Yeniden hortladı...

Güncelleme Tarihi:

Yeniden hortladı...
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 1997 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Doğrusu bugün pek yazı yazmak içimde yoktu. Ancaak, bir zavallının, bir bozguncunun uzun zamandır gündemde olamamanın verdiği rahatsızlıktan dolayı G.Saray'ı ve özellikle Türkiye'nin son yıllarda yetiştirdiği fevkalade futbol adamı Fatih Terim'i eleştirmesi, yerin dibine batırması asabımı bozdu. Oysa kararlıydım, zaman zaman bu zibidiye haddini bildiriyordum. Onunla uğraşmayı artık kendime bir zül olarak görmüştüm. Şimdi sırası gelmişken bu zibidiyi tekrar poposunun üstüne oturtmanın zamanı geldiğine inanıyorum. En başta bu arkadaş çok büyük bir yalancı. Bakın ne diyor: ‘‘Futbol Federasyonu seçimlerinde ben ne Kiğılı'nın, ne Yalman'ın Federasyon Başkanı olmasını hiç istemedim.’’ Oysa ben ve onun yazısını okuyanlar hatırlayacaklar iki kez benim Futbol Federasyonu Başkanı adayım Alp Yalman'dır diye uzun uzun destanlar, methiyeler yazdı. Kendisi herhalde beyin yorgunluğuna yakalanmış ve etrafını da öyle zannediyor. Devekuşu gibi kafasını kuma sokmuş herkesle dalga geçiyorum gibi bir havası var ama poposunun çıplak şekilde kumların üzerinde olduğunun farkında değil.

NE İDÜĞÜ BELİRSİZ

Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda kulüplerin yanısıra dernekler de var. Hatta yirminin üstünde milli takımda oynamış futbolcular da var. Ben en sonuncu gruba dahilim ve asla bu konuda tevazu sahibi de değilim. Genel Kurul'da benim ve benim gibi Türk Milli Takımı'na hizmet etmiş futbolcuların da her kulüp yöneticisinin daha önünde bulunmak hakkı olduğuna inanıyorum. Bunun aksini düşünen varsa tamamen onların kıskançlıklarına ve zavallılıklarına veririm. Profesyonel Futbolcular Derneği'nin Genel Kurul'da 10 üyesi var. Bu zibidi, Dernek için, ‘‘ne idüğü belirsiz’’ diyor. Oysa ne idüğü belirsiz birisi varsa, tamamen kendisidir. Hiçbir araştırma yapmadan, oturduğu yerden ahkam kesen birisi tabii ki büyük yanlışlar yapar. Profesyonel Futbolcular Derneği, profesyonel futbolculardan oluşur, faal ve bırakmış. Futbolun anasıdır. Genel Kurul'da tabii ki temsil edilecektir. Bu arkadaş bir gün merak edip, ‘‘Yahu, ne idüğü belirsiz diye düşündüğüm şu derneği bir gideyim, göreyim’’ dememiştir. Ne işlevleri vardır diye de araştırmamıştır. Ama utanmadan kendine özel bir sıfatı, ‘‘ne idüğü belirsiz’’ sözcüğünü kullanmak cesaretini gösterir. Hiç merak etmesin, en kısa zamanda bu zengin masa kedisinin foyası meydana çıkacak. Zaten ben yıllardır onun foyasını, yalanlarını, kimlere endeksli olduğunu suratına şamar gibi vurdum. Dikkat edin, tısı bile çıkmaz. Herhalde mazoşist olmalı.

Arkadaş, PFD ve Türkiye Futbol Vakfı, Erzincan'da hayatını kaybeden futbolculara ve diğerlerine bir kampanya açtı. Onlara ellerinden geldiğince destekte bulundu. Sen neredeydin? Neden kalemini eline alıp böylesine bir kazayla karşı karşıya olanların ailelerine yardım elini açmadın? Açamazsın, zira sen böyle şeylerle uğraşmazsın. Gece kulüplerinde, yeni açılmış lokantalarda, iç çamaşırı defilelerinde mini etekli yeni artist olmaya meraklı, amacına erişebilmek için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır genç kızlarla birlikte olursun. Ve sadece boy gösterirsin.

PFD'nin bir sekreteri, büro işlerini yürüten yardımcısı, hukuk danışmanı, tüm muhasebesini tutan bir muhasebe bürosu var. Böylesine dal budak salmış, böylesine ciddi bir kuruluştur. Ama sen ciddiyetten ne anlarsın? Sen zavallısın.

POPESCU FORMSUZ

Galatasaray'ın yeni transferi Popescu'nun baş müdafii oldun. Nedeni bilinmez. Popescu için kimse kötü futbolcu demiyor ki, kimse ipini çekmiyor ki. Söylenen ve yazılan şu; ‘‘G.Saray'ın Popescu'ya ihtiyacı yok. G.Saray'ın elinde Popescu'nun görevini yapacak oyuncular var.’’ Popescu takıma girince bu oyuncular yedeğe düştü deniyor. Ama sen bunu da anlamıyorsun. Kaldı ki, senin ve Romanya'daki dostlarının söyledikleri gibi şu anda Popescu'nun eski formunda olduğu asla ve asla söylenemez. Zamanında iyi futbolcuymuş. Barcelona'nın kaptanıymış. Bütün bunlar eskide kaldı. Bugün G.Saray'da ne oynuyor arkadaş, bana onu söyle. Libero oynasaymış, fevkalade görev yaparmış. Bir futbolcu heryerde oynamalı. Hele senin ve hampalarının methettiği gibi büyük bir futbolcuysa Popescu bunu başarmalı. Popescu'ya verilen 7 milyon dolara yazıktır. G.Saray bununla çok başka şeyler yapabilirdi.

TERİM'E DİL UZATMA

Gelelim Fatih Terim için söylediklerine. Şöyle bir gerilere gidiyorum. Fatih, Milli Takım'a teknik direktör olduğu zaman kalemi eline aldın, ‘‘Sen uğursuzsun’’ diye yazdın, ‘‘13 yıl G.Saray'da oynadın, G.Saray şampiyon olamadı’’ dedin. ‘‘Milli Takım'da hiçbir şey yapamazsın’’ diye ilave ettin. Başlangıçta Fatih'in boynuna yağlı ipi geçirdin. Ama Fatih seni kepaze etti. Milli Takım'ı tekrardan oluşturdu. Türk toplumunda milli takım nosyonu yokolmuştu. Onu yoktan varetti. 3 bin kişiyle oynanan milli maçları kapalı gişe oynattı ve kazanılan milli maçlardan sonra Türk halkını mutluluktan sokaklara döktü. Sen sustun, sindin, siperine yattın. Bu rolünü çok iyi oynarsın. Zira bilirsin ki, zaman herşeyi unutturur. Sonra gene kafanı çıkarır, başka bir hüviyette ortaya çıkarsın.

Fatih Terim, Türk Milli Takımı'nı Avrupa Şampiyonası'na götürdü. Biraz şans olsaydı, Hırvatistan ve Portekiz maçlarını da kazanırdı. Ama futbolda bazen şans ters döner. G.Saray'a teknik direktör olduktan sonra gene içindeki kini, irini kustun. G.Saray eşarbıyla dolaşıyorsun ama Fatih muvaffak olmasın diye herhalde içinden G.Saray'a pek dua etmedin. Fatih bütün senin sözlerine kulağını tıkadı.

Seni TSYD'ye şikayet etmiş. Ben olsam, onu bile yapmazdım. Zira sen şikayete de değmezsin. O uğursuz dediğin Fatih, G.Saray'ı şampiyon yaptı. İsviçre şampiyonu Sion'u her iki maçta dörder golle yendi. Sen mutluluk şarkıları söyledin ama buna kim inanır, için kan ağladı. F.Bahçe karşılaşmasında Galatasaray çok kötü oynadı. Hele o senin çok methettiğin Popescu var ya, diğer üç Romen'le birlikte. Ben olsaydım, maç sonunda dördünü de bir çuvalın içine koyar Dolmabahçe'den akıntılı denize atardım. Senin çok çok methettiğin ve beğendiğin B.Hakan Efendi bir zavallının da Ronaldo dediği B.Hakan, oyunun başında ayağının burnuyla dokunup gol yapacağı iki tane net pozisyonda topu F.Bahçe ağlarına gönderseydi o zaman ne olacaktı? Sen gene alkışlar gibi gözüküp, içinden ağıt yakacaktın.

SEN BUKALEMUNSUN

Futbolda ahkam kesme. Bu konuyu hiç bilmiyorsun. En mühimi hiç araştırmıyorsun. Kulaktan dolma, ortalığı bulandırmak için tekrardan gündeme gelmek için verip veriştiriyorsun. Fatih'in Antalyaspor maçı niye kader maçı olsun? O senin fikrin. Sen kimsin ? G.Saraylı vefalıdır. Elbette futbolda dün yoktur. Bunu sen yeni söylemeye başladın. Bizler 50 yıldır söylüyoruz. Geçen yıl şampiyon yapan bir teknik direktörü, Antalyaspor karşısında mağlup oldu diye hiçbir G.Saraylı nankörlük etmez.

Kaldı ki, sen hiç merak etme, G.Saray burada, Ali Sami Yen'de 40 bin yürekli G.Saraylı izleyiciyle maçı kazanacak. Hatta Borussia Dortmund'u da şaşkına çevirecek.

Sen tribünde yapmacık olarak zıplayacaksın. Ve bu maçlar sonrası Fatih'e övgüler yağdıracaksın. Sen bir bukalemunsun, zamana ve zemine göre çabuk uyarsın. G.Saraylı, bu tip zavallıların yazdıklarına, konuştuklarına aldırmayın. Zamanında kendi ifadesiyle, sırtındaki formayı defalarca çıkarmış, G.Saray'da karar kılmış bu zavallıyı safdışı edin.

Not: Yalancılığına bir belge daha. Atlanta Olimpiyatları'nda Atletizm müsabakalarında sadece 3 Türk gazeteci olduğunu yazmıştın. Oysa sen tribünde oturup, puronu içerken, Esat Yılmaer, Togay Bayatlı, Kahraman Babçum, İhsan Topaloğlu, Atilla Gökçe ve İlyas Namoğlu aşağıda röpörtaj ve haber peşinde koşuyorlardı. Ama sen bunları görmezsin çünkü körsün.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!