Paylaş
Düzenlemenin hayata geçmesi durumunda Bağ-Kur’lu küçük esnaf, 5 yıl erken emekliliğe hak kazanacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Bağ-Kur’lu esnafın emekliliğe hak kazanabilmesi için gerekli olan 9 bin prim ödeme gün koşulunu 7 bin 200’e indirecek düzenleme için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile çalışmalara 2026 yılının ilk çeyreğinde başlanacağını duyurdu. Mahalle esnafının umudu 2026 yılına kaldı. Hükümetin gündemine daha önce gelen taslak düzenlemeye göre SSK ve Bağ-Kur’luların prim günleri eşitlenecek. Emekli olabilmek içi küçük esnaf Bağ-Kur’luların prim gün sayısı 9 bin günden 7 bin 200 güne düşürülecek, ancak yaş koşulu değişmeyecek. Böylece 7 bin 200 prim gün sayısını tamamlayan küçük esnaf kadın 58, erkek 60 yaşında emekli olabilecek. Siyasi iradenin önceki hazırladığı taslakta değişiklik yapılmazsa mahalle berberi, kasabı, manavı ve bakkalı SSK’lılar gibi gerekli yaş koşulunu tamamlamaları durumunda 7 bin 200 gün prim ödeyerek emekliliğe hak kazanacak.
Mevcut uygulamaya göre Bağ-Kur’lu erkek çalışanlar 25 tam yıl çalışıp, 9 bin gün prim ödeyip 60 yaşında, kadın Bağ-Kur’lular ise 20 yıl çalışıp 7 bin 200 prim gün ile 58 yaşında emekli olabiliyor. Mayıs 2008 sonrası Bağ-Kur’lu olanlar ise kadın ve erkek 9 bin gün prim ödemeleri halinde 60 ile 65 yaş arasında emekliliğe hak kazanıyor. Şükrü KARAMAN
BİR SALDIRININ MASUM MAĞDURU SELVİ HANIM, CHP’DE SUÇLU AYAĞA KALK!
BİLENLER bilir, Kemal Kılıçdaroğlu için üç başlık tartışmasız doğru kabul edilir. Devlet adamlığı, dürüstlüğü ve ailesini siyasetten uzak tutması. Yakınları dışında kimse kaç çocuğu, torunu olduğunu bilmez. Eşi Selvi Kılıçdaroğlu da kendi dünyasında bir hanımefendidir. Rahşan Ecevit istisnasını saymazsak CHP içinde bu zaten olmaz. Selvi Kılıçdaroğlu, merhum Mevhibe İnönü, Olcay Baykal ekolünü temsil etmektedir. Yani bugün çoluk çocuk siyasetin hatta her türlü alışverişin göbeğinde olan değişimci siyaset gibi değil. Hakkını teslim edelim CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in eşi Didem Özel ve kızı da en azından ‘şimdilik’ Mevhibe, Olcay ve Selvi hanımların izinden gidiyor. Bir dostumun uyarısı üzerine bu satırları yazıyoruz.
Kemal Kılıçdaroğlu için iki yıldır ‘kara propaganda’ ve ‘bel altı’ vuranlar, sistematik bir şekilde oturduğu büro, yediği yemek ile başlayıp önce Alevilik tartışması açtılar. Şimdi de 38. Kurultay’da Selvi Hanım ile Özgür Özel’in hararetli konuşmasını kullanan sosyal medya kullanıcıları çirkin saldırıya başladılar. Bu rezillikler tepkiyle karşılandı.
İnsan üzülüyor. Bugün belki de hak etmediği bir tutuklamayla da karşı karşıya kalan Fatih Altaylı ve yuvam Cumhuriyet Gazetesi’nin bu çirkin saldırılara dayanak gösterilmesi. Güya Kemal Bey’in ‘mutlak butlan’a evet demesinin sorumlusu Selvi Hanım’mış! Keşke sevgili Fatih, uğradığı haksızlıkları hatırlasaydı da Kemal Bey ile kişisel sorunlarını hatta kavgasını bu noktaya getirmeseydi. İşin başka üzücü tarafı da Cumhuriyet Gazetesi’nin bu mesnetsiz değerlendirmeyi haberleştirmesi. Rahmetli İlhan Selçuk’un Cumhuriyetinde yıllarını veren bir emekçi olarak söylüyorum. Fatih’in bu belki de duygusal refleksle yayınladığı bu notu haberleştirmesi yanlış olmadı mı? Bir özür her şeyi kurtarabilirdi. Kemal Bey’in 40 yıllık Cumhuriyet okuru olduğu ve de arada makaleler yazdığı unutulmamalıdır. Genel Başkan iken kendisini en sert eleştiren gazetecilerden biri olduğumu da söylemeliyim.
MİLLETVEKİLLERİ DE TEPKİLİ
Muhalif siyaset sadece ağzını bozmadı, terbiye sınırını da aştı. Medya da duyarsız! Cumhuriyet Gazetesi’nin ‘Asıl sorumlu Selvi Hanım olabilir’ başlığı ile yayınlanan (ne demekse!) haberi CHP yönetimince sessizlikle karşılanırken, başta CHP eski-yeni milletvekilleri, örgüt, üyeler sosyal medyadan bu haberi kınamaya başladılar. Başta Gamze Akkuş İlgezdi, Deniz Demir, Necati Yılmaz, Sinan Kaya, Mehmet Tüm, Hüseyin Yıldız, Sevda Erdan Kılıç, Mahir Polat gibi isimler açık tepki koyarken, en ilginç Cemal Enginyurt’tan gelen tepki oldu. “Selvi Kılıçdaroğlu bir annedir, kadındır, Kemal Bey’in canıdır. Bir anne ve kadın üzerinden can yakmak olmaz. Bunun adı siyaset olmaz, çirkeflik olur” dedi. Bir şeyi açık vurgulamak lazım, Kılıçdaroğlu’na hakaret eden isimlere açık tepki konularak hiç olmazsa ‘kulak çekilmez’ mi, küfredenlere disiplin cezası uygulanmaz mı?
Bu arada CHP’nin 22. Olağanüstü Kurultayı arada kaynadı gitti. Sanki kurultay olmamış gibi... CHP milletvekilleri büyük ölçüde, yarıdan çoğu ‘hayırlı olsun’ mesajı atmadılar bile. İlginç değil mi?
CHP’YE KAPATMA DAVASI GELİR Mİ
Aziz İhsan Aktaş’ın CHP Genel Başkan Yardımcılarına yönelik, ‘ödemelerimizden haberleri vardı’ iddiası hala ortada duruyor. Kimse üzerine alınmadı. Bu iddiaların odağında bir milyon dolar ile Adana Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut da var. Gökhan Zeybek ve Burhanettin Bulut sessizliğini korurken, CHP içinde sosyal medyada Burhanettin Bulut’u ihraç çağrıları gün geçtikçe büyüyor. Tamar Tanrıyar’ın da Muhittin Böcek’in Antalya Belediye Başkan adaylığı için Manisa’da bir benzincide 20 milyon dolar verdiği iddiaları da cevap bulmadı. Gazeteci Tamar Tanrıyar, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun isimlerini vererek iddiasını tekrarlıyor, ‘beni mahkemeye verin’ diye üsteliyor. Taraflardan tıs yok!
Ve Ankara’da CHP için kapatma davası gelebilir mi? Ekim ayında hangi milletvekillerinin yolsuzluk ve rüşvetten dokunulmazlıkları TBMM Genel Kuruluna gelecek? Bu isimler arasında Özgür Özel, Taşkın Özer, Özgür Karabat gibi isimler olacak mı? Soruları yüksek sesle sorulmaya başlandı.
BU KIYMETLİNİN ADI ‘NADİR TOPRAK ELEMENTİ REZERVİ’DİR...
BU mesajım sadece yöneticilere değil, üniversiteli hocalara, maden mühendislerine ve bilim adamları içindir:
Eskişehir bölgesindeki Beylikova’daki 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi var. ABD, Çin’e bağımlılıktan kurtulmak için gözünü buraya dikmiş durumda. Bu rezerv, yalnızca madenin ötesinde kıymetli bir rezervdir.
Size açık bir önerim var:
1- Bu rezerv doğrudan pazarlanmasın. Tabii ki devletin kontrolünde olmalı.
2- Teknoloji Madenciliği Fonu kurulmalı. Yabancı yatırım bu fon üzerinden denetlenmeli.
3- TÜBİTAK, üniversiteler ve TSK ile milli bir Ar-Ge süreci başlatılmalı.
(Bu yer Alpu, Mihalıçcık, Mahmudiye ve Sivrihisar ile çevrili bölgede Eskişehir sınırları dahilinde bir alandır)
Bu rezerv dünyada ciddi şekilde tartışılıyor. İlçe sınırları içinde nadir toprak elementlerinin güçlü bir kaynak olduğu Türkiye gibi silikon vadisini de heyecanlandırdığı biliniyor. Bu maden rezervinin trilyon dolar değerinde olduğunu unutmayın!
Bu madenin kıymeti tonla değil, gelecek nesillerin milli refahı ve bağımsızlığı ile ölçülmelidir. İsmail HOCA
Paylaş