15 MİLYAR DOLAR HAYAL DEĞİL

Güncelleme Tarihi:

15 MİLYAR DOLAR HAYAL DEĞİL
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2022 09:27

BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, Editör Masası’na konuk oldu. Yeni yılda hedef büyüten Çavuşoğlu, “Antalya Limanı, bölgenin kanayan yarası. Limana yatırım ve hızlı tren beklentimiz gerçekleşirse 15 milyar dolar hayal değil” dedi.

Haberin Devamı

HÜRRİYET Akdeniz Editör Masası’na konuk olan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, pandemi koşullarında yeniden şekillenen ihracatı, şehrin potansiyelini yükseltecek altyapı ihtiyacını, dünya pazarlarında son durumu ve yeni yıl hedeflerini anlattı. Çavuşoğlu’nun ihracata ilişkin değerlendirmelerinden bazı konu başlıkları şöyle:

REKOR KIRDIK, ÇITAYI YÜKSELTTİK
“Yüksek ihracat hedeflerimiz var. Eylül sonunda 1 milyar 863 milyon dolara, yıl sonu itibarıyla da hedefimiz olan 2.5 milyar dolara ulaştık. Biz 53 yıllık bir birliğiz, bu yıla kadar 2 milyar doları hiç yakalayamamıştık. Hem rekor kırdık hem de çıtayı yükselttik. Aralık sonunda Batı Akdeniz’de yıllık rakam 2 milyar 502 milyon olarak gerçekleşti. Antalya bunun yaklaşık 1 milyar 700 milyon dolarını gerçekleştirdi. Bu rakamla Türkiye’de ilk sıralardayız.”

Haberin Devamı

HIZLI REFLEKS ÖNE GEÇİRDİ
“Pandemi geldiğinde hepimiz bittik demiştik. Sert kapanmalar döneminde nasıl bir yol izleyeceğimizi düşünürken çok hızlı hareket ettik. Acil ihtiyaç duyulan ürünlerin depolarda olmadığını dünyanın önünde fark ettik, 10 günlük duraklamanın ardından üretime tekrar başladık. Dünya bu konuda aynı hızda refleks göstermediği için biz öne geçtik. Altyapımız hazır olduğu için de yaptığımız üretim direkt ihracata gitmeye başladı. Şu anda küresel gıda krizini en rahat geçiren ülkelerden biriyiz.”

TURİZMDEN BİLE İYİYDİK
“Pandeminin en olumlu etkilediği alanların başında ihracat geliyor. Biz bu süreci turizmden bile daha rahat geçirdik. Salgın dönemini turizm sektörü kısmi düzeyde iyi atlatırken ihracatta 26 sektörün tamamında genel bir ivme yakaladık. Özellikle su ürünlerinde yüzdesel olarak ciddi bir artış yaşıyoruz. Gıdaya, hayvancılık ürünlerine olan talep de çok arttı.”

KUR SABİTLEME FORMÜLÜ
“İhracatçılar olarak ne ani yükselişlere ne de ani düşüşlere taraftar olmamız çok zor. Yaşadığımız sorunlar ani yükseliş döneminde başladı. Yurt dışı anlaşmalarımızda fiyatlama yapamıyorduk. Akabinde gerçekleşen düşüş hepimiz için korkunç oldu. Umudumuz, bunun ardından batışların gelmemesi. Yıl sonu itibarıyla çok ciddi zararlar oluştu. Bunu kaldırabilecek firma sayısı fazla değil. Şu anki beklentimiz beyannamelerin baz alınarak biraz daha aşağısına kurları sabitlenip ödemelerin desteklenmesi. İhracatçı zarar etsin ama en azından ayakta kalabilsin.”

Haberin Devamı

PAZARLARI KAYBETMEYELİM
“Ambalajından petrolüne enerjisine bütün girdi fiyatlarının düşmesi gerekiyor ki yurt dışında rekabet edebilelim. Hemen hemen her sektörde rekabet gücümüz çok zayıfladı. Yaş meyve sebze sektöründe 1 dolara sattığımız ürünü, şu anda 1.5 dolara satarsak maliyeti karşılayabiliyoruz ve bu alanda çok rakibimiz var. Kurdaki düşüşün girdi maliyetlerine yansımasını henüz göremedik. Şirketler sahip oldukları pazarları kaybetmemek için maliyetlerin altında satışlar yapıyorlar. Çünkü kaybedersek çok uzun soluklu geri alırız.”

ANTALYA LİMANI KANAYAN YARA
“Lojistikte ihracatçı hala nakliye problemleri yaşıyor. Antalya Limanı, Antalya’nın ve bölgenin kanayan yarası. Beklediğimiz kadar hizmet edemiyor. İhracatçılar, İzmir ve Mersin limanlarını tercih ediyor. Limana ciddi bir yatırım gerekiyor. Mevcut haliyle büyük gemiler giremiyor. Limanı en çok kullanması gereken firmalar bile kullanmıyor. Yaşadığımız kaybın boyutunu dahi hesaplayamıyoruz, bölgemizin gerçek potansiyelini ortaya çıkaramıyoruz. Diğer birliklere kaymalar nedeniyle minimum yüzde 10’la 15 arası bir kaybımız söz konusu. Bu kayıplar olmasaydı bu yıl 3 milyarı geçmiş olurduk.”

Haberin Devamı

ÇÖZÜM BÜYÜK YATIRIM
“Çözüm için görüşmeler yapıyoruz. Liman 7 yıllığına bir Katar firmasına verilmişti. Geçtiğimiz ay bu sürenin uzatılması torba yasaya girince biz bunun olumlu olmayacağını, ihale yapılması gerektiğini belirttik. Biz Antalya Limanı bir an önce ihaleye açılsın ve alacak firmalara da yatırım taahhüdü alınarak yetki verilsin istiyoruz. Limanın arzu edilen seviyeye gelmesi için yapılması gereken yatırımın maliyetinin 120 ile 150 milyon dolar arasında olduğu söyleniyor.”

ANTALYA TRENİ 130 YILDIR BEKLİYOR
“Limana takviye etmemiz gereken bir de tren yolu var. Treni Antalya 130 yıldır bekliyor. Devlet Demir Yolları’nın iki hızlı tren projesi var. Biri Konya yolundan Manavgat’a, diğeri de Burdur’dan Döşemealtı’na iniyor. Geçtiğimiz günlerde burada bir görüşmemiz oldu. Treni Antalya’ya indirin de nerden inerse insin dedik. Aslında Burdur, Organize Sanayi Bölgesi’ne çok yakın. Buraya inişi çok da zor değil. Demir Yolları yönetiminin de bunu çok ciddi olarak ele aldığını ve çok uzun bir zaman olmadan işe başlanacağını biliyoruz. Bu proje tamamlanırsa gerek bölgelerden limana ulaşım gerekse ürünleri trenle göndermek mümkün olacak.”

Haberin Devamı

15 MİLYAR DOLAR HAYAL DEĞİL

İZMİR’E GÖNDERMEK DAHA UCUZ
“Güzergâh üzerinde hızlı trenin yanında yük taşımacılığı da gerçekleşecek. Biz iç bölgelerden yükü Antalya’ya limana taşırken dışarıdan daha fazla geminin Antalya’ya gelmesini de sağlayacağız. Böylece dışarıdan gelen yükler iç bölgelere taşınacak. Bizim en büyük problemimiz dışarıdan çok az geminin gelmesi. Gemiler boş geliyor, dolu gidiyor. O nedenle fiyatlar çok yüksek. Farklı firmalar limana girerse, gemiler dolu gelip dolu giderse, fiyatlar düşecek. Antalya’dan bir firma İzmir Limanı’na ürün gönderip nakliyesini karşıladığı zaman navlundan dolayı buradaki limana vermesinden daha ucuza mal ediyor. Bu çok üzücü.”

Haberin Devamı

TURİZM İÇİN ‘HİZMET İHRACATI’ ATAĞI
İstanbul’da ‘Hizmet İhracatçıları Birliği’ kuruldu. Sırf turizm değil tüm hizmetlerin bu alana dahil olması söz konusu. Bizim birliğimizde de hizmet ihracatçıları kolunun olmasını istiyoruz. Eğer olursa sağlık turizminden konaklamaya hizmet ihracatıyla ilgili bizim bölgemizdeki tüm işletmeler bize bağlı olacak. Bunu çok arzu ediyoruz ki olması gereken de bu. Yıllarca turizm gelirlerinin Antalya’ya gelmediğini gündeme getirdik. Bu durum zaman içerisinde yerli firmalarımız sayesinde tersine döndü. Şimdi de Antalya için turizmin başkenti derken burada hizmet ihracatının 0 görünmesi komik oluyor. Bu ihracat kolunu aktif hale getirmeyi kısa sürede başarmak istiyoruz.

‘YEŞİL MUTABAKAT’A HAZIRLANIYORUZ
“Yeşil Mutabakat’la ilgili Avrupa’da atılan tüm adımlar ihracatçımızı yakından ilgilendiriyor. Getirilen kurallar kapsamında bizlere ciddi mali yükler gelecek. Avrupa, kurala uymayan ürünü almayacağını dile getiriyor. Biz de Yeşil Mutabakat’la ilgili bilgilendirme ve seminerlerle sürecin doğru ilerlemesini sağlamaya çalışıyoruz. Firmalar buna hazırlanıyor. Şu ana kadar çok geride değiliz. Ancak 2023’ten itibaren zorunluluklar biraz daha ağırlaşacak, 2026’da da zirveye çıkacak. O zamana kadar hazır oluruz. Karbon salınımından sera gazlarının limit değerlerine hazırlıklı olmak zorundayız. Doğaya ve iklime zarar veren her şeyi minimuma indirmeye yönelik yatırımların yapılması gerekiyor.”

DOMATES KOTASI STRATEJİK ADIM
Rusya’nın Türkiye’den tarım ürünleri ithalatına koyduğu kısıtlamalar yıllardır devam ediyor. Domates aslında bu politikada sadece bir figür. Rusya’da çok ciddi sera yatırımları yapıldı. Uçak krizini yaşadığımız tarihlerde 360 bin ton olan Rusya’ya domates ihracatımız son bir iki yıldır 50 bin tonlara düştü. Bu alandaki yatırımlarından sonra Rusya, Almanya’ya domates ihraç eder hale geldi. Domates kotasını bu koşullarda stratejik bir adım olarak değerlendirmemiz lazım. Durum şunu gösteriyor ki belki kısa bir gelecekte Türkiye’den domates alınmayacak.

ÇÖZÜM ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ
“Şu anda Rusya ihracatında nar ve biber yasaklı ürünler. Narenciye ve diğer ürünlerde de analiz sıklığı da çok yükseltildi. Ama Rusya tarım ürünlerinde bizim için hala büyük bir potansiyele sahip. Öte yandan Rusya’nın da buğday ihracatında da Türkiye bir numarada. Yani ne onlar bizi yok sayabilir ne de biz onları. Ürün çeşitliliğini artırarak Rusya’nın talep ettiği diğer ürünlerde ticaretimizi sürdürmeliyiz. Ama bu arada alternatif ülke arayışlarımızı da hızlandırmalıyız. Rusya’ya ihracatı rakamsal değil ama oransal olarak düşürmeliyiz.”

TEHLİKE KALİTENİN DÜŞMESİ
Biber ve nardaki yasakta en büyük yarayı, en çok üreten Antalya aldı. Maliyetin altında satışlar gerçekleşti. Şu ana kadar bu koşullarda durumu idare ettik. Ama fiyatlar maliyetin altında kalmaya devam ederse en büyük korkumuz ürün kalitesi ve rekoltede düşüşler olması. Yaklaşık 2 ay önce gübre ihracatına yasak geldiğinde bakanlıklar düzeyinde çok ciddi çaba harcadık. Ticaret Bakanlığı bu konuyu çok hızlı ele aldı. Ham madde ihracat yasağı devam etse de işlenmiş gübrelerin ihracatı serbest bırakıldı. Bu karar olmasaydı gübre ihracatçıları da çok ciddi sıkıntı yaşayacaktı.

HEDEF SIFIR KALINTI
“Tarım ürünlerinde kalıntı sorununun çözümünde biz çok ciddi yol aldık. Şu anda binde 3 seviyelerinde katıntı oranı ile çalışıyoruz. Bu yeterli mi? Değil, kalıntıda binde 3 bile çok büyük bir rakam. Kalıntı nedeniyle gümrük kapılarında yaşadığımız sorunu tamamen siyasiye bağlamak çok doğru değil. Biz kendi üzerimize düşeni yapalım, kalıntıyı sıfıra indirelim. Sonra çıkıp sesimizi yükseltelim. Kamu kurumları eliyle tarlada kontrolü artırırsak üretimde sıfır kalıntıyı sağlamamız çok zor değil. Birlikler olarak biz bu konuda ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.”

15 MİLYAR DOLAR HAYAL DEĞİL
“2022 hedefi olarak 3 milyar dolar hedefi koyduk. 5 yılda da 5 milyar doları hedefliyoruz. Bu hedefler, aslında potansiyeli düşündüğümüzde çok küçük bir rakamlar. Liman ve demir yollarındaki taleplerimiz gerçekleşirse bu yılki hedefin en az 2 katını çok rahatlıkla hedefleriz. O zaman maliyetlerimiz ciddi oranda düşecek, Afyonkarahisar gibi ihracat potansiyeli yüksek şehirler de buraya yönelecek. Hizmet ihracatının merkezini Antalya yapma konusunda da başarıya ulaşırsak 15 milyar dolarları bile konuşabiliriz.”

ÜLKE YELPAZESİ GENİŞLEMELİ
“Türkiye’de şu dönemde ihracat odaklı olduğumuz için Antalya olarak bir adım daha öndeyiz. 2022’de gerekli desteği alırsak ülke yelpazesini hedefliyoruz. Her ne kadar 150’nin üzerinde ülkeye ihracat yapsak da ağırlıklı birkaç ülke ile çalışıyoruz. Artık bu ülkelerin ani kararlarından doğan riskleri azaltabilmek için bizim daha fazla ülkeye daha yoğun girmemiz gerekiyor. Gemi ve uçak nakliyesi, işte burada ön plana çıkıyor.”

YENİ PAZARLARA HEYETLER GİDİYOR
“Ticareti artırmak için ülkelere ticari heyet ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Firmalar bu konuda çok istekli. Bu girişimlerden ciddi dönüşler alıyoruz. Amerika’ya 2 yılda yapılan heyet ziyaretlerinden sonra rakamlar bir anda 2 katına fırladı. Temas çok önemli. ‘Nerelere gidelim?’ diye sektörlere soruyoruz. Şimdi rotayı İngiltere’ye, Kuzey Afrika’ya, Ukrayna’ya, Özbekistan’a, Dubai’ye çevirdik. Bu girişimlerle yol alacağımızı düşünüyoruz.”

BAKMADAN GEÇME!