Paylaş
Saraybosna’nın eski büyükelçisi, merhum Şükrü Tufan’a, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından ‘Üstün Hizmet Ödülü’ verildi. Fidan yakından tanıdığı anlaşılan Tufan’ın eşi Zişan ve oğlu Büyükelçi Korkut Tufan’a ödüllerini sunarken, törene Tufan’ın meslektaşları, Galatasaraylı ve Mülkiyeli arkadaşları katıldı. Batı Trakyalı olan eşimin dayısı olması nedeniyle biz de törene katılanlar arasındaydık. Törende Saraybosna’dan gelen eski dostları ve Saraybosna’nın Ankara Büyükelçisi’nin de Şükrü Tufan’ı övmeleri dikkat çekti.
Dışişleri Bakanlığı Fatin Rüştü Zorlu Salonu’nda yapılan törende Şükrü Tufan’a verilen madalyayı oğlu Büyükelçi Korkut Tufan teslim aldı. Bakan Fidan, Saraybosna’da bulunan Zişan Tufan’a da ayrı bir plaket verdi.
Bosna Hersek, Fas ve Arjantin’de Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak görev yapan Şükrü Tufan, 30 Nisan 2024 tarihinde hayatını kaybetmişti. Bakan Fidan, törende emekli Büyükelçi Şükrü Tufan’ı anarken şunları kaydetti:
“Bu anlamlı tören sadece Büyükelçimizin mesleki hizmetlerini onurlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda zor savaş döneminin çetin koşullarında ülkemizin milli menfaatlerini güçlü şekilde savunan bir diplomatımızın, Bosna-Hersek’le ilişkilerimizde mirasına sahip çıkışımızı da teyit ediyor. Saraybosna’daki ilk Türk Büyükelçisi olarak 1993-1996 yılları arasında görev yaptığı Bosna-Hersek devleti ve halkı açısından Şükrü Tufan sadece üstün niteliklere sahip bir Hariciyeci olmamıştır. Cesaretiyle, kararlılığıyla ve savaş döneminde Bosna-Hersek’e katkılarıyla sevgi ve saygı duyulan bir dost da olmuştur. Bosna-Hersek’teki görevini, 40 yıllık meslek hayatının en anlamlı üç yılı olarak nitelendiren merhum Büyükelçi Tufan, Bosna-Hersek’in yaşadığı acılı dönemin bizzat şahitliğini yapmış, bu zor dönemde başından sonuna kadar Bosna-Hersek halkıyla beraber olmuş, onlara moral vermiştir. Büyükelçi Tufan, Saraybosna’nın bombalarla sarsıldığı, barış umutlarının neredeyse tükendiği günlerde ülkemizin ve milletimizin her şart ve durumda Bosna’nın yanında kararlı duruşunu temsil etmiştir. Onun diplomasi anlayışı sadece resmi temaslarla sınırlı kalmamış, sokaktaki insanın derdine derman olmayı, onların umutlarını yeşertmeyi de amaç edinmiştir. Büyükelçi Tufan, Bosna-Hersek’te görev yaptığı süre boyunca ülkemizin sadece bir müttefik değil aynı zamanda bir kardeş millet olduğunu da göstermiştir. Balkan halklarının gönlünde Türkiye’nin adını bir kez daha altın harflerle yazdırmıştır. Şükrü Tufan’ın Saraybosna’da sergilediği kararlı ve yılmaz duruş, bugün halen Bosna-Hersek’teki izimiz olarak yaşamaktadır.
TÜRK DİPLOMATININ CESARETİ
Büyükelçi Tufan görev yaptığı ilk dönemde hayati tehlike bulunmasına rağmen eşi Zişan Hanımefendi’yle birlikte Saraybosna sokaklarında gezmekten ve kuşatma altında yaşayan halkın sıkıntılarını paylaşmaktan çekinmemiştir. Başçarşı’da eşiyle el ele gezerek, esnafla kahvesini içerek bir umut sembolü olmuştur. Ayrıca, Boşnak kardeşlerine yardım etmek için Türkiye’den ülkeye gelen tüm kurum ve kuruluşlarımıza cansiperane şekilde destek olmuştur.
Savaş döneminde verdiği, az önce izlediğimiz röportajında ne şahsının ne de mesai arkadaşlarının savaş koşulları altında çalışmaktan korktuğunu ifade eden Tufan, korkuyu cesaretin kardeşi olarak tanımlayarak Türk diplomatının cesaretini ve yılmaz asil duruşunu tüm dünyaya göstermiştir. Merhum Tufan’ın bu sözleri, bugün Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda dünyanın dört bir yanında, her türlü zorlu koşullarda çalışan Türk diplomatları için bir ilham ve gurur kaynağı olmaktadır.
Bu ödül sadece bir nişan değil aynı zamanda rahmetli Büyükelçimizin göstermiş olduğu kararlılık, cesaret, adanmışlık ve insan sevgisinin bir sembolüdür. Büyükelçi Tufan’ın nezdinde Türk dış politikasının, Türk Hariciyesi’nin kararlılığının, azminin ve gücünün somut bir örneğidir. Onun bıraktığı bu örnek miras, tüm Hariciye mensupları için bir rehber teşkil etmektedir.’’
Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü, Türkiye’nin uluslararası alanda tanıtılmasında, dış politikasının başarıyla uygulanmasında, menfaatlerinin korunmasında, geliştirilmesinde, tarihinin, dilinin, kültürünün, sanatının tanıtılmasında, fedakârlık, üstün başarı, yararlılık gösteren yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilere, Bakanlığın görev ve sorumluluk alanına giren diğer konularda takdire şayan hizmetleri görülen gerçek ya da tüzel kişilere veriliyor.
BU KURULTAY KİME VE NİYE YAPILIYOR
CHP’de herkesin Tüzük Kurultayı’ndan farklı beklentileri var.
Ama gerçek çok farklı. Halen tüzükte değiştirilecek maddelerin hangisi olduğu ve yerine ne konulacağı konusunda yayınlanmış bir metin yok.
Tüzük Kurultayı’nda hangi maddelerin değiştirileceğini bilen yok.
Her şey Genel Merkez’de küçük bir oligarşik grubun denetiminde ve yönetiminde...
Tüzük Kurultayı’nda ne sunulursa delegeler onların üzerinde konuşacak ve tartışacaklar. Söz, karar ve yetki kurultay delegelerinde ve örgütlerde değil.
CHP bu kurultayı kimin için ve niye yapıyor? Bütün halka ve örgüte açık olması gereken kurultayın yalnızca kurultay delegeleri ile sınırlanması neyin telaşıdır?
GÜNÜN SÖZÜ
“O aynı zamanda hoş bir Balkan çocuğuydu. Gümülcine’den göç etmiş Batı Trakyalı bir annenin ve Doğu Trakyalı bir babanın çocuğu olarak Çorlu’da doğmuş, Gümülcine’de başkonsolosluk, Kosova’da üst düzey BM görevlisi ve Saraybosna’da büyükelçilik yaparak ait olduğu coğrafyada hizmet edebilme imkânı bulmuştur. O mu zoru seviyordu, zor mu onu seviyordu, bilmiyordum.”
Merhum Şükrü Tufan’ın oğlu Büyükelçi Korkut Tufan
MESAJ PANOSU
- SİNEMART Yazarlık Okulu ve Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı işbirliğinde hayata geçirilecek olan Şarkı Yazarlığı Ustalık Sınıfı, 29 Eylül’de Ankara’da başlayacak. Mavi Kuş Müzik ve müzisyen Mahmut Çınar’ın projelendirdiği eğitim 10 hafta sürecek.
BİLİYOR MUSUNUZ?
- EFES Selçuk Belediyesi tarafından bu yıl 54’üncüsü düzenlenecek olan kültür, sanat ve yaşam festivali EFEST’in 6-8 Eylül tarihlerinde yapılacağını...
Paylaş