Ankaragücü’nde dengeler değişti

Güncelleme Tarihi:

Ankaragücü’nde dengeler değişti
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2021 22:42

Başkan Fatih Mert’in ardından, futbol şube sorumlusu Faruk Koca da aday olmayacağını açıkladı. Koca’nın, “Bu yönetimle bu kulübün yönetilemeyeceğini biliyordum. Kontrolü sizde olmayan bir kulübü yönetebilir misiniz” sözleri dikkati çekti.

Haberin Devamı

Ankaragücü Süper Lig’e dramatik bir şekilde veda ederken, gözler, tarihi 3-10 Haziran 2021 olarak revize edilen genel kurula çevrildi. Başkan Fatih Mert’in ardından, futbol şube sorumlusu Faruk Koca da aday olmayacağını açıkladı. Bu çıkışın ardından gözler, eski başkan Mehmet Yiğiner, eski yöneticilerden Murat Ağcabağ ile isimleri başkan adaylığı için geçen Abidin Doğan ve Adnan Bekar’a çevrildi.
Takımın küme düşme sürecinde gündeme gelen tartışmalara DHA’ya verdiği röportajda açıklık getiren Faruk Koca, başkan Fatih Mert ile problemi olmadığını belirtip, “Bir yıldır kongre istiyorum. Bu yönetimle bu kulübün yönetilemeyeceğini biliyordum. Kontrolü sizde olmayan bir kulübü yönetebilir misiniz? Kongre istedim yapamadık. Siyasi kimliğim ile kulübe katkı sağladım ama kulüp üzerinden asla siyaset yapmadım. Bu kulübe hangi siyasi parti destek olursa teşekkür ederiz” dedi.

KİLİT VURULMASINI DIŞARIDAN GELEREK ÖNLEDİM

Kulübün kapısına kilit vurulmak üzereyken yönetime geldiğini dile getiren Koca şunları söyledi:
“15 aydır yönetimdeyim iddia ediyorum kimse benim kadar A.Güçlü değil. Benim yaptığım kadar kim ne yaptı? 30 yıldır A.Güçlüyüm diye nara atanlar var hepsine meydan okuyorum. 4 maça gitmedim. Malatya maçında uyardım dinlemediler. 270-290 milyon TL gibi bir borç söyleniyor, peki biz 23 milyon Euro’yu kime ödedik? 23 milyon Euro transfer yasağına konu olan futbolculara ödenen para, hala kulübün borcu var. Bu futbolcuların hiçbirini tanımıyorum, bilmiyorum. 99 dakika oynayan futbolcuya 2 milyon ödendi. Ödediğiniz borcun yüzde 22’si de ekstra stopaj vergisi. Hem caza ödüyorsunuz hem de cezanın vergisi çıkıyor. Her ay 12-13 milyon cari gider var.”

KÜME DÜŞEN TAKIMA 14 MİLYON TL PRİM ÖDEDİM

“Düşen takıma 14 milyon lira prim ödemişim. Kasımpaşa maçı öncesinde teknik kadro ve futbolculara prim dağıttım. Kimse bunu inkar edemez. Prim, yönetimin motivasyonudur bu sorgulanır mı? Sezonda maaş alamayan futbolcular oldu ancak hayati önem taşımamakta. Galibiyete 25 bin TL prim açıklamışız. Dış saha beraberliği 15 bindi. İç saha beraberliğinde yoktu ama biz 10 bin TL verdik. Konya maçında 30 bin TL prim yatmış haberim yok. Neden 50 bin TL değilmiş. Benim zaten haberim yok üstelik takımın primi zaten 25 bin iken 30 bin lira yatmış. 4 maç için 50’şer bin lira prim açıkladım. Beyefendiler ya da onu arayanlar sezon sonuna kadar 50 bin lira prim beklentisi içinde. Geçen sezon Rize maçında 10 bin Euro prim verdim takım küme düştü. Ben prim vereceğim takım küme düşecek bu doğru mu yani? 50 bin lira prim açıklayın Denizli maçında kalma sözü veriyoruz dediler. Sözü verenler istifa ettik de kabul edilmedi diyor. Ben 50 bin lira prim verdim hani kalma sözü verenler nerede? Hani takım nerede? Yönetici olarak takımın kötü gidişatını sorma hakkım yok mu? İşte ben sorduğum için kavga çıktı. Hayır diyorlar takım kötü gitmiyor sana o aklı veren kim? Böyle bir soru mu var?

BİR YIL SÜRESİNCE HİÇBİR ŞEYE KARIŞMADIM

“Nihayetinde başarısızız. Nedeni ne olursa olsun sorumluluk yönetime aittir. Teknik heyete soru sorma hakkımız yok mu ? Bunu sorduğunuz için hedef tahtası oluyorsunuz. Denizli maçında çıktık yarın hocadan rapor ve izah isteyelim dedik. Aldık mı bunu? Alamadık nedeni neydi aman hocaya dokunulmasın. Futbol camiasına yeni giren bir adamım. Bir yıl hiçbir şeye karışmadım. Transferde sadece Geraldo ve Badji’ye dahil oldum. Geçen seneden de Atakan. Hiçbir oyuncu arasında ayrımcılık yapmadık. Kimseye şunu oynatın bunu oynatmayın demem. Kime para ödenmemiş ? 100 milyon ödeme yapması gereken kulüp 75 milyon ödeme yapmış, nasıl ödenmemiş? Sarlija’nın alacağı var. Müsaade istedi biz de verdik. Alacağını alıyor şu an cezai bir işlemi yok.

KULÜBÜN MEVCUT 220 MİLYON TL BORCU VAR

“Kulübe 30 milyon şahsi para verdim 22 milyon da bankaya kefil oldum. Total borç her şey dahil 220 milyon civarında. Bu kulübe benim dönemimde 180-190 milyon bağış geldi. Vicdanen rahat, ama huzursuzum. İkaz ettim dikkate alınmadı. Badji konusunda sorumluluğu alıyorum. 4 hoca geldi sonuç ne oldu? Aynı kriterlerle hoca getiriyoruz sonuç alamıyoruz. A.Gücü’nün kendisi bir kriz, önemli olan krizleri yönetmek. Ben yönetemedim. Hikmet Karaman’ı kümede kalmak getirdik. Bunun için hocaya prim bile verecektik. 10 maç iyi, 10 maç kötü gitti. Tedbir almak istedim sözleşmeden dolayı alamadım. Ben sözleşmelerde hep dikkat ettim. Fuat Çapa imzalamıyor dediler ‘imzalamasın’ dedim. Takım başarısız olursa neden tazminat ödeyeyim? Bütün hocalarla oyuncularla böyle sözleşme yapılmış ben buna taş koydum bu yüzden istemeyen adam oldum kulüpte. Geçmiş yönetimi eleştiriyoruz. Neden? Futbolcu 90 dakika oynamış tazminat alıyor, ceza ödeniyor. Hocaların arkasında durduk olmadı, yetki verdik olmadı. Hepsine aynı yetkiyi, desteği verdik. En çok yetki Hikmet Karaman’a verildi. Tüm sorumluluk hocasıyla futbolcusuyla bize ait. Ben yöneticiyim sorumluluk alıyorum evet ama takımı ben düşürmedim. Saba oynamıyor diyorlar? O oynamıyorsa başkasını oynatın demek müdahale mi oluyor?”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!