BOĞAÇAY BATAKLIĞA DÖNÜYOR

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Geoteknik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Nihat Dipova, su seviyesi azalan, akıntı hızı düşen, sığ su bitkileri görülen ve yazla birlikte yeniden yosunlanan Boğaçay’da yaptığı incelemeler sonucunda bataklık oluşumunun başladığını ortaya koydu. Boğaçay Sediment Taşınımı’ çalışmaları kapsamında Akdeniz ve Boğaçay’ın birleştiği bölgede ve çevresinde incelemelerde bulunan Prof. Dr. Nihat Dipova, Boğaçay’da su seviyesinin giderek düştüğünü ve akıntının yavaşladığını kaydetti. Dipova, bölgede geçen yaz yaşanan yosunlanma, koku ve sinek oluşumu gibi sorunların bu yaz da yaşandığını söyledi.

YEREL SIĞLAŞMA BAŞLADI
2019’un haziran ayında çayda sucul bitki oluşumunun dipte çamur dolgusu çökeldiği kuşkusunu uyandırdığını belirten Dipova, bunun üzerine lagün tabanı batimetrisi ve dolgu durumunu araştırdığını ifade etti. Çalışmalar sonunda çayın batimetri haritasını çıkaran Dipova, “Boğaçay’da oluşturulan beton sahanlık nedeniyle su akışı engellenmekte, su hızlı çöktüğünden çamur çökelmesi fazla olmaktadır. Derinliğin zaman içinde azalması sonucunda, yer yer sığ bitkilerin üremeye başladığı görülmüştür. Kuzeydeki köprünün ortasından itibaren gözlenen sığ su bitkileri, lagünde yerel sığlaşma olduğunun göstergesidir.

YOSUNLANMA YENİDEN YAŞANIR
Dipova, yaptığı araştırmada Boğaçay’ın bataklığa dönüştüren belirtileri de ortaya koydu. Yapılan ölçümlerde ve numune alımı sırasında çakır ve taş gibi iri malzeme görülmediğine değinen Dipova, tabanda ince taneli malzeme biriktiği için suyun bulandığını ifade etti. Bölgeye bir inceleme ziyareti yaptığını belirten Dipova, tespitlerini şöyle aktardı: Yaz döneminin başlamasıyla birlikte bölgede su seviyesinin daha da azaldığı ve çayın kuzeyindeki köprünün ayak temellerinin ortaya çıktığı görüldü. Su yatağının genişlemesi, seviyenin düşmesi ve akıntı hızının azalmasıyla birlikte yoğun sucul bitki ürediği gözlendi. Boğaçay’da geçen yaz yaşanan sürecin bu yaz da yeniden yaşandığını görüyoruz.”

KAZIMAK AKDENİZ’E ZARAR VERİR
Lagün tamamen dolana kadar bu sorunların yaşanmaya devam edeceğinin altını çizen Dipova, “Lagünün dolarak eski kotuna ulaşması 8-10 yılı bulacak. Bu süreçte sulak alan ortamı oluşacak. Biriken çamur kazınarak uzaklaştırılabilir. Ancak tarım alanlarının kirleticilerini içeren organik malzemeyi nereye depolayacağız? Ayrıca kazı sırasında oluşan bulanık su Akdeniz’e ve Konyaaltı Sahili’ne zarar verecektir. O nedenle dip taraması ile lagünün derin tutulmasına yönelik çalışmalar yerine bölge doğal dönüşüme bırakılmalı” dedi.