Bizler inandık herkes inansın

Güncelleme Tarihi:

Bizler inandık herkes inansın
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2020 23:52

Mevcut yönetimin, ekonomik açıdan kötü günler geçiren kulüpteki zorlu süreci çok iyi yürüttüğünü belirten golcü oyuncu, “Transfer tahtasını açmaları ile birlikte takım farklı bir yapıya büründü” diye konuştu.

Haberin Devamı

Ankaragücü’nün mevcut kadrosundaki en golcü isim olan İlhan Parlak, koronavirüs (COVID-19) salgını nedeni ile liglerin ertelenmesinin ardından çalışmalarını, kulüp tarafından gönderilen antrenman programları ile evde sürdürdüğünü belirtip, “Önceliğimiz hepimizin sağlıklı olması. Bu sıkıntının bir an önce sona ermesini bekliyor ve yeniden güzel günlere kavuşmayı istiyoruz. Sahalara döndüğümüzde hem fiziksel hemde zihinsel olarak elbette bazı zorluklar yaşayacağız. Hedefimiz, Ankaragücü’nü bulunduğu konumdan bir an önce yukarı taşımak ve Süper Ligde tutmak. Bizler, teknik ekip ve futbolcu grubu olarak, bu cenderen mutlu bir şekilde çıkacağımıza yürekten inanıyoruz. Taraftarımızın ve camiamızın birlik ve beraberlik içinde bizlere inanması ve güvenmesi, bu anlamda çok önemli ve değerli” diye konuştu.

HALI SAHADAKİ GİBİ DEĞİLSİNİZ

Gösterişli futbol oynamadığı için kendisinin zaman zaman eleştirildiğini belirten tecrübeli futbolcu şöyle konuştu:
“Futbolun inceliklerini bilenler ve görenler, sadece görselliğe bakmayanlar, benim futbolumu seviyor. Eleştiri getirenler, benim yeteneğimi sorgulamak yerine, kendi bilgilerini sorgularsa daha iyi olur. 17 yaşında ilk kez Süper Ligde forma giyen, 20 yaşında Fenerbahçe’ye transfer olan bir oyuncuyum. Ben forvet oyuncusuyum ancak hocalarım farklı görevler verdiklerinde de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Genç yaşımda, Dünyanın gelecek vaat eden 10 futbolcusu içinde gösterildim. Bizler, halı sahada oynar gibi oynamayız. Teknik direktörlerin saha içinde bizden yapmamızı istediği şeyleri yerine getirmemiz, oyun disiplinine bağlı kalmamız önemlidir. Dışarıdan bunlar pek görülmez. İnsanlar, sizden çalım atmanızı, gol pası vermenizi, topu kaleye göndermenizi ister ama size saha içinde verilen görevin ne olduğunu bilmez. Onu sadece teknik adamlar bilir. Maç bittiğinde, taraftar onların beklentisine karşılık veremediğiniz için size kızgın olabilir ancak soyunma odasında teknik direktörünüz sizi tebrik eder. Uzun zamandır Süper Ligde oynuyorsam, görevimi iyi şekilde yerine getirdiğimden kaynaklıdır diye düşünüyorum.”

TAKIM OYUNUNA KATKI VERİYORUM

“Yabancı oyuncular bu istatistikleri elde etse, yere göre sığdıramayız. Eleştirilere yanıt vermediğim için insanlar İlhan Parlak hakkında her şeyi konuşabiliyor. Beklentileri karşılayamadığınızda eleştiri normal ama fizik açıdan bazen yetersiz kaldığınız oluyor. Kendinizi tam hazır hissetmediğinizde görevden kaçmama adına oynamak zorunda kalıyorsunuz. Bu da performansınızı olumsuz yönde etkiliyor. Ben, hocaların takım oyununa en iyi karşılığı veren oyunculardan biri olduğumu düşünüyorum. Hangi takım olursa olsun, giydiğim formanın hakkını, sahaya çıktığım zaman son terime kadar veriyorum. Ankaragücü taraftarı da şunu bilsin ki bu formanın hakkını sonuna kadar vermeye çalışıyorum. Ankaragücü’nde daha önce de oynadım, o dönem şartlar farklıydı. Burada her zaman mutluyum. Zaten mutlu olduğum için de buradayım”

YÜZ ÜSTÜ BIRAKIP GİDEMEZDİM

“Ankaragücü’nü tercih etme sebeplerimden biri taraftarın armanın peşinde takımını yalnız bırakmama tutkusu. Futbol kariyerimde yakaladığım en iyi ortamlardan birinin içerisindeyim. Zor şartlarda kulübü bırakmadım. Profesyonel yaklaşımla değil, duygularımla hareket ettim. Vicdanımın sesini dinledim. Bizler bu kulüpte büyük fedakarlık yaptık. Gelen çok daha iyi teklifleri geri çevirdik. Çünkü ben ve arkadaşlarım bu ailenin bir ferdi gibi gördük kendimizi. Transfer tahtasının açılacağı belli değildi. Ankaragücü’nü bu şekilde bırakıp gidemezdim. Bunu kendime yakıştıramam. Bu kadar emek verdiğim takımı nasıl yüz üstü bırakıp giderdim. Ankaragücü’nü ne şartta olursa olsun bırakmadım.”
“İkinci yarı iyi bir ivme yakaladık. İlk devre çok büyük sıkıntılar yaşadık. Şimdi Kulüp ekonomik olarak çok kötüye giderken, mevcut yönetim, başken Fatih Mert ve arkadaşları, zorlu süreci çok iyi yönettiler. Büyük bir katkı ve destek sağlayıp, transfer tahtasını açtılar. Takımın kalitesi yükseldi. Özellikle maddi açıdan bu işi başarmak çok güçtü. O anlamda çok önemli adımlar attılar. Takım arkadaşlarımla birlikte, bir ivme yakalayacağımıza ve kesinlikle ligde kalacağımıza inanıyorduk.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!