Sındırgı’da 12.640 artçı… Acilen afet bölgesi ilan edilmeli

Balıkesir’e bağlı tarihi bir ilçe. Bu da Sındırgı’nın bir sahil ilçesi olarak algılanmasına sebep oluyor. Kökü Türkçe olan isminin ‘kırmak’ ve ‘makas’tan geldiği rivayet edilse de sağlıklı bir bilgi yok.

Kütahya Simav, Manisa Akhisar, Balıkesir Bigadiç ve Savaştepe’ye komşu olan 32 bin nüfuslu Sındırgı eski İzmir yolu üzerinde tütün üreten bir ilçe idi. Balıkesir’in 5K’sını bünyesinde toplayan şifalı kaplıcaları ve Yağcıbedir halısıyla ünlü, 72 köyü ile Balıkesir’de en fazla köye sahip bir ilçe. Ekonomisini domates, salatalık başta olmak üzere sera üreticiliği ile sağlıyor.

Pers işgaline uğramış Lidya, Bergama Roma, Karesi, Çavdaroğlu, Osmanoğulları ve ardından Türkiye Cumhuriyeti. Sındırgı 29 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğramış, 3 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtulmuş bir tarihi ilçemiz. Kurtulmuş desek de Sındırgı hep kendi göbeğini kesmiş bir ilçe. İsmet İnönü’nün, Çerkez Ethem’in direniş noktası olmuş. Gördes, Demirci, Akhisar ile birlikte kendi kurtuluşlarından sonra, Aydın efeleri ile birlikte dağdan Manisa üzerinden İzmir’e akan o kahraman kuşağın torunları. Akhisar başta olmak üzere sürekli göç veriyor.Deprem ile anılmak aslında çok zor bir durum. Üstelik deprem sağanağında yaşamak daha zor. 6.1’lik 10 Ağustos depremi sonunda ilçenin sevilen Nihat Ağabeyi hayatını kaybetti. Bir bina çöktü denildi. Bu sehven de olsa Türkiye başlangıçta Sındırgı’da yaşanan depremde, ‘deprem değil bina öldürür’ algısını yaşadı. 10-12 Ağustos arası Sındırgı’da tam 879 artçı yaşandı. Sındırgı’nın çilesi bununla sona ermedi. 27 Ekim’de İstanbul ve Trakya’dan da yoğun hissedilen 6.1 büyüklüğünde bir büyük deprem daha oldu.

Şimdi vereceğim rakamı vereceğim rakama şaşırmayın. Sındırgı 10 Ağustos’tan bu yana dün itibarıyla birçoğu 3-4 arası tamı tamına 12.640 artçı deprem yaşadı. Ortalamaya vurunca ayda 3 binden günde 100’den fazla sallandığınızı düşünün.

DEVLET-MİLLET EL ELE AMA ACİL TEDBİR GEREKİYOR

 Sındırgı’da başta Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak, belediye meclis üyeleri, muhtarlar AFAD ile koordineli çalışıyor. Ahmet Akın gece gündüz demeden sahada. Popülizm yapmadan. Vali İsmail Usluoğlu ile de çok yoğun bir çalışma içindeler. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile de uyumlu çalışma içinde.

Peki bu yetiyor mu? Maalesef. 4 ay olmadan 12 bin 640 deprem yaşayan Sındırgı boşalıyor. Maddi ve psikolojik destek şart. Ticaret felç. Üretim durma noktasına geldi. Bu da ancak Sındırgı’yı sürekli deprem kuşağı içinde olduğundan afet bölgesi ilan edilmeli. Türkiye 27 Aralık 1939’da bile ‘Büyük Erzincan’ depreminde bunu başardı. Bu koruma gerekirse Erzincan’da olduğu gibi özel kanunla da olmalı. Devlet orada kendisini bütün heybetiyle gösterip Milli Mücadelenin merkezi bu kahraman ilçeyi sarıp sarmalamalıdır. Kış bastırmadan. Sayın Kurum, Sındırgı sizi yanında görmekten mutlu ama bunu mutlaka yapmalısınız.

GÜNÜN SÖZÜ

“ATATÜRK’ün ideallerini genç kuşaklara ulaştırmak isteyen, ‘Payidar’ filminin vizyoner yönetmeni ve yapımcısı Görkem Uludüz, film gösteriminin
10 Kasım’da başlayacağını bildirdi.”

TÜRK FUTBOLUNA ‘TEMİZ ELLER’ OPERASYONU GEREKİYOR

HAKEMLERİN bahis oynadıklarının tespit edilmesi ile Türkiye yine derinden sarsıldı.

Profesyonel liglerde görev yapan 571 hakemin 371’inin bahis hesabı varmış. Bunların 152’si aktif olarak bahis oynuyormuş.

Ayrıntılar ise daha dehşet verici. 10 hakem 10.000 TL’nin üzerinde bahis oynamış. Bir hakem ise tek başına tam 18.827 kez bahis yatırmış. 42 hakem de 1.000 TL’nin üzerinde oynamış. Bahis oynayan hakemlerin 7’si üst klasman, 15’i üst klasman yardımcı, 36’sı klasman ve 94’ü klasman yardımcı hakemi olarak görev yapıyor. Ben eski bir süper lig hakemi ve siyasetçi olarak bu olaya duyarsız kalamazdım onun için bu açıklamayı yapıyorum.

Türk futbolu onlarca yıldır şaibelidir. Bunu futbolun içindeki herkes bilir. Ancak olaylara karşı dilsiz ve sağır olan anlayış bizi bugünlere getirmiştir.

Kendim hakemlik hayatım boyunca “temiz futbol”un savunucusu oldum. İbrahim Hacıosmanoğlu’nu bu açıklamasından dolayı kutluyor ancak bu hakemlerin kamu vicdanında mahkûm olması için açıklanmasını talep ediyorum.

Ayrıca Nihat Özdemir döneminde hakemlikten el çektirilen 12 hakem konusunda da kamuoyu aydınlatılmalıdır.

Türk futboluna acilen bir ‘temiz eller’ operasyonu yapılmalıdır.

Türk toplumunu derinden etkileyen bu ahlaki yozlaşmaya son verilmelidir.

Av. Özcan PEHLİVANOĞLU-ZP Genel Başkan Yardımcısı

AYAKKABICININ UMUDU BU FUARDA

AYAKKABI Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) bu yılın ilk altı aylık verilerini açıkladı. Sektör ilk altı ayda 489.2 milyon dolarlık ihracat yaptı. Bu sektörün tarihindeki en yüksek ihracat rakamı. Ancak 315 milyon dolarlık da açık verildi. Bu dev açık ciddi sorunları tetikleyebileceği gerekçesiyle sektörde faaliyet gösterenleri kara kara düşündürüyor. AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, sorunun kontrolsüz ithalat ve artan maliyetlerden kaynaklandığını söyledi. Salıcı, “İthalatın kontrolden çıkmasıyla ibre tersine döndü” dedi. 12-15 Kasım’da İstanbul Fuar Merkezi’nde AYSAF Fuarı düzenlenecek. Sektör temsilcileri bu fuara büyük önem veriyor. Başkan Salıcı, “Fuar, küresel alıcılarla yerli üreticileri buluşturarak ihracatı maksimize etme ve dış ticaret açığını maksimize etme ve dış ticaret açığını kapatacak potansiyeli harekete geçirme misyonunu üstlenecektir” diye konuştu.