Paylaş
Önceki gün gazeteci arkadaşımız Meliha Okur’la gittik. Ağıralioğlu’nu pek tanımadığımız için sohbette kendisini çok beğendik. Sorularımıza açık yanıtlar verdi. Daha baştan iyi ‘puan’ alıyor. 1972’de doğmuş. Trabzon/Çaykara’lı olduğunu, Yozgat/Sorgun’da okuduğunu, Ankara’da Mülkiye-Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdiğini anlattı. 18’li yaşlarda Alperen grubu arasında yer almış, başkanlık yapmış, BBP’de Muhsin Yazıcıoğlu ekibinde başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş, 2011’de şimdiki Genel Başkan Mustafa Destici’ye karşı genel başkan adaylığını kaybetmiş.
İlk başta kendisini ‘akıllı, zeki, gözü pek ve belagati yüksek bir siyasetçi’ olarak gördük. Konuştukça akıllı ve hırslı yanı ortaya çıkıyor.
Kendisini ‘küçüklüğünden beri ülkücü’ olarak tanımladı. Ama siyaset için yetiştirmiş de diyebiliriz. 12 Eylül sonrasında kurulan MSP ve MÇP içinde siyaset deneyimine başlamış, daha sonra MHP’li olmuş, Nizami Alem Ocakları içinde de yer almış ve orada da genel başkanlık yapmış.
Yakındakilerinin anlattığına göre, muhafazakâr bir gelenekten geliyor aslında. Yavuz Bülent Bakiler ve Dilaver Cebeci’nin şiirlerini ezbere bildiğini de söyledi.
30 yıldan beri siyaset sahnesinde Yavuz Ağıralioğlu. Geçen dönem MHP’den ayrıldıktan sonra geçtiği İyi Parti’deki çalışmalarında Meral Akşener’in gözü hep üzerinde olmuş.
BİR ANISINI ANLATIYOR
Mülkiyeyi bitirdikten sonra bir gün cemevine gittiğini, ‘dedenin’, sohbette kendisine uzak ve soğuk durması karşısında Türkiye’deki önemli sorunlardan birinin herkesin birbirini ‘anlamamak’ ve ‘güven’ duymamak olduğunu, bu gibi sorunlar nedeniyle de Türkiye’yi daha küçük yaşlarda düşünmeye başladığını anlatması da ilginç geldi bize.
Bu arada muhafazakâr dünya görüşüne rağmen siyasette bireysel hak ve özgürlüklerden yana tavır koyduğunun altını çiziyor ve yaşam tarzlarına müdahale edilmesini doğru bulmuyor. Yozgat’ı konuşurken, kendisine Yimpaş’ı sormayı unuttuğumu anladım.
AKP ve MHP’ye karşı ‘çıkış kapısı’ aradığını, zaten siyasete bu nedenle girdiğini, geniş bir dost ve arkadaş grubu olduğunu da öğrendik, zaten ‘anahtar’ durumunda olmayı da bu amaçla ortaya koyduğunu söylüyor.
Karadeniz’in ele avuca sığmaz enerjisiyle, Yozgat’ın orta Anadolu kültürü ve muhafazakâr gelenekleriyle harmanlanmış mert bir lider profili ortaya çıkıyor diyebiliriz. Daha genç yaşta, siyaset dünyasında birçok kişi ile tanışması kendisini çok ileri taşımış ve onlardan çok şey öğrenmiş... Gecesi-gündüzü olmadığını, her şart altında neşesini ve umudunu hiç eksik etmediğini, hatta nüktedanlıkta Cem Yılmaz’la yarışabileceğini; sporda dağa çıkıp rafting yapabildiğini, motosiklete ve ata binebildiğini dinlerken, şaşırmamak elde değildi... Bunları anlatırken eşine ve üç çocuğuna (ikisi üniversite, biri lise son) karşı öğretisi ve saygısı her zaman dikkati çekermiş. İstanbul Beylerbeyi’nde oturuyor. Başkanın en çok seveni ve dostu kimdir sorusuna “O kadar çok ki” yanıtını aldım. Zaten yolda yürürken bu fark ediliyormuş.
FETÖ ve kültür konusundaki değerlendirmelerini okumak istedim, göndereceğini söyledi. Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli konusundaki eleştirilerini de biliyorum ama bunları anlatırken, dikkatli idi. Erdoğan’a karşı daha saygılı idi. Ancak bu iki liderin ‘idaresi’ ve ‘siyasi söylemlerine’ karşı da siyasete hızlı bir giriş yaptığını da çekinmeden söyledi.
CHP VE ÖZEL MUHABBETİ
Çok şey konuştuk, kendisini dinleyenler anlattıklarını beğendi. Ayrılırken, Özgür Özel ve CHP’yi sorduk. “Atatürk’ün değerlerine sahip çıkmalılar” deyiverdi, hiç şaşırmadım. “Ben Özgür Bey’le parlamentodan arkadaşım” diye de ekledi. “Tayyip Bey sizi transfer edebilir mi” demek istedim, ancak durdum.
Bu arada yanındaki iki kadın yöneticisi, Genel Sekreter Nihal Ağca ve Çevre, Şehircilik, Afet ve Su Politikaları Başkanı Emine Küçükali vardı. Ağca, ODTÜ Uluslararası İlişkiler mezunu, 17 yıllık bankacılık tecrübesinden sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 4 yıl Genel Müdürlük yapmış. Eski Kızılay Genel Başkanı, ANAP’lı Tekin Küçükali’nin kızı olan Emine Hanım da mimar.
Herkesten çok yararlandım diyebilirim.
GÜNÜN SÖZÜ
“Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası aldı, hiçbir adli kontrol hükmü uygulanmasına gerek olmadan tahliye edildi. Evet, şimdi Sayın Özdağ’ı merak ediyoruz, hangi partiyi daha çok eleştirecek? Yine de geçmiş olsun!”
MESAJ PANOSU
- KONUT abonelerinde 5 bin kilovat saat üzeri tüketime uygulanan yüzde 96’lık elektrik zammı için Tüketici Hakem Heyeti emsal bir karar verdi. Heyet, zammın geç duyulmasını gerekçe göstererek uygulamayı ‘ayıplı’ bulurken, başvuru yapan bir vatandaşa, zam farkının faiziyle birlikte iadesine hükmetti. Dilekçeyle başvuran herkesin fazla ödeme bedelini geri alabileceklerini belirten CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, “Vatandaşlarımızın haklarını savunma yolunda önemli bir kazanım” dedi.
- ENSTİTÜ İstanbul İSMEK’in “Hayal Bu Ya!” festivali için hazırlıklarda sona gelindi. Sergilerden konserlere, atölyelerden söyleşilere ve dans gösterilerine kadar birçok etkinliğin yer aldığı festival 19 Haziran Perşembe günü Yenikapı Etkinlik Alanı’nda başlıyor. İstanbullular, festivale ‘İstanbul Senin’ uygulaması üzerinden oluşturacakları biletlerle ücretsiz katılabilecek.
Paylaş