Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak

Güncelleme Tarihi:

Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2020 09:43

Kutay Sungar... ATV ekranlarında yayınlanan fenomen dizi ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da ‘Ahmet Meftun’ karakteriyle izleyici karşısına çıktı. Koronavirüs salgınına rağmen çekimlerine devam edilen dizi, geçen hafta salı günü sezon finali yaptı. Başarılı oyuncu Kutay Sungur, son çekiminin ardından Ankara’daki evinde döndü. Televizyon dünyasının yanı sıra tiyatro sahnelerinde de çok sayıda oyunda rol alan Kutay Sungur’la, hem Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın set ortamını hem de karantina günlerini Ankara’daki evinde nasıl geçirdiğini konuştuk.

Haberin Devamı

 * Mutfak konusunda kendimi çok geliştirdim. Çok güzel yemekler ve tatlılar öğrendim.

* Evde kendime küçük bir bostan yaptım. Domateslerim, salatalıklarım, biberlerim var.

* Bu olağanüstü günlerde öncelikli olarak bilim insanlarına kulak vermemiz gerekiyor.

* Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak. Kendimi o güzel günlere hazırlıyorum.

* Tüm bu süreçten insanlığın daha erdemli olarak çıkacağına inanmak istiyorum.

 * Bu süreçte dizi seti uzun bir süre daha devam etti. Set ortamını salgın nasıl etkiledi?

İlk vakayı öğrendiğimizde de setteydik, gece 00.30 civarıydı. Sonra her şey oldukça hızlı gelişti. Tabii biliyorsunuz setler herkesin çok yakın temas halinde, hatta zaman zaman küçük, dar, havasız alanlarda üst üste çalıştığı yerler. Duruma karşı çok hızlı şekilde pozisyon alındı. Öncelikle 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı olan oyuncular senaryo gereği diziden geçici olarak uzaklaştırıldı. Senaryoda da daha mesafeli kalmaya imkân tanıyan sahneler yazıldı. Tüm ekip adeta sağlık çalışanları kadar donanımlı şekilde giydirildi. Sette her zaman hazırda ambulans bulunduruldu. Sete giriş ve çıkışlarda ateş ölçümleri yapıldı. Tüm mekânlar, araçlar, set günü dezenfekte edildi. Tabii ki herkese evde kal çağrısı yapılan bir ortamda çalışmanın getirdiği bir gerginlik ve stres oluyor. Ancak alınan önlemler bir nebze de olsa böyle bir ortamda çalışmayı kolaylaştırdı.

Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak


* Yine bu süreçte siz nasıl/nerede vakit geçiriyorsunuz?

Setin devam ettiği süreçte İstanbul’da otelde kaldım. Hatta ilk sokağa çıkma yasağı ilan edilen hafta sonu otelde kalmak durumundaydım. 48 saat bir odada kalmak zorlayıcı tabii. Şimdi setin sona ermesiyle birlikte zorunlu olmadıkça evden çıkmıyorum.

Haberin Devamı

* Evde vakit geçirmekten keyif alır mıydınız?

Oyuncular diğer meslek gruplarına nazaran daha esnek ve programsız çalışma saatleriyle çalışırlar. Bazen günlerce evinize giremezsiniz. Bazen evi sadece üstünüzü değiştirmek, bir duş alıp çıkmak için kullanırken, bazen de evde vakit geçirdiğimiz uzun zamanlarımız olur. Dolayısıyla ben evde vakit geçirmeye alışkınım diyebilirim. Yıllardır sabah 8 akşam 5 çalışanlar kadar etkilendiğimi söyleyemem. Tabii günlerce evden çıkmamak daha önce yaşadığım bir durum değil.

Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak


MUTFAK KONUSUNDA KENDİMİ GELİŞTİRDİM

Haberin Devamı

* Günleriniz nasıl geçiyor, vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mutfak konusunda kendimi çok geliştirdiğimi söyleyebilirim. Çok güzel yemekler ve tatlılar öğrendim. Sonra evde kendime küçük bir bostan yaptım. Domateslerim, salatalıklarım, biberlerim var. Bostanın yanı sıra evimde hali hazırda bulunan -belki biraz fazla sayıdaki- bitkilerimle ilgileniyorum. Ayrıca evde doğurmak üzere olan bir kedimiz var. Onun bu sürecine tanıklık etmek ve bakımıyla ilgilenmek de çok keyifli. Bunların yanında yeni tiyatro oyunları okuyorum, dünyada takip ettiğim tiyatroların erişime açtıkları oyunları izliyorum. Almanya’dan, İngiltere’den, Fransa’dan muazzam oyunlar izleme şansı buldum.

Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak


* Önerebileceğiniz dizi, film yada kitap var mı?

Tabii hemen herkes gibi yoğunluktan izlemeye fırsat bulamadığımız birçok film ve diziyi izleme imkanı bulduk. Bu süreçte izlediğim en iyi film sanırım Yorgos Lanthimos’un ‘The Favourite’ filmi oldu. İzlemeyenlere şiddetle öneririm. Dizilerden ‘Kalifat’, ‘Babylon Berlin’, ‘Victoria’, ‘Alef’ bu süreçte favori dizilerim. Kitap olarak da William Golding’in ‘Sineklerin Tanrısı’nı henüz okumayanlara tavsiye etmiş olayım.

Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak


* Sizce bu günler en verimli şekilde nasıl geçirilir?

Herkesin eve kapandığı, sosyal yaşantımızın tam olarak sıfırlandığı böyle bir dönemde elbette birçoğumuzda bir şeyler yapma isteği, kendi kendimize yarattığımız bir üretme baskısı var. Tabii imkânlar oldukça sınırlı olduğu için büyük bir çoğunluk çareyi sosyal medya platformlarında buldu. Ben bu süreçte dünyayla sanatçı olarak değil seyirci olarak ilişki kurmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Nicholas Berger’in ‘Unutulmuş Bir Araya Gelme Sanatı’ başlıklı makalesinde dediği gibi; ‘Bu insani bir kriz, sanatsal değil.’ Dünyamızın öncelikli olarak bu salgını atlatması gerekiyor. Atlatana kadar da başrol bilim insanlarının, sağlık çalışanlarının, bu salgını atlatmak için politika üretenlerin. Buradan sosyal medyada bu süreçte içerik üretenleri eleştirdiğim gibi bir sonuç çıkmasın. Çok beğenerek, eğlenerek, öğrenerek takip ettiğim canlı yayınlar, YouTube’dan yayın yapan kişiler de var. Ben cep telefonu kamerası karşısında evden tiyatro yapma çabasının anlamsızlığından bahsediyorum. Üzerimizdeki bu üretme baskısını dizginlemeli, kendimizi ruhsal ve fiziksel olarak o günler için hazırlamalıyız. Bugünler geçtikten sonra hepimizin sanata her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olacak. İşte o zaman yeniden bir araya gelecek ve yeni hikayeler anlatmaya devam edeceğiz.

Haberin Devamı

BİLİM İNSANLARINA KULAK VERMEMİZ GEREKİYOR

* Hürriyet okurları için bir mesajınız var mıdır?

Tüm dünya olağanüstü bir süreçten, bir ağır bir sınavdan geçiyor. Bu olağanüstü günlerde öncelikli olarak bilim insanlarına kulak vermemiz ve yaşantımızı bu sürece uyumlu hale getirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla hepimizin kulağı bilim insanlarında olsun. Evde oldukları zamanı kendileri için en verimli şekilde değerlendirmelerini diliyorum.

Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak


KENDİMİ FİZİKSEL VE RUHSAL OLARAK O GÜZEL GÜNLERE HAZIRLIYORUM

* Bu süreç hafızanızda nasıl yer edinecek, size neler öğretti?

Müdavimi olduğunuz bir kahve dükkânının kapalı kepenklerini, kalabalıklar arasında kaldırımlarında kaybolduğumuz şimdi bomboş kalan sokakları, şaşkınlıkla ve kim bilir belki neşeyle, adeta ‘Nerede bunlar?’ diye boş sokaklarda dolaşan sokak hayvanlarını, sevdiklerimize sarılamamak, yaklaşamamak, tokalaşamamak gibi hepimizi zorlayan zorunluluklarımızı unutamayacağım. Ancak tüm bu süreçten insanlığın daha erdemli olarak çıkacağına inanmak istiyorum.

Bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata ihtiyacı olacak


* Şu an olmak istediğiniz bir yer var mı? Bugünler sona erdiğinde ilk olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Dediğim gibi bu sınavdan çıkınca hepimizin sanata fazlasıyla ihtiyacı olacak. Kendimi fiziksel ve ruhsal olarak o güzel günlere hazırlıyorum. Sahne üzeri, kamera önü ya da mikrofon başı, tutkuyla yaptığım işleri yapmaya devam edeceğim.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!