Çalışanlar ne istiyor?

Türk-İş 8’inci Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer, maaşların düşük olmasından yakınarak, asgari ücretli bir çalışanın bile ikinci vergi dilimine girip, kesintiye uğradığını kaydetti. Kötü bir dönem yaşandığını hatırlatan Biçer, bu süreçte ücretsiz izne nazaran kısa çalışmanın olumlu bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Çalışan kesimlerin beklentilerinden bahseden Biçer, “Asgari ücretli çalışan bir kişi ikinci vergi dilimine girmemeli. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 2016 yılına kadar hiç ikinci dilimden vergi ödemiş asgari ücretli var mı? Vergi oranlarının düşürülmesinin yanı sıra geçiş dilimlerinin artırılması lazım” dedi.
Sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Biçer, “Örgütsüz bir toplum olur mu? Avrupa’da kişi başı 5-6 sendikaya, derneğe üyeliği varken; bizde siyasi partiye üye olmaktan öcü gibi korkuyorlar. Sendikaya üye olmaya kalktığında başındaki, ‘Üye olamazsın’ diyor. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) var. İşveren sendikaya üye, işçisi sendikaya üye değil. Sendika kötü de sen neden gittin? Aidat ödüyorsun orada. Oranın avukatı, uzmanları var. Sıkıştığında destek, kredi imkanları var. Hukuksal destek veriyor. İşçide, ‘Benim adıma sobayı karıştıracaksam maşa var. Onunla karıştırayım’ diyor. Sendikalaşmanın önündeki engeller kalkmalı” diye konuştu.

VERGİ ORANLARI DÜZENLENMELİ

Vergilerle ilgili düzenlemeler yapılması gerektiğine işaret eden Biçer, emeklilikte yaşa takılanlar olduğunu ekledi. Emekli maaşı bağlama oranlarının gözden geçirilmesi gerektiğini dile getiren Biçer, “2002 yılında kurumlar vergisi kazancın yüzde 30’una denk geliyordu. 2006’da yüzde 20’ye düştü. 2017 yılında 22’ye çıktı. Bu sene ise 20. Cumhurbaşkanı takdiriyle 5 puan daha aşağı çekilme imkanı var. İşveren tarafından bakınca vergi oranları yarı yarıya çekildi. Ben de işçiyim ve vergi veriyorum. Benim durumum ise 9 bin TL brüt geliri olan orta gelirli bir çalışanım. Bu brütün nete dönme oranı 2005 yılında yüzde 69’du. Bugün yine aynı oran dersek, dönüş oranı 3,71 daha fazla kesinti yapmaya başlamış. Bu neden kaynaklandı? Damga vergisi binde 6 idi, 7,59’a çıktı. Buradaki dilimlerle oynadılar. Bu oranlarda artırılması gerekiyordu. Birinde yüzde 50 kısıyor. Bende yüzde 15 artırıyor” dedi.

NEDEN BANA BÖYLE İMKAN YOK?

SGK’ya bordronun brüt üzerinden işverenin verdiği bir oran bulunduğunu ifade eden Biçer, bunun yüzde 25 olduğunu hatırlattı. Bugün bordrosunda 3 bin lira yazıyorsa yüzde 14’ü olan 420 lira sigortaya para yatırdığını aktaran Biçer, “Aynı zamanda 3 bin liranın yüzde 25’i olan 750 lira bordroda görünmüyor. Yine SGK’da benim hesabıma geçen bir para vardı. Buna çok dediler. Yüzde 20’ye düşürdüler. Şimdi ‘Devlete sorumluluklarını yerine getiren işveren 5 puan daha aşağıdan öder’ deniyor. ‘Bunu hazineden karşılaşacağım’ diyorlar. Ben ödemelerimi düzenli yapıyorum. Neden bana böyle bir imkan yok?” diye konuştu.

EMEKLİ MAAŞI DÜŞTÜ

Emekli maaşı bağlama oranlarının düştüğünü dile getiren Biçer, “Bunları reformlara katsınlar. Sigortada emekli maaşı bağlama oranları yasası yaptılar. Bunları bir daha gözden geçirsinler. 25 yaş altı ile 50 yaş üstünü saymayacaksın, iki de bir kıdem tazminatı ile karşıya çıkacaksın. Bıçak kemiğe dayanmadı, kemikten yonga koparmaya başladı” dedi.

BU MAAŞLARLA YAŞAMAK ZOR

Dünyanın en ucuz işçiliklerinin Türkiye’de olduğunu söyleyen TEKSİF Bursa Şube Başkanı Nihat Şeker, çalışanların her dönem kıdem tazminatı ve torba yasalarla huzursuz edildiklerini kaydetti. 1999’da çıkan yasa ve 2008 sonrası maaş bağlanma oranlarının düşmesi ile emeklilik hayallerinin uçup gittiğini ifade eden Şeker, bu maaşlarla yaşanmayacağını yaşayarak tecrübe ettiklerini dile getirdi. Özellikle 2008’de çıkan kanun ile maaş bağlanma oranlarının düştüğünü belirten Şeker, emekli olduktan sonra da geçinebilmek için tekrar çalışmak zorunda olduklarını söyledi.

ÇALIŞMA ORTAMINDA İŞ GÜVENCESİ

Son 20 yılda kıdem tazminatının kuş olduğu belirten Şeker, “Emeklilik hayalinin kalmadığı iş güvencesinin olmadığı bir çalışma ortamı yaratılmıştır. Yıllardır önümüze ısıtılıp ısıtılıp bazen tehditkâr, bazen de çalışanların lehine gibi gösterilerek, kamuoyu oluşturularak kıdem tazminatımızın elimizden alınmaya her gelen çalışma bakanı uğraşmıştır” dedi.

BEKLENTİLER

Reformlardan beklentilerini de sıralayan Şeker, “Öncelikle reformda biz çalışanlar olarak gelir vergisinde adalet istiyoruz. Maaşlarımızda uygulanan yüzde 15 verginin yıl sonuna kadar artırılmadan devam etmesi, kayıt dışı çalışanların kayıt altına alınarak kayıt dışının bitirilmesini talep ediyoruz. Çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesini ve bu konudaki denetimlerin sık sık yapılmasını istiyoruz. Çalışanların kıdem tazminatı tavanının eski haline getirilmesini bekliyoruz. Emekli olurken uygulanan aylık bağlanma oranlarının yeniden düzenlenerek 1999 yılı öncesi gibi uygulanmasını istiyoruz. İş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin devlet tarafından ödenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.