Bizim farkımız repertuvarımız

Güncelleme Tarihi:

Bizim farkımız repertuvarımız
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2007 00:00

Başkent2in üyeleri en ’kariyerli’ müzik gruplarından Bonus Track, 2004 yılından beri birlikte. Vokalde İzgi Gültekin, klavyede Ozan Dündar, gitar-vokalde Burak Güven, bas gitarda Arda Güven ve davulda Celal Kılcı’nın yer aldığı Bonus Track, Türkçe müzik dışında her telden çalıyor.

Rock, soul, RMB, pop rock o günün havası neyi götürüyorsa onu çaldıklarını söyleyen İzgi Gültekin "Gruptaki herkes en az 15 yıllık müzisyen. Yıllardır canlı müzik yapan insanlar Bonus Track’te bir araya geldi. Repertuvarımız en büyük farkımız" diyor.

Bonus Track grubu üyelerini ’yaşını başını almış’ müzisyenler oluşturuyor ve İzgi dışında tüm grup üyeleri başka işlerle uğraşıyor. Ozan avukat, Arda büyük bir otomobil firmasında satış müdürü. Burak hem Bulutsuzluk Özlemi’nde çalıyor hem de radyo yapımcısı, mühendis. Grubun en yaşlı ’genç’ ismi Celal eski muhasebeci.

ANKARA’DA MUTLUYUZ

Grup üyeleri bunca yoğunluklarına rağmen zaman zaman haftada sekiz programa çıkıyor. Bonus Track’in basçısı Arda grubun, başkente ilişkin "Ankara’da müzik yapanlar bana göre şanslı. Çünkü çeşitlilik var ve insanlar istedikleri müziği yapıyorlar. İstanbul’da ise olaya daha profesyonel bakılıyor" diyor.

Ozan da Ankara’lı müzisyenler için şunları söylüyor:

"Ankara, eskiden beri çok iyi müzisyenler yetiştirmiştir. Zaten İstanbul’daki bilinen bir çok müzisyen de Ankara kökenlidir. Bu topraklarda çok müzisyen yetişir. Müzisyeni geliştirebilecek tarzda müzikler İstanbul’a göre burada daha çok dinleyici buluyor. Bu da başkentte çok sayıda ve kaliteli müzisyenin yetişmesini sağlıyor" diyor.

ŞEKER GİBİLER

Grup üyelerinin arkadaşlıkları da müzikteki gibi uyumlu ilerliyor. Ozan grup arkadaşlarını "şeker gibi" sözleriyle anlatırken, "Her grupta kavga gürültü olur. Ama olgun insanlar olduğumuz için birbirimizi de olgunlukla karşılayabiliyoruz" diyor.

Bonus Track’te Ozan ve İzgi’nin gruptan ayrı projeleri var. Grup Başkent’te, Overall, Tapas, Lonestar ve November da sahne alıyor.

Bonus Track Ankara’da çok mutlu

İstanbul’a gidip kaset yapmak gibi bir "takıntılarının" olmadığını söyleyen Arda da, "Biz biraz eski kaldık galiba. Bizim dönemimizde albüm yapmak çok zordu. Şimdi her şey daha kolay. Genç müzisyenler albüm yapma telaşında. Ama biz Bonus Track olarak Ankara’da mutluyuz. Hem neden gidelim ki? İyi müzisyenler Ankara’dan giderse, Ankara’dan da bir şeyler götürmüş olur" görüşlerini ifade ediyor.Aslında bu sözlere rağmen grubun bazı albüm projeleri de yok değil. Grup, ilerleyen dönemde sevenlerine bu konuda bir sürpriz yapabilir. Zaten hepsinin ayrı ayrı çalışmaları da bulunuyor. Örneğin Ozan, Asena’nın solo albümünde klavyelerini çalmış. Ayrıca The Rain’le yaptıkları bir parça da ABD’de yabancı sözlü rock albümünde yer aldı.

Onlarda ’Şeytan Tüyü’ var

"Ankara’lı olmayı seviyoruz" diyen Şeytan Tüyü’nün üyeleri, şehirde çok çok üniversite bulunmasının kendileri için büyük bir avantaj olduğunu söylüyorlar. Rokçılar, "10 yıldır çok sayıda üniversiteli mezun ettik" diyorlar.

BAŞKENT’te rock müzik denince akla gelen ilk müzik gruplarından olan Şeytan Tüyü 10 yıldır Sakarya Caddesi SSK İşhanı’ndaki Baraka isimli rock barda çalıyor. Şeytan Tüyü ve Baraka o kadar özdeşleşmiş ki grubun adını bile bar sahibi Baki Uysal koymuş. Barın ismiyle grup isminin bütünleşmesini grubun solisti Serkan şöyle anlatıyor:

"Baraka’nın önünde afişimiz öyle uzun zamandır duruyor ki bazı insanların aralarında ’Şeytan Tüyü diye bir mekanda Baraka isimli bir grup çıkıyor’ demelerine kulak misafiri oluyoruz"

1997 yılında kurulan Şeytan Tüyü’nün gitar-vokalleri Serkan Kamalıoğlu ve Volkan Pekkurnaz. Grubun davulcusu Hüseyin Keskin, bas gitaristi ise Serter Çaybaş.

Yıllardır Başkent’te müzik yapan grubun ’sahnede hiç gülmeyen adamı’ Serter, Başkent seyircisini ve rock müzik piyasasıyla ilgili grubun düşüncelerini şöyle dile getiriyor:

ÇOK ÜNİVERSİTELİ MEZUN ETTİK

"Biz grup olarak Ankaralı olmayı ve Ankara’yı çok seviyoruz. Ancak onun dışında burada olmamıza etkin, bu şehirde sorumluluklarımız var ve bu sorumluluklar bizleri bu şehre bağımlı kılıyor. Biz Türkçe sözlü rock müzik yapıyoruz. Bir cover grubuyuz ve maalesef bu işin piyasası İstanbul’da. Burada ne kadar iyi yaparsanız yapın hem bir yere kadar gidebiliyorsunuz. Bunun yanında Başkent seyircisini memnun etmek çok kolay bir şey değil. Ama sizi severlerse de kolay kolay peşinizi bırakmazlar. Biz o konuda şanslı bir grubuz. Şehirde çok üniversite olması bizim için büyük avantaj. Geniş bir üniversite öğrencisi kitlemiz var. 10 yıldır çok sayıda üniversiteli mezun ettik."

ALBÜM GELİYOR

Önümüzdeki yıl içinde bir single albüm çıkaracaklarını Başkentli hayranlarına müjdeleyen Şeytan Tüyü üyeleri albümün bir ticari kaygı taşımayacağını söylüyor. Grubun vokal-gitarı Volkan albüm çıkarmalarındaki amacı şöyle açıklıyor:

"Albüm çıkarmamızdaki amaç kesinlikle ticari değil. Tabii ki çok satmasını isteriz ama esas amacımız bunca yıldır yaptığımız bu müzikten elimize bir şey kalması. Çocuklarımız olduğunda, ’İşte bu senin baban diyebileceğimiz’ bir eser bırakmak istiyoruz.’

Şeytan Tüyü grubuyla ilgili ayrıntılı bilgi ’seytantuyu.anatolianrock.com’ isimli internet sitesinden alınabiliyor.

Şeytan Tüyü’nün hikayesi

Şeytan Tüyü’nün ilginç isminin hikayesini Serkan şöyle anlattı: Bizim grup olarak en büyük avantajımız paylaşımımızın sadece müzik olmaması. Grubun temelinde 15 yıllık bir dostluk var. Grubun ismi ise 10 yıl önce ilginç bir olayla belirlendi. Ben Baraka’da 10 yıl önce eğlence olsun diye pazar öğleden sonraları müzik yapıyordum. O gün diğer arkadaşlarım da yanıma geldi ve beraber müzik yapmaya başladık. Pazar öğleden sonra müziği duyan Baraka’ya gelmeye başladı. Bar neredeyse doldu ve tamamı bayan dinleyiciydi. O gün Baraka’nın işletmecisi Baki Ulusoy kalabalığı görünce, ’Sizde şeytan tüyü var’ diyerek akşam programı yapmamızı istedi. Hem ismimiz hem de Baraka maceramız o gün başladı.

Meslek seçerken baskı başarısızlık getiriyor

UZMANLAR meslek seçimi sürecinde ailelerin kendi isteklerini değil, çocuklarının ilgi ve becerilerini göz önünde bulundurması gerektiğine işaret ediyorlar. Uzmanlar, baskının başarısızlık getireceğine dikkat çekiyorlar.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Voltan Acar, meslek seçiminin öğrencilere bırakılması gerektiğini vurgulayarak, velilerin bu konudaki baskılarının olumsuz sonuçlar yaratacağını anlattı. Acar, çocukların neye ilgisi olduğunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini, izlenen televizyon programları ya da okunan kitaplardan yönelimlerin anlaşılabileceğini, ancak ergenlik döneminde ilgilerin durağan olmadığının hatırlanması gerektiğini ifade etti. Acar, meslek seçiminin mikro değil makro düzeyde değerlendirilmesinin de önemine dikkati çekerek "toplumların bazı mesleklere doyduğunu" hatırlattı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!