Yeni parasal genişleme umudu sönerse

BİR süredir Avrupa’da ve ABD’de yeni parasal genişleme beklentisi içinde bulunan piyasaların bu yöndeki umutları azalmaya başladı.

Haberin Devamı

İngiltere başta olmak üzere Avrupa’dan gelen son verilerin ekonomideki canlanmanın beklentilerin üzerinde çıktığını göstermesinin yanında ABD’den de benzer veriler gelmeye başladı. Tek başına bu canlanma belirtileri elbette moral veriyor ama bununla birlikte enflasyon verilerinin de beklentilerin üzerinde çıkması hesapları bozuyor.

Özellikle enflasyon verilerindeki artış, hem Avrupa’da hem de ABD’de yeni parasal genişleme kararının alınmasının önünde çok önemli engel oluşturuyor.

Özellikle, Kasım’daki seçimlerin de etkisiyle, ABD’den gelecek yeni parasal genişleme kararı beklentisinin bir bölümü zaten fiyatların içine girmiş yani önceden satın alınmıştı. Şimdi bu piyasalar açısından umutlu görünen beklentinin tersine dönmesinin, piyasaları olumsuz etkilemesi bekleniyor.

Fransa’da 2. çeyrek büyümesi eksi beklenirken 0 olarak gerçekleşti, Almanya’da da yüzde 0.2’lik beklentinin üzerinde 0.3 rakamı geldi. Toplam Avrupa 2. çeyrek büyümesi ise 0.4’lük daralma beklentisine rağmen 0.2 daralma olarak gerçekleşti. İngiltere’de ise Temmuz ayı enflasyonu yüzde 2.3’lük beklentilerin epey üzerinde yüzde 2.6 olarak gerçekleşti.

ABD’de ise önceki gün açıklanan perakende satışlar verisi, yüzde 0.3’lük beklentilerin çok üzerinde yüzde 0.8 oranında artış gösterdi. Temmuz ayı ÜFE enflasyonu ise yüzde 0.2’lik artış beklentisine karşılık yüzde 0.3 oranında gelirken, çekirdek ÜFE’de 0.2’lik beklentiye karşılık yüzde 0.4 oranında artış gerçekleşti.

Bu veriler ışığında piyasaların yeni bir parasal genişleme beklentisi de, doğal olarak azaldı. Türkiye açısından de benzer riskler var, hatta petrol fiyatlarında son dönemde meydana gelen artış Türkiye’yi diğer ülkelerden çok daha olumsuz etkiliyor.

Ancak Türkiye açısından en önemli risklerden biri, şimdi gündeme gelmese de, önümüzdeki yıl karşılaşacağımız, “küresel enflasyona bağlı olarak yeni parasal daraltma operasyonunun başlaması” olacaktır. Sadece bu son verilere bakarak söylemek için erken olabilir, önümüzdeki aylardaki gelişmelere bakmak gerekir ama, bence parasal daraltma operasyonunun, 2014 yılından daha geri çekilmesi gündeme gelebilir. İşte bu hareketin başlaması Türkiye ekonomisi için asıl sıkıntıların başlayacağı bir dönem anlamına gelecektir. Bir başka deyişle bu takdirde, sıcak para önemli miktarda geri çekilebilir ve son yıllarda sadece sıcak paraya bağladığımız büyümemiz çok olumsuz etkilenebilir.

Haberin Devamı

BÜTÇE VE ENFLASYON GELİŞMELERİ

Haberin Devamı

Bu tehlikenin gelip kapımıza çatması en erken 2013’de olacaktır ama Türkiye’ye özgü sorunların şimdiden başladığını görmek gerekiyor. Örneğin son dönemde dünya petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak yapılan akaryakıt zamlarının devam etmesi, kış aylarına girerken doğalgaza zam ihtiyacının ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.

Tüm bunlar ışığında, daha yeni Merkez Bankası’nın 6.5’den 6.2’ye çektiği enflasyon tahmininin şimdiden tehlikeye girdiğini bile söyleyebiliriz.

Bu arada Haziran ayına ilişkin bütçe rakamlarının alarm verdiğini Maliye Bakanı’nın bile itiraf etmesinin ardından Temmuz ayı Hazine nakit dengesi de bütçedeki bozulmanın devam ettiğini gösteriyordu. Dünkü gazetelerde duble yolların durma noktasına geldiği, Karayolları’na ödenek verilemediği, müteahhit alacaklarının 3 milyar TL’yi aştığı, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın ödeneklerin açılmasını konuşmak için bir araya geldikleri yazıyordu.
Müteahhit alacakları demek, parası ödenmemiş yani aslında gerçekleşip de bütçede gözükmeyen harcama anlamına gelir. Böyle sıkışık dönemlerde gördüğümüz gibi yine asıl bütçe açığının gösterilenden daha büyük olacağı bir döneme giriyoruz. Umarım bu açıklar daha da büyümez de, zaten zor geçecek 2013 yılını Türkiye açısından iyice zor hale getirmez.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları