DEVLET SERA A.Ş. KURACAK

TÜRKİYE’de örtü altı üretiminin merkezi Antalya’da gözler Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı reform paketine çevrildi. Bir çok alanda yapılan değişiklikleri içeren pakette tarım ve hayvancılık alanındaki açıklamalar dikkati çekti. Tarımda Milli Birlik Projesi oluşturduklarını bunu da mayıs ayında tüm kamuoyuyla paylaşılacaklarını açıklayan Bakan Albayrak , tohumdan sofraya kadar yerel zincir oluşturacakla-rını, ürün ve bölge bazında sözleşmeli tarımın yaygınlaşmasını sağlayacaklarını söyledi.

SERA A.Ş. KURULACAK
Seralarda özellikle mevsimsel dalgalanmalarını önlemek amacıyla Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklığıyla Sera A.Ş. adlı şirket kuracağını açıklayan Albayrak, “İlk etapta 2 bin hektarlık teknolojik sera inşa edilecek. Orta vadede 5 bin hektar uzun vadede örtü altı sebze üretiminin yüzde 25’inin üretimi burada yapılacak” dedi.

KONU TARTIŞILMALIDIR
ATSO Başkanı Davut Çetin, Tarımda Milli Birlik Projesi’nin mayıs ayında altyapısının çıkacağını belirterek, “Plan dahilinde çalışmaları bile önemlidir. Üretici kooperatiflerinin daha faal olması lazım. Fakat sera şirketi ile çiftçi devletle rekabet eder hale gelir. Sonuçta devlet 1 liraya mal ettiği bir ürünü 50 kuruşa satabilir ama küçük üretici bunu yapamaz. Bu nedenle sektörle bu konunun tartışılması gerekmektedir. Seracılık alanında özel sektöre teşvik verilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

GİRDİ FİYATLARI DÜŞÜRÜLMELİ
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır da, açıklanan başlıklar itibariyle Tarımda Milli Birlik Proje-si’ni olumlu bulduklarını ancak içeriğini henüz bilmediklerini söyledi.
Beklentilerinin devletin üretime geçmesinden ziyade mevcut üreticinin desteklenerek üretimin artırılması olduğun dile getiren Çandır, “Umuyoruz ki devletimiz çiftçisiyle rekabet eder duruma gelmez. Üreticinin tepki-sini çekebilecek düzenlemenin yeniden gözden geçirileceğini düşünüyorum. Yaş meyve sebze fiyatı düzenlemesi yapılırken, zincirin bir halkası değil tedarikten tüketime zincirin tamamının ele alınarak orta ve uzun vadeli çözüm üretilmesinden yanayız. Üretimi destekleyici önlemler ile girdi fiyatlarının düşürülmesi temel beklenti” dedi. Tarımda örgütlenmenin öneminin anlaşıldığını görmenin kendileri için sevindirici olduğunu dile getiren Çandır, rekabet edilebilir bir kooperatif sisteminin kurgulanmasını desteklediklerini ifade etti.

KÜÇÜK ÇİFTÇİYİ BİTİRİR
Sera A.Ş. şirketinin küçük çiftçiyi bitireceğini ileri süren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Onur Kurulu Baş-kanı Vahap Tuncer, “Sera A.Ş., vatandaşların sera ürünlerindeki dönem dönem fiyatlardaki artışı engellemek için devletin kurumu olan tarım kredi kooperatifleri üzerinden tarım yapması demek. Üretilecek ürünlerle fiyatların düşmesi sağlanacak. Bu sadece çiftçinin batmasına neden olur. Dünya genelinde küçük çiftçilik özendirilmeye çalışırken, dünyanın 10 yıl önce terk ettiği bu modeli uygulaması yanlış olacaktır” dedi. Küçük çiftçinin desteklenmesi ve tarımı bırakan çiftçinin sektöre geri kazandırılması için özendirici desteklemeler yapılması gerektiğine işaret eden Tuncer, şöyle konuştu: “Desteklerin üretimi destekleyecek tarzda olması gerekiyor. Fiyat artışının temel nedeni üretim maliyetlerindeki artıştır. Üretici kooperatifleri güçlendirilmelidir. Yeni hal yasasıyla çiftçilere kredi sağlayan komisyonculuk sistemi ortadan kaldırılacak. Tüccara dayalı yön-teme geçildiğinde küçük aile işletmeleri kapanacaktır. Piyasaya yönelik şirketler hakim olacaktır. Bu şirketlerin yabancı şirketlerin eline geçmesi de söz konusudur.”

KÜÇÜKBAŞ HAREKETİ
Reform paketinde hayvancılık konusunda da değinen Bakan Albayrak kırmızı et açığını kapatmak için kü-çükbaş hayvancılığı destekleyeceklerini belirtti. Bakan Albayrak, “Küçük başta potansiyelimizin gerisindeyiz. Bu kapsamda verilecek destekle 47 milyon olan küçükbaş sayımız 4 yılda 100 milyona çıkacak” dedi. Kırmızı etle ilgili bu gelişmeden memnun olduklarını belirten Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk, “Kırsalın kalkınmasında kırmızı et açığının kapanmasında küçükbaş faktörünün farkındalığının ortaya konması önemli bir gelişme. Desteklemeyle Türkiye’nin et açığını giderilmiş olacak hem de sosyal anlamda kırsaldaki insanın göçü de engellenerek kırsal kalkındırılmış olur” dedi. Kırsaldaki yetiştiricinin en büyük sorununu sosyal güvence konusu olduğuna dikkati çeken Öztürk, “Kırsaldaki üretici sosyal güvencesi olmadığı için asgari ücretle bir işe girip sigortasının olmasını tercih ediyor şu anda. Tarım Bağkur’u kayıtları var fakat bu ödemeleri yapamıyorlar. Bu desteklemeler bu konunun da çözüleceği müjdesini veriyor bizlere” diye konuştu.