Kadınlarla erkeklerin aynı kazancı elde etmesi gerek

18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü.

Haberin Devamı

Bu tarihin eylülde kutlanmasının nedeni, yılın bu noktasında erkeklerin kadınların yıl sonuna kadar kazanacağı tutarı çoktan kazanmış olmalarıdır. Başka bir deyişle kadınların erkeklerle aynı kazancı elde edebilmesi için yaklaşık üç ay daha fazla çalışması gerekmektedir.

Dünya genelinde kadınlar hâlen ortalama olarak erkeklerden yüzde 20 oranında daha az ücret almaktadır. Bu farkın önemli bir bölümü; eğitim, kıdem, iş deneyimi, çalışma saatleri ya da sektör gibi faktörlerle açıklanamaz durumdadır. Milyonlarca kadın, aynı veya eşit değerde iş yaptığı hâlde erkeklerden daha az kazanmaktadır. Bu adaletsizlik, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve iş yaşamında süregelen ayrımcılıkların bir sonucudur.

Kadınların yoğunlaştığı işkolları, tarih boyunca “düşük vasıflı” veya “ek gelir” niteliğinde değerlendirilmiş, kadın emeği sistematik biçimde değersizleştirilmiştir. Daha yüksek ücretli ve nitelikli işlerde erkeklerin yer alması, toplumsal cinsiyet rolleri ve ev içi bakım yükümlülüklerinin kadınların üzerine yıkılması bu uçurumu derinleştiren başlıca nedenlerdir.

Haberin Devamı

Eşdeğerde işe eşit ücret, insan onuruna yakışır bir işin temel göstergelerinden biridir. Bu nedenle ücret eşitliği mücadelesi, uluslararası sendikal hareketin öncelikli başlıkları arasındadır. Bu mücadele sonucunda pek çok ülke ücret eşitsizliğine karşı yasal önlemler almıştır. Ücret şeffaflığı, bu önlemlerin başında gelmektedir. Avrupa Birliği’nin 2023 yılında kabul ettiği Ücret Şeffaflığı Yönergesi; şirketlere cinsiyete dayalı ücret farkını düzenli olarak raporlama, iş ilanlarında ücret bilgisini açıklama ve işçilerin cinsiyete dayalı ücret farkı konusunda bilgi talep etme hakkı gibi yükümlülükler getirmiştir. Fark yüzde 5’i bulduğunda işverenin sendikayla birlikte ücret değerlendirmesi yapması zorunlu olacaktır.

Ülkemizde de ücret eşitsizliğine karşı etkin adımlar atılmalı, gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve bu sorunun yapısal nedenleri olan toplumsal cinsiyet rolleri ile bakım yükünün kadınlara yıkılması gibi unsurlar ortadan kaldırılmalıdır.

Haberin Devamı

Bu süreçte sendikalara da önemli görevler düşmektedir. Sendikalar, bir yandan gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için mücadele ederken diğer yandan da kendi toplu sözleşmelerinde ve iç politikalarında ücret eşitliğini hayata geçirmeli; eşitlik ilkesini üyeleri ve toplum nezdinde yaygınlaştıracak faaliyetler yürütmelidir.

Biz Birleşik Metal-İş üyesi kadın işçiler olarak, cinsiyetçi ücret eşitsizliğinin ortadan kalkması ve eşdeğerde işe eşit ücret hakkının hayata geçirilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.

BİRLEŞİK METAL - İŞ SENDİKASI KADIN KOMİSYONU

TUZ MAĞARASINDA ŞİFA ARAYANLAR

ÇANKIRI’da özel bir hastanenin gözetiminde KOAH ve astım hastaları, Hititler’den kalma yerin 150 metre altındaki tuz mağarasında şifa arıyor. Tuz mağarasında, 4 ile 6 saat boyunca tuzlu havaya maruz kalmaları ve verimli zaman geçirmeleri sağlanıyor. Mağarada hastalar için çeşitli etkinlikler düzenlenirken, 10 gün süren terapinin ardından hastalarda yapılan gözlemlerde yüzde 50’ye varan iyileşme görüldüğü tespit edildi.

Haberin Devamı

REKOR; SUUDİ ARABİSTAN’DA KIRTASİYE PAZARI 4 MİLYAR DOLARI BULDU

TÜM Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD), Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirilen Stationery&Paper Expo Saudi Arabia Fuarı’nda sektörün gücünü ortaya koydu. Ortadoğu’nun en büyük pazarı olan ve 2025 yıl sonu itibarıyla 4 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması beklenen Suudi Arabistan kırtasiye ve kâğıt pazarında Türk kırtasiye sektörünün vizyonunu dünyaya taşıyan TÜKİD, ihracatta yeni kapılar açarak üyelerine uluslararası fırsatlar sunuyor, açıklamasını yaptı.

MESAJ PANOSU

AHMET ÖZER’İN İLGİNÇ MAKALESİ

-SEÇİLMİŞ Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Ahmet Özer, Cumhuriyet’te geçen çarşamba günü yazdığı ‘Kiynikçilik ve hedoistlik arasındaki denge: Stoacılık’ başlıklı makalesi “Stoacılar, Hedonistler ile Kiynikçilerin arasında bir yerde dururlar. Toplum tarafından şiddetle reddedilmeyecek akılcı ve uygulanabilir tezler ileri sürerler. Yani bir denge durumu onlarınki...” diye başlıyor, “İsteklerin sonunun olmadığı gibi aşırılıkların da sonu yoktur. Bu yüzden olsa gerek Aristo, ‘Erdem Mesotestir, Mesotes ise dengedir’ der. O halde aşırılıklara ket vurup, dengeli olabilirsek huzuru bulabiliriz, huzuru bulduğumuzda ise mutlu oluruz” diye bitiyor.

Haberin Devamı

- TUTUKLANAN Emekli Albay Orkun Özeller kimdir?

1905 yılında Üsküp’ten gelen aileden olup büyük amcası Kemal Doğan Paşa, Atatürk ile Bandırma vapurundan Samsun’a ayak basan ekipten biridir.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları