Kaldığım yerden devam edeceğim

Son yıllarda elde ettiği başarılar ve kazandığı uluslararası turnuvalar nedeniyle ‘Altın Avcısı’ olarak bilinen milli tekvandocu İrem Yaman, salgın sürecini Ankara’da ailesiyle birlikte geçiriyor. Babası ile antrenmanlara devam eden Yaman, tartışmalı olimpiyat sürecini, ev hayatını ve bu sürece dair duygularını anlattı:

-İlk olarak olimpiyat sürecini merak ediyorum. Son durumda sizin katılamayacağınız açıklanmıştı ama şimdi olimpiyatlar ertelendi. Neler söylemek istersiniz?

Şu anda yargı aşamasında. Tahkim Kurulu’nun kararını bekliyorum, sonucu basınla paylaşacağım.

-Farklı bir kiloda olimpiyata katılma şansınız yok mu acaba?

4 yıl boyunca 57 kiloda puan topladım ve diğer siklette topladığım puanı da yine olimpik olan 57 kiloya yazdırdım. Ve aldığım başarılarla bu kiloda daha avantajlıyım. Ayrıca son olimpiyat şampiyonunu sayı farkıyla yendiğim için olimpiyat şampiyonluğuna daha yakınım.

-Aldığınız başarılar sizi oldukça popüler hale getirdi. Arkanızda büyük bir kamuoyu desteği var. Bu siz de nasıl bir motivasyon sağlıyor?

Tabi ki bu beni çok mutlu ediyor. Desteklenmek, başarılarımın ve sporcu kişiliğimin takdir edilmesi benim için farklı bir motivasyon kaynağı. Attığım adımlarda yalnız olmadığımı, yarışma sonucunda benimle sevinen veya üzülen insanların olduğunu bilmek harika bir duygu.

İLHAM KAYNAĞI OLMAK BENİM İÇİN MUTLULUK

-Sportif başarınız size farklı kapılar açtı mı acaba?

Ben daha çok yaptığım ve yapacağım işlerde başarılarımın, spordaki mücadelemin ön plana çıkmasına dikkat ediyorum. Çünkü hikayemle bir kişinin bile hayatına dokunup, ilham kaynağı olmak benim için büyük mutluluk.

-Salgın sürecini nerede ve nasıl geçiriyorsunuz?

Ankara’da, evimde ailemle birlikteyim. Mümkün olduğu kadar dışarı çıkmamaya özen gösteriyoruz. Evde antrenman yapıyorum, küçük kardeşim ile zaman geçiriyorum, film izliyorum ve kitap okuyorum. Biraz da yemek yapmaya çalışıyorum.

-Evde vakit geçirmekten keyif alır mıydınız?  Bu süreç sizi nasıl etkiledi?

Aslında uzun yıllardır evde 1 haftadan fazla zaman geçiremiyordum ve ailemi çok özlemiştim. Bu süre benim için fırsat oldu. Onlarla çok fazla zaman geçiriyorum ve özlem gideriyorum. Çünkü biliyorum ki bu süre geçtikten sonra yoğun ve koşturmalı tempo beni bekliyor olacak.



KISA HEDEFLERE ODAKLANMALIYIZ

-Sizce bu günler en verimli şekilde nasıl geçirilir?

Süreç belirsiz ve bu belirsizliği yönetmek oldukça zorlaşıyor. Ama elimizden geldiğince kısa hedeflere odaklanmak bu zamanı daha verimli geçirmemizi sağlar.

-Okuyucularımız için bir mesajınız var mıdır?

Bu süreci bir fırsat olarak görmek gerekiyor. Uzun zamandır yapmadığımız ve ertelediğimiz şeyleri yapmamız için önümüzde zamanımız var. İyi değerlendirip, motivasyonumuzu kaybetmeyelim. Ve tabii ki evimizde kalalım.



-Bu süreç hafızanızda nasıl yer edinecek, size ne öğretti?

Belirsizliği yönetmeyi, anda kalmayı ve iç motivasyonu yüksek tutmayı öğretti. Yaşadıklarımız birer deneyim ve umarım bu süreci en az hasarla atlatabiliriz.

-Şu an olmak istediğiniz bir yer var mı? Bu süreç sona erdiğinde ilk olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bu aylarda koşmaya başlardım. Koşu antrenmanlarımı özledim ve ilk yapacağım şey doğada koşmak olacak.

ANDA KALMAYA ÇALIŞIYORUM

-Hayat normale döndüğünde bir planlamanız var mı?

Sürecin nasıl ilerleyeceğini bilmiyorum. Keşke yarın uyansak ve her şey eskisi gibi olsa ama öyle olacağını düşünmüyorum. Yine tedbirli olacağız, toplu alanlarda çok fazla zaman geçiremeyeceğiz bir süre daha. Ve müsabaka takvimi hala belli değil, ertelenen Avrupa Şampiyonası iptal mi olacak yoksa bu yıl sonu yapılacak mı bilmiyorum. Sadece anda kalmaya ve antrenman yapmaya çalışıyorum. Süreç sona erdiğinde de altın madalya için mücadele etmeye kaldığım yerden devam edeceğim.

AZMİN ÖYKÜSÜNÜN BENDEKİ YERİ AYRI

-Önerebileceğiniz dizi, film ya da kitap var mı?

Şu an Andre Gide’nin Kadınlar Okulu’nu okuyorum. İçerik olarak güzel bir kitap. Ama mücadelenin ve azmin öyküsü olan Christy Brown’ın ‘Sol Ayağım’ adlı kitabının bendeki yeri ayrıdır. Ayrıca bu aralar daha çok dizi izliyorum, bu ara İspanyol dizilerine karşı çok ilgiliyim. Şu an ‘Vis a vis’ izliyorum, sürükleyici bir dizi. Onun dışında ‘The Last Dance’ gerçekten çok iyi. Yeni bölümünü merakla bekliyorum.