ANTALYA MÜZİKTE YILDIZ OLMAYA ADAY

LOTS, Can Soyak, Furkan Cedimoğlu, Ersan Tay… Antalya’da müzik yapıp adını duyuran birçok müzisyenin çalışmalarında, bir müzik stüdyosu olarak yola çıkılan ve genç yetenekleri keşfeden bir sanat akademisine dönüşen bir oluşumun imzası var. Günler, aylar süren emekle, farklı soundlarda yaptıkları çalışmalarla aralıksız üretim halindeler. Bu ekip, sadece bir beste üretim fabrikası gibi çalışmakla kalmıyor, aynı zamanda müzik endüstrisini Antalya’ya taşıma iddiası da taşıyor.

POTANSİYELİ ORTAYA ÇIKARMAK
Üstlendikleri işin müzik dünyasına yeni adım atan gençleri ve kalıcı olmak isteyen müzisyenleri doğru yönlendirmek olduğundan bahseden Monotunez Müzik Stüdyosu’nda prodüktör Gökhan Ekinci, “Genç arkadaşlarımızın her biri kendi dallarında çok başarılı, yenilikçi isimler. Biz sadece onları biraz daha profesyonelliğe taşımak istedik. Parçalarını hazırlayıp müzik platformlarında yayınlıyoruz, klip çekiyoruz. Albüm ve single çalışmalarımız var. Müzik çalışmalarında bütçe çok önem taşıyor ama biz sanatçılara elimizden gelen her türlü desteği sağlıyoruz. Hedeflerimizde ilk sırada, potansiyeli olup bunu profesyonel bir ortamda ortaya koymaya ihtiyacı olan müzisyenleri göz önüne çıkartmak” diyor.

STÜDYODAN SANAT MERKEZİNE
Enstrüman ve şan dersleri verilen, klip çekimleri için dans çalışmaları da yapılan bu oluşumun giderek bir sanat merkezine doğru evrildiğini belirten ekibin kurucularından müzisyen Nami Kayapınar, kat ettikleri yolu şöyle anlatıyor:
“Bu stüdyoyu pandemi sürecinde aktif hale getirdik. Başlangıçta bir sanat merkezi olarak bir araya gelmesek de çalışmalarımız istemsiz bir şekilde buna doğru yol aldı. Şan dersleri için gençleri özel bir hocaya yönlendiriyoruz. Pop, rock, rap, hip hop ve alt türevleri üzerinde çalışıyoruz. Müziklerin elektronik altyapılarını da oluşturuyoruz. House, tekno soundlarında üretim yapıyoruz.”

İSTANBUL’UN YERİNİ ANTALYA ALIYOR
“Tıpkı sinemada olduğu gibi müzikte de sıkışan İstanbul piyasasının Antalya’ya kayması söz konusu. Eskiden profesyonel bir stüdyo neredeyse müzik de orada olmak zorundaydı. Stüdyo ortamına ulaşım çok zordu. Şimdi birbirimize kayıtlarımızı rahatlıkla ulaştırabiliyoruz. Türkiye’nin herhangi bir yerine ya da yurt dışına işlenmek üzere kayıtlarımızı gönderebiliyoruz. Artık her şey dijitale döndüğü için Türkiye’nin her yerinde müziğinizi basıp bunu yayınlayabilirsiniz.”

LOKOMOTİF BİR SEKTÖR DAHA
“Antalya bu konuda merkezlerden biri olmak için gereken potansiyele sahip bir şehir. Antalya’nın sahnesi ve müzisyen popülasyonu çok yüksek. Alttan yetişen genç arkadaşlar, kemik kadrodan daha güçlü geliyor. Müzisyen arkadaşlarımız gerçekten çok başarılılar. Enstrümantal anlamda çok başarılı isimler var. O yüzden diğer şehirlerden müzisyen transferi yapmaya ihtiyaç duymuyoruz. Biz bu potansiyeli doğru değerlendirebilirsek Antalya’nın yıldız olduğu, lokomotif bir sektöre daha kavuşur. Ayrıca bu kent klip çekimleri için de uygun bir atmosfere sahip. Çok güzel film stüdyoları da açılmaya başladı. Müzik kayıtlarını ve çekimleri bir yere gitmeye ihtiyaç olmadan yapabiliyoruz. Burada değişime ihtiyaç olan şey önyargı.”

SEKTÖR HIZLI TÜKETİYOR
Hızlı tüketen ve bütçelere dayalı bir müzik sektörünün oluştuğunu söyleyen müzisyen Lots, dinleyicilerin beklentisinin de sürekli yeni üretimler görmek olduğunu vurguluyor. Lots, karşılaştığı ortamı şöyle tarif ediyor:
“Çok iyi müzisyenler ve çok parlak fikirleri var. Ama başlangıç sürecinde her şey gelip bütçeye dayanıyor. Güzel bir klip çekmek istediğinizde, teknik altyapı ihtiyacı karşınıza geliyor. Biz burada önümüze çıkan birçok engele rağmen kısıtlı şartlarda ortaya güzel işler çıkarmaya çalışıyoruz.”

Z KUŞAĞI BUNU İSTİYOR
Yeni nesil müzik piyasasında sürekliliğin çok önemli olduğuna değinen Lots, “Sürekli parça yayınlamamız gerekiyor. Çok iyi bir şey yapıp yayınladın, 3 ay yoksan o yaptığın şey de yok. Unutulur, tekrar başa dönersin. Aslında dijital müzik platformları da bunu istiyor. Aylık dinleyici diye bir şey var. Beraberinde gelen sürekli de bir rekabet var. Z kuşağı bunu istiyor. Müzik dünyasında çok öne çıkmış isimler bile 2-3 haftada bir parça yayınlıyorlar. Albüm işi zaten bitti. Art arda single çalışmaları görüyoruz. Eserlerin bu kadar hızlı tüketildiği bir ortama ayak uydurmak, kesintisiz üretim yapmak bazen zor oluyor” diyor.