Piyasalarda savaş gerilimi

Piyasaların odağında yine jeopolitik gerginlik var. Cuma gününün ilk saatlerinden itibaren İsrail’in saldırısı ile başlayan ve İran’ın verdiği karşılıkla devam eden gerginlik piyasalarda öncelikle altın ve petrol fiyatlarını vurdu. Borsalar sert düştü. Ateşkes veya gerginliğin kısa süreli karşılıklı hava saldırısı olarak kalması bu etkileri azaltabilir. Savaşın seyri ve yaygınlık gösterip göstermeyecegi yakından takip edilecek.

Haberin Devamı

İsrail’in İran’a saldırmasıyla piyasalar tekrar jeopolitik gelişmelerin etkisine girdi. Borsalarda satış, altın ve petrol fiyatlarında yükseliş, dolarda değerleme Ortadoğu’daki savaşın piyasalara ilk yansımaları olurken güvenli limanlar öne çıktı. İsrail kaynaklı açıklamalarda “yeni başlıyoruz” denildi, İran’ın karşılık vermesi ve Tel Aviv’deki merkezleri vurması gerilimin devam edeceği görüşlerini güçlendirdi.

Piyasalarda savaş gerilimi

Savaş hali sürerse piyasaya olumsuz yansımaları da devam edecek demek yanlış olmaz. Ateşkes durumu veya kısa süreli karşılıklı hava saldırısı olarak kalması bu etkileri azaltabilir. Savaşın seyri ve yaygınlık gösterip göstermeyecegi yakından takip edilecek.

Haberin Devamı

FÜZELER GÜMRÜK DUVARLARINI GÖLGEDE BIRAKTI

Ortadoğu’da atılan füzeler, gümrük tarifeleriyle yaşanan ‘ticaret savaşları’nı gölgede bıraktı. Küresel ticaretin bir numaralı gündemi ABD ile Çin arasındaki gümrük tarifelerine ilişkin görüşmelerdi. Uzun vadede etkisi olacak bu görüşmelerde bir çerçeve anlaşması çıkması olumlu algılandı. Detay konusunda resmi açıklama gelmedi. Fakat Trump sosyal medya hesabından bazı bilgiler verdi. Yüzde 55’e yüzde 10 gibi bir orandan bahsedildi. Ancak piyasalar anlaşma sağlandı haberini olumlu yönde ayrıca fiyatlamadı. Daha önce beklenti olarak satın almıştı. Ayrıca resmen bilgi olarak detay paylaşılmaması ve Trump bilinmezliğinin ayrı bir risk kaynağı olması, temkinli görünümü beraberinde getirdi.

Diger yandan, ABD enflasyonunun beklentilerin altında kalması Fed’in faiz indirim beklentilerine güç kazandırdı ve takvimi öne çekti. Avrupa’da devam eden enflasyon ve faiz düşüşünün sürmesi ve hedeflerin tutturulması, faiz indiriminin sonuna gelindiği görüşünü öne çıkardı.

Piyasalarda savaş gerilimi

Fed’in faiz indirimlerine başlayacak olmasına karşılık Avrupa’nın faiz düşüş sürecinin sonuna gelmesi dolarda zayıflamaya, Euro’da ise güçlenmeye neden oldu.

Haberin Devamı

İsrail Iran olayına bağlı olarak son günlerde dolarda hafif değer kazanımı görüldü. Daha geniş ölçekte doların zayıflamasına neden olan gelişmelere bakıldığında, ABD’nin kredi not düşüşleri, artan borçluluk, dolar ve ABD tahvillerinin güvenli liman özelliklerinin sorgulanması sayılabilir. Euro/dolar paritesinin 1.20’ye, dolar endeksinin de 90’a yaklaşacağı tahminleri yapılmaya başlandı.

ENFLASYON ETKİSİ KISA SÜRDÜ

Piyasalarda beklentiler fiyatlama açısından önemli. Bununla ilgili birçok söz de vardır: “Beklentiler alınır, gerçekler satılır; beklenti bitti satış geldi; hisse fiyatı yükselecek beklentisi için alınır” gibi pratiği de olan, işlev gören bazı örnekler vermek mümkün. Son günlerde özellikle borsadaki yükseliş bunu bir kez daha gösterdi. Mayıs enflasyonunun beklentilerin altında kalması, TCMB’nin faiz indirim öngörülerine güç kazandırdı. Piyasalar bunu fiyarlamaya başlayınca borsada yükseliş, gösterge tahvil faizinde düşüş gözlendi.

Haberin Devamı

Bist100 Endeksi’nin Temmuz 2024’ten bu yana düşüş eğiliminde ve baskı altında kaldığını dikkate alırsak böyle bir gelişmeye de ihtiyacı vardı. Bir beklenti ve hikâye oluştu. İç ve dış gündeme bakıldığında kısa dönem için başka bir olasılık da pek mümkün görünmüyordu. Geçtiğimiz günlerdeki yazılarımizda faiz indiriminin beklenti ihtiyacına cevap verebileceğini vurgulamıştık. Şirket bilançolarının zayıf görünümü, dozu artıp azalmakta birlikte siyasi gelişmeler, dışarıdaki gergin görünüm iç piyasaları baskı altında tutuyordu.

GÖZLER FAİZDE

Deyim yerindeyse mayıs enflasyonu iç piyasalara ilaç gibi geldi. Piyasalar da, özellikle borsa bunu kullandı.  Bist100 Endeksi bir haftadan kısa sürede yaklaşık yüzde 8 prim yaptı. Faize en duyarlı sektör olduğu için en fazla primin bankalarda olması çok doğal bir sonuç. Bankalar borsada yaşanan son tepki çıkışında lokomotif işlevi gördü.

Haberin Devamı

Piyasa mevcut gelişmeleri veya beklentileri kısa dönem için fiyatladı. Bundan sonrası önem daha önemli. 19 Haziran’da TCMB toplantısı var. Bu toplantıdan faiz indirimi çıkması olasılığı zayıf. TCMB rezerv toparlamaya devam ediyor. 19 Mart ile başlayan süreçte kaybedilen rezervlerin önemli bir kısmı henüz yerine konulmadı. Paranın fiyatı faizdır. TL’nin değerli kalmaya en azından bir süre daha ihtiyacı var.

Bu yılki enflasyon tahmininin tutturulması icin de aynı şeyler geçerli. Erken faiz indiriminin hem döviz kurlarını hem de talebi canladırma ihtimali mevcut. Bu açıdan faiz indirimi için  temmuz hatta eylül için daha uygun olur görüşü hakim. Ama yine de 19 Haziran toplantı sonuçlarını gormek doğru olacak. TCMB geçmişte olduğu gibi sürprizleri de sever. Böyle bir sürpriz gelirse başta borsa olmak üzere piyasalar olumlu tepki verebilir. Beklentilere paralel faizde değişiklik olmaz ise mayıs enflasyonu ile başlayan fiyatlamanın en azından kısa süre için önemli ölçüde yapıldığını söylemek mümkün. Ayrıca dış piyasalarda gerginlik arttı ve iç ekonomik gündemin önüne geçti.  Bu açıdan Borsa İstanbul’da olumlu hava yerini temkinli görünüme bırakmaya başladı.

Haberin Devamı

ALTIN ‘PUSLU’ HAVAYI SEVER

Güvenli liman denilince ilk akla gelen altın, son yılların en gözde yatırım aracı oldu. Altın fiyatını etkileyen başlıca parametreleri; faiz, enflasyon,  ABD doları,  jeopolitik gelişmeler, fiziki alım satımlar (merkez bankaları, fonlar) olarak sıralamak mümkün. Bugünlerde jeopolitik riskler, Trump politikaları ve dolardaki zayıflamanın altını kalın bir çizgiyle çizmek gerekiyor. Altın fiyatlarının bugün bulunduğu seviyeye gelmesinde, özellikle gümrük tarifeleri nedeniyle Trump’ın katkısı çok fazla.

Piyasalarda savaş gerilimi

Altının ons fiyatı bir süredir 3 bin 100-3 bin 500 bandında hareket ediyor. Yeni bir çıkış hareketinden söz etmek icin 3 bin 500 seviyesinin geçilmesi önemli olacak.

Geçtiğimiz günlerde 4 binli tahminler ABD’li yatırım bankaları tarafından yapılmıştı. Gerçi o tahminler konjonktüre göre değişkenlik gösterebiliyor. Geçen yıl tahminler çoğunlukla 3 binin altında idi. Mevcut görünümde altın fiyatları bir süre daha canlılığını koruyacak gibi görünüyor. 

Petrol fiyatları da son günlerde altın gibi Ortadoğu’daki gerginlikten beslendi. Brent petrol 75 doları geçti. OPEC+ üretim artışı,  küresel ekonomideki yavaşlama petrol fiyatında ciddi bir baskı oluşturmuştu. İsrail-İran olayı petrol fiyatlarını yukarı çekti. Petrol fiyatlarındaki yükseliş kalıcı hale gelirse, enflasyon üzerinde bir etki yaratması doğal bir sonuç olacaktır. Bunun merkez bankalarının faiz kararlarına etkileri ise uzun dönemli bir öngörü olur. Şimdiden bunu söylemek için çok erken.

Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.

Yazarın Tüm Yazıları