Piyasalara Powell morali

Geçtiğimiz haftalarda merkez bankalarının kararları piyasalar tarafından takip edildi. Avrupa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz kararlarını açıkladı. Fed Başkanı Powell’ın ‘resesyonda değiliz’ ile faiz artışlarını yavaşlatmaktan söz etmesi piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Powell’ın konuşmasında temkinli ifadeler olsa da piyasalar bardağın dolu tarafını gördü.

Haberin Devamı

Piyasaların gündeminde merkez bankalarının ağırlığı devam ediyor. Geçen hafta TCMB ve Fed kararları takip edildi. Bir önceki hafta da Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı vardı. Faiz kararlarında sürpriz yok. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faizi sabit bırakırken ABD Merkez Bankası (Fed) 75 baz puanlık faiz artırımına gitti. Toplantı sonrası Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları piyasalarda olumlu algıya neden oldu. Powell konuşmasında; “Ekonomide yumuşak iniş hedefliyoruz, resesyonda değiliz, faiz artışlarını bir noktada yavaşlatmak yerinde olacak, eylül ayı faiz kararı verilere bağlı, faiz kararı konusunda toplantıdan toplantıya gitmek yararlı olacak, gerekirse faiz artışı hızlanabilir” gibi detaylar verdi. Açıklamalarda özellikle “resesyonda değiliz ile faiz artışlarını yavaşlatmaktan” söz etmesi ABD borsalarında risk iştahını arttırdı ve yükselişi beraberinde getirdi. Konuşmasının tamamına bakıldığında temkinli ifadeler de vardı ama piyasalar bardağın dolu tarafını gördü ve fiyatladı. Eylül toplantısı için 50, sonraki toplantılar için ise 25 baz puan faiz artırım senaryoları ağırlık kazandı. Fed ve ECB dışında diğer ülkelerden de faiz artırım haberleri gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içinde Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gösterge faizlerini 75 baz puan, Kuveyt, gösterge faiz artışı yapmazken iskonto oranını sadece 25 baz puan artırdı, Katar borç verme faizini 50 baz, Hong Kong 75 baz puan artırarak yüzde 2.75’e yükseltti. Önümüzdeki perşembe günü İngiltere Merkez Bankası toplantısından 25 baz puan faiz artırımı bekleniyor. Faiz artırım furyası devam etmesine rağmen borsalar Fed toplantısı gibi önemli bir virajı Powell’ın moral veren açıklamalarının da etkisiyle sorunsuz hatta güçlenerek
almış oldu.

Haberin Devamı

Piyasalara Powell morali

ABD ‘TEKNİK’ RESESYONDA

ABD ekonomisi yılın 2.Çeyreğinde yüzde 0.9 daraldı. İlk çeyrekte de yüzde 1.9 küçülmüştü. Art arda iki çeyrek küçülme gerçekleştiğinden ABD ekonomisinin “teknik resesyona” girdiği kabul edildi. Son Fed toplantısının ardından Fed Başkanı Powell, “ABD ekonomisinin resesyona girdiğini düşünmüyoruz” demişti. ABD Hazine Bakanı Yellen de benzer görüşler açıkladı. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, “Ülke ekonomisinin resesyonda olmadığını, istihdam ve tüketici harcamalarının arttığını ve işletmelerin büyüdüğünü” söyledi. ABD Başkanı Biden ise “ABD Merkez Bankası enflasyonu düşürmeye çalışırken, ekonominin yavaşlaması sürpriz değil” dedi. ABD ekonomi yönetimi bu konuda iyimser söylemlerine devam ediyor. Geçen yıl enflasyondaki yükselişe geçici dedikten sonra bu yıl yanıldıklarını kabul etmişlerdi. Bu bir referans değil elbette ama yetkili pozisyondakilerin en azından moral açısından iyimser ifadelerini de olağan karşılamak gerekir. Biden, Powell ve Yellen’ın açıklamalarını biraz da “sözlü yönlendirme” çerçevesinde almak yerinde olacak. ABD ekonomisinin resesyona girip girmediği veya girip girmeyeceği konusu bir süre daha tartışma götürecek gibi görülüyor. Netlik kazanması için birkaç veri daha görmek yerinde olacak.

TEPKİ ÇIKIŞI

Haberin Devamı

Resesyon, stagflasyon derken önümüzdeki dönemler için ‘slumpflasyon’ terimini de bir olasılık olarak not edelim. Küresel ekonomideki bu gelişmelerin Türkiye ekonomisine yansımaları muhtemeldir. Dolardaki değerlenmenin yanı sıra global ekonomide bir zayıflama olursa Türkiye ekonomisinin bunu hissetmesi olağan bir gelişme olacak. Merkez bankaları ve ekonomik verilere bağlı gelişmelerin borsalar dışındaki parametrelere de yansımaları oldu. Resesyon beklentileriyle ABD 10 yıllık bono faiz oranında düşüş eğilimi sürerek yüzde 2.70 seviyesinin altına gerilerken ABD dolarında zayıflama görüldü. ABD tahvillerinde negatif verim eğrisi korunuyor. ABD dolarının Euro başta olmak üzere altı para birimine karşı değişimini gösteren Dolar Endeksi 106.00 seviyelerinde işlem görüyor. Dolardaki zayıflama ve ABD tahvil faiz oranlarındaki düşüş, altının ons fiyatına tepki çıkışı olarak yansıdı. 21 Temmuz’da 1.681 seviyesini gören altının ons fiyatı 1.760 doların üzerine çıktı. Petrol fiyatındaki tepki çıkışı henüz güç kazanmış görülmüyor. Ancak Brent Petrol 100 doların üzerinde tutunmuş durumda. Bu haftaki OPEC toplantısı öncesi ABD ham petrol stoklarındaki azalmaya rağmen resesyon söylemleri petrol fiyatları üzerinde etkili oluyor. Dipnot olarak vermek gerekirse, ABD’de önümüzdeki hafta cuma günü temmuz ayı ABD tarım dışı istihdamı yakından takip edilecek veriler arasında olacak (Beklenti 255 bin, geçen ayki 372 bin).

Haberin Devamı

ALMANYA’DA ENFLASYON BEKLENTİLERİ AŞTI

Almanya’da enflasyon son 40 yılın en yüksek seviyelerini test ediyor. Almanya temmuz TÜFE verisi, yıllık yüzde 8.5 (beklenti 8.1, önceki 8.2), aylık yüzde 0.9 (beklenti 0.6, önceki 0.1) oldu. Diğer yandan Almanya ve Euro Bölgesi’nde yılın 2. çeyreğine ait büyüme verileri ise pozitif. Almanya’da ilk çeyreğe göre büyüme zayıflasa da ABD gibi küçülme yok, durgunluk var demek daha doğru. Geçici verilere göre Almanya 2. çeyrekte yıllık yüzde +1.5, Euro Bölgesi ilk çeyreğe göre yüzde +4.0, yıllıkta yüzde +0.7 büyüme görüldü. Rusya’nın doğalgaz kesintisine rağmen iyi sayılır. Ama Avrupa Merkez Bankası faiz artırımlarına temmuz ayında başladı. ABD (Fed) ise mart ayında başlamıştı. Parasal sıkılaşma politikalarının etkisi henüz Avrupa’da hissedilmedi. Bu ayrıntıyı da dikkate almak gerekir.

Haberin Devamı

ÇARŞAMBA ENFLASYON AÇIKLANACAK

Türkiye temmuz enflasyon verileri 3 Ağustos’ta açıklanacak. TCMB faiz kararlarına etkisi olmadığından piyasalar açısından fiyatlamaya konu olması zor. Geçen hafta TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nın yılın “3.Enflasyon Raporu” sunumu vardı. Sunumda 2022 yılı enflasyon tahmininin yüzde 42.8’den 60.4’e yükseltilmesi dikkat çekti. TCMB tarafından açıklanan “yurtiçi yerleşiklerin hisse senetleri ve tahvil bono (DİBS) işlemleri” takip edilen önemli veriler arasında. Yabancı yatırımcılar 22 Temmuz ile biten haftada, hisse senetlerinde 76.5 milyon dolar, tahvil bonoda 4.2 milyon dolar satış yaptılar. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı payı yüzde 33 seviyesinin altına geriledi. Türkiye’nin risk priminde (CDS) biraz ivme kaybı görülse de yükseliş eğilimi sürüyor. 22 Temmuz haftasında, TCMB brüt rezervleri 1 milyar dolarlık gerileme ile 98.3 milyar dolar olurken bankalardaki yabancı para mevduatları 700 milyon dolarlık artışla 210.3 milyar dolara yükseldi. Cuma günü TUİK tarafından haziran dış ticaret verileri açıklandı. İhracat yüzde 18.7, ithalat yüzde 39.7 arttı. Dış ticaret açığı yüzde 184.5 artışla 8.1 milyar dolar oldu. İç piyasalarda açıklanan ekonomik verilerin piyasalar üzerindeki etkileri oldukça sınırlı. Bu arada Borsa İstanbul’da ikinci çeyrek bilançoları açıklanmaya devam ediliyor. Bankalarda adeta kâr patlaması yaşanırken borsa fiyatlamalarına yansımaları oldukça zayıf. Bilanço sonuçlarında enflasyon etkisini de dikkate almak yararlı olacak.

Haberin Devamı

BORSADA YÜKSELİŞ GÜÇLENİYOR

Borsada tepki çıkışı sürmekle birlikte güç kazanmaya başladı. İlk destekler 2.540 ve 2.500 seviyelerinde bulunurken ilk direnç 2.600 olarak görülüyor. Bu noktada satış denemeleri görülebilir. 2.600 seviyesinin üzerinde kalınması durumunda ise çıkışın devamıyla sonraki dirençler 2.685-2.700 seviyelerinde bulunuyor. Çıkış formasyonlarından “ters obo” belirmeye başlayan endekste satış denemelerine rağmen çıkış hareketi korunuyor.

YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

Yazarın Tüm Yazıları