Ölümden döndüölümden döndü aşı çağrısı yaptı
Güncelleme Tarihi:
Uzmanların uyarılarına rağmen aşı olmayan ve 31 yaşında koronavirüse yakalan Burak Kaan Öz, üç ay süren tedavisinin ardından sağlığına kavuşabildi. Tedavisinin 38 günü yoğun bakımda geçen ve ölüm kalım mücadelesi veren Öz, taburcu olur olmaz, “Gencim, bana bir şey olmaz demeyin. Aşı olun” çağrısı yaptı.
'Ben gencim, bana bir şey olmaz' diyerek aşı olmayan ve koronavirüse yakalanan elektrik teknisyeni Burak Kaan Öz (31), yoğun bakımda 38 günü yapay akciğer cihazına bağlı şekilde gördüğü 3 aylık tedaviyle mucizevi bir şekilde hayata tutundu. Mamak’ta ailesiyle birlikte yaşayan Öz, hayata tutunduktan sonra cihaza bağlı entübe halde çekilen fotoğrafına bakarak herkese aşı çağrısı yaptı ve “‘Ben gencim, bana bir şey olmaz’ dedim. Etrafıma baktım. İnsanlardan duyduklarıma güvendim. Ama hata etmişim. Şimdi çok pişmanım. Keşke aşı olsaydım diyorum. Buradan çıktıktan sonra hemen aşı olmak istiyorum. Kesinlikle aşı olmalısınız. Aşı olmak için harcayacağınız 10 dakika size bir ömür kazandıracak. Lütfen aşı olun. Gencim, bana bir şey olmaz demeyin. Aşı olun, hem kendinizi hem ailenizi hem de devleti ve milleti koruyun” dedi.
AİLEMİ ÇOK ÖZLEDİM
Öz, yoğun bakımda yaşadıklarını ise “Oksijen cihazına bağlandıkları halde gerçekten de 30-40 yaşlarında insanlar en fazla 2-3 gün yaşıyorlardı. O insanları görüp aşı olmadığım için her gün bin kere pişman oldum. Nefes alamıyordum. Oksijen yetersizliği nedeniyle bilincimi kaybetmişim. Şans bu; hatta şans bile değil mucize eseri ölümden döndüm. 3 aydır hastanedeyim. Ailemi çok özledim. Anne, baba sizleri çok seviyorum; siz bana çok söylediniz aşı ol diye ve ben olmadığım için çok pişmanım” sözleriyle anlattı.
ÖLÜMLE KALIM ARASINDAKİ BİR HASTAYDI
Öz’ün tedavisinin tamamlandığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Zekai Tahir Burak Hastanesi’nin COVID-19 Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Özcan 31 yaşındaki hastanın yaşadıklarını örnek göstererek kurallı yaşam ve aşı çağrısı yaptı. Özcan, Öz’ün ek hastalığı olmamasına rağmen hastalığının çok hızlı ilerlediğine dikkat çekerek, “Ölümle kalım arasındaki bir hastadan bahsediyoruz. Genç ve sağlıklı. Ama 15 gün içinde çok ağırlaşmış bir hastaydı. Tüm tedavilerimizi yapmamızın ardından akciğeri 38 günün sonunda artık ‘yapay akciğere ihtiyacım yok’ dedi. Burak’ı yapay akciğerden ayırdığımız gün bizim için bir mucizeydi. Her gün ‘Hastayı kaybedecek miyiz’ korkusunu yaşayarak başına geldik” dedi.