Love bombing mi

YENİ nesil bir terim var...

Haberin Devamı

Adına “love bombing” deniyor.

Yani sevgi bombardımanı. Karşındaki kişiyi etkilemek, duruma göre manipüle etmek için başlarda aşırı sevgi, ilgi, övgü ve iltifat yağdırmak aslında.

*

Şimdi...

Pazar günkü yazıda Trump ile yakalanan tarihi fırsatı okumuştunuz.

Trump’ın özellikle son dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türkiye’yi övgülere boğmasını müspet gördüğümü söylemiştim.

Mısır’da ise işi arşa taşıdı.

*

- “Erdoğan tam bir çetin ceviz.”

- “Güçlü olduğu için seviyorum.”

- “Ne zaman dara düşsem Erdoğan yardımıma gelir.”

- “İlişkimiz her zaman çok iyi oldu.”

Love bombing mi

*

Bu hafta ortalığı yıktı geçti bu açıklamalar.

Yine aynı hisler baki.

Haberin Devamı

Heyecan mı yapalım, korkalım mı, başımıza bir şey gelmese bari diye millet ikiye bölünmüş halde.

Ben o zaman akşam Trump’la yatıp sabah Trump’la kalkan biri olarak yeniden işleri açıklığa kavuşturmaya çalışayım.

*

Öncelikle...

Trump’ın love bombing falan yaptığı yok.

Trump bu zaten.

Sevdiğini göklere çıkarır... Sevmediğine dünyayı zehreder.

Ne Amerika eski Amerika ne de bu başkan önceki herhangi bir başkan. Aslında biz ilk kez Trump’ın Yeni Amerika’sına yakın gözle bakma fırsatı buluyoruz.

*

Trump’ın bizim yörelerde sempatik bulunmasının sebepleri ne? Bir düşünün.

- Adam dümdüz, filtresiz konuşuyor.

- Onu bunu takmıyor.

- Lafı gediğine oturtuyor.

- Kendisine iyilik yapana da raconu gereği arka çıkıyor.

Bu yani. Bu kadar basit.

*

Bakın ben bunları yazarken Trump bir de dönüş uçuşunda Erdoğan bahsini açtı.

“Ben güçlü insanlarla iyi anlaşırım; zayıf olanlarla değil. Erdoğan’la da aram bundan iyi. Putin de saygı duyuyor. Ukrayna savaşında yardımcı olabilir.”

*

İşte tam olarak size anlatmaya çalıştığım şey.

Trump güçsüz görünen, lider saymadığı, beraber iş tutamayacağı kişilere vakit bile harcamıyor.

Türkiye ise bu dönemde arayıp da bulamadığı ortak.

*

Tekrar söylüyorum...

Siyasi görüşünüz ne olursa olsun şu önümüzdeki üç buçuk yıl ciddi şans.

Haberin Devamı

Alacağımız F-35’ler, kalkacak yaptırımlar, çözülecek Halkbank davası, sınırımızda dağılacak terör ordusu...

Bunlar şahsi değil, milli meseleler.

Biri bile çözülse senin, benim, bizim çıkarımıza.

Trump’ın tersine geldiğinizde neler yaşadığımızı ise...

Maalesef hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.

Ondan mütevellit, ister love bombing görünsün ister haklı övgü...

Şu anki hal, alternatifinden kat be kat iyidir.

LA-LA LAND’DA BİR HAFTA SONU

GEÇTİĞİMİZ hafta sonu başkentin resmi ve donuk ikliminden çıkıp Los Angeles’ın hareketli, heyecanlı ve sıcak yollarında buldum kendimi.

Neden?

Çünkü Hürriyet’ten meslektaşım Barbaros Tapan ve değerli eşi Elif Zorlu Tapan, Türk filmlerini ve dizilerini tanıtmak için müthiş bir projeye liderlik ediyorlar.

Haberin Devamı

Adı: Hollywood Film ve Drama Günleri

Bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 5’incisini düzenlediler.

Love bombing mi

*

Biz de gittik... Dünyaca ünlü Sony Film Stüdyoları’nı gördük, kırmızı halısında yürüdük.

Kırmızı halının hemen bitiminde bizi “TÜRKİYE IN HOLLYWOOD” yazısı karşıladı. Göğsümüz kabara kabara içeri girdik. Bu yıl Türkiye’den Oscar’da yarışacak “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri
filmini izledik.

*

Barbaros Bey’in inanılmaz bir ‘networkü’ var.

Tanıdığı, ilişki kurduğu isimler, kendisinin tam bir başarı hikâyesi olduğunun kanıtı gibi.

Hem de bu ilişkileri kurmuş, bu ortamlara girmiş biri olarak öyle ülkesini, bayrağını unutmuş değil. Türkiye’yi, değerlerini, dünyaya katabileceklerini
duyurmak için canla başla çalışıyor.

Haberin Devamı

Tebrikler Tapan çifti...

Tebrikler Kültür ve Turizm Bakanlığı...

Ve tebrikler Türkiye.

Love bombing mi

BİR SAMİMİ SOHBET

LOS Angeles’ta sabah otelde kahvaltıya indim.

Bir 15-20 dakika sonra içeri biri girdi. Tanımamak mümkün değildi. Çünkü Tamer Karadağlı’ydı.

Çocukluğuma gittim birden. Herhalde benim gibi Y kuşağından olup Çocuklar Duymasın’ı izlemeyen, Haluk karakterini izleyip kahkahalara boğulmayan yoktur.

Love bombing mi

Selamlaştık. Tamer Bey de sıkı bir CNN TÜRK izleyicisiymiş. O anlattı, ben anlattım. Koyu bir sohbete dönüşüverdi.

Karadağlı iki yılı aşkın süredir Devlet Tiyatroları Genel Müdürü. Sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan görevi kendisine tevdi etti diye kendisine söylenmeyen kalmadı.

Haberin Devamı

Ama belli... Hiç aldırmıyor.

Söylediğine göre Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da sonsuz destek oluyor kendisine.

Bu sürede tiyatro için birçok adım da atmışlar.

Yıllık izleyici sayısını iki katına çıkarmışlar, alınan ödülleri geldiğinden beri 11’den 109’a yükseltmişler ve üç sahne daha açmışlar. Mersin ve Kars’a da güzel haber... Oraya da yeni sahneler geliyormuş.

Hollywood’da böylesine hoş bir rastlantı, ikimiz için de güzel bir anı oldu.

Yazarın Tüm Yazıları