Paylaş
“Bu gençlerden bir şey olmaz” diyeni mi ararsınız, “Bir gram saygıları yok” diyeni mi! Yoksa “Tüm dünya yerle bir olsa umurlarında değil” diye sitem etmeyen insan bulmakta mı zorlanırsanız “Yok yok bunların bir kulağından girip öbür kulağından çıkıyor” diyeni bulmakta mı?
Bu yaşıma geldim, X kuşağına kadar 3-4 kuşağı çok yakinen biliyorum. Bu sözlerin aynıları benim şahit olduğum tüm kuşaklar için söylendi.
“Ama bunlar farklı” diyenler mutlaka olacaktır. Ancak zaman hızla akıyor ve hayat, dolayısıyla insanlar değişiyor. Onun için önceki günün gençleri dünün gençlerini, dünün gençleri bugünün gençlerini en nazik tabirle ‘saygısız’ olarak yorumluyor.
Son 50 yıla bakınca dünün gençlerini gördük. Hangimiz çok başarılı olduklarını / olduğumuzu söyleyebilir?
Ancak milenyumda çocuk olan Y kuşağı, ardından gelen Z kuşağı ve bugünü temsil eden Alfa kuşağının önceki nesillere göre daha büyük bir kısmı her ne kadar eleştirilse de çok güzel işlere imza atıyor. Gelecek için yararlı projeler geliştiriyor ve her biri alanında dünya liginde olmak için çaba gösteriyor.
Ne kadar eleştirirsek eleştirelim; Y, Z ve Alfa kuşağı bugün içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreçlerden çıkıp dünya liginde daha saygın ve büyük bir Türkiye için yolumuzu açacak olan kuşak. İşte bu kuşaklardan birkaç örnek:
İki hafta önce size Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nden (BTM) bahsetmiştim. Dünyanın en iyi üçüncü start-up merkezi olduğunu ve global arenada daha da büyüme hedefi ile yoluna devam ettiğini anlatmıştım. İşte BTM bünyesinde bu gençlerle bir araya geldim.
DEPREMLE GELEN GİRİŞİM
Bu gençlerden biri Esat Ataş... Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin 40’ıncı saatinde sağlık gönüllüsü olarak İskenderun’a gittiğinde İstanbul Tıp Fakültesi’nde öğrenciydi. Kurtarma çalışmaları esnasında kendisini bir elyaf fabrikasında başlayan büyük bir yangının tam ortasında buldu. Yangından kurtulduktan sonra “Peki ya çadırkentler yanarsa” diye düşünmeye başladı ve Firewatch isimli girişimi bu düşünceden doğdu. Sosyal sorumluluk olarak doğan Firewatch şimdi iş planına dönüştü.
Yapay zeka destekli Firewatch, yangını algılamakla kalmıyor; onunla ilgili saniyeler içinde karar da veriyor. Bir çadırkente, bir fabrikaya, büyük bir tesise, otele ve/veya istenilen her yere uyarlanabilen sistem, dedektörlerden çok daha hızlı çalışıyor. Anında müdahale senaryoları hazırlıyor. İnsanları yangının olmadığı bölgelere yönlendiriyor ve merkezden zarar almadan çıkmalarını sağlıyor. Sistem ayrıca yangın söndürme ekipmanlarını tetikleyerek fiziksel müdahaleyi başlatabiliyor.
Sadece Kartaltepe’de Türkiye’nin geleceğine çok olumlu katkılar sunacak genç insanlarımızın bir hiç nedeniyle aramızdan ayrıldığını düşünürseniz, Esat’ın bu girişiminin ne kadar yararlı olduğunu anlayabilirsiniz.
Sadece Esat’ın girişimi mi var? Tabii ki hayır. Bu zamana kadar 10 bini aşkın girişimci BTM’de Türkiye için yararlı projeler geliştirmiş. Merkezde halen 540 girişimci var. Her 6 ayda bir yenileri geliyor.
GEZEGENİ DE KORUYOR
Devam ediyorum...
Bu gençlerden bir diğeri Elif Yıldırım Ererdi. COOL Platform diye bir girişimi var. Hani şimdi kimse kartvizit taşımıyor da elindeki kartı akıllı telefonlarınıza dokundurarak bütün bilgilerini sizin telefonunuza aktarıyor ya; işte COOL Platform dijital olan bu kartvizitlerle akıllı bağlantılar kuruyor. CRM ve ERP entegrasyonu sağlıyor. Lider yönetimi, analitik ve otomasyon çözümleriyle de iş süreçlerini hızlandırıyor. Kısacası bir yandan bütün bu işleri tek başına yaparak hem bütçenizi koruyor hem insan kaynaklarını operasyonel yükten kurtarıyor hem de ortaya bir atık çıkarmadığı için gezegeni koruyor.
NELER VAR NELER
Bitmedi...
Tarımsal atıkları kullanarak çevreci ileri dönüşüme uygun biyoplastikler üreten Agropoli, Arda Kılınçkını tarafından kurulan başka bir girişim. İlhan Emre Tosyalı’nın girişimi olan Tosso, perakende ve makine sektörleri başta olmak üzere, bireysel ve kurumsal şirketlere donanım ve yapay zeka çözümleri sağlıyor. “Hep bilgisayar başında mı olacağız biraz da spor yapalım” derseniz, CatchPad var. Genç CEO’su Ahmet Sancaktutan. CathchPad geleneksel antrenmanları yapay zeka ve oyunlaştırma ile birleştiren yenilikçi bir akıllı antrenman platformu. Kendi özel donanımı ve mobil uygulaması ile çalışan sistem, ışık, ses ve sensörleri entegre biçimde kullanarak antrenmanları daha verimli, eğlenceli ve ölçülebilir hale getiriyor. Peki biraz da eğlenmeyelim mi? Mehmet Gürer tarafından kurulan Casetronic, patentli tasarımları ve makineleriyle yeni ufuklar açabilecek oyunlar üretiyor ve eğlence sektörünün ihtiyaçlarını giderecek ekipman, parkur ve makineleri tasarlıyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Bir devlet adamı kendi insani hislerine tabi olarak devlet meselelerini halledemez. O yetkiye sahip değildir. Memleket kimsenin malı mülkü değildir!”
Mustafa Kemal ATATÜRK
1) TEMBELLEŞEN ALMANYA
HAFTA başında Kent Dryad Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çelebican’ın ricası üzerine Alman Lisesililer Derneği’nin davetlisi olarak Dada Salon’da Serhat Hacıpaşılıoğlu ve Yeşim Salkım’ın dinletisine gittim. Alman Liseliler’in hepsinin Almanya’yı yakından takip ettiğine şahit oldum. Ayaküstü konuştuğum herkes, Almanlar’ın çok tembelleştiğini söyledi. Neden olarak ise pandemi sonrasında birçok Alman’ın rahata alışmasına ve devlet desteği ile hayatını idame ettirmeye razı olmasını gösterdiler.
Görünen o ki; Avrupa’nın birçok ülkesinde gerek nüfusun yaşlanması ve gerekse insanların disiplini elden bırakması ile iş gücü yavaş yavaş el değiştiriyor. Asıl alarm da bu noktada verilecek sanırım.
2) MERZ’LE YENİ YÜZLERDEN OLUŞAN ALMAN KABİNESİ!
Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkanı Merz’in SPD ile hükümeti kurmasıyla güçlü bir başlangıç yapmayı amaçlıyor. Merz, turizm sektörüne büyük önem veriyor. Almanya’da turizm ve gastronomi sektörünün yıllık hacmi 200 milyar avroyu aşıyor. Yeni kabine ise genç ve çoğu sektörde deneyimli isimlerden oluşuyor. SPD, CDU ve CSU koalisyonu ile kurulan hükümette savunma bakanı hariç, bakanların tamamı yeni yüzlerden meydana gelmiş. Yeni hükümetin planları arasında turizm, ateşleyici bir sektör olarak önemli bir yer tutuyor. Gastronomi ve otelcilik sektörlerinde müşteri ve çalışan memnuniyetini artırırken, bürokrasiyi azaltmak öncelikler arasında yer alıyor. Almanya, turizm merkezi olarak daha rekabetçi bir donanım ve sürdürülebilir altyapı ile küresel pazarlarda öne çıkarılacak. Ayrıca havacılıkta yeni koalisyon planları arasında havacılık vergilerini azaltarak önceki artışların geri çekilmesi de yer alıyor.
Paylaş