Müziğin ruhu tedavi edici gücünden yararlanın

DOÇ. DR. SELİM TOPÇU: KARDİYOLOJİ UZMANI

COVID-19 olarak bilinen ve koronavirüsün etken olduğu hastalık Çin’den başlayarak şu an dünyada salgın olarak devam etmektedir. Ateş yüksekliği ve öksürük gibi hafif şikayetlerle başlayan bu hastalık ölüme kadar gidebilen ağır solunum yetmezliğine de yol açabiliyor. COVID-19 hastalığının kalp hastalıkları ile ilişkisi iki başlık altında incelenmelidir. Birincisi direk bu hastalık ile ilişkili oluşabilen kalp hastalıkları, ikincisi de kalp hastalarında bu hastalık görüldüğü zaman oluşabilecek olumsuz durumlar. Öncelikle belirtmek gerekir ki kalp hastalığı varlığı bu hastalığın bulaşması için bir risk faktörü değildir. Fakat bir kalp hastalığınınız varsa COVID-19’un olumsuz sonuçlarını yaşama riskiniz biraz daha yüksektir.

‘HASTALIĞINIZI CİDDİYE ALIN’

‘Hem COVID-19’un hem de bu hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçların kalp üzerine olumsuz etkilerinin olduğu bilinmektedir. Koronavirüs enfeksiyonuna bağlı kalp kası iltihabı ve kalp ritm bozukluğu oluşabilmektedir. Bu durumlar bu hastalıktaki ölümlerin bir kısmından sorumludur. COVID-19 hastalığı ile ilgili üzerinde durulması gereken asıl önemli nokta herhangi bir kalp hastalığı olan kişilerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğidir. Şimdiye kadar bu hastalığın en sık görülüdüğü Çin ve İtalyadaki hastalar incelendiğinde ölümlerin daha çok yaşlı nüfusta ve ek bir hastalğı olanlarda gerçekleştiği görülmektedir. Onun için kalp damar hastalığı, hipertansiyon veya bir ritm bozukluğu olan hastanın COVID-19 hastalığını daha ciddiye alması ve yapılan uyarılara daha hassasiyetle yaklaşması gerekmektedir. Çünkü herhangi bir hastalığı olmayanlara göre kıyaslandığı zaman koronavirüs enfeksiyonuna bağlı ölüm riski 3-4 kat daha yüksektir.

İLAÇLARINIZI KONTROLLÜ ALIN

COVID-19 ile ilgili kalp hastalarının dikkat etmesi gereken diğer bir önemli nokta da şudur: Hastaların ilaçları herhangi bir doktor tavsiyesi olmadan kesmeleri veya değiştirmeleri hayati risk oluşturur. Şu anki mevcut bilgiler herhangi bir ilaç grubunun koronavirüs enfeksiyon riskini artırmadığını göstermektedir. Aksine tedavisiz kalma durumunun koronavirüsten daha yüksek ölüm riskine sahip olan kalp krizi veya felç gibi daha ölümcül durumlara yol açma riski vardır. Dolayısıyla kalp hastalığına bağlı ilaç kullanan hastaların ilaçlarını her zamankinden daha özenli kullanmaları gerekmektedir. Ilaçlarla ilgili diğer bir problem kulaktan dolma bilgilerle koronavirüse iyi geldiği söylenen ilaçların kontrolsüz kullanımıdır. Çünkü bu şekilde önerilen ilaçların bir çoğunun ritm bozukluğu gibi olumsuz sonuçları olabilmektedir. Herhangi bir doktor önerisi olmadan kalp hastalığı olanların bu tip ilaçları ve ya gıdaları kullanması sakıncalıdır.

RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

-Herhangi bir kalp hastalığı olanların koronavirüs enfeksiyonuna bağlı ölüm dahil olumsuz bir durum yaşama riski daha yüksektir.
-Mevcut bilgiler ışığında hastaların mevcut kullandığı ilaçlarını kesmesi gerektiren bir durum yoktur. Aksine ilaçlarına hassasiyetle devam etmeleri risklerini düşüren bir avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
-Herhangi bir kalp hastalığı veya hipertansiyonu olan hastaların önerilen sosyal izolasyon ve hijyen önerilerine daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir.
-Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı veya nefes darlığının eşlik ettiği ateş ve öksürük gibi koronavirüs enfeksiyonunu düşündüren şikayetleriniz varsa gerekli izolasyon önemlerini alarak-maske takarak- doktorunuza başvurmanızda fayda vardır.

DİDEM ÖZENBAŞ ADES: DA Consulting Paris Kurucusu

Yaklaşık 1 aydır distopik bir romanın içerisinde yaşıyor gibiyiz. En son okuduğum Jose Saramago’nun “Körlük” kitabında , hikaye araba kullanan bir adamın ansızın körleşmesiyle başlar . Sonrasında bu körlük bulaşıcı hale gelip salgına dönüşür, yayılmaya başlar. Dış dünyaya karşı oluşan körlük yavaş yavaş iç dünyanın aydınlanmasıyla devam eder.

‘HAYATI SORGULAMAMIZI SAĞLADI’

Koronavirüs salgını da bu hikayedeki gibi, iç dünyamızın aydınlanmasına vesile oluyor; insan olmanın, duyguların, düzenin, düzensizliğin, sahip olduğumuz şeylerin önemini kavramamıza, kendi içselimize dönüp hayatı tekrar sorgulamamıza neden oluyor. Çaresi bulunamayan, yaşamımızı tehdit eden bir hastalığı sahip olduğumuz bilim ve teknolojiye rağmen kontrol edemezken ve onunla mücadele halindeyken kendi içimize yerleşmiş başka virüsleri keşfediyoruz, hayata farklı yönden bakmaya başlıyoruz. Tüketmenin yanında üretmeyi, koşmanın yerine durmayı, gerçek değerini belki de bugüne kadar anlayamadığımız ‘zaman’ın değerini görmeye başlıyoruz.
Ailemle yaşamakta olduğum Paris, salgından en ağır şekilde payını alan ülkeler arasında yer alıyor. Sokağa çıkma yasağı sürerken, günde bir kez bir saatliğine maksimum 1 km uzağa gitme hakkımız bulunuyor. Sokağa çıkma yasağının mayıs ayına kadar uzatılacağı söyleniyor. En büyük sıkıntı Paris ve Strasbourg çevresindeki hastanelerin dolmuş durumda olması. Paris’teki hastalar, özel adapte edilmiş hızlı trenlerle Fransa’nın batı ve güney bölgelerindeki hastanelere nakledilirken, ülkenin doğusundaki hastanelerdeki hastalar Almanya ve İsviçre’deki anlaşmalı hastanelere sevk ediliyor.

‘YAŞADIKLARIMIZ BİR SINAV’

Kalbim, bir taraftan doduğum, büyüdüğüm, dostlarım ve ailemin yaşadığı Bursa ve Türkiye’deyken, bir yandan hayatımızı sürdürdüğümüz Paris, Fransa ve diğer tüm ülkeler için endişe içinde. Umarım bütün bu yaşananlar bittiğinde ortaya çıkacak yeni “biz” bu yaşadığımız şeyin bir “sınav” ve insanlığı yeni baştan inşa etme fırsatı olduğunu anlayarak yeniden başlarız hayata.
Sözlerimi Ataol Behramoğlu’nun çok sevdiğim şiirinden bir kısımla son vermek isterim;
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var ;Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır. Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana... Yeni ‘biz ile yeni bir hayata sevgilerle.

MİMAR NERMİN ŞAHİN: BURÇİN İNŞAAT A.Ş.

Koronavirüs salgını ülkemizi ve insanlığı tehdit etmeye devam etmektedir. Belki de ilkez bütün dünya tek bir gündemle birleşti herkes aynı düşmanla savaşıyor, aynı korkuları ve kaygıları yaşıyor. COVID-19’dan nasıl korunulur, kendimizi nasıl izole edebiliriz, ne zaman bitecek bu virüs, aşı ne zaman bulunacak? Ekonomi nasıl olacak her şey eskiye nasıl dönüşecek? Daha mı iyi olacak, yoksa daha mı kötü olacak? Tüm bu soruları dünya konuşuyor. Şirketimizin şuan beklemede olan iki projesi var biri Bodrum’da ama üç haftadır gidemiyoruz, inşaat sezonu da iki ay sonra bitiyor haliyle beklemedeyiz. Tabiki de herşeyden önce sağlık, haliyle koronavirüs, birçoğumuzun hayata bakışını değiştirecek kadar önemli bir olay oldu. Evdekinin, eldekinin kıymetini bildiğimiz, günlerden geçiyoruz. Bu salgını atlatmak için bilim kurulunun tavsiyesi doğrultusunda alınan önemlerin yerine getirilmesi, herkesin evden çıkmamaya özen göstermesi, bunun yanında el hijyenine dikkat edilmesi ve maske, eldiven kullanılmasının uygun olduğunu düşünüyorum.

EKONOMİK ETKİLERİ VAR

Başka taraftan COVID-19 dünya ekonomisini kötü etkiledi. Tabi bu virüsün hem küresel anlamda hem de ülkemiz anlamında da ekonomik etkileri var. İnşaat sektörü de dahil bir çok sektör şu anda virüs ve insanların tedirginliğinden dolayı bir bekleme pozisyonuna girdi. Birçok sektör bu şekilde hareket ediyor şu anda. Bu da en kısa zamanda toparlanacaktır. Virüsün hayatımızdan çıkmasıyla da her şey normale döner ve aynı şekilde hızla devam ederiz diye umut ediyorum. Tüm dünyanın zorlu bir süreçten geçtiği şu günlerde kahramanca ve fedakarca görevini yaparak tüm milletimize can veren sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Sağlıklı günler.

NAZLI ESİN: BBDSO Flüt Sanatçısı

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bu dönemde alınan önlemler doğrultusunda bizler de Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası olarak konserlerimize ara verdik. Çok kıymetli Bursa seyircisinden ve sahneden ayrı kalmak bizim için başka türlü bir zorluk oldu. Elbetteki bir sanat dalı ile uğraşmak büyük bir keyif fakat sanatçı için icra ettklerini seyirci önünde sergilemesi onun en büyük motivasyonu. Elde olmayan sebeplerle bu ayrılığı yaşıyoruz. Aynı zamanda eşlerimizle dostlarımızla da ayrı günler geçirmek durumundayız. Biliyoruz ve umut ediyorum ki bu süreç geçici bir süreç olacak.

KLASİK MÜZİK DİNLEYİN

Bu zaman dilimini hem fiziksel hem ruhsal en iyi şekilde atlatabilmek adına ev içerisinde yapabileceğimiz sportif faaliyetlerden, müziğin ruhu tedavi edici gücünden yararlanabiliriz. Akşamları uyku öncesi elektronikten uzaklaşıp Bach, Mozart, Chopin dinlemenizi tavsiye ederim. 11 yaşındaki oğlumun doğduğundan beri her gece müzik dinlemesindeki olumlu etkilerini yıllar içerisinde çok net bir şekilde gözlemledim.

GÜNDEM BİLİM VE TIP

Diğer taraftan koronavirüsün hayatımızı bloke ettiği bu günlerde birçoğumuzun kendi iç dünyasına sorduğu, önceliklerimiz ile ilgili sorular olmuş olabilir. Cevaplarımız farklı olsa da ortak noktada buluşulan konu şüphesiz bilim ve tıp oldu. Gecesini gündüzüne katarak, çocuklarından, ailelerinden uzak, canla başla çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza sonsuz teşekkür ederim.

SANATIN BİRLEŞTİRİCİ ÖZELLİĞİ

Evde kalıp teması keserek onlara en büyük yardımı yapmış oluruz. Bu zorlu günleri akılcı adımlarla,temkinli , uyarılara uyarak sakinlik ve birlik içinde atlatalım, sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden uzak durmaya çalışalım. Sanatın birleştirici özelliğini tekrar hatırlatarak,sağlıklı günlerde konserlerimizde seyircimizle buluşmak dileğimle.

İRŞAT ERGENÇ: ERGENÇ SİGORTA KURUCUSU

Tüm insanlığın salgın hastalık koronavirüsle ciddi bir sınavdan geçtiği bu zorlu günlerde, hepimiz tek yürek olduk. Endişelerin, korkuların yerini huzura ve mutluluğa bıraktığı günleri dört gözle bekliyoruz. Bu zorlu süreçte tüm dünya durdu, bu kriz durumunda yönetilemeyen bir dünya ile karşı karşıyayız. Bu kriz sürecinin en iyi şekilde yönetilmesi ve bu kriz sürecinden en az zararla çıkılmasını umuyorum. Hepimizin bu süreçte yetkililerin bize verdikleri tavsiyelere uyması gerekiyor. Bu dönemde büyük sorumluluk taşıyan tüm sağlık çalışanlarına, online eğitim veren öğretmenlere, görevinin başında olan polislere, eczacılara, market çalışanlarına ve kargo çalışanlarına birlik ve beraberlik içerisinde destek olmak görevimiz.

HAYATIMIZA DEVAM EDECEĞİZ

Bulunduğumuz her fedakarlığın olumlu dönüşünü mutlaka göreceğiz. Evde kalarak birçok vakanın önüne geçmiş olacağız. Süreci belirsiz bu fedakarlığı güçlü olarak, olumlu düşünerek, tüm tedbirleri sıkı alarak ve uygulayarak atlatacağımıza; mutlu günlerimize kaldığımız yerden devam edeceğimize inanıyorum. Bu salgını gelişmiş, değişmiş ve güçlenmiş bir şekilde atlatıp hayatımıza devam edeceğiz. Temennimiz sevdiklerimizle yine bir arada olabilmek, iş hayatımıza en kısa zamanda kaldığımız yerden verimli bir şekilde geri dönebilmek.