Restoranlar fiyat değil maliyet konuşuyor… Yeme sektöründe büyük kriz

YEME-içme sektörü artan enflasyon, enerji ve kira maliyetleriyle ayakta kalma savaşı veriyor.

Haberin Devamı

 Tüketicinin alım gücü azalırken, işletmeler de mönü fiyatlarını maliyetlere göre belirlemek zorunda kalıyor. Kamuoyunda oluşan ‘fahiş fiyat’ algısı ise bu zorunlu dengeleri görmezden geliyor. İstanbul Ticaret Odası 17. Restoranlar ve Yiyecek İçecek Komitesi Başkanı Ebru Koralı, “Fiyatlar keyfi değil, maliyetin yansıması. Pahalı kavramının algısının mutlaka değişmesi gerekiyor” diyor.

Türkiye ekonomisi, özellikle son iki yıldır ciddi bir daralma sürecinden geçiyor. Yüksek enflasyon, dalgalı döviz kurları, artan enerji ve kira maliyetleriyle birlikte tüketici harcamalarında yaşanan sert düşüş, birçok sektörü olduğu gibi yeme-içme sektörünü de derinden etkiliyor. TOBB verilerine göre; sadece 2023 yılında 2 bin 136 lokanta faaliyetini sonlandırdı. Bu, kapanan toplam şirketlerin yüzde 8.25’ini oluşturuyor. 2024 verileri ise daha da endişe verici. Öyle ki kurulan şirket sayısı yüzde 10.2 azalmışken, kapanan şirket sayısı yüzde 21.4 artış göstermiş durumda.

Haberin Devamı

Öte yandan ‘IPSOS Consumer Touch 2024’ raporu da halkın alım gücündeki düşüşü net biçimde ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 51’i gelirinin asgari ücret düzeyinde ya da altında olduğunu belirtirken, yüzde 68’i harcamalarını kısma yoluna gittiğini ifade ediyor. Bu tablo, restoranların karşı karşıya olduğu zorluğun yalnızca işletme tarafında değil, tüketici tarafında da ne denli ciddi olduğunu gösteriyor.

‘PAHALI’ ALGISI NEDEN YANILTICI

Son dönemde restoran mönülerine dair kamuoyunda sıkça dile getirilen ‘fahiş fiyat’ eleştirileri, sektörün gerçek maliyet dinamiklerinden bağımsız şekilde şekilleniyor. Oysa bu işletmelerin karşı karşıya kaldığı ‘mali yük’ düşünüldüğünde çok daha yüksek. Çünkü enflasyonun iki katı olarak artış gösteren gıda fiyatları, enerji ve kira giderleri, artan personel maaşı, sosyal güvenlik giderleri ve vergiler gibi birçok kalem doğrudan mönü fiyatlarına yansımak zorunda kalıyor. Hatta birçok işletmede personel maliyetinin toplam giderin yüzde 50’sini aştığı da biliniyor. Üstelik çalışanlar da ücretlerinden memnun değil.

Haberin Devamı

Bu noktada restoranların fiyat belirleyicisi değil, ekonomik sistemin içinde hayatta kalmaya çalışan işletmeler olduğunu belirtmek gerekiyor. Sektör temsilcileri, mönü fiyatlarının da çoğu zaman bir tercih değil, bir zorunluluğun sonucu olduğunun altını çiziyor.

 TÜRKİYE, BIG MAC ENDEKSİNDE ÜST SIRALARDA YER ALIYOR

1986 yılında The Economist dergisi tarafından ekonomik bir gösterge olarak geliştirilen Big Mac Endeksi’ne göre, Türkiye dünya ortalamasının oldukça üzerinde yer alıyor. Konuyla ilgili İstanbul Ticaret Odası 17. Restoranlar ve Yiyecek İçecek Komite Üyesi Yücel ÖzalpMevcut döviz kuru dikkate alındığında Türkiye’deki Big Mac fiyatları dolar bazında bu seviyeyi aşmış durumda. Bu da Türkiye’nin Big Mac Endeksi sıralamasında üst sıralarda yer almasına yol açıyor. Aslında bunun sebebi maalesef artan maliyetlerin sonucu olarak öne çıkıyor” diyor. Son 3 yılda komiteye kayıtlı restoranlardan yüzde 15-20’sinin hareketinin olmadığını, hatta kapanma maliyetinden dolayı da birçok restoranın kapatamayarak sadece yaşam mücadelesi verdiğini belirten ÖzalpMaliyet ve gider kalemlerinin arttığı ölçüde müşteriye yansıtamıyoruz. Bu durumda da birçok işletme bırakın kara geçmeyi sadece nefes almaya çalışarak ayakta kalmaya çalışıyor” diyor.

Haberin Devamı

İSTİHDAM KAYIPLARI OLABİLİR

Restoranların enflasyonist ortamda sadece bir ‘sonuç’ olduğuna vurgu yapan İstanbul Ticaret Odası 17. Restoranlar ve Yiyecek İçecek Komitesi Başkanı Ebru Koralı, sektörün içinde bulunduğu durumu şu sözlerle özetliyor: “Sektörümüzde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için fiyat politikalarının yeniden değerlendirilmesine ve güncellenmesine ihtiyaç duyuluyor. Enerji maliyetlerindeki artış, kira bedelleri, personel giderlerindeki yükseliş ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar mönü fiyatlarımıza doğrudan yansımakta; bu da kamuoyunda ‘fahiş fiyat’ algısına yol açmakta.”

Koralı ayrıca, sektördeki daralmanın istihdam kayıplarına yol açabileceğine de değinerek, acil finansal destek mekanizmalarının ve istihdamı koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Uyarımdır.

Haberin Devamı

NETANYAHU-ERDOĞAN ATIŞMASI

İsrail Başbakanı Netanyahu, Osmanlı döneminde Kudüs’te bulunan Siloam (Silvan) Yazıtı’nı almak için uğraştığını, ancak bunun Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde artan hassasiyetlerden ötürü gerçekleşemediğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Netanyahu’ya, “Kudüs’ü namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Hitler özentisi tiplerin kuyruk acısı belki de hiç geçmeyecek” yanıtını verdi.

BODRUM ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ

3-8 Ekim tarihleri arasında bu yıl ilk kez uluslararası olarak düzenlenecek olan Bodrum Uluslararası Film Festivali’nde (BIFF), duayen festival direktörü ve yazar Hülya Uçansu’ya Onur Ödülü veriyor. Türk Sinematek Derneği’nde başladığı kariyerini İstanbul Film Festivali’ni çeyrek asır boyunca başarıyla yöneterek sürdüren Hülya Uçansu, Bodrum Uluslararası Film Festivali’nin Onur Ödülü’nü alacak. Festivalin uluslararası jürisinde de yer alacak olan Hülya Uçansu’ya ödülü, 4 Ekim akşamı Bodrum Kalesi’nde düzenlenecek olan açılış töreninde takdim edilecek.

Haberin Devamı

12 BİN TL’LİK İNGİLİZCE KİTABI

İSTANBUL Bağcılar Mehmet Akif İnan Ortaokulu’nda velilerden sadece İngilizce dersi için yaklaşık 12 bin TL tutarında ek kaynak kitabı talebinde bulunuldu. Kitabın alınmasının zorunlu olduğu ve bu yönde okul yönetimi ve İngilizce zümre öğretmenleri tarafından böyle bir karar alındığı açıklandı.

‘Pilot okul’ olarak gösterilen okulda 5. sınıfların mevcudu ortalama 50 kişiden oluşuyor. 5. sınıflar 9 şubeden oluşuyor. MEB ve diğer yetkililer yaptığı açıklamada “Kesinlikle ek kitaplar dayatılamayacak... Eğer böyle bir şey olursa derhal bizlere bildirin” demişti.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları