CHP'li 'hamal', Celal Ağa sanıklarını yargıya taşıdı

Ta Eminönü Belediyesi, henüz Fatih Belediyesi’ne katılmadan önce başladı. Biz sürekli yazdık. Bu dönemde SHP, ANAP, RP, Fazilet, AKP’li belediye başkanları geçti.

CHP olarak imarla ilgili itirazları hep partinin ilçe sekreteri Gazi Doğan yaptı. Gazi yıllarca kaçak katları takip etti; belediye başkanlarının hedefi oldu; düşmanı çok oldu. Eminönü’nde hamallık yapıyordu; son yıllarda o kadar CHP’li başkan var, hiçbiri ona sahip çıkmadı, iş vermedi (bugün bir AVM’de koruma görevini sürdürüyor). Böyle dürüst bir adamın ne işi vardı partide!

Üzerinde duracağımız yapı, Laleli’deki tarihi Acemoğlu Hamamı idi... Üzerine Celal Ağa Konağı adlı beş yıldızlı otelin kaçak yapılmasına göz yumulmuştu. Gazi Doğan ne Eminönü-Fatih belediyelerine nefes aldırdı, aynı şekilde ne de Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a...
İçişleri bakanları, belediye başkanlarının yargılanmasına izin vermiyordu.

Doğan gerekli itirazları yaptı ve sonunda yargıdan ‘yargılanmaları’ konusunda karar çıkarttı. Yani görevi kötüye kullanmaktan yargılanacaklar. Zamanında kaçağı yıkmayan İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile dönemin görevli imar ve zabıta müdürleri ile bazı sorumluların bulunduğu 8 kişi, 24 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargı önüne çıkacaklar.

İkinci davanın da arkadan gelmesi bekleniyor. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve Eminönü’nün eski Belediye Başkanı FP’li Nevzat Er ve arkadaşlarının da görevi ihmalden yargılanmaları bekleniyor.

CHP Fatih belediye meclis üyesi Fazıl Uğur Soylu “Başta eski CHP Eminönü İlçe Sekreteri Gazi Doğan olmak üzere dava ile ilgili maddi ve manevi destek veren partililerimize teşekkür ederim. Şimdi adaletin gereğini yerine getirmesini bekliyoruz. Bu işin takipçisiyiz” dedi.


İRANLI TURİSTLERİ TÜRK MEDYASI DEŞİFRE EDİYOR

ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin geçen hafta İran’ın başkenti Tahran’da ticaret ve turizm konularında işbirliği için beş günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Başkan Çetin, 17 kişilik heyetin ziyaretinin çok olumlu geçtiğini, özellikle hizmet sektöründe İran’ın çok eksikleri olduğunu, bunun için Tahran Ticaret Odası’yla işbirliği protokolü hazırlıkları yaptıklarını açıkladı. Davut Çetin, görüşmelerin ilk aşamasında Antalya-Tahran arasında eğitim köprüsü kurulduğunu, özellikle İran’da otelcilik sektörü temsilcisi 2-3 bin kişiye Antalya’da turizm eğitimi verileceğini anlattı.

İranlı turistlerin medya aracılığı ile deşifre edildiğini de dile getiren Başkan Çetin, “İranlı turistler uçakla direkt Antalya’ya gelemiyor. Bu yasağın nedeni bizleriz. İranlıları daha uçağın içindeyken deşifre etmeye başlıyoruz. ‘Uçaktan iner inmez açıldılar, saçıldılar’ diye haberler yapılıyor. Tweet’ler atılıyor, sosyal medyada paylaşılıyor. İşadamları ile görüşmelerimizde bunların İran’da takip edildiğini hatırlattılar” dedi. (İran’daki gezi ile ilgili gelişmeleri http://www.hurriyet.com.tr/turizmciden-iranli-turist-isyani-40345018 adresinden okuyabilirsiniz.)


'ALTIN TESTERE' ÖDÜLÜ CENGİZ HOLDİNG'E VERİLDİ

ÇEVRE felaketlerini ve talanları öne çıkarmak için ‘Kuzey Ormanları Savunması’nın 2016’nın sonunda organize ettiği ve birçok büyük şirketin aday gösterildiği ‘Altın Testere’ yarışması sonucunda, ödüle İstanbul 3. havalimanı ve 3. köprü, Cerattepe Altın Madeni, Akkuyu Nükleer Santralı gibi ‘dev projelerin’ sahibi Cengiz Holding’in layık görüldüğünü...

TÜRKİYE mobilya ihracatının % 75’ini gerçekleştiren firmaların katıldığı, Türkiye’nin en büyük mobilya fuarının ‘13. İstanbul Mobilya Fuarı’nın (İMOB) dün Yeşilköy CNR Expo’da açıldığını; 1 milyar 500 milyon dolarlık ihracatın gerçekleşeceği ve 40 bin yabancı ziyaretçinin ağırlanacağı fuara 5 bin Çinli’nin katılacağının açıklandığını...

TÜM Öğretim Elemanları Derneği’nin (TÜMÖD) düzenlediği; Prof. Dr. Ayşe Kalkancı’nın yöneteceği, Prof. Dr. Recep Akdur, Prof. Dr. Meltem Dikmen, Öğr. Gör. Suay Karaman’ın konuşmacı oldukları ‘Üniversitelerden Bu Hesap Sorulmaz Mı?’ konulu açık oturumun Cuma 16.00’da (27.01.2017) Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacağını...



MESAJ PANOSU

15 Temmuz Darbe girişimini Araştırma Komisyonu fiilen lağvedildi. Darbeyi araştıran başsavcılar görevden alındı... Neden diye sormayalım mı?  Aykut ERDOĞDU

GENELKURMAY Başkanı olmak için birçok kriteri taşımak gerekir. Başkomutan olmak için ilkokul mezunu olup 18 yaşını tamamlamak yeterli. Haluk PEKŞEN



BÜYÜKERŞEN 'YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ'NÜ ALIRKEN NE DEMEK İSTEDİ

PROF. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü’nde üç dönem bulundu; RTÜK Başkanlığı yaptı. Adı Cumhurbaşkanlığı aday adayı olarak geçti. Ecevit’in önerisi ile siyasete DSP’den başladı; dört dönemdir belediye başkanlığını sürdürüyor.

Üniversiteden başka şimdi de belediye başkanlığı ile kente damgasını vuruyor. Büyükerşen ‘yönetici’lik yaptığı her yerde başarı gösteriyor. Proje adamı deyin, ne derseniz deyin, bir kentin her yönüyle yüzünü değiştiriyor... Sadece yerel hizmetlerini görmek için Türkiye’de bu açıdan tek turist çeken yer Eskişehir... Parkları ve oyun salonları ile çocukların da en sevdiği kent Eskişehir... (Tatile girmişken, ailelere çocukları için Antalya’da Akvaryum’u, Gaziantep’te hayvanat bahçesini de hatırlatmak isteriz.)

ADD ve ÇGD’nin katkılarıyla merkez ilçe Tepebaşı’nın verdiği Uğur Mumcu ödül töreninde, Belediye Başkanı Diş Tabibi Ahmet Ataç, Özden Toker ile birlikte Büyükerşen’e ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ verdi. Ataç, Büyükerşen’in ‘kader arkadaşı’, o da üç dönemdir belediye başkanı...

Büyükerşen, teşekkür konuşmasında ‘ince mesajlar’ da verdi: “Değişik zamanlarda yerli-yabancı pek çok ödül aldım. Ama yaşam boyu başarı ödülü hiç aklıma gelmemişti. Bu, son ödülüm mü olacak, yoksa daha alacak mıyım bilmiyorum. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç arkadaşıma teşekkür ediyorum. Ömrüm yettiğince sanatla iç içe olacağım bu kesin. Aydınlık, daha aydınlık günler diliyorum.”

Büyükerşen devam mı, tamam mı dedi? Kimse açık bir değerlendirme yapamadı. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt... Kurt’u milletvekili iken başkanlığa soyunduranın Büyükerşen olduğu biliniyor.

Hocanın adına kimse yorum yapamıyor; yeniden aday olacaksa, ikisinin de beklentilerin aksine ‘büyükşehir’e talip olamayacağı söyleniyor.

Ataç ve Kurt çok çalışıyor; biz kendilerini Kırımlı Türklerin geleneksel yemeğinde gördük; çok çalışıyorlar, o ölçüde de seviliyorlar.

TEPEBAŞI; AKILLI KENT...

ESKİŞEHİR’de Uğur Mumcu’nun anma etkinliklerinden sonra Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Size yaptıklarımı göstermemem lazım” diyerek bizi, Mustafa Kemal Atatürk Spor Kompleksi Su Sporları Merkezi’ne götürdü. Bina, çevre dostu ve enerji tasarrufu alınında yeşil bina uygulamalarını uluslararası alanda sertifikalandıran LEED sertifikasını Altın Puan Kriteri ile alan Türkiye’nin ilk kamu binası... ABD Yeşil Bina Konseyi’ne (U.S. Green Building Council-LEED) başvurularak alınan sertifika ile Türkiye’de sertifikaya sahip 11 bina arasında altın sertifikaya sahibi ilk kamu binası olmuş...

Bina, güneş panelleri sayesinde elektrik enerjisinin yüzde 10‘unu, ısınma enerjisinin yüzde 20’sini sağlayabiliyor. Yağmur suları depolanarak bahçe sulamasında kullanılıyor. 11 adet ışık tüpü aracılığıyla çatının 1-6 metre aşağısına güneş ısınları taşınarak ortamın doğal aydınlatılması yapılıyor.

- 25 m uzunluğunda altı kulvarlı yarı olimpik kapalı yüzme havuzu 250 m2 ve bir adet 25 m2 rehabilite ve eğlence havuzunun yanı sıra 110 m2 bir açık havuz bulunuyor. Ayrıca vatandaşın ücretsiz yararlanabileceği yoga, pilates, aerobik, masa tenisi, toplantı salonları ve step alanları da hizmet veriyor.

2015’den beri engelli bireyler başta olmak üzere tüm gençler havuzdan yararlanabiliyor.

- Bugüne kadar 22.090 (7-18 ve 5-18) çocuk hizmet almış havuzlardan...

AKILLI KENT HİZMET BİNASI

- Şehirdeki enerji etkinleştirmesiyle, hava kirliliği ve karbondioksit emisyonu düşük olan sürdürülebilir ulaşım uygulamalarıyla yeni iş alanlarıyla, sosyal ve ekonomik hareketliliğiyle ve katılım süreçtleriyle çağdaş yenilikçi ve akıllı bir kent oluşturulacaktır. Bu projeyle, Tepebaşı Belediyesi gerçekleştirilen yeniliklerin daha sonra büyük çapta şehirlere yaygınlaşması için stratejiler geliştirilebilir diyor Başkan Ataç... BEBKA Tepebaşı Belediyesi’nin hizmet binası enerji ihtiyacının %20’lik  kısmının güneşten sağlanması için proje hazırlanmış; hizmet binası, Eskişehir’in düşük karbon ayakizi için eneri etkin ilk kamu binası olmuş.

- İspanya’dan 7, Türkiye ve İngilterede’den 5, Belçika’dan 2, Macaristan, Almanya ve İtalya’dan bir katılımcının yer aldığı RUMOURBAN projesi, 7 ülkeden katılan toplam 22 ortağın bir araya gelmesiyle hayata geçirilmeye başlanmış...  Konsorsiyumun toplam bütçesi yaklaşık 24 milyon Euro; 21.5 milyon Euro Avrupa Komisyonu tarafından karşılanacak.

YAŞAM KÖYÜNDE NELER VAR

- Aşağısöğütönü bölgesinde 30 dönüm alanı kapsayan toplam 10.570 m2 yerleşim alanına sahip Yaşam Köyü’nde mevcut 57 adet villa tipi konut, kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hizmet veriyor.

Yaşam Köyü, Alzheimer Merkezi, Sağlıklı Yaşlılar (Deneyimliler) Bakımevi, Engelli Montaj Atölyesi, Görme ingilliler iin GÖRSEM ile Fiyzoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi Beceri ve Sanat Atölyesinden oluşuyor.

-Tepebaşı’nda dört elektrikli otobüsü var; 22 hibrit araç, bunlarla bu taşımalar bedava yapılıyor

Ayrıca, 8 km bisiklet yolu yapılıyor... 30 elektrikli -akıllı- bisiklet alınmış durumda.

Bunlar için akıllı şehir İzleme portalı oluşturuluyor.

Bu konuda Türkiye’nin ‘hibeli’ tek projesi.

HAYVANLARA SU...

Başkan Ahmet Ataç, “Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda lider belediyesiyiz” diyor ve

Belediye binasının çatısında 400 panel bulunduğunu söylüyor.

“Mezralarda elektrik olmayan noktalarda yeraltı suyunu güneş enerjisi ile yer üstüne çıkarıp, hayvan sulamasına imkan sağlıyoruz. İki köyde dört panelle bir saatte 5 ton su basılabiliyor. Bir kuyu 15 bin TL’ye mal oluyor. Vatandaş sahip çıksın diye, bu bedelin yarısını köylülerden alıyorlarmış.

Şirintepe’de çocuklar için ağız diş sağlığı merkezimiz var, ocakta dört yıl oldu. 30 bin çocuğun tedavisi bitti. Çocukları otobüsle okullardan taşıyoruz.

HER ÇOCUK BİR ENSTRÜMAN ÇALACAK

“Çocukların meşguliyetlerinin değerlendirilmesi adına kurulan bir sosyal-projemiz var. İki yıl önce başladık; şu anda 400 çocuk bir müzik aleti çalışıyor. Yani senfoni yapıyoruz. Çocuklar bir yetenek sınavından geçmiyor. Müraaat eden çocukları alıyoruz, devam mecburiyeti yok. Ankara, İzmir, İstanbul (Zorlu Performans) Şu anda yaklaşık 200 çocuk sırada bekliyor. Enstürüman alımı için Sarar giyim bize sponsorluk hizmeti veriyor. Bu çocuklar sosyalleştirilerek el ele büyük bir veriyorlar bu konuda. Bir yönden sokak suçlarından ve uyuşturucudan korunmuş oluyorlar.

Ben Tepebaşı’na belediye başkanı olunca (240 bin olan nüfusumuz şimdi 330 bin oldu. İlk yerleşim yeri olan Odunpazarı’nın nüfusu bizden 40 bin fazla... Kalkınmışlık nedeniyle Odunpazarı’ndan Tepebaşı’na bir göç olduğunu görüyoruz.

Biz üç dönedir, Tepebaşı’nda çalışıyoruz. o günden beri en çok sağlık, sosyalleşme, spor, sanat kültür ve eğitim konularında odaklaştık. Belde Evleri ile bu hizmetleri veriyoruz. Anadolu Üniversitesi ile yeni bir proje yaptık bitmek üzere, açık öğretim gibi online bir proje… Burada çalışan kadınlar bir yerde örgüt eğitim alıyorlar. Cep telefonu nasıl kullanılır, balkonda çiçek yetiştirmek, para yönetimi gibi konular... Bunları belediyemiz tarafından hazırlanacak bir portal da bunları besleyecek. Bunların üzerinde çatı kuruluşu Kent Enstitüsü olacak....”

5 MİLYON HİBE ALDIK!

“Peki bütün bu kaynak nereden karşılanıyor” diye msoruyoruz.

Cevabı kısa: “Paramız yok ama aklımız var... Avrupa’dan 5 milyon hibeyi nasıl alırız yoksa... Biz örneğin Alzemaih yaşam köyüne bağış alırız, bunların tadilatlarını, Eskişehir’deki hayırseverler yapar. Gıda bağışı da, kömür bağışı da yapılır. Keman, viyola, kontrabas gibi müzik aletlerini almıyoruz, onları bağışlıyorlar. Ne diyoruz “Bir enstüraman çocuk kurtarır...”

Temel hedeflerini şöyle açıklıyor:

ESKİŞEHİR’E İSTANBUL’DAN GÖÇ

“Tepebaşı bölgesinde yaşayan herkes yüzme öğrensin istiyoruz. Bir müzik aleti öğrensin, çalsın istiyoruz. Çocukların ağızlarında çürük diş kalmasın diyoruz...”

Başkanla konuşmayı bitirirken bir hanım geldi “Yalçın Bey, merhaba” dedi. Bizi tanıyormuş... Selamlaştıktan sonra İstanbul’dan eşi ile Eskişehir’e göç ettiklerini anlattı. Annesinden Eskişehir‘de kalan bir evi varmış; hem de bahçeli... Başkandan “Ne olur buraya imar verme” diye rica etti... Başkan “Biz bunlara karışmıyoruz ama bina yapmak için hak sağlamak amacıyla dava açanlar var, ne yazık ki bazıları da kazanıyorlar... Bizim bir müdahalemiz olamıyor. Ama engelleyici oluyoruz.”

Sonra kadın devam ediyor: “Eskişehir’de o kadar mutluyuz ki, bakın ben pilates ve yoga kurslarına gidiyorum, ayrıca da yüzüyorum.”

50 yaşlarındaki kadının dinç bir hali var. “Başkanın hizmetleri nedeniyle çok mutluyuz, burada oturanlar” diye de ekliyor.

Şaşırıyoruz; İstanbul’da hiçbir belediyenin böyle bir hizmeti yok.

Çağdaşlık galiba bu!... İstanbul’da CHP’li belediyeler bu başkanın projelerini incelesinler de, neler yapıldığını görsünler...

BELEDİYE TARTIŞMALARI

CHP Eskişehir Milletvekili, gazeteci Utku Çakırözer,bölgenin en hareketli milletvekillerinden... Onunla konuşurken şöyle dedi: “Eskişehir’deki başarımızda belediye başkanlarımız�Yılmaz Büyükerşen’in, Ahmet Ataç’ın, Kazım Kurt’un, İshak Gündoğan’ın, Erdal Şanlı’nın ve tabi ki CHP’nin çok büyük özveriyle çalışan parti emekçilerinin, örgütünün payı var. Yılmaz Hocamız sadece CHP’lilerin, sadece Eskişehirlilerin değil tüm Türkiye’nin tanıdığı, sevdiği, başarılarını takdir ettiği gurur duyduğumuz bir isim... Eskişehirliler kendisinden memnun. O da Eskişehir’den memnun olduğu ve aday olmak istediği sürece buna kim neden karşı çıksın? Çıkmaz. 

‘Eğer Hoca aday olmazsa?’ tartışması bugünün işi değildir. Gündemimizde yoktur. CHP’liler olarak şimdi enerjimizi bu kısır tartışmalara değil hayati önemdeki ‘Tek Adam Rejimine’ geçiş planlarını nasıl püskürteceğimize yöneltmeliyiz.

CHP ve REFERANDUM

“CHP, 7 Haziran seçimlerinde Eskişehir’de tarihi bir başarı göstererek on yıllar sonra birinci parti oldu ve 3 milletvekili çıkardı. Bu bir ekip başarısıydı. Ancak 1 Kasım seçimlerine giderken çıkarılan gereksiz ve suni ‘liste değişikliği’ ve ‘İl yönetimi değiştirme’ arayış ve girişimleri nedeniyle enerji kaybettik, seçmenin güvenini yitirdik. Birinciliği AKP’ye kaptırdık. Üçüncü milletvekilliğimizi kıl payı koruyabildik.”

Çakırözer’e “Şimdi referandum sürecinde ne olur?” diye sorduk. Yanıtı şöyle oldu: “1 Kasım’daki hataya düşmeden parti içinde birlik ve bütünlük içinde hareket edersek Eskişehir’de açık ara ‘Hayır’ çıkması kaçınılmazdır. Bunun için sadece CHP’nin değil tüm sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, akademik odaların, baronun da kendi kulvarlarında aynı mücadeleyi kendi üyeleriyle birlikte vermesi gerekli.”

TATAR GECESİ

Eskişehir Kırım Türkleri Kültür Yardımlaşma ve Spor Derneği’nin geleneksel gecesi Anemon Otel’de yapıldı. Geceye Vali Azmi Çelik, CHP milletvekilleri Utku Çakırözer, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları Ataç ve Kurt, dernek başkanı Neşet Ertoy, Tepreş Ağası Abdullah Akkurt ile Ankara, Sakarya, Çanakkale ve Bursa illerinin Kırım dernek başkanları kaltıldı. Kırım Tatarları’nın halk dans gösterileri, Eskişehir’in yerel sanatçısı Mesut Girgin ve Asiye Sale, Emine Mustafayeva’nın sahne performanslarıyla devam eden gece sahne alan ‘O Ses Türkiye’ jürisini etkileyen ve Hadise takımında yer alan Kırım Tatar Şarkıcısı Sevil Memetova dernek üyelerini eğlendirdi.

Kırım tatarları en çok Eskişehir ilinde bulunuyor. Bunun sayısı 130-150 bin arasında olduğu olduğu söyleniyor. Bazı çevreler de, bu sayısının Türkiye ölçeğinde 4 milyonu bulduğunu iddia ediyorlar.

AKP iktidarının, Rusya’nın Tatar politikasını eleştirirken, uçak düşürme olayından sonra doğan yakınlaşmaya

karşın yeni bir gelişme olmaması ‘hoş’ karşılanmıyor. Bunu gecede çok kişiden duyduk; bazıları “AKP niye Kırımlılara sahip çıkmıyor” dedi. Kırım Türklerinin ‘özgürlük’ savaşcısı Abdülcemil Kırımoğlu, Rusların işgalinden sonra Kırım’ı terkettikten sonra Ukrayna’da Kırımlıların milletvekili olarak seçilmiqşti. Ukrayna’da halen 15 bine yakın Kırım Türkü yaşıyor.