Güncelleme Tarihi:
Başkent Ankara’da yaz-kış demeden tam 40 yıldır ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan 70 yaşındaki emekli Alparslan Sezek, sayısız aileye yardım eli uzatıyor. Yıllar önce giysiye ihtiyacı olan üç üniversite öğrencisine yardım ederek bu işe adım atan Alparslan Sezek, başlangıçta sadece kendi imkânlarıyla yaptığı yardımlara, zamanla yakınları ve arkadaşlarının da katkı sunmaya başladığını, her gün çoğu evi ziyaret ederek zor durumda olana merhem olmaya çalıştıklarını söyledi. Ankara Kalesi-Hisar Kasrı’nda engelli bireyleri bulunan ailelere moral-motivasyon günü düzenleyen Sezek, özetle şunları söyledi:
GÖREN DUYAN BANA ULAŞIYOR
“İçimde insanların yaşamına dokunma hissim ve isteğim hep vardı. 1980’li yıllarda gönüllü olarak insanlara yardım etmeye başladım. Özellikle engelli çocukları olan ailelere odaklanıyorum ancak normal takip ettiğimiz ailelerimiz de var. Onlara da elimizden geldiğince destek oluyoruz. Eskiden Bahçelievler’de oturuyordum. Bu yolculuğa ev sahibimin vesilesiyle başladım, onun sayesinde üç üniversite öğrencisiyle tanıştım; maddi durumları iyi değildi ve üniversitelerini bitirmek durumundalardı. 1982 yılında bu üç öğrenciye takım elbise aldım. Onlar hem içimdeki o hissin hem de yardımların başlangıç noktası oldu. O gün bugündür yardımlarıma devam ediyorum. Özellikle 2000’li yıllarda bu işi daha da hızlandırdım. Güzel bir çevre edindim. Kimse beni yalnız bırakmadı. Şu anda yardım ettiğim ailelerin sayısını bilmiyorum bile. Dört engelli okuluyla doğrudan çalışıyorum. Onların dışında bireysel olarak takip ettiğim aileler var. Beni duyan, gören insanlar bana ulaşıyor. Aileler birbirlerine haber veriyor. Her aileyi tek tek ziyaret ediyorum, gerçekten ihtiyaçları olup olmadığını tespit edip ona göre yardımda bulunuyorum.
BİR ÇAĞRIMIZ VAR
Okumak isteyen çocuklarımız var ama maddi imkânsızlıklar nedeniyle güçlük yaşıyorlar. Bazı ailelerin ise neredeyse hiç ev eşyası yok. Önceliğimiz, okumak isteyen çocuklara destek olmak. Sonra da ev eşyası olmayan ailelere yardım etmeye çalışıyoruz. Gönüllü arkadaşlarımız var; öğretmenler, fizyoterapistler ve birçok meslek grubundan dostlarımız bize eşlik ediyor. Hatta birlikte aileleri ziyaret ediyoruz. Gidip gören herkes çok duygulanıyor, ‘Eksiklerimizi fark ettik’ diyorlar. Yaptığımız etkinliklerde herkesin katkısı var; bu sadece bir kişinin işi değil. Engelli ailelerimiz için Ankara Kalesi-Hisar Kasrı’nda bir etkinlik düzenledik. Yaklaşık 7-8 yıldır engelli ailelerimizi bir araya getiriyoruz. Müzikli sabah kahvaltıları ve eğlencelerle onları mutlu etmeye çalışıyoruz. Amacımız moral vermek. Bu ailelerin özellikle morale çok ihtiyacı var. Toplumdan soyutlanıyorlar, kendilerini dış dünyaya kapatıyorlar. Bize ‘Ayda bir kere de olsa buraya gelmek, biraz olsun rahatlamak çok iyi geliyor’ diyorlar. Onlarla olmaktan ötürü mutluyuz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımıza da bir çağrımız var. Gerçekleştirdiğimiz etkinliklere katılmasını ve bu ortamı yakından görmesini çok isteriz."