Hani garanti

UMUT, şaşkınlık, şüphe...

Haberin Devamı

Trump’ın Gazze planının açıklamasının akabinde hepimizin hissettiği üç duyguyu sıralamak gerekirse bunlar olurdu herhalde.

*

UMUT...

Çünkü iki yıl aradan sonra Gazzeli bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar rahat nefes alma, sıkıntısız suya, gıdaya, ilaca ulaşma şansına hiç olmadığı kadar yakın.

Çünkü bu haksız, hukuksuz, gaddar katliam bitebilir.

ŞAŞKINLIK...

Çünkü Netanyahu’nun her daim arkasında olan ABD ve Trump bu sefer ağırlığını hissettirdi.

Çünkü Trump, Hamas’ı günlerdir övüyor da övüyor. Hamas’ın içten çabalarını takdirle karşılıyor.

ŞÜPHE...

Çünkü, dedim ya... Netanyahu’nun her daim arkasında olan ABD ve Trump, Netanyahu bu umutları da öldürürse yine eli kolu bağlı teslim olur mu?

Çünkü Hamas rehineleri verdikten sonra İsrail’in yine bildiğini okuyup, yine dünyayı karşısına alıp, yine katliama devam etmesi ihtimali de yok değil.

*

Haberin Devamı

Günlerdir yorumlarınızı okuyorum.

Herkesin üzerinde hemfikir olduğu hayati soru şu: “E hani garanti?”

Kim İsrail’in plana tamamen uymasını sağlayacak?

İsrail planı yerle bir ederse yaptırımı ne olacak?

ABD yine savunmayacak mı?

*

Bu soruların hepsi haklı ve meşru.

Ama maalesef hiçbirinin tam cevabı da yok.

Biri hariç.

Sondan başlayalım madem...

ABD, her halükârda İsrail’i savunur, savunacak da.

O zaman İsrail’in Gazze’den çekilmesi ve bir daha masumları bombalayamayacak şekilde savaşı bitirmesi nasıl sağlanabilir?

*

Trump’ın planının 9’uncu ve 15’inci maddelerine bakalım.

9’a göre Gazze’yi bir “Barış Kurulu” yönetecek.

Kurul Başkanı Trump.

Diğer üyeler de Devlet Başkanları da olacakmış.

Burada mutlaka güçlü, süreci bir arada tutabilecek, Filistinlilerin hakkını yedirmeyecek Müslüman liderler olmalı.

Yetmez ama güvenlik supabı olur.

15’e bakalım...

Gazze’ye “derhal” Uluslararası İstikrar Gücü girecek.

Yani çokuluslu askeri güç.

Burada derhal kelimesine dikkat edelim.

Hamas rehineleri teslim ettikten sonra olabildiğince kısa sürede Müslüman ülke askerlerinin bölgeye giriş yapması lazım.

Bu, İsrail’in bölgeyi bombalamasının önüne geçebilecek tek seçenek gibi.

Ve bölgedeki İsrail askeri etkisinin sökülüp atılması için elzem.

*

Haberin Devamı

Bana göre Trump‘ın 20 maddelik planında o başlarda sorduğumuz “E hani garanti” sorusuna bir nebze çözüm olabilecek iki adım bunlar olabilir.

“Cık, yok, olmaz bu iş...” diyenleri duyar gibiyim.

Son iki yazıda söylediklerimi tekrarlayarak bitireyim o zaman.

Gazzelilerin karnı tekrar doyacaksa, kafalarını sokacakları bir evleri olacaksa, el kadar çocukların saçları bombalamalardan beyazlamayacaksa peşini bırakmamaya değer...

Hani garanti

MESAJ YİNE OLUMLU ARTIK AKSİYON LAZIM

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack, birkaç gün önce SDG/YPG elebaşı Mazlum Abdi’ye gitti.

Bölünmüş Suriye haritası önünde fotoğraflar verildi.

Ortam da, hareketler de “sıcaktı.”

*

Haberin Devamı

Barrack sonra bir paylaşım yaptı.

- “Suriyelilerin tek ülke olarak birleşmesi” dedi.

- “İşbirliğine dayalı barış ve refah” dedi.

- “Yeniden bir çaba başlatılması” dedi.

- “Trump’ın ‘Suriye’ye bir şans verelim’ vizyonu için ileriye doğru adım” dedi.

Güzel...

Hani garanti

*

Barrack, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 25 Eylül’de Trump ile Oval Ofis’te görüşmesinden çıktığı gibi CNN TÜRK yayınına katılıp demişti ki bana...

* “Süreç yeniden diriliyor.”

* “Suriye’nin önemini anlıyoruz.”

* “Entegrasyon olacak.”

* “Vakit gerekiyor.”

Bu da güzel...

*

Ertesi gün de Barrack bu sefer Şam’daydı...

Şara ile görüştü.

10 Mart mutabakatından konuşmuşlar.

Nasıl uygulayabiliriz diye tartışmışlar.

E hadi bu da güzel...

*

Haberin Devamı

Ezcümle sözler güzel, mesajlar güzel, temenniler güzel de...

10 Mart mutabakatından beri 7 ay geçti.

Aksiyon da beklemiyor değiliz hani.

Yavaştan da olsa harekete geçildiğini görsek daha iyi olacak.

Hani garanti

TERBİYESİZ

Van Jones diye bir adam var.

Kendisi televizyon kanallarında yorumculuk yapıyor.

Asıl mesleği avukatlık... Bir süre Obama’ya danışmanlık yaptı. Ha bir de güya “insan hakları savunucusu.”

Niye güya dedim?

Kim bu adam?

Niye bu köşede okuyorsunuz?

*

Çünkü Jones geçen bir talk-show’a katıldı.

Esprisini” de hazırlamış.

Genç Amerikalılar TikTok ve Instagram’da dolaşırken sürekli şunu görüyormuş.

- Ölü Gazzeli bebekler.

- Ölü Gazzeli bebekler.

-Diddy.

- Ölü Gazzeli bebekler.

Haberin Devamı

Seyirci kahkaha atıyor. Sunucu Bill Maher kahkaha atıyor. Kendisi büyük bir iş yapmış gibi sırıtıyor.

*

Ey Van Jones...

Sen gerçekten “insan hakları savunucusu” olsan genç Amerikalılar niye sürekli ekranlarında “Ölü Gazzeli bebekler” görmek zorunda kalıyor onu sorgulardın.

O masum bebekleri kim öldürdü onu sorgulardın.

Terbiyesizliğinle, pişkinliğinle, “ölü
Gazzeli bebekler” üzerinden bir yerlere yaranma çabanla sen tam bir utanç vesikasısın.

Hani garanti

HZ. İSA İLE SOHBET

Vallahi bu yazıyı nasıl yazacağım bilemiyorum.

Çünkü... Allah affetsin... Başlık bile şirk.

Efendim Amerika’da bir telefon uygulaması çıktı.

Adı “Chat with Jesus” yani “Hz. İsa ile Sohbet”.

*

Uygulamaya girince kiminle sohbet etmek istediğinizi seçiyorsunuz.

Hz. İsa, Hz. Meryem, Hz. Musa, Hz. İsa’nın On İki Havarisi...

Durun bitmedi.

Hz. Adem, Hz. Havva, Hz. İbrahim, Cebrail ve Mikail bile var.

Bir de Hristiyanlıktaki mezhebinizi seçiyorsunuz ona göre konuşuyorlar.

*

Yapay zekâ fazla mı ileri gitti?

Ya da şöyle sorayım...

Bu yapay zekâ işi nereye gidiyor?

Alternatif gerçeklik yaşıyoruz gibi.

Bu “Peygamber ve meleklerle sohbet uygulaması” olayı bana sanki Black Mirror bölümünün içindeymişim gibi hissettirdi.

 

Yazarın Tüm Yazıları