Yeni kuşaklara telaffuzu kolay isimler

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Globalleşme benimseseniz de, karşı da olsanız, kabullenmek zorunda olduğumuz bir gerçek.

Sınırların kalktığı bir dünyada, kendimizi bir adaya hapsedemezken, bazı alışkanlıklarımızın değişmesi gerekiyor. Artık dünyayı düşünmeden edemiyoruz. Sanırım bunu züppelik olarak nitelendirmezsiniz, çünkü yeni öneriler insana garip gelir, bir zaman sonra bunu uyguladığınızı farkedersiniz.

Benim konum, globalleşme bağlamında çocuklarımıza koyduğumuz isimler.

Diyeceksiniz ki, çocuklara koyacağmız isimle globalleşme arasında nasıl bir münasebet var? Üstelik sen bizim kişisel özgürlüğümüze ambargo mu koyuyorsun.

Hayır. İsimlerin bütün dünyada kolay telaffuz edilen bir özellik taşımalarını öneriyorum. Sözgelimi, iki ve üç heceyi geçmesin. Yurt dışına gidenler, isim telaffuzu yüzünden az sıkıntı çekmemiştir. Tanınmış dillerin alfabesinde olmayan harfler adınızda varsa, kardınızı verirken bir de ayrıca açıklamada bulunmak zorundasınız, hatta telaffuzunu belletmek için olağanüstü çaba harcamalısınız, başarılı olma oranınız da pek yüksek değildir.

Bırakın yabancıları, biz bile bazı Osmanlıca isimleri doğru söyleyemiyoruz, inceltmeleri ve uzatmaları beceremiyoruz.

Oysa, sadece kendimizi değil, uluslararası tanışmalarda görüşmelerde çocuğumuzun ismininin kolay ezberlenmesini istiyorsanız isim koymada ufkunuzu biraz açın.

Eskiden dünya küçük değildi, kıtalar arası ilişkiler romanlarda, korsan filmlerinde yer alırdı, böylece de globalliğin getirdiği kısıtlanmalara dikkat etmezdik.

Çocuğunuzun ün yapması için de bu gerekli. Bir çok sanatçının, özellikle sahne sanatçılarının kolay telafuz edilen uluslararası sözlükte bulunan isimleri tercih ettiğini hatırlatmamın bir gereği var mı?

Dil bilincini, ulusal kaygıları burada yazının karşısına çıkarmanın sebebini anlayamam. Ayrıca kimlik ve aidiyetin, isimle bütünleştiğini düşünmek de, ismi koyanın bir tatmin duygusundan öteye geçmez.

İnsanların, çocuklarına isim koyma konusundaki özgürlüklerini kısıtlamak gibi bir düşüncem de yok. Önerim, ilerde, çocuğunuzun kolay telaffuz edilen bir ismi taşıması, kitaptan isim seçerken bunu da kaale alın diye. İsterseniz.

* * *

ÖZEL isimler için biraz taviz versek de, firmaların bu kurala uymaları menfaatleri icabıdır,diyorum.

Ticaret ve sanayi kuruluşları, uluslararası bir ilişki ağı içinde bulunduklarından, kısa, telaffuzu kolay isimleri seçeceklerini umarım bu gerekçelerden sonra.

İsim koymaların ardında hem sübjektif hem objektif nedenler vardır. Dönemler de ana-babaları etkiler. Savaş sonnrası doğanalara 'Barış' adı konulduğu gibi. Bir zamanlar da 'Devrim' adı çok konulurdu.

Ailede birbirini izleyen kuşaklara aynı adın konulması da herhalde bir anı-saygının ifadesi olsa gerek. Oysa zaman değişiyor, isimler de moda, buna uymak gerek.

İnanın çocuklara zor isimlerin takılması, sadece globalleşmede değil, Türkçe telaffuz açısından da imkansızdır. Özellikle Osmanlıca isimlerde uzatma unutulur, genellikle kısa okunur o zaman da yanlış olur. Uzun isimlere gelince; biz bile bunda zorluk çekerken yabancıya nasıl belleteceksiniz.

* * *

BİLİYORUM isim meselesi hassastır, toplumsaldır, siyasidir. Özellikle isteyenin istediği dilde çocuğuna ad koyması savunulabilir, ama dünyayı unutmak şartıyla.

Dünya değişiyor ve bu zevkimizi de, alışkanlıklarımızı da değiştiriyor.













Yazarın Tüm Yazıları