Futbol terazisi adilce tartmalı

Süper Lig ekibi Çaykur Rizespor’un Sportif Direktörü Yılmaz Bal, koronavirüs salgını nedeniyle lige uzun süre ara verildiğini belirtip, “Hepimiz bir an önce sağlıklı günlere dönmeyi, sağlıklı koşullarda maçları oynamayı istiyoruz. Ancak olağanüstü şartlar oluştu. Oyuncular maç ritmini kaybetti. Takımların yeniden hazırlanması uzun sürecek. Futbolcuları yeniden motive etmek çok zor olacak. Kalan bölüm tamamlanırsa, ben bu ligin adil bir lig olarak kayıtlara geçeceği görüşünde değilim” diye konuştu.
Normal zamanlarda sezon bittikten sonra oyuncalara verilen iznin, şu anki mevcut dönemden daha az olduğunu belirten Bal, şunları söyledi:
“Bu yaklaşık bir ay olur. Futbolculara yeni sezona fiziksel olarak hazır gelmeleri için antrenman programları verilir. O dönemlerde futbolcuların sadece fiziksel kayıpları olur. Şimdi uzun süredir futbol oynamıyor ve takım antrenmanı yapılmıyor. Bunun yanında bir de işin psikolojik tarafı var. Sezon öncesi kamplarda, oyunculara yoğun bir antrenman programı uygulanır, hazırlık maçları bu dönemde önemlidir. Şimdi durum çok farklı. Futbol Federasyonu ile Kulüpler Birliği arasında yapılan son değerlendirmede, liglerin Haziran-Temmuz döneminde bitirilmesi yönünde bir ön karar çıktı. Biz de Çarşamba günü toplanıp çalışmalara başlayacağız. Takımın büyük çoğunluğu Rize’de kalmıştı. Gidenler de kente dönecek. Ama biliyoruz ki hiç bir şey kolay olmayacak. Oyuncular, hem beden hem de kafa olarak kendilerini veremeyecek. Adaptasyon sorunu yaşayacak. Maçlar da yazın sıcak günlerinde oynanacak. Bu durum sadece bizim için değil, tüm takımlar için geçerli. Herkes aynı sorunlarla karşılaşacak. Bu yüzden, kalan bölüm oynanırsa, bunun adil bir lig olmayacağı fikrindeyim.”

SEYİRCİ AVANTAJIMIZ OLMAYACAK

“Sadece şampiyon olacak ve Avrupa kupalarına gidecek takımlar belirlenebilir. Çünkü ortada mücbir bir sebep var. Yukarıdaki takımlar rahat. Onlar için fazla endişe edecek bir durum yok. En az onlar etkilenecek. Peki, bizim gibi lige tutunmaya çalışan takımlar ne olacak. Zaten büyük bir mağduriyet içindeyiz. Büyük ekonomik kayıplarımız var. Üstüne bir de küme düşme olursa, bu takımlar kendini nasıl toparlayacak. Kümede kalma savaşı veren ekipler, ekstra bir stres yaşayacak. Her takımın kendine göre bir hesabı var. Kalan 8 haftadaki maçlar seyircisiz oynanacak. Biz, geride kalan süreçte iç sahada daha başarılı bir performans gösterdik. Seyirci baskısını, rakip üzerinde fazlaca hissettirdik. Taraftarımız bize büyük güç katıyor. Onların gücünü arkamıza aldığımızda takım daha farklı bir oyun sergiliyor. Şimdi bundan mahrum kalacağız. Aynı şey diğer takımlar için de geçerli. Biz ilk yarıda, bazı rakiplerimizle deplasmanda seyircili ortamda oynayıp, kaybettik. Şimdi içerde taraftarımız olmayacak. Yarın bir gün ikili averaj gündeme geldiğinde, kritik maçlarda seyirci avantajından yoksun olacağız. Burada sadece kendimizi düşündüğüm için konuşmuyorum. Her takım için aynı şeyler geçerli. Bu nedenle ligin adil olmayacağını dile getiriyorum. Profesyonel ve amatör tüm liglerde küme düşme olmamalı diye düşünüyorum. Kimsenin canı yanmasın, bu sezonu böyle bitirelim, hayat normale dönünce, federasyonumuz yeni bir planlama yapar ona göre ligler oynanabilir.”

KULÜPLER ORTAK KARAR ALABİLİR

“Elazığ’daki deprem sonrası, Elazığspor kulübü yaşadığı sıkıntılardan dolayı doğal olarak bir talepte bulundu ve ligden çekildi. Futbol Federasyonumuz da aldığı kararla, Elazığspor’un İkinci Ligdeki haklarını dondurdu. Elazığspor gelecek sezon da ikinci ligden devam edecek. Olağanüstü durumlarda; yönetmelik, statü, talimat gibi kavramlar, yerini insani düşüncelere kolayca bırakabiliyor. Salgından herkes etkilendi, burada da aynı yol izlenebilir. Kulüpleri ekonomik açıdan zor bir dönem bekliyor. Rizespor olarak, bu süreçten en az kayıpla çıkacağımızı düşünüyorum. Burada, başkanımız ve yönetim kurulumuz hep birlikte yoğun bir çaba harcıyoruz. Özellikle yabancı oyuncularla anlaşmalar dolar-avro üzerinden yapıldığından, bu nedenle biz de dahil olmak üzere bütün kulüpler bu sıkıntıyı çekecek.”

YÖNETMEK DAHA FARKLI 

Hatayspor, Ankaragücü, Göztepe, Boluspor ve Şekerspor takımlarının kalesini koruyan Yılmaz Bal, kariyerini tamamladıktan sonra Ankaragücü, K.Erciyespor, Eskişehirspor, Sivasspor ve Bursaspor gibi takımlarda kaleci antrenörü olarak görev yaptı. Bal şu anda Çaykur Rizespor’un sportif direktörlüğünü yürütüyor. Hem saha içi hem de dışının kendine göre zorlukları olduğunu vurgulayan Bal, şöyle konuştu:

“Sportif direktörlüğün çalışma alanı daha geniş. Kaleci antrenörü iken fiziksel, sportif direktör iken ise zihinsel ve psikolojik olarak güçlü ve iyi olmanız gerekiyor. Oyuncuları ortak paydada buluşturup onları kontrol etme, ikili ilişkileri kurma, güncel gelişmeleri takip etme, kendinizi sürekli yenilemek zorundasınız. Transfer döneminde tempo daha da yoğunlaşıyor. Ekip olarak bunu iyi yürütüyoruz. Kaleci antrenörlüğünü bıraktığım en son dönemde, birlikte çalıştığım oyunculardan; Harun Tekin, Fenerbahçe’ye, Okan Kocuk Galatasaray’a, Muhammed Şengezer de Medipol Başakşehir’e transfer oldu. Geçmişte de yerli ve yabancı bir çok başarılı kalecinin antrenörlüğünü yaptım. Onların gelişimine ve performansına katkıda bulunmuş olmak beni fazlasıyla mutlu ediyor ve gururlandırıyor.”