Özgür Özel Kılıçdaroğlu’nun sözcüsü mü

Kaç gündür CHP’lilere “Sakin olun” çağrısında bulunuyoruz.

Haberin Devamı

Genel Yayın Yönetmenimiz Ahmet Hakan da dün aynı konuyu işlemiş. Halkı sokağa çağırmanın yanlışlıkları konusunda, ismimizden de bahsederek haklı ve doğru bir uyarıda bulunmuş. Kendisine teşekkür ederim. Bu çağrılara karşılık kendisini ‘gazeteci’ olarak tanımlayan kimi arkadaşlarımız ile CHP içinde bazı siyasetçiler, CHP’de ‘ayrışmayı’ adeta körüklüyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Gazeteci Saygı Öztürk’e “Kemal Bey, Gürsel Tekin’e randevu vermedi” dediği iddiası şok etkisi yarattı. Araştırdık, bu yansıma doğru değil. Yeni bir Gökmen Güneş vakası. Gürsel Tekin, zaten Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Özgür Özel ile görüştükten sonra randevu isteyeceğini açıklamıştı. Hatta Özgür Özel’in “Ben Gürsel Tekin’e randevu veririm ama kayyuma vermem” sözleri ile talebi reddederken tavrını ortaya koymuştu. Tekin de gazeteci Nagehan Alçı aracılığı ile şu mesajı vermişti: “Kemal Bey’e gitmek için Özgür Özel Bey’in randevu vermesini bekliyorum. Özgür Bey’e gitmeden önce Kemal Bey’e gitmeyi doğru bulmuyorum.”

Haberin Devamı

Özgür Özel’in Kemal Bey ile yaptığı telefonla görüşmeden üç gün önce.

Yani Kemal Bey ile görüşme için talep de ret de yok. Sahi Özgür Bey, Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözcüsü mü? Özgür Özel için yoğunluktan olacak diyelim, genelde ‘tutarlı cevaplar ve davranışlar’ içinde olmadığı söyleniyor. Tutarsız iddiaları da var diyebiliriz. Eleştiriler şöyle: Bir yandan MHP ile işbirliği diyor, diğer yandan ağzına geleni söylüyor. Altılı Masa’ya ‘sağcılar’ diyerek CHP’dekileri partiden attığını söylüyor. Diğer yandan Adnan Beker ve Cemal Enginyurt’u ön sıralarda partiye kabul ediyor. Şimdi de demokratik cephe diyor. Zeytin önergelerinde 260 imzayı bulmakla övünüyor. “Hani 39 milletvekili ‘bedavadan’ gitmişti?” sorusuna cevap yok.   

Özetle Özgür Özel ‘ağabeyi’ aramadan CHP Genel Başkanı koltuğunda oturduğunu unutmamalı. Günde üç televizyona, iki gazeteye ‘telaşla’ birbirinden ‘tutarsız’ demeçlerden vazgeçmeli diyenler de az değil. CHP’nin tabanını ve eski-yeni yöneticileri kucaklamalı, kucaklatmalılar. Bu ilişkileri piar çalışması gibi gördüler. Reklamcı, araştırmacı, gazeteci ile çalışılır ama onlarla siyaset yapılmaz diyenler de var.

Haberin Devamı

Mesela Gürsel Tekin’i kabul edip ardından “Bu randevuyu şahsına verdim. Gel bu işten vazgeç” dese ne olurdu? Büyürdü. Cemal Enginyurt’un kapısını kesip naralar attığı CHP acaba eski CHP mi? Bu tavırlar, yeni parti ve yenilikçi-gelenekçi hazırlıkları ve tezlerini güçlendirmiyor mu?

KEMAL BEY NEDEN ‘DEMEÇLERİME GÜVENİN’ DEDİ

Geçtiğimiz günlerde başarılı gazeteci Fatih Atik bir yol kazası yaşadı. Kemal Bey’e atfen çoğu doğru ama bazıları itiraz konusu yapılan kulisler paylaştı. Atik, buna itiraz etti tepki gösterdi. Kendisini yalanlanmış hissetti. Ama bir kurmayı anlattı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun maksadının gazetecileri yalanlamak olmadığı, Özel’in “Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin’i kabul etmedi” demeci ile daha da belirginleşti. Kemal Bey iki yıldır söylemedikleri ile hedef haline geliyor, getiriliyor. Bilenler bilir, Kemal Kılıçdaroğlu bir insanı 5-6 saat dinler. Konuşan da kendisine katıldığını varsayar. Bu birinci mesele. Eşi Selvi Hanım’ın deyimi ile sakinliği ile insanı çıldırtır. İkinci konu da Kemal Bey asla ikinci şahıs ile konuşmaları anlatmaz. O konuda demeç hiç vermez. Bu inisiyatifi her zaman karşı tarafa bırakır. Büyük bir nezaket ama yıllardır istismar edilen bir meziyet. Sevgili Fatih, işte Kemal Bey gazetecilere değil, gazetecilere aklındakileri Kemal Kılıçdaroğlu’nun fikri gibi aralara kendi beklentilerini sıkıştırana dedi ki: “Resmi hesabımdan ve demeçlerimden başka görüşler beni temsil etmez..”

Başka bir eleştiri şöyle:

Haberin Devamı

Ayıp 1) CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dün yaptığı gibi. Yaptığı ayıptır. Gerçekten. Neden mi? Görüşmeyi tahrif ederek, asıl sorunu gözden kaçırmaya çalışıyor. Asıl soru şu; “Kemal Bey geleceğim ya da gelmeyeceğim” dedi mi? Davet telefonla mı bizzat giderek mi gerçekleşti?

Ayıp 2) Bugün İstanbul’da il binası önünde toplayacağınız insanlar ile Gürsel Tekin ve yanındaki partilileri niye karşı karşıya getiriyorsunuz? Kemal Bey görüşmeyi kabul etmedi diyerek bu kitleleri tahrik etmiyor musunuz? Yarın o il binası içinde (temenni etmiyor ve sanmıyorum) çıkacak arbedede gözaltılar, hatta Allah korusun yaralanmalar, darplardan kim sorumlu olacak? Siz, çünkü siz genel başkansınız. Yönetemezseniz de...

Haberin Devamı

Ayıp 3) Eski alışkanlıkla Kemal Bey adına açıklama yapmaya, hem de aslı olmayan açıklama yapmaya utanmıyor musunuz?

GAZETECİ KİMDİR

İkinci Yüzyıl Derneği uzun süredir ‘gazeteci kimdir’ sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor. Daha doğrusu gazeteci kimdir sorusunun cevabını taraflara tartıştırmaya çalışıyor. Maalesef, hâlâ meslektaşlarımız bu noktadan çok uzak.

Gazeteci kamu adına merak edilen konuları soru sorma hakkını kamu adına kullanan kişidir. Cevap almasa da. Meslektaşlarımız en kısa sürede gazeteci, programcı, spiker, editör, haberci, temsilci yorumcu tanımlarını yapmalı. Yoksa hepsi birbirine karıştı. Karışacak da.

ÖZGÜR ÇELİK’E AÇIK ÇAĞRI: AKLAN GEL

Görevden alınma davanız tıpkı 38. Kurultay iptal davasında olduğu gibi ‘değişimci’ dediğiniz ve kendi elinizle 38. Kurultay delegesi yaptığınız Pendik örgütünden Özlem Erkan ve Bağcılar örgütünden Cevahir Kılıç’ın başvurusu ile sonuçlandı. Bu arkadaşları kınamak için söylemiyorum. Demek ki diğer arkadaşları gibi vicdanen rahatsız oldukları konular var. Sizin ve Ekrem İmamoğlu’nun Özlem Erkan ile siyaset yoldaşlığı samimiyetindeki resimler sosyal medyada boy boy.

Haberin Devamı

İstanbul İl Başkanlığı önüne 81 il başkanı, üyeler, ilçe başkanlığı ile demokrasi zinciri kuracağınıza, önce ‘neden böyle oldu’ sorusuna cevap almanızı öneririm. Saraçhane’de o gençleri koruyamadınız. İl binasında koruyabilecek misiniz? Toplum omuzundan siyasi ateş açmayın. Hakkınızı arayın. Adalet önünde. YSK seçimler yapılmalı deyince mahkeme haklı, sizin il başkanlığınızı askıya alınca ‘haksızlık’. Bu ikilemden vazgeçmeniz gerekmez mi?

Bu eleştirileri yapanlar son olarak, “Sayın Çelik aklanıp gelmek zorundadır. Aksi halde bu millete bir iktidar sözü veremeyiz” çağrısı yapıyor.

Yazarın Tüm Yazıları