otoriter bir satrap olan Mausolos, Karya’da yeni kentler kurmuş. Başkenti de Akdeniz deniz ticaret yolu üzerinde olan ve kent savunmasına uygun gördüğü Halikarnassos’a, yani bugünkü Bodrum’a taşımış. Liman kenti Halikarnassos’u güçlendirmek için gemi yapım atölyeleri inşa etmiş.

Haberin Devamı

Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak

KARYA’NIN EN İYİ DÖNEMİ

Helen kültürüne hayran olan Mausolos, tüm Karya kentlerini sanat yapıtlarıyla süslemek üzere ünlü Helen mimar ve heykeltıraşlarını bölgeye davet etmiş. Başkent Halikarnassos’un da sokaklarını heykellerle süsletmiş, yerlere döşenen mozaiklerde tanrıların Halikarnassos’u korumasını dileyen simgeler tasvir ettirmiş. Karya tarihi boyunca ulaştığı en yüksek kültürel ve maddi güce Mausolos döneminde kavuşmuş. Mausolos M.Ö. 353 yılında öldüğünde yerine karısı, aynı zamanda kız kardeşi olan II. Artemisia geçmiş. Evet, kız kardeşinin karısı olması bize bugün çok şaşırtıcı geliyor ama o dönemlerde aile içi evlilikler gelenekselmiş. Ataları gibi zeki ve savaşçı biri olan II. Artemisia, ülkeyi 2 yıl yönetmiş. Öldüğünde de Mausolos için yaptırdığı mozolede eşinin yanına gömülmüş.

Haberin Devamı

MAUSOLOS ADINDAN TÜREDİ

Mozole isminin Kral Mausolos’un adından türediğini biliyor musunuz? Mausolos için yaptırılan anıt mezardan sonra inşa edilen tüm anıt mezarlara mozole (mausoleion) denilmiş. Gelelim bizim Halikarnas Mozolesi’ne... Yapımı M.Ö. 355 yılında Mausolos henüz hayattayken başlamış. Mausolos ölünce eşi II. Artemisia anıtın yapımını sürdürmüş. II. Artemisia’nın da ölümünden sonra anıtın yapımını kardeşleri devam ettirmiş. Tepesindeki 4 atlı arabayı ünlü mimar Pytheos’un yaptığı sanılıyor. Dor düzenini tapınaklar için uygun bulmayan Pytheos, tapınaklarda ideal düzen olarak gördüğü İyon düzenini, sütun kaidelerinde ise Anadolu-İyon tipi tercih etmesiyle tanınıyor.

Haberin Devamı

BİR ESERDE ÜÇ MEDENİYET

Halikarnas Mozolesi mimari açıdan tabanında Pers, ortasında Yunan, üstünde de piramit şeklindeki Mısır mimarisini birleştiriyor. Yani bu eserde üç medeniyetin etkileri görülüyor. Mozolenin bin 500 yıl ayakta kaldıktan sonra 14’üncü Yüzyıl’daki büyük Anadolu depremi sırasında yıkıldığı sanılıyor. Günümüzde ise sadece kalıntıları mevcut. Her ne kadar günümüze çok az bir kısmı ulaşmış olsa da ben burayı gezerken 36 sütunla çevrili, 242 metre yükseklikteki orijinal halini ve anıtın en üzerindeki atlı araba ile Mausolos ve II. Artemisia’nın mermer heykellerini gözümde canlandırdım. “Kim bilir neler yaşandı buralarda?” diye düşündüm. Saint Jean şövalyeleri 1402 yılında Bodrum’a geldiklerinde mozoleyi yıkık bir halde bulmuşlar. Parçalarından da Bodrum Kalesi’ni yapmışlar. 1856 yılında İngiliz arkeolog Charles Thomas Newton tarafından yapılan çalışmalarda Mozole’nin kalan parçaları Padişah Abdülmecit’in izni ile Londra’daki British Museum’a götürülmüş. 13 kabartma, Mausolos, II. Artemisia ve atlı araba parçaları hala British Museum’da sergileniyor.

Haberin Devamı

Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak

BALIKÇI’DAN MEKTUP VAR

Size şimdi de yakın tarihimizden Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı ile ilgili bir hikaye anlatmak istiyorum... Halikarnas Balıkçısı, Mozole’nin en önemli parçalarının British Museum’a götürülmesine içten içe üzülerek İngiltere kraliçesine bir mektup göndermiş ve şöyle söylemiş: “Londra’daki parçalar Bodrum’un mavisiyle bütünleşmektedir. Bu nedenle Londra’da kalmamaları gerekir. Onları bütünleştikleri maviyle buluşturalım.” Kraliçe mektubu müze müdürüne iletmiş. Bir süre sonra da Halikarnas Balıkçısı’na bir cevap gelmiş: “Önerinizi ciddiye aldık. Bilim insanlarına taşların yapısını incelettik. Gerçekten de maviyle bütünleştiği doğrudur. Bu yüzden eserlerin müzede sergilendiği salonu Bodrum mavisine boyattık. Yakın ilginize teşekkür ederiz.” Bense British Museum’un bu cevabına yorum bile yazamıyorum. Mozole’nin aslına uygun olarak cam ve alüminyum konstrüksiyonla tekrar inşa edilmesi için bir proje başlatıldı. “Tamamlanır mı, tamamlanırsa neye benzer?” bilemem. Bunun takdirini de siz okurlarımıza bırakıyorum.

Haberin Devamı

Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak

Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak

BALIKÇIDAN MEKTUP VAR

Size şimdi de yakın tarihimizden Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı ile ilgili bir hikaye anlatmak istiyorum... Halikarnas Balıkçısı, Mozole’nin en önemli parçalarının British Museum’a götürülmesine içten içe üzülerek İngiltere kraliçesine bir mektup göndermiş ve şöyle söylemiş: “Londra’daki parçalar Bodrum’un mavisiyle bütünleşmektedir. Bu nedenle Londra’da kalmamaları gerekir. Onları bütünleştikleri maviyle buluşturalım.” Kraliçe mektubu müze müdürüne iletmiş. Bir süre sonra da Halikarnas Balıkçısı’na bir cevap gelmiş: “Önerinizi ciddiye aldık. Bilim insanlarına taşların yapısını incelettik. Gerçekten de maviyle bütünleştiği doğrudur. Bu yüzden eserlerin müzede sergilendiği salonu Bodrum mavisine boyattık. Yakın ilginize teşekkür ederiz.” Bense British Museum’un bu cevabına yorum bile yazamıyorum. Mozole’nin aslına uygun olarak cam ve alüminyum konstrüksiyonla tekrar inşa edilmesi için bir proje başlatıldı. “Tamamlanır mı, tamamlanırsa neye benzer?” bilemem. Bunun takdirini de siz okurlarımıza bırakıyorum.

Belki bir gün yeniden Bodrum’un mavisiyle buluşacak

 

www.kucukdunya.com

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!