İDDİA ŞU: Tarım arazilerinin sulanması için Seymenli Göleti’nden getirilen suyu, “muhtar ve azalar kendi arazilerini sulamakta” kullanıyor(muş).
*
Devlet Su işleri(DSİ) Genel Müdürlüğü’nün “sulama hidrant noktalarını belirlerken hata yaptığını”, bu nedenle kendisi de dahil birçok çiftçiye ait arazilerin kuraklığa terk edildiğini savunan okurumuz Yunus Yalman’ın iletisi -özetiyle- şöyle:
‘YANLIŞ DÜZENLENDİ’
“Aslında gelen suyla ekili ve tapulu alanların sulanması gerekirken, muhtar ve azaların arazileri ile köy merasına hidrantlar konuldu. Muhtar şimdi köyün merasını da kendi malı gibi kullanıyor. Benim gibi tapulu ve ekili arazisi olanlar yanlı/yanlış düzenlemelerden dolayı bu hidrantlardan yararlanamıyor.
Eşinin mezarını ziyaret etmek için Karşıyaka Mezarlığı’na giden okurumuz Günsel Bakdi, karşılaştığı çamurlu manzarayı fotoğraflamış ve altına da şu notu düşmüştü:
“Çamurdan dolayı mezarın yanına ulaşmak çok zor oldu. Çamur içindeki mezarlık içi yaya yollarına en kısa sürede beton parke taşı döşenmeli.”
*
Hürriyet Ankara, okurumuzun bu şikâyetini geçen pazartesi günü gazetenin birinci sayfasından “Bu manzara yakışmıyor” manşetiyle verdi.
Eşinin mezarını ziyaret etmek için geçen salı(2 Şubat) Karşıyaka Mezarlığı’na gittiğinde bu çamurlu manzarayla karşılaşan okurumuz Günsel Bakdi, “Çamurdan dolayı mezarın yanına ulaşmak çok zor oldu” demiş.
Ve haklı olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden(ABB) şu talepte bulunmuş:
“Çamur içindeki mezarlık içi yaya yollarına en kısa sürede beton parke taşı döşenmeli.”
*
ABB Mezarlık Bilgi Sistemi’nden yaptığım sorgulamalara göre okurumuz Günsel Bakdi’nin fotoğraf çektiği U14 ada, 1032 parsel’deki definlerin büyük bir çoğunluğu geçen yıl mart ayında yapılmış.
Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu(TAMKF) Onursal Başkanı Yakup Sağlam, motosikletli kuryelerin son zamanlarda bir de “yük taşımacılığı” yapmak zorunda kaldıklarına dikkat çekerek, “Kaza geliyorum diyor ama buna kimse ses çıkarmıyor” diye uyarmış.
*
Bazı firmalar tarafından motosikletli kuryelere kilolarca ağırlıktaki “damacana” hatta “tüp” taşıtıldığını aktaran ve bunların fotoğraflarını gönderen Yakup Sağlam’ın iletisi -özetiyle- şöyle:
Şaka şaka.
Burası Çankaya’nın Beytepe Mahallesi.
Uzayla olan tek bağı ise tam adresi:
“Gündönümü Caddesi Kuyrukluyıldız Sokak.”
Suyun tasarruflu kullanılmasının büyük bir önem taşıdığı bu dönemde, okurumuz Hüseyin Kamalıoğlu, “Yenimahalle’nin Turgut Özal Mahallesi’ndeki birçok büyük site, yeşil alanlarını şebeke(içme) suyu ile suluyor” şikâyetini iletmiş.
Okurumuz, “ASKİ Genel Müdürlüğü bunu engellemeli” talebinde bulunmuş.
SORUM VAR
BAŞKAN MANSUR YAVAŞ’IN ‘ASFALT BEDELİ’ VAADİ NE ZAMAN HAYATA GEÇECEK?
Okurumuz Kudret Kaatsız, “Ben tamı tamına bin 710 TL asfalt katılım bedeli ödemiştim” demiş ve aylardır yanıt bekleyen o meşhur soruyu sormuş:
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın seçim öncesi verdiği ‘Ödenmiş olan asfalt katılım parası, vatandaşın bundan sonra ödeyeceği emlak vergisinden düşülecek’ vaadi ne zaman hayata geçecek?”
Burası kentin arterlerinden İstanbul Yolu’ndaki bir oto lastikçi.
Biri(leri) lastikleri ateşe vermiş.
Yükselen simsiyah duman adeta kenti boğuyor.
*
Fotoğrafa dikkat!
ÖNERİM VAR
İşte bu hatırlatmaları yapan okurumuz Murat Mutlu’nun, “yol harcamalarına katılma payı bedeli” yani bir diğer adıyla “asfalt katılım bedeli” konusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bir önerisi var. Okurumuzun iletisi şöyle:
YATIRANLAR CEZALANDIRILDI
* YORUM: Sayın Mansur Yavaş’ın seçim öncesi vaadine rağmen bugüne kadar bir adım atılmadı. Bu nedenle benim gibi bu ücreti yatıran insanlar maalesef cezalandırılmış oldu.
Hatta öyle ki...
Sınavların online yapılması, kopya sorununu da gündeme getirdi.
*
Belki kaçırmış olabilirsiniz.
Cumartesi günü Hürriyet’te Abdullah Şanlı’nın “Kopyacılara aynalı önlem” başlıklı bir haberi vardı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Ankara Emniyet Müdürlüğü, hem otobüs duraklarının önüne park yapılmasını engellemek hem de ceza kesilecek alanı belirlemek için “sarı çizgi” uygulamasına geçmişti.
Kent içi trafiğin güveni ve düzeni için atılan bu adım, o yıllarda maalesef kentin tamamında uygulan(a)madı.
Sonra da...
Unutuldu gitti.
*
* Maalesef 1960’tan bu yana göz ardı edilen bir konu bu.
* Vergilerimizi ödüyoruz ama 60 yıldır tapu bekliyoruz.
* ‘Çalışmalar devam ediyor’ diyerek bizi oyalıyorlar.
* Her yer hurdacılarla doldu, hırsızlık olayları da arttı.
İki gün sonra yani 11 Kasım Çarşamba günü ABB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı Basın Yayın Şube Müdürlüğü’nden yazılı bir açıklama geldi.
Açıklamada, ABB Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekiplerin gerekli incelemeleri yaparak verdiği cevap var.
Ama bu açıklamaya geçmeden önce ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın 22 Mayıs 2020’de Twitter’dan paylaştığı tweet’ini hatırlayalım.
DEMİŞTİ Kİ:
“Hazırlıklarını tamamladığımız Bağlıca Bulvarı-Çevre Yolu bağlantısı projesini haziran ayı içerisinde hayata geçiriyoruz. Şehrimizin ulaşım ağını genişletmek ve tüm bölgelerimizde kesintisiz trafik akışını sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz.”
*
Ve şimdi...
İşte bu konuyla ilgili gelen iletiler:
* Engin Demirbaş: “Bağlantı çalışması haziran ayından beri durmuş durumda. En son eylül ayında biteceği söylenmişti ama herhangi bir çalışma yok.”
* Erhan Saydam: “Bölge halkı olarak ciddi derecede mağdur durumdayız. Haziran ayında başlayıp bitireceklerdi ancak inşaat durmuş vaziyette.”
* Aytekin Işıkal: “Her 2-3 ayda bir ‘Açılıyor’ deniliyor. Kasım ayına girdik, halen inşaat halinde bekliyor. Halkın ve kamunun zararı milyonları geçti.”
* Hacer ........: Bu yolun neden söz verildiği gibi yapılmadığını, hiç ilerleme olmadığını öğrenmek istiyorum. Bizler vatandaş olarak sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Kazıyor... Kazıyor...
Dün asfaltlanan cillop gibi yol için daha belediyeye “Elinize sağlık” bile diyemeden, bi bakıyorsun ertesi gün biri(leri) gelip kazıyor!
Sapasağlam yollar...
Gıcır gıcır kaldırım taşları..
Maalesef heba oluyor.
İşte, Hürriyet Ankara okurlarının bir yandan hatırlatma yaparken bir yandan da akıbetini merak ettiği soruları:
1) ESENBOĞA METROSU
* Okurumuz Ünal Taşdelen, dönem dönem gündeme gelen ve Ankaralıları heyecanlandıran Esenboğa Havalimanı Metro Projesi’nin yolunu gözlediklerini belirtmiş ve bir de soru eklemiş:
* Türkiye’nin başkenti Ankara, Esenboğa Havalimanı’na metroyla ulaşabilmek için daha kaç yıl bekleyecek?”
2) YENİ STAT PROJESİ
* Okurumuz Metin Eryılmaz, Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nun yerine yapılması planlanan yeni stat projesinin akıbetini merak etmiş.
Ve bir genelge yayınlamıştı.
O genelgede özetle, “Esenboğa Havalimanı çevresindeki besi çiftliklerinin çevreye yaydıkları kötü koku nedeniyle kapatılması” şeklinde bir talimat vardı.
Sonra.
Tebligat, zabıta, polis, olaylar...
Bir çare olmadı.
O dönemin ‘tez vakitte’ çözüm bekleyen bu sorunu, aradan sekiz yıl geçtikten sonra bugün de ‘tezek gibi’ karşımıza çıktı.
Okurumuz Kadir Kuplay’dan gelen fotoğraf da bunun kanıtı.
Okurumuz, 60.54 metreküp suyu olmasına rağmen kartlı su sayacının biten pili nedeniyle günlerce susuzluk çektiklerini aktarmış.
İletisi ise -özetiyle- şöyle:
SÖZLEŞME İPTAL EDİLMİŞ
* Elektronik su sayaçlarını takan Elektromed firmasının ‘444 25 32’ numaralı telefonunu aradığımda, ‘ASKİ ile olan sözleşmelerinin iptal edildiğini’ söylediler. * Başkent 153’ü(Mavi Masa) aradığımda, ekiplerin geleceğini söylediler ama gün boyunca gelen giden olmadı. * Ertesi gün Başkent 153’ü tekrar aradığımda ise ‘Elektromed firması ile mevcut olan sözleşmenin iptal edildiğini, ASKİ’nin elinde elektronik su sayaçlarının pilinin bulunmadığını’ söylediler. * Sonuç olarak, Türkiye’nin başkenti Ankara’nın orta yerinde susuz kaldık.
Maalesef bu manzara, Türkiye’nin başkenti Ankara’ya da... Başkent içindeki başkent Çankaya’ya da... YAKIŞMIYOR!
SORU(YORUM)
BALIKLARIN ÖLÜM NEDENİ METAN GAZI MI?
Okurumuz Ebuzer Oral, Eymir Gölü ile “Soru(yorum)” diyor.
* 14 yılını doldurmuş sayaçlarda teknik bir arıza meydana gelmesi gerekiyor.
* 20 yılını doldurmuş sayaçlar zaten arızalı sayılıyor, yani kaçarı yok.
Lakin.
Okurumuz Murat Alagöz, burada Başkentgaz’ın da üzerinde önemle durması gereken bir hususa dikkat çekiyor.
Zurnanın zırt dediği yer, Başkentgaz’ın tüketiciye elden vermek yerine posta kutusuna ya da kapı önüne koyduğu ‘bildirim’, yani bir nevi ‘tabligat.’
*
İşte okurumuz, bu konuda Başkentgaz’ı eleştiriyor.
Okurumuz Metin Çelik, salgının ilk ortaya çıktığı dönemde zor bulunan maskelerin bugün seyyar tezgâhlarında bile satılır hale geldiğini söylemiş.
Okurumuz, iletisinde -özetle- şöyle demiş:
Uyarı levhası yok aydınlatma yok
Okurumuz Emre Çetiner diyor ki:“Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Bilkent’te yaptığı yol çalışmasında ne bir uyarı levhası, ne de aydınlatma var.”
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın dikkatine” diye de ekleyen Emre Çetiner’in iletisi -özetiyle- şöyle:
YOLUNU ŞAŞIRAN GERİ DÖNÜYOR
“Akşam saatlerinde bu yoldan geçerken, yeni yapılan köprünün altından Beytepe Köyü Yolu’na nasıl bağlanacağımı şaşırdım. Yolunu şaşıran ters yöne girmiş, geri dönüyor.
ÇÜNKÜ: Ne bir levha var, ne bir aydınlatma...
ALTI YILDIR ASFALT BEKLİYOR
Ayrıca: Bu bölgeden başlayarak (ODTÜ A7 girişi kavşağı) Beytepe Köyü’ne kadar olan Beytepe Köyü Yolu altı yıldır asfalt bekliyor. Yolun, Beytepe Köyü’ne çıkan yönü tamamen çökmüş durumda.
HERGÜN YÜZLERCE ARAÇ GEÇİYOR
Her gün yüzlerce Bilkent Cyberpark çalışanının, Hacettepe Teknokent çalışanının, Beytepe ve Çayyolu sakinlerinin kullandığı bu yolun altı yıldır bu halde olması, Ankara’nın sahipsiz kaldığını gösterir vaziyette.”
KAZA GELMEDEN TEDBİR GELSİN
Bu fotoğraflar, okurumuz Ali Avni Yüzbaşıoğlu’ndan geldi.
Tıpkı fotoğraflar gibi...
Tahlike de “Geliyorum” diyor.
Ali Avni Yüzbaşıoğlu, uyarıyor:
TEHLİKE SAÇIYOR
“Burası, Atatürk Kültür Merkezi ile 19 Mayıs Stadyumu arasında yaya geçişini sağlayan üst geçit. Ankara Büyükşehir Belediyesi, yayaların rahatlıkla yolun karşısına geçişini sağlamak amacıyla üst geçit yapmış. Hatta kolaylık olsun diye yürüyen merdiven ve asansör de konulmuş.
ANCAK: Yürüyen merdiven haşat vaziyette.
ANCAK: Asansörün camları kırılmış, tehlike saçıyor vaziyette.
İnşallah kaza gelmeden, tedbir alınır.”
OKUR-YAZAR TAKİP EDER
ÖVEÇLER VADİSİ’NDE ALINAN KARAR UYGULANMIYOR
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminde Çınar Spor Kulübü Derneği’ne 25 yıllığına bedelsiz olarak verilen Öveçler Vadisi’ndeki spor sahası ve müştemilatına ilişkin kararı, Mustafa Tuna iptal ettirmişti.
Bu iptal kararı, iki ay önce alındı.
Fakat.
Okurumuz Mevlüt Ayan, iletisinde şun(lar)a dikkat çekiyor:
AYRICALIKLI DURUMA SON VERİLMELİ
“İptal kararına rağmen, söz konusu alanlar hâlâ haksız yere kullanılıyor. Bu ayrıcalıklı duruma son verilmeli. Öveçler Vadisi’ndeki tesisler, tıpkı ilk açıldığı gün gibi Çankayalı vatandaşların hizmetine ücretsiz olarak sunulmalı. Vatandaşlar olarak vadimizi geri istiyoruz.”
UYARI-YORUM SORU-YORUM
AKPINAR HEYELANI UNUTULDU MU?
Çankaya Akpınar Mahallesi’nin heyelan mağduru sakinlerinden Mehmet Değirmenci, iletisinde -özetiyle- şunları aktarıyor:
“Akpınar Mahallesi’nde, 2011 yılında yaşanan heyelanda sekiz apartman zarar gördü. Belediyeler, bu bölgede yeni inşaatlara izin verilmeyeceğini söyledi.
ANCAK: Heyelan bölgesinin 400 metre ilerisinde iki adet çok yüksek katlı (içerisinde poliklinik, okul vs. de olan) bir projenin temelleri iki ay önce atıldı.
SORU-1: Sıkıntılı bölge bu kadar yükü taşıyabilecek mi?
SORU-2: Heyelan bölgesinde 2011-2012 yıllarında araştırmalar yapıp, ‘oturulması riskli olur’ diyen ODTÜ’nün projeden haberi var mı?
OKURDAN NOT: Akpınar heyelanındaki mağdurlara söz verilen vaatlerin hiçbiri, belediyeler ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tutulmadı. Tam yedi senedir ne bölgeye ne de verileceği söylenen arsalara tek çivi dahi çakılmadı.”
KISA... KISA...
* Keçiören Belediyesi’nin, Nuri Pamir Caddesi’ne yeni koyduğu çöp koytenerleri yaya yolunun ortasında duruyor. Konteynerler, görme engelli ve diğer tüm yayaların geçişine engel teşkil ediyor. Keçiören Belediyesi Ak Masa’ya şikâyetimi ilettiğim halde netice alamadım. Derhal çözüm üretilmeli.”
Yusuf TAY
* “Eskişehir Yolu Alcı Mahallesi’nde (Malıköy mevkisi) 25 bin konutluk dev bir proje var. Son 10 yıldır hiçbir çalışma tamamlanamadı. Yol, su, kanalizasyon ve altyapı için çalışmaların yapılmasını ve bitirilmesini istiyoruz. Bu bir şikâyet değil, sadece mağduriyetimizin görülmesini ve çözüm bulunmasını bekliyoruz.”
Necati ŞAHİN
SÖZ YETKİLİDE
ASKİ, 22 bankaya talepte bulundu
sadece bir banka anlaşmaya vardı
ANKARA’DAKİ SU KİOSK’LARININ MALİYETİ 10 BİN DOLAR
11 Haziran tarihli Burada Okur Yazar’da bir okurumuz, ASKİ’nin ‘sumatik’ kiosk’undan kartlı su sayacına yükleme yapıldığında kesilen 1.85 TL’lik ‘kiosk kullanım ücreti’ne itiraz etmiş....
Ve, şu öneride bulunmuştu:
“ASKİ’nin sumatik kiosk’u yerine banka ATM’leri hizmet versin.”
*
ASKİ Genel Müdürlüğü, okurumuzun bu önerisi üzerine bir açıklama göndermiş.
Şimdi, söz yetkilide:
“İdaremiz tarafından kartlı sayaç abonelerimize:
* İdaremiz gişelerinden ücretsiz
* İNG Bank şubelerinden ücretsiz
* PTT gişelerinden ücretli
* Denizbank ve Fibabanka A.Ş. kiosk’ları üzerinden ücretli olarak hizmet verilmektedir.
Abonelerimize kartlı su satışı konusunda Ankara’da fatura tahsilatı yapan 22 bankaya çalışma talebinde bulunulmuştur. Denizbank dışında talebimize karşılık verilmediğinden sadece adı geçen banka ile kiosk üzerinden kartlı su satışı yapılması hususunda anlaşmaya varılmıştır. Ankara’da kullanılan kiosk makinalarının yaklaşık maliyeti 10.000,00 USD civarındadır. Kiosk’ların mülkiyeti bankaya ait olup, idaremizin malı değildir. Ayrıca bu kiosk’lar su satışı konusunda işlem yapmakta olup, başkaca bir hizmet verememektedir. ATM cihazı üzerinden satış yapılabilmesi için idaremizle protokol yapılması, yeni yazılım geliştirilmesi, bu yazılıma uygun kart okuyucu temin edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bankalar ücretsiz olarak bu maliyetlere yanaşmamaktadır.”