Kar hâlleri

BABAANNEME sorsam, gece pembe-kızıla dönüşen gökyüzüne bakar, “Yarın kar yağacak” derdi de...

Haberin Devamı

Şimdi karın nereye, nasıl yağacağı, bir hafta önceden belli oluyor.

Ateşin kulaktan ölçülmesiyle bebeler için gözüyaşlı bir çağı daha kapatan teknoloji furyasında, Meteoroloji de ölçümlerinde pek ıska geçmiyor artık.

Karın gelişini, 5 günlük hava tahmin raporlarıyla izlemek, şüphesiz kullanışlı...

Lâkin hikayesi, insan, canlı manzaraları için yine sokaklar lâzım bize.

Karın, ayazın kime, nasıl geldiğini de, oradan hissediyoruz zira.

* * *

Yılbaşı biletleriyle nefes alan Milli Piyangocu, epeydir kahvelere, meyhanelere yöneldi misal.

Talih Kuşu da üşür abiler.

Kış ayazıyla geldi ya... Kestaneci elini mangalında ısıtacak, simitçi yerinde uygun adım sayacak.

Çöpçülere Can Yücel’in şiiri bile serin kaçacak, gecenin bitmezinde:

“Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri /çöpçülerin elleriyle okşardın beni... Yalnızlığım benim, süpürge saçlım”

* * *

Haberin Devamı

Radyoda nostaljik DJ’ler, Adamo’dan, Nilüfer’den, Ajda Pekkan’dan yahut Cem Adrian’ın yağdıran performansıyla “Her yerde kar var (Tombe La Neige)”ı bulacak arşivden.

“Karda zordur yürümek, yürümek karda zordur, yürümek zordur karda...” diye gıdım gıdım değişen nakaratı, çok uzaktaki karlı tepeler gibi gözükecek bize.

Bazı hatıralar bile, zamanla soğuk gelecek.

* * *

Kış geldi ya... Liseli aşıklar, artık gözden uzak-dilden ırak park sıkıntısı çekmeyecek.

Başlar başa, omuza yaslanacak... Kar herşeyi örttüğü gibi, sırları da alacak kuytusuna.

Fanlı, infrared, yağlı-panelli, yahut sarma telli bilumum elektrikli ısıtıcılar endam edecek öğrenci odalarında...

 

Elektrik saatinin kancasının düşürüldüğü o eski zamanlar yâd edilip, ısınmanın bedeli, akıllı sayaçların aklına, yarısı “Enerji Hariç Bedeller (Kayıp, Kaçak, İletim, Dağıtım, Satış Hizmeti), Vergiler ve Fonlar”dan ibaret faturaların -olmayan- insafına terk edilecek.

* * *

Tiryakiler taze alınan kararla, artık camlı bölmelerde az biraz üşüyerek değil, ta dışarıda tüttürecek -ciğere ayaz gibi vuran- sigarasını.

Ve -hâlâ kaldıysa- “Tabii cep kanyağı” kolay ulaşılan raflara aktarılacak, Sakarya’daki tekel büfelerinde.

Haberin Devamı

Belki de yerini -on the snow- cep viskilerine  bırakmıştır çoktan.

* * *

Kar, bahçeleri bahara kadar emanetine alan bir yorgan olacak.

En çıplak, en çorak, bakımsız bahçe bile “Bi de beni böyle gör” diyecek, apartman sakinlerine...

Çam ağacı, prensesliğin -gerim gerim- keyfini çıkaracak, yaprakları dökülen onca zevatın arasında.

Bahçesiz manzaralar, naylon çamların şıngırtısında, ışıltısında medet arayacak.

Ve her dam, her ayak izi, gecenin karanlığında bembeyaz, başka bir masal anlatacak, pencere insanlarına...

* * *

Sokak köpekleri, gündüzleri de yiyecek arayacak mecburen. Başı eğik, çaresizce...

Kediler, yeni park eden, motoru hala sıcak arabaların kaputuna bırakacak pati izlerini.

Haberin Devamı

Mevsim dona çekince, içecek bir yudum suyu zor bulacaklar.

Kasımpatının da mevsimi bitecek, yeni yılı görmeden...

Zaten çoktan apartman boşluğuna taşınmış sardunyalar.

* * *

Karla geçimsiz değilim; “Devam edecek” diyorlar, etsin madem.

Bu mevzuda yazılarım da berdevam.

Kar hâlleri

Yazarın Tüm Yazıları