200 metrekarelik dükkandan altı bin metrekarelik şirkete

Güncelleme Tarihi:

200 metrekarelik dükkandan altı bin metrekarelik şirkete
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2007 00:00

Patron Patrona, bu hafta OSTİM’li genç bir işadamını ağırlıyor. Küçük bir cıvata dükkanından bugün mağazalar zinciri sahibi olan Sıtkı Öztuna başarılarının ve büyümesinin sırrını Ankara Hürriyet ile paylaştı.

VELİ SARITOPRAK: Sizi İkmal Teknik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı olarak tanıyoruz. Bize 41 yıllık başarı hikáyesinden kısaca bahseder misiniz?

SITKI ÖZTUNA:
1967 yılında, küçük bir cıvata dükkánıyla işe başladık. 1981 yılında 200 metrekarelik bir dükkánla Ostim Sanayi Bölgesi’nin bir parçası olduk. 1998 yılında endüstriyel temellere dayanan hırdavat marketimizi kurarak büyüdük ve ISO 9001 Belgesi’ni alan ilk Yapı Market niteliğiyle sektöre yeni bir soluk getirdik. Bizim üreticilerimiz de dünya pazarındaki her yeni ürüne, yabancı üreticilerle aynı zamanda ulaşabilsin diye dünyanın dört bir yanından, ürünleri raflarımıza taşıdık. Cıvatadan hırdavata, iş güvenliği ekipmanlarından teknik takım ve makineye, yapı ve elektrik malzemelerinden kırtasiyeye kadar uzanan 40 bin çeşit ürün sergilemekteyiz. Bugün 50’ye yakın çalışanımızla, İkmal Teknik Endüstriyel Yapı Market olarak, Ostim ve çevresinde totalde 6 bin metrekarelik bir alana yayılmış büyük bir aileyiz biz.

Peki ya kişisel başarınız, bize 41 yıllık bu başarıyı elde etmek için neler yaptınız anlatır mısınız biraz?

Ticaret benim için küçük yaşlarda başladı. Rahmetli babam Mahir Öztuna’nın kurduğu işi devam ettirdim ve büyüttüm, çok çalıştım. Öncelik babamdan aldığım ticari ahlak, terbiyededir; bu yoldan sapmamayı ilke haline getirdiğinizde gerisi zaten geliyor. İşimi başından beri severek yapıyorum ve en önemlisi saygı duyuyorum. Duyduğum sevgi ve saygı, müşterilerimiz nezdinde güvene dönüşüyor. Bugün ticaret yapmak, bu yolda ilerlemek ve istihdam sağlamak istiyorsanız güven ve sadakat duygularını maksimum düzeyde beslemek gerek. Biz güvendiğimiz, tanıdığımız firmalardan alış-veriş yapıyoruz, müşterilerimize de 41 yılın garantisini yansıtabildiğimiz ürünleri sunuyoruz.

4 AYRI NOKTADA HİZMET SUNUYORUZ

Ankara’da 4 ayrı şubeniz var. Yeni girişimleriniz olacak mı?

Ostim ve çevresinde 3, Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde 1 şube olmak üzere 4 ayrı noktadan müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Şubelerimizin bulunduğu bölgeler stratejik öneme sahip bölgelerdir. Sadece Ostim ve çevresinde 100 ayrı dalda, üretim yelpazesinin çok geniş olduğu bir üretim söz konusudur. Sincan Bölgesi’nin ise gelişimine hep birlikte şahit olduk ve olmaktayız. Ankara’nın en önemli sınaî merkezi olmayı başarmış ve büyümeye de hızla devam eden bir bölgedir. Biz İkmal Ailesi olarak, tasarlayan, onaran ve üretenlere yakın olmayı seçtik; doğru hizmeti, doğru zaman ve doğru üreticiyle paylaşan bir anlayışla çıktık yola. Bizim için müşteri memnuniyetidir aslolan.

Yakın dönemde öngörülen girişimlerimiz elbette var. Şube ağımızı genişletmeye devam edeceğiz. Başkent Organize Sanayi Bölgesi yeni gelişmekte olan bir bölge, oradaki üreticilerimize yakın olmak en büyük arzumuz. 4 şubemiz yanı sıra, büyük bir Endüstriyel Yapı Merkez hedefliyoruz. Sadece Ankara Sanayisi’ne hizmet vermekle kalmayıp, Türkiye bölgelerine yayılmayı ve bu büyümenin ilk ayağını Konya’da başlatmayı hedefliyoruz. Biz tüm kaynaklarımızı büyümek ve gelişmek için kullanıyoruz.

Ankara Sanayi’ni geçmiş yıllarla karşılaştırdığınızda üretici firmaların taleplerindeki değişiklikler ne yönde?

Evet, Ankara artık eskiden olduğu gibi tarım ve memur kenti olma niteliğinden çıkmış, ülke genelinde ekonomiye katkısıyla, sanayinin geliştiği iller listesinin en önemli şehirleri arasına girmiştir. Mobilya, tarım aletleri ve makineleri, elektrik, su ve doğalgaz, ısıtma, çelik boru vs. üreten sanayilerle birlikte, Savunma Sanayi de, gelişimiyle Ankara’ya yeni boyut kazandırmıştır. Bunu takip eden süreçte makine ve metal sanayi de gelişmiştir. Tabii gelişen sanayinin bizim gibi tedarikçi firmalardan beklentileri de büyüme hızlarıyla doğru orantılıdır. Dünyada da rekabetin artmasıyla terminlerde değişiklik yaşanmış ve söz konusu üretici firmaların maksimum üretimi hedeflemeleri dolayısıyla, stoklu çalışma yolunu seçmişlerdir. Biz tedarikçi kuruluşlar ne kadar hızlı ikmal edebiliyorsak, sanayimize katkımız da o kadar büyük olur ve üretici firmaların vazgeçilmezleri arasında barınabiliriz. Sanayimiz gelişmeye devam etmektedir. Türkiye pazarına bakıldığında yıllarca ithal ettiğimiz malzemeleri, kendi öz kaynaklarımız ve kendi iş gücümüzle üretebiliyoruz. Bizimse bu pazar içerisinde görev ve sorumluluğumuz, sanayinin bu hızlı gelişimine maksimum düzeyde katkıda bulunarak, sahip olduklarımızı üreticilerimize sunmaktır.

Peki ya Ankara’nın geleceği hakkında neler söyleyeceksiniz?

Ankara Sanayisi ve Ankara ticareti olmak üzere masanın iki tarafına da oturan Sayın Sanayi Bakanımız Zafer Çağlayan, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, gibi işinin ehli değerler ve sürekliliğini korumayı başarmış firmalar sayesinde Ankara sanayi de, ticareti de hak ettiği yerlere ulaşacaktır düşüncesindeyim. Memur kenti olarak algılanan ve anılan Ankara, bugün 10 ayrı Organize Sanayi Bölgesi’ne sahip. Bu demektir ki; şehrimizde de gelişime açık müthiş bir üretim var ve hızla da büyümeye devam ediyor, ülkeye katma değer sağlayıp gelişimine katkıda bulunuyor.

Rekabetin bu kadar yükseklerde seyrettiği Endüstriyel Yapı Market Sektörü’nde, sanayi ve sanayicinin ihtiyaçlarını belirleyen bir kuruluşun Yönetim Kurulu Başkanı olarak, genç girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?

Bilgi birikimimizi artırmak için araştırmak ve iyi bir öğrenci olmak gerek önce. Bizler sanayinin sarf malzemelerini satarız, bu sebeptendir ki; İkmal Teknik’le rekabet eden çok sayıda firma vardır. Bu yüzden her gün, bir sonraki günü yaşarız. Biz müşterilerimizi, tedarikçilerimizi ve ekibimizi bir takım olarak görür, onları tanır, ihtiyaçlarını belirler ve bu doğrultuda doğru zamanda doğru cevaplarla müşterilerimize geri döneriz. Teknolojiyi, dünyayla eş zamanlı takip ederiz. Sürekliliği korunan ve yükselen bir ivmeyle yola devam etmektir başarı. Genç nüfus oranımıza bakıldığında beyin ve iş gücümüz yadsınamaz büyüklüktedir. Genç girişimcilere her zaman ihtiyacımız var. Geleceğimiz gençlerimizin elindedir. Dürüst olmak, kararlı durmak ve çalışmak. Gençlere en büyük tavsiyelerim bunlardır.

OSTİM TÜRKİYE’NİN TİCARİ KALBİ OLACAK

V.S: Peki, Ostim’e dönelim tekrar. Ostim’in geleceğini nasıl görüyorsunuz?

S.Ö:
Bir Ostim Yöneticisi olarak sevinçliyim. Ostim üreticisiyle de, çalışanıyla da gelişime yeniliğe çok açıktır çünkü büyümeyi hedefler, süreç hep böyle devam etmiştir. Bu sebeple bugünkü Ostim üreticisi, yerini küçük ölçekli üreticilere devredip, zamanla sınıf atlayıp, büyük fabrikaların olduğu bölgelere kaymaktadır, bir nevi yüksek okula kayıt diyebiliriz. Ostim bugün, hızla büyüyen sanayiciler için yetmemeye başlamıştır. Sanayici, Ostim’i her ne kadar tamamen terk etmese de; sahip oldukları alanların kısıtlı olması, hem istihdam hem de yeni yatırımlar için yeni alanlar sağlayamamanın sonucu, üretim için daha elverişli, daha yaygın alanlara doğru gitmektedirler. Türkiye’nin üretim kalbi olan Ostim, gelecekte tamamen üretimden çıkıp, Türkiye’nin ticaret kalbi haline dönüşecektir düşüncesindeyim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!