Bu yeni düzene alışmak lazım

SEZEN TULGARER: ULUDAĞ KOLEJİ KAMPÜS MÜDÜRÜ

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1982 yılında Bursa’da doğdum. Lisans eğitimimi sosyolog olarak bitirdikten sonra eğitim bilimleri yüksek lisansımı tamamladım. Yaklaşık 16 yıldır anne ve babaların en kıymetlileri olan çocuklarına eğitim öğretim alanında yol göstermeye çalışıyorum. Uzun yıllar farklı eğitim kurumlarının çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra yönetici olarak devam ettiğim mesleğime şu an Uludağ Koleji’nde kampüs müdürü olarak devam ediyorum.

‘ELA İLE VAKİT GEÇİRMEK ÇOK KIYMETLİ’

Eğitim yöneticiliği her şeyden önce sevgi ve sabır gerektiren bir iş. İçimdeki yaşama sevincini çalışma arkadaşlarıma çocuklarımıza aşılayarak zor süreçlerin üstesinden gelebilmeyi bugüne kadar başarabildim. Keyif aldığım şeyleri yapmak beni sanıyorum zinde tutuyor. Sanatın her alanını seviyorum diyebilirim. Çalışmalarımdan arta kalan zamanlarımda müzik dinlemekten ve şarkı söylemekten büyük keyif alıyorum. Evli ve bir kız çocuk annesiyim. 9 yaşındaki kızım Ela ile geçirdiğim vakitler en kıymetli anlarım diyebilirim.

COVID-19 salgınından sonra teknolojik ve ekonomik gelişmelerle yeni bir dünyaya adım atacağımız çokça konuşuluyor. Bu konuda sizin düşünceleriniz neler?
Yeni bir dünyaya aslında atım attık. Öncelikle bunu eğitimde görmemiz mümkün. Koronavirüs nedeni ile eğitim anlayışı bir anda teknolojik alt yapılarla sağlandı. Bankacılık sektöründen gıda sektörüne kadar bir çok sektör online olarak işlerini yürütmeye başladı. Bu yeni düzene adapte olmak ülkemiz açısından belki ekonomik değişkenlere sebep olsa da ülke olarak altından kalkamayacağımız zorluk olmadığı kanaatindeyim. Yeter ki tedbirli olup yeniliklere hızlıca adapte olabilmeyi bilelim.

Peki pandemi süreci öğrencilerin başarısını nasıl etkiledi?
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 öncelikle yaşam biçimlerimizi değiştirdi. Sonra eğitim anlayışının değişmesine neden oldu. Uludağ Kolejinde uzaktan eğitim çalışmalarında oldukça başarılı bir süreç geçirdik. Ancak her şey akademik başarı olmamalı, kendi yaşıtları ile sosyalleşen üretebilen hayalleri ile oyunlar kuran çocukları görmek istiyoruz. En büyük temennim bu olumsuz sürecin ortadan kalktığı güzel günlerde çocuklarımızla birlikte okulumuzda buluşmak.

Veliler LGS sonuçlarını tercih sürecinde ne şekilde değerlendirmeli?
Velilerin tercih sürecinde öncelikle rehber öğretmenlerle görüşmesi bence iyi olur. Çünkü bir uzman yönlendirmesi önemli. Bunun dışında tercih yapacakları okulları gezip görmeliler, oradaki idarecilerden bilgi almaları daha iyi karar vermelerini sağlar.

‘Yeni Normal’ sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Birey olarak, kurallara gerekli özeni gösteriyor muyuz?
Yeni normal süreç tüm dünyayı etkilediği gibi ülkemizi de sosyolojik, psikolojik ve ekonomik olarak etkiledi. İnsanların yaşam biçimlerini yeni normal düzene göre adapte etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Sağlık Bakanlığımızın sunduğu veriler ortada bu nedenle biz vatandaşlara düşen görev tedbiri elden bırakmamamız gerektiği. Özellikle sıcak günlerde maske takmak zorlayıcı olsa da bunun başta kendi sonrada toplum sağlığımız için önemli olduğunun bilincinde olmalıyız.

Öğrencilere tercihlerde ve lise seçiminde ne gibi önerileriniz olabilir?
İyi bir lise seçiminde tecrübeli, alanında uzman bir eğitim kadrosuna sahip bir okulu tercih etmek çok önemli. Mevcut süreci de değerlendirmeye almalarını öneririm. Sınıf kapasitesinin az olması da şu an tercih etmede bir kriter haline geldi diyebilirim. Bu yıl sınav sonuçlarına bakıldığında yüzdelik dilimlerde geçen yıla oranla farklılıklar görecekler. Bu nedenle doğru tercih yaparken uzman yardımı almalarını öneririm.

ÖNCELİĞİMİZ SAĞLIK

Özel lise seçimlerinde yüzdelik dilimlerin dışında velilerin en çok önemsemesi gereken şeyin sağlık olduğunu düşünenlerdenim. Uludağ Koleji olarak önceliğimiz sağlık. Biz okulumuzda hijyen konusunda ciddi önlemler aldık. Öğrencilerimizin ateşi termal kameramızla ölçülmekte maske ve dezenfektanlar olmazsa olmazımız. Sınıf kapasitelerimizin az oluşu çocuklarımızın en büyük avantajı. Yemekhane gibi toplu alanlarda bölmelerle ayrıştırılmış hijyenik alanlar sağladık. Ayrıca TSE’den Bursa’da hijyen ve sanitasyon belgesini alan bir okul olmanın gururunu yaşıyoruz.

Uludağ Koleji kültürünü nasıl tanımlarsınız?
Uludağ Koleji farklı bir disiplin ve anlayışla yola çıktı. Uludağ üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir bilim kurulumuz var, gerçekleştirdiğimiz toplantılarda çocukların gelişimi için ciddi bir özveri gösteriyoruz. Sürekli yeni projeler üretiyoruz. Yabancı dile önem veren bir eğitim anlayışımız var. Bu nedenle öğrencilerimizin dünya vatandaşı olmaları için İngilizceyi yaşayarak öğrenmelerini sağlıyoruz. Sanata ve spora verdiğimiz önemi de şöyle izah etmeliyim. Sanat, her yaştaki bireyin ruhuna iyi gelen, gelişimini destekleyen ve en önemlisi farklı bakış açıları kazanmasını sağlayan bir unsur. Bu bağlamda sanat kurumumuzun önemli parçalarından biri.

GELECEK ‘BECERİLER’

Bir diğer değerimiz ise ‘Geleceğin eğitimi yeni nesil dersler’ insanoğlunun ürettiği bilginin katlanma hızı üç dört aya düştü, teknolojinin hızı inanılmaz, buna bağlı olarak da bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı. Çocuklarımızın bundan otuz yıl sonra bilgiye nasıl ulaşacaklarını hayal bile edemiyoruz. Belki de sadece düşünmeleri bile bilgiye ulaşmalarına yetecek. Peki bilgiye ulaşmak bu kadar kolaylaşırsa insanları birbirinden ne ayıracak? Bu sorunu cevabı: Geleceğin eğitimi yeni nesil derslerde. Çünkü gelecek ‘beceriler’ üzerine şekillenecek. Yeni nesil derslerimiz, çocuklarımızın birer yetişkin olarak mesleklerinin en verimli yıllarında sahip olmaları gereken beceriler üzerine kurulmuştur.

HER ŞEY SEVGİ İLE BAŞLAR

Beden dili ve iletişim, konuşma becerisi, problem çözme, zaman yönetimi, etkili liderlik ve yönetim becerileri gibi hem akademik hem de sosyal yaşamlarında onları başarıya taşıyacak becerileri şimdiden öğretiyor ve davranışa dönüştürmelerini sağlıyoruz. Biz çocuklarımızı onların yetişkinlik dönemlerinin dünyasına hazırlıyoruz. Hem başarılı hem de mutlu insanlar yetiştiriyoruz. Burada çocuklarımıza Uludağ Koleji farklı bir anlayışla ve disiplinle yola çıktı derken tam olarak bahsetmek istediğim şuydu. Çocuklarımızın akademik başarılarını sağladığımız tecrübeli ve alanında uzman kadromuzun sevgiyi merkezine alan ‘Severek Öğreniyoruz’ mottosunu benimsemesi. Çünkü her şey sevgi ile başlar.

Mesleğinizin hayatınızdaki yeri ve önemi?
Aslında yaşam kendi dengelerini size kendi sunuyor ve siz seçimler yapıyorsunuz. Ben eğitimi bir felsefe olarak görüyorum. Her yaşta çocuk, genç ayırmadan, onlara bir şey katmak geleceklerine ışık olmak bir yaşam biçimi benim için. Tabii bu salt mezun olduğumuz üniversitelerle olmuyor. Kişinin bireysel yeteneklerinin ön plana çıktığı günümüz dünyasında kendini gerçekleştirme yolculuğunuzun hiç bitmemesi gerekliliğine inanıyorum. Çevrem iş kolik olarak değerlendirse de sevdiğiniz işi yaparken çalışmış olmuyorsunuz aslında. Benim için galiba hayatın merkezinde eğitim var.

Son olarak yaz tatil planlarınızda virüs nedeniyle değişiklik yaptınız mı?
Elbette değişiklik yaptık. Öncelikle kalabalık ortamlardan izole olabileceğimiz sadece ailemizle dinlenerek vakit geçirebileceğimiz bir planlama yaptık. Tedbirlerimizi elden bırakmadık ancak bu normal düzene alışmamız gerektiğinin de farkında olarak hareket ediyoruz. Yaz tatili planlamamızı bu çerçevede yeniden planladık.