Tonikler gözenekleri sıkıştırır. Aslında gözeneklerin kas yapısı olmadığı için açılıp kapanması veya sıkışıp gevşemesi söz konusu değildir. Ölü doku artıkları, sabun artıkları ve kir, ciltteki gözenekleri tıkayarak açılmasına neden olur. Toniklerin içinde bulunan maddeler cildi biraz tahriş ettiği için dokular hafifçe şişer. Bu tepki gözenekleri geçici bir süre için sıkıştırır.
Tonik seçimi nasıl yapılmalıdır?
Tonik seçerken dikkatli olmak gerekir. Bazı tonikler alkol içerir. Akneli, genç ve çok yağlı ciltlerde hafif alkollü tonikler tercih edilebilir, ama genelde alkolsüz tonikleri tercih etmek gerekiyor. Kullanımdan sonra hafif bir yanma ve ferahlık hissi oluşur. Bu his kısa sürede etkisini kaybeder. Tonik uyguladıktan sonra cildinizde aşırı yanma, kızarıklık, kuruluk ve kaşıntı meydana geliyorsa kesmelisiniz.
Tonik cilde nasıl uygulanır?
Cildinizi temizledikten sonra (jel, sabun veya losyonla) temiz bir makyaj pamuğunu tonikle ıslatın. Çizmeden ve bastırmadan yavaşça cildinizin üzerinde gezdirin. Pamuğun üzerinde makyaj artıkları görürseniz işlemi tekrarlayın. Cildinizin temiz olduğuna eminseniz artık nemlendiricinizi sürebilirsiniz.
Evde yapabileceğiniz kolay tonik tarifi
Greyfurtu kabuğuyla beraber küçük küçük doğrayın, maydanozları ince ince kıyın. İkisini beraber suyun içine koyun ve 5 dakika kaynatın. Süzgeçten (ya da tülbentten) geçirdikten sonra şişe içinde buzdolabında saklayın. Bu formül lekeli ciltlerde çok etkilidir.
Hassas ciltler için tonik tarifi
Mezoterapi ile selülit tedavisi nasıl olur?
Mezoterapi sadece selülitle mücadelede değil, tıbbın birçok alanında oldukça iddialı bir alternatif tedavi tekniğidir. Anavatanı Fransa olan mezoterapi, bugün bütün dünyada kabul görmüştür. Türkiye’de de bir mezoterapi derneği kurulmuştur. Fransa’da birçok hekim, hastalarını bu yöntemle tedavi etmektedir. Daha az ilaçla daha aktif tedavi anlamına geldiği için, Fransız sigorta şirketleri bu yeniliği desteklerken, ilaç sanayi mezoterapiye karşı çıkmaktadır.
Selülit konusunda mezoterapinin nasıl uygulandığına gelince;
Mezoterapi, 4 mm’lik özel iğneler ve bir enjektör yardımıyla, cildin mezoderm tabakasına yağ eriten ve dolaşımı düzenleyen karışımların enjekte edilmesidir. Bu maddeler, selüliti oluşturan bozulmuş yağ hücrelerini parçalar veya rahatlatır. Böylece yağ hücreleri sıkıştıkları yerden kurtulurlar ve tekrar kullanabilir yağ durumuna gelirler. Bu arada diyet desteğiyle de yağlar enerjiye dönüştürülüp tüketilir. Yani vücuttan atılmış olur. Mezoterapi seansları ilerledikçe, selülitli bölgeler incelir ve düzelir. Giderek vücut normal ölçülerine döner ve ciltteki pürüzler kaybolur.
Merkezimizde onlarca hastaya bu şekilde uygulamalara sunarak çözüm olmaya çalışıyoruz.
Selülite karşı beslenme önerileri
Estetik sonrası pişman olur muyum?
Kendinden emin olmayan hastalarımıza kökten çözümleri önermeyip, daha çok hafif ve geçici işlemleri yaptırmalarını öneriyoruz.
Estetikte moda olur mu?
Olur ama bunu abartmamak gerekir. Size yakışan şeyi çok demode olmadığı sürece yapmanızda bir sakınca yoktur. Ve en önemlisi geçici şeyler yapmak faydanıza olacaktır.
Yüzüme müdahale ettirmek yerine pahalı kremler sürsem yeterli olmaz mı?
Öncelikle şunu iyi bilmelisiniz ki, hiç bir krem deriden emilmez. Kozmetik alanında çalışmalar, kremlerin deri altına nasıl yayılacağı üzerinedir. Zaten bugün kullandığımız ultrason, radyofrekans, dermaroller gibi cihazlar bu çözüm için vardırlar. Nano teknolojiyle üretilen kremler dahil bugün henüz derinin alt tabakasına geçebilecek bir çözüm yoktur. Sonuçta bugün ne kadar pahalı bir krem de alıp uygulasanız, yaptığımız işlemlerin yerine hiçbirisi geçemez.
Çevremdekiler estetik yaptırırsam ne der?
Kendinizden emin değilseniz işlemleri yavaş yavaş yaptırmanızda yarar vardır. Siz kendinizden emin ve mutlu olursanız, çevreniz pekte umrunuzda olmayacaktır.
Enerjik olma ve kendini iyi hissetme
Su alımını artırdıktan sonra enerji seviyesi gözle görülür şekilde insanlarda artmaya başlamış. Ayrıca su içenler sabahları daha dinlemiş ve kendini daha iyi hissederek uyanmışlar.
Daha nemli cilt ve tokluk hissi
Dudaklar, eller ve ağız etrafındaki deri normalde kuruyken, günlük su tüketimi sayesinde daha nemli bir görüntüye kavuşmuş. Ayrıca mide dolu olduğu için daha az açlık çeker duruma gelmiş.
Görmede netlik ve göz kuruluğunda azalma
Günde en az 3 litre su içen kişilerin görmelerinde netlik kazandıkları da görülmüş. Lasik göz ameliyatı sonrası göz kuruluğu ve arada görüşünde bulanıklık yaşayanlarda ilginç şekilde göz kuruluğu azalmış, görüşlerinde netlik artmış.
Cilt renginde ton farklılıkları ve göz altı torbalarında ufalma
Cilt renginde ton farkları görülürken, su alımı ile birlikte göz altlarındaki torbalarda da sönmeler görülmeye başlanmış. Ayrıca rosace (Gül Hastalığı) kızarıklarında gözle görülür açılmalar meydana gelmiş.
Saç bakımında beslenme önemlidir
İçten takviye için doğru beslenmeye özen gösterin. Sofranızda yumurta, ciğer, balık, hindi, et, yoğurt gibi besinlere yer vermeye çalışın. Kullandığınız yağları çeşitlendirin, hem bitkisel hem hayvansal yağları kullanın. Ancak bitkisel yağları artırın, hayvansal yağlar azaltın. Kızartmalardan uzak durun. Yüksek kolesterol ve yüksek kan şekeri saçı olumsuz etkiler.
Üzüm, tam buğday ekmekleri, arpa ürünleri, haftada bir bardak maydanoz suyu, turp, alkolsüz bira da tüketebilirsiniz.
Not: İran’da bol B vitamini içerdiği için, çok yaygın olarak pirincin ve buğdayın kabuğunu kaynatıp içerler. Haftada bir bardak tüketebilirsiniz.
Dışarıdan saçınızı nasıl besleyeceksiniz?
Dıştan takviyede ise en temel unsur temizlik. Saçınızı sık sık sağlıklı yağlarla (hint yağı, zeytinyağı, kuyruk yağı vb.) ve papatya, yumurta sarısı, elma sirkesi içeren maskelerle besleyebilirsiniz.
Saç düşmanları
Konserveler, paketlenmiş gıdalar, sosis, yağlı etler, kızartma, ızgarada yanmış yiyecekler (buharda, tencerede, fırında hazırlanmış yemekler tavsiye ediliyor), işlenmiş gıdalar, şekerli yiyecek ve içecekler, gazlı içecekler.
Dudak bakımını yapmama ya da yanlış yapmak
Soğuk ve rüzgarlı hava dudaklarımıza doğrudan zarar verir. Ayrıca ani sıcak - soğuk farkları da çatlamasına ve derinin soyulmasına neden olur. Kendi kendini yağlayıp, koruyamayan dudaklarımız yardıma her zaman açıktır. Dudak koruyucu balmlar, nemlendiriciler ya da lipstickler sürmeden dışarı çıkmak.
Nemlendirici kullanmamak
Ellerimiz, topuklarımız, dirsekler, boynumuz ve yüzümüz bu mevsimde en çok kuruyan ve neme ihtiyaç duyan yerlerimizdir.
Fazla parfüm sürmek
Parfüm içerisinde uçucu maddeler ve alkol barındırır. Bu maddeler cildinizin kurumasını hızlandırır. O yüzden cildinize doğrudan temas ettirmek yerine kıyafetlerinize sürmeniz yararınıza olacaktır.
Güneş koruyucu kullanmamak
Güneşin zararlı ışınlarına karşı hava şartları ne olursa olsun 30 SPF'lik bir güneş koruyucu kullanılmalıdır. Doğal mineralli yapısı, vitamin içeriği nedeniyle sprey koruyucuları tercih edebilirsiniz.
Kışa cildimizi ne zaman ve nasıl hazırlamalıyız?,
Sonbahar ayları kışa hazırlık için en uygun zamandır. Yazın yıpratıcısı etkisi ortadan kalkmış, hava yağmurlu ve nemli olmuştur. Bu mevsimin ayları kışın sert geçecek aylar için bir nevi idman sürecidir. Yemek, içmek ve uyumanın dışında cildimize nemlendirici ürünleri uygulamalıyız. Cildimizi sadece içten canlandırmak değil dıştan canlandırmak da gerekir. Yazın yapamadığınız birçok profesyonel bakımı kış mevsiminde daha güvenli bir şekilde yapabilirsiniz. Kimyasal peeling uygulamaları, leke, akne ve kırışıklık tedavileri, lazerle cilt gençleştirmeleri gibi…
Soğuk havanın dışında cildin kurumasını başka neler etkiliyor?
Listemizden hava şartını çıkardığımızda cildin kurumasına neden olan diğer etmenleri şöyle sayabiliriz:
Cildimizin kuruluğunu hangi belirtilerden anlayabiliriz?
Vücudun genelinde cilt kuruması olan yerlerde kızarma, morarma, deri dökülmesi, deri soyulması, tüylerin dökülmesi, derinin buruşması gibi durumlarla karşılaşılabilir. Ellerinizde cilt kuruluğu oluyorsa, ellerinizin kızarması, morarması, derisinin yıpranması, derin çatlaklar gibi durumlar da oluşacaktır. Deri kuruluğunun ilk belirtisi, deride donuk gri beyaz bir renktir. Kuruluk arttıkça renk değişikliğine ek olarak ciltte gerilme hissi, pul pul soyulmalar, kepeklenme, deri yüzeyinde pürüzlenme, çatlaklar oluşur. Kaşıntı, kuru derinin neden olduğu diğer bir şikayettir. Kuruluk tedavi edilmezse sonunda egzamalar oluşabilir. Vücudumuzu nemlendirmek daima önemlidir. Bunu doğal yoldan yapmakta en önemlisidir. Vücudumuz en basit içten her gün içeceğimiz 2 şişe maden suyu ile cildimiz de mineralli doğal spreyler sayesinde nemli yapıya kavuşabilir.