Koronavirüs çocuklarda en çok 6-10 yaş aralığında görülüyor

“10 Mart 2020’de yayınlanan Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yapılan 72 bin 314 vakanın yakın tarihli bir incelemesi, vakaların yüzde 1’inden daha azının 10 yaşından küçük çocuklar olduğunu gösteriyor. Çocuklarda hastalık spektrumunu belirlemek için, SARS-CoV-2 ile enfekte olan semptomatik hem de asemptomatik çocuklar değerlendirilerek yapılan araştırmada 1391 çocuğun toplam 171’inde (% 12.3) SARS-CoV-2 enfeksiyonu olduğu doğrulandı.

Bu rapora göre covid-19 vakalarının sayısı dünya çapında arttıkça, çocuklarını hastalıktan korumaya çalışan ebeveynler tek bir şeyde teselli edebilir, hastalık yetişkinlerin aksine çocukların çoğunda daha hafif bir klinik seyir gösteriyor ve belirtisiz vaka çok. Bu hastaların bulaştırma potansiyelinin belirlenmesi, devam eden salgının kontrolüne yönelik önlemlerin geliştirilmesine rehberlik edebilir.

BELİRTİLER AYNI DEĞİL

Bu çalışma da göstermiştir ki belirtileri olmasa bile çocuklar hasta olabilirler ve virüs bulaştırabilirler. Bu nedenle, hasta görünmese bile çocukların sosyal izolasyonu ve el yıkama alışkanlığı kazandırılması önemli. Genellikle çocuklarda daha hafif semptomlara neden olduğuna inanılıyor, ancak salgın devam ettikçe yaşa göre spesifik etkiler daha da belirginleşiyor. COVID-19 çocuklarda en sık görülen yaş grubu 6-10 yaş arası. Yüzde 65 zatürre tablosu ile hastaneye başvuruyor ama çoğunluğunda ateş yetişkinlerin tersine yükselmiyor. Çalışmaya göre çocuk yaş grubunda en sık görülen belirtiler, öksürük, boğaz ağrısı (boğazda şişlik), taşikardi (yani kalp ritminin artması) ve solunum sıkıntısı.

ÇOCUKLARINIZA EL YIKAMA ALIŞKANLIĞI KAZANDIRIN

Bu hala bilinmiyor. Özellikle virüsün vücuda yerleşmek için kullandığı ACE enziminin çocuklarda daha düşük olması nedeniyle olabilir diye düşünülüyor ama gerçekten mekanizma bilinmiyor. 65 yaş üstü bireyler en savunmasız grup. Ama çocuklar için de her şeyin yüzde 100 yolunda gitmeyeceğini her gün karşımıza çıkan vaka sunumları ile görüyoruz. DSÖ ve tüm yayınlara göre 65 yaş ve üstü bireyler kadar daha önce kronik hastalığı olanlar için de COVID-19 enfeksiyonu riskli bir tabloya sebep olabilir. Yüksek tansiyon, diyabet, kanser, kardiyovasküler hastalık ve kronik solunum rahatsızlıkları gibi rahatsızlıkları olan insanlar da buna dahil. Ancak çok yeni bir virüs ve kronik hastalığı olan çocukları daha ciddi şekilde etkileyip etkilemeyeceği henüz bilinmiyor. Ama bu çocukların her zaman risk grubunda olduğu düşünülerek hareket edilmesi gerekmektedir. Riskli grupta olsun olmasın çocukların kendilerini korumak için sosyal mesafe ve el yıkama alışkanlığı gibi genel hijyen kurallarına uymaları çok önemli. Virüs damlacık (yani konuşurken bile etrafa saçılabilecek tükürük damlacıklarımızla) bulaşıyor. Bu damlacıkların elimize bulaşması ve arkasından o elimizi yüzümüze yıkamadan dokunmamız virüsün hızla bize bulaşmasına neden olur. Bu nedenle sosyal mesafe dediğimiz 1-1.5 metreyi korumak ve bunu çocuğumuza anlatmak, dokunduğumuz her yerde (kapı kolları, ortak telefonlar, masa, tezgah, otobüs kolçakları, elektrik ve asansör düğmeleri, vb.) bu damlacıkların olma ihtimaline karşı sık sık ellerimizi yıkamamız gerektiğini anlatmalıyız.”