Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı

Güncelleme Tarihi:

Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2021 14:54

Türkiye’de üretilen yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 20’sinin Ankara’dan olduğunu ve yine ihracatın yüzde 18’ini Ankara’nın yaptığına dikkat çeken ASO Başkanı Nurettin Özdebir, “Eğer genel ve yerel idare üzerine eğilirse Ankara bir sanayi şehri olarak şehirler arası ekonomik mücadelede yer sahibi olabilir. Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı” dedi.

Haberin Devamı

Hürriyet Ankara Bürosu’nu ziyaret eden Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, kent ekonomisinin geleceğinden üretim ve ihracata, organize sanayi bölgelerinden(OSB) Akyurt Fuar Alanı’na, sanayicinin eleman bulamama probleminden mesleki eğitime kadar birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversitelerin olması gerektiğine dikkat çeken Özdebir, şunları kaydetti:

Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı


OSB’LERDEN PEK ÇOĞUNUN HABERİ YOKTUR

“Ankara’nın çok ciddi potansiyelleri var. Ankara’da 13 tane OSB var. Bir o kadar da teknokent var. Teknokentlerde gerçekten güzel şeyler yapılıyor. Bir kısmı kamuoyunun çok fazla dikkatini çekmiyor ama Ankara’dan çıkan işler çok fazla. Ankara’daki OSB’lerin varlığından herhalde sokaktaki insanların pek çoğunun haberi yoktur. Ankara’da üretilen ürünlerden pek çoğunun haberi yoktur. TAI, ASELSAN’ı ismen biliyorlardır, ROKETSAN’ı belki biliyorlardır onun da Ankara’da olup olmadığından şüphelidirler. En kaliteli üniversiteler burada. 10 tane araştırma üniversitesinin dört tanesi Ankara’da.

100’ÜN ÜZERİNDE FABRİKA İNŞAATI VAR

Ankara’da 8-10 ay önce 1 milyon 300 bin civarında kayıtlı çalışan vardı. Bunun 300 bini kamu kurumunda çalışan işçi veya memur. Geri kalan 1 milyon kişi özel sektör tarafından istihdam ediliyor Ankara’da. Şu anda 100’ün üzerinde fabrika inşaatı ASO 2’nci OSB’de devam ediyor. Diğer OSB’lerde de aynı şekilde. Uzay Havacılık OSB’de de ASO sermaye koydu oraya yönetiminde temsil ediliyor. Arazilerin tamamı neredeyse tahsis edilmiş vaziyette. Altyapısı bitmediği halde şu anda kurulup da ihracat yapmaya başlamış olan firmalarımız bile var. Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı. Bundan sonra sanayi ve üretim olmalı. Ankara’da gelişen sektörlerden bir tanesi de bütün gidişatlara rağmen medikal sanayi ve ilaç. Yeni güzel yatırımlar, üretimler var. Ama onların da kamudan alacakları meselesinin çözülmesi lazım.

İHRACATIN YÜZDE 18’İNİ ANKARA YAPIYOR

OSB’ler için bürokratik süreçler de çok uzun sürüyor. Bütüncül bakışın olması lazım. Sincan’daki 1. OSB’nin 10 milyon metrekare daha genişleme alanı var. Kamulaştırması 4-5 yıl sürüyor. Buna rağmen sanayiciler de bir taraftan yatırım yapmaya devam ediyorlar. Eğer genel ve yerel idare üzerine eğilirse Ankara bir sanayi şehri olarak şehirler arası ekonomik mücadelede yer sahibi olabilir. Belediyenin, valiliğin, biz sivil toplum örgütlerinin ve en önemlisi de bu şehirde yaşayanların bu şehre borcu var. Ankara’nın yüksek teknoloji üretme kapasitesi var. Şu anda ülkemizde üretilen yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 20’si Ankara’dan. İhracatın yüzde 18’ini Ankara yapıyor. Bu önemli bir kazanım. Bunda ASELSAN, Roketsan gibi kurumların etkisi var ama oralarda yetişip de piyasaya çıkan, oradan ayrılıp kendi işini kuranların da taşıdığı kültür Ankara’nın teknoloji ve imalat seviyesinin arttırılmasına önemli katkı sağlıyor.”

Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı


EN BÜYÜK PROBLEM ELEMAN BULAMAMA

Haberin Devamı

Sanayicinin en büyük problemlerinden birisinin de eleman bulamamak olduğunu vurgulayan Nurettin Özdebir, “Türkiye’deki işsizlerin bir kısmı gerçekten işsiz, bir kısmı ‘gönüllü işsiz.’ Çalışmak istemiyorlar. İşi de parayı da beğenmiyorlar. Sanayide çalışmak istemiyorlar” dedi. Mesleki eğitim politikalarının da yeniden düzenlenmesi gerektiğini anlatan Özdebir şöyle devam etti: “Bizim ASO olarak altı tane okulumuz var. Anaokulumuzdaki çocuklara ahşap oyuncak üretimi yaptırıyoruz, ürettikleri ürünlerini pazarlıkla satıyorlar. Kitap kermesi düzenliyoruz oradan pazarlıkla kitap alıyorlar. Bu bilinci küçük yaşta aşılıyoruz. İki lise programımız var birisi mavi yaka diğeri mühendis adayları yetiştirmek için. Lise yerleştirme puanında yüzde 4’lük dilimden öğrenci alıyoruz. Yüzde yüz burslu olarak okuyorlar. Devlet onlar için 7 bin lira civarında katkı veriyor. Bize bir öğrencinin maliyeti yıllık 21 bin lira. Her sene 144 öğrenci alıyoruz. Bunun dışında iki tane meslek yüksekokulumuz var. Bir tanesi IT(Bilgi teknolojisi) ağırlıklı, endüstri 4.0’da çalışacak adamları yetiştirmek için bir tanesi de daha çok imalatta çalışacak insanları yetiştirmek için. Endüstriyel tasarım da var içerisinde.

ELEMAN OLMADIĞI İÇİN AÇILAMAYAN FABRİKA VAR

Bunların dışında bir tane de sürekli eğitim merkezimiz var. Eğitimden çıkmış olanların veya işletmelerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş bir okul. İlk önce kabiliyetlerine bakıyoruz ve seçiyoruz. Bütün okullarımız için geçerli bu. Alanlarına göre yerleştiriyoruz. İşletmelerle eşleştiriyoruz. Çocuk kursu veya okulu bitirdiği zaman çalışacağı yer, alacağı ücret belli. İŞKUR’la da bir anlaşma yaptık. İşe yerleştiklerinde üç ay asgari ücret civarında İŞKUR ücret ödüyor onlara. Sürekli eğitim merkezine her geldikleri gün için 130 lira civarında bir para da ödeniyor. Yemeklerini de biz sağlıyoruz. Ama öğrenci bulmakta zorlanıyoruz. Hem meslek öğretiyoruz hem de bunun için iş garantili öğrenci bulmakta zorlanıyoruz. Meslek yüksek okullarımızda da sürekli eğitim merkezimizde de öğrencilerin yüzde 10’u bir lisans programını bitirdikten sonra oraya gelmişler. Yani bir üniversite diploması var ama iş bulamamış. Bu gidişatı değiştirmemiz meslekleri tekrar cazip hale getirmemiz lazım. Mesleki eğitim düz lise, ticaret lisesi, imam hatipten 4 misli daha pahalı bir iş. Bu kadar pahalı bir eğitimi veriyorsunuz ondan sonra insanlar gidiyorlar AVM’de güvenlik görevlisi ya da tezgahtar oluyorlar. Tezgahtar olacaksa gitsin ticaret lisesinde eğitim alsın. Bunun da önüne geçilmeli. Şu anda 2. OSB’de yatırımını tamamlamış makine techizatını tamamlamış ama eleman olmadığı için açılamayan fabrika var.”

Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı


FİNANSMANINI HALLEDERSEK AKYURT FUAR ALANI’NA HEMEN BAŞLANABİLİR

Haberin Devamı

İnşaatı yarım kalan Akyurt’taki Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nin son durumuyla ilgili de bilgi veren Nurettin Özdebir, “Maliyetler bu kadar artınca finansmanıyla ilgili sorunlar oldu. Finansman meselesinin halledilmesi lazım. Şu andan itibaren firmayla ilişkimiz kesildi. Yapılan işin tespitini istemiştik mahkemeden. Yanlış bir tespit yapmışlar. Onunla ilgili süreç devam ediyor. ‘Şunları yaptı şunları da yapmadı’ diye ortaya konulacak bir tespit lazım. Finansmanını halledersek hemen başlanabilir. Sanayi ve Teknoloji Bakanı’mız(Mustafa Varank) 90 milyon lira söz verdi ama geriye kalıyor 500 milyon lira. Bir de bu miktara çevre düzenlemesi gibi işler dahil değil” diye konuştu.

Ankara’nın temasında sanayi, teknoloji ve üniversiteler olmalı

Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ASO Basın Danışmanı Okan Saykun ile birlikte Hürriyet Ankara Bürosu’nu ziyaret etti. Özdebir, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Deniz Gürel, Hürriyet Ankara Yazıişleri Müdürü Fatih Tekeci ve Hürriyet Ankara Muhabiri Murat Yılmaz’a sanayi ve kent ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!