CHP’de ‘kontenjan’ heyecanı

CHP kulislerinde kontenjan adaylarının kim olacağı üzerine yoğun bir tartışma başladı.

Haberin Devamı

Daha öncede CHP’de ‘önseçim’ kampanyasını yapan İmambakır Üküş’ün yönetimindeki istanbulgercegi.com açtığı yeni kampanyada “MYK üyeleri, grup başkan vekilleri ve milletvekilleri kontenjan adayı gösterilmesin” dedi.
Türkiye genelinde 480 kişi genel merkeze kontenjan adaylığına başvurdu.
CHP’de Genel Merkezi İstanbul, Ankara ve İzmir’de toplam 28 kontenjan kullanılacak. CHP kontenjanları siyasete yeni insanlar kazandırmak için kullanmalıdır.
MYK üyeleri, grup başkan vekilleri ve milletvekilleri kontenjan adayı yapılmamalıdır.
Kontenjanlar kadınlar ve gençlerden, siyasal ve toplumsal mücadelelerdeki öncü isimlerden yana kullanılmalıdır.”

KADIN VE GENÇ EKSİK

Haberin Devamı

-CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay 2. bölgede kadın ve genç aday eksikliğine dikkat çekerek “Bunun kontenjanlardaki tercihle dolacağını umut ediyorum. Bölgede karşılığı olan meslek gruplarından eksiklikler de bu yöntemle tamamlanacaktır. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığım görüşmede, sonuçlardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kontenjanları genel beklentileri dikkate alarak kullanacağını ifade etti.”
Balbay 2. bölgede önseçimle oluşan liste ile ilgili şu görüşleri savundu: “3 kontenjanla tamamlanacak olan listede, Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Ali Balbay, Atilla Sertel, Kamil Oktay Sındır, Ali Engin, Hüseyin Sezer, Ülkümen Rodoplu, Taha Okan, Nurgül Uçar Aktuğ, Ali Kemal Elitaş yer alacak. Biz bu listenin tamamının seçilmesini istiyoruz. Özellikle son sıralarda yer alan arkadaşlarımızı Meclis’te görmek benim için çok büyük mutluluk olacak. Seçim çalışmalarında onlarla birlikte olmak, omuz omuza iktidar mücadelesi vermek istiyorum. Bizim çabamız milletvekili olma değil, partimizi iktidara taşıma çabasıdır.”

RİZE’DE CHP’YE YENİ KADRO

-RİZE’de Mesut Rakıcı’nın İl Başkanlığı’na getirilmesinden sonra 20 kişilik yeni yönetim kurulu üyeleri de belli oldu. Üçü kadın olan üyeler şunlar: Sebile Akmehmet, Nilda Nebioğlu, Ebru Karaca, Yılmaz Amedi, Bina Baltacı, Ahmet Hamdi Baştopçu, MustaFa Güngör, Tahsin Kanbur, Sami Hemşinlioğlu, Halil Kavalcı, Mustafa Kazmaz, Kenan Murzoğlu, İlyas Şişman, Deniz Varlı ve Mustafa Turan.
Yaklaşık 20 yıldır aralıklı olarak il başkanlığını yürüten ve daha önce milletvekili ve belediye başkan adayı olan Mehmet Aslankaya’nın, CHP Genel Merkez’inde Genel Başkan’a ‘danışman’ olarak gösterilmesini kabul etmemiş ve bazı üyelerle birlikte Bekaroğlu’nun CHP’ye üye yapılmasına tepki göstererek istifa etmişti. Yeni il başkanı Rakıcı, 15 şubat 2015 tarihine kadar Aslankaya’nın il başkan yardımcılığını yürütüyordu.

Haberin Devamı

TANTAN’A TEVECCÜH

-FATİH’ten bir grup esnaf yazdıkları mektupla özetle şöyle diyorlar: “Sayın Sadettin Tantan’ı, Kılıçdaroğlu neden değerlendirmez. ‘Kontenjan’dan İstanbul 2. bölgeye veya Sakarya’ya koyun; görün bakalım ne olacak? Dürüst ve kişilikli olmak bir suç mudur bugün? Tantan’ın isminden neden korkuluyor.”
-SANATÇI Orhan Kurtuldu’dan da bir öneri var: “Emek en yüce değer” sözü gerçekten bir anlam taşıyorsa partiye yıllarca emek vermiş, Cumhuriyet Evleri’nin yaygınlaşması ve gelişmesinde büyük rolü bulunan, sivil toplum örgütleri ve Rumeli dernekleriyle de iyi ilişkileri olan ve bir dönem CHP PM üyeliği görevinde de bulunan Benan Baykal’ın kontenjandan aday gösterilmesi bu örgütlenmelerin ortak arzusu olarak beklenmektedir.”

Haberin Devamı

NUR SERTER ÇEKİLDİ

Bu arada, 1. bölgeden iki dönem vekilliğinden sonra son önseçimde 25. sırada yer alan Prof. Dr. Nur Serter’in adaylıktan çekildiği öğrenildi.

AVRUPA’DAN İSİMLER

-ALMANYA’da, SPD’nin Uluslararası Çalışma Grubu Başkanlığı ile Yabancılar Meclisi Başkanlığı’nda görev yapan ve Türkiye’de CHP’ye yakın bir isim olan Niyazi Şahin, İstanbul 3. bölge için ‘kontenjan’ başvurusu yaptı. CHP Genel Merkezi’ne, SPD ve AB’den destek mektupları hakkında Şahin, “Türkiye’de siyasetten sosyal demokrasinin işlevsel hale getirilmesi konusunda her türlü örgütsel çalışma ve Türkiye-Almanya arasındaki ilişkilerde köprü oluşturulması için çaba göstermek istiyorum” dedi.
HDP’nin Türkiye’ye iki aday göndereceği, bunlardan birinin Alevi Federasyonu Başkanı Turgut Öker’in olacağı; MHP’nin bir aday tespit ettiğini, AKP’den de aday sayısının üç kişiyi bulacağı söyleniyor.

Haberin Devamı


Basın da şikâyetçi olmalı


BAZI muhalif gazete ve TV’ler, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın cenaze törenine sokulmadılar. Hemen savcılığa suç duyurusunda bulunulacak ve haberleşme hürriyetine aykırı bu davranış için gerekli işlemler yapılacaktır herhalde. Erdoğan en ufak eleştiriyi hakaret sayıp davacı oluyor. Çivi çiviyi söker. Hakkı yenenler de davalarla onu baskı altına almalı değil mi?
Dinçer ÖNAL-Hukuk


Parçalanmış toplumun acıları

ÇAĞLAYAN baskını sonrasında en dikkat çekici ifadeler, Berkin Elvan’ın ana-babasından geldi. Acılı insanlar, toplumsal eleştiri bakımından döneme ışık tutacak değerlendirmeler yaptılar.
Kaderde, kıvançta, tasada ortak olması gereken bir toplumun, bu kadar parçalanmış olması ve en büyük acılarda da ortak duygular oluşturamaması, toplumun geleceği açısından büyük bir tehlikeye işaret etmektedir.
Devlet erki, tehdit kokan otoriter söylemlerle bu sorunu çözemez, çare bütünleştirici, ortak bir dil bulmaktır.
Barış İNANÇLI

Haberin Devamı

Benim gözümle ‘büyük arıza’

TÜRKİYE’de 50 yıldır olmayan Tüm interconnekte elektrik sisteminin çöküş sebebi, üzülerek belirtmeliyiz ki henüz açık bir şekilde açıklanamadı” diyen Y.Mühendis Aslan Özmen
. Bu konuyu çözen mühendisler mutlaka vardır ama susturulmaktadır. Bunun sebebi yetenekli insanlar yerine yandaş idari elemanların sorumlu mevkilere getirilmiş olabilir. Okuyucunun bilmesi gereken hususları açıklıyoruz:
1- Türkiye’deki en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm elektrik santrallları bir birine bağlıdır. Kars’taki bir köy Türkiye şebekesinden elektrik çeker. Elektriğin nerede üretildiği önemli değildir.
İnterconekte şebeke ilkin 1957 yılında, Çatalağzı-Soma-Tunçbilek termik santralları ile Kesikköprü HES’in teşkil ettiği ETİBANK Kuzeybatı İnterconnekte sistemiyle oluşmuş, sonradan Demirel ve Özal dönemlerinde çığ gibi Türkiye’yi taramıştır. Türkiye’de 15.000 km 380.000 voltlukve 80.000 km uzunluğunda, 150.000 voltluk yüksek gerilim hatları, trafolar ve yük tevzi istasyonları bu sistemin omurgasıdır.
2- İşin üzücü yanı, Elektrik Mühendisleri Oodası teknik yerine politik bir açıklama yapmıştır.
3- O zaman varsayımları konuşmalıyız.
a- Sistem voltajı 50 hz (hertz) sabit tutulmalıdır. Bunun için şebekeden çekilen güç kadar, yeni santral devreye sokulmalıdır. 1961 yılında genç bir mühendis olarak çalıştığım Çatalağzı Termik santralı’nda en güç operasyon devreye girmek ve çıkmaktı. Bu anda salınan buhar gürültüsünden yer gök inlerdi. Söylentilere göre Ege ve Çukurova’da 2 santral aniden devreden çıkmış yada durdurulmuştur.
b- Yeni teknolojide İnterconnecte sistem son derece sofistike bir kontrol sistemine sahiptir, en ufak bir frekans oynamasında özellikle doğalgaz santralları CASCAD moduna geçebilir ve santralı korumak amacıyla santralı durdurur.
c- AB elektrik sistemine geçişte bir dalgalanma olur ve Türkiye sistemini durdurabilir. Ancak Türkiye AB’den 900-1000 Mw güç çekebilir.
4- Oturan sistem nitekim eski bizim bildiğimiz klasik sistemle yavaş yavaş HES ve Termik santrallar devreye alınarak yeniden çalıştırılmıştır.
5- TEİAŞ ve TEÜAŞ kadrolarındaki İTÜ, ODTÜ gibi kaliteli elemanlar yerine taşra üniversitelerinden ‘yandaş’ mezunlar görevlendirilmiştir. Mühendisliğinde doktorluk gibi ihtisas işi olduğunu bilmeliyiz. Bunun için cesaretsiz yetkililer konuşamamaktadırlar
6-Enerji özellikle elektrik özelleştirilemez. Yandaş inşaat şirketlerine özelleştirilirse böyle olur! Türkiye’deki sistem Fransa, İtalya ve İspanya gibi olmalıdır. Burası ABD değildir.
Kendisi bu konuda uzman olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız acil bir sonuç açıklaması yapmalıdır.


Tarım Kredi’de neler oluyor?

TARIM Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’nin 5 Nisan Pazar günü genel kurul toplantısı var. Bu kurumda neler yaşanıyor? Çiftçi örgütü çiftçiye mi, merkez birliği yöneticilerine mi hizmet ediyor.
Ben bir tarım kredi çalışanıyım. artık dayanamıyorum. Aylardır herkese söylüyorum ama kimse ilgilenmiyor. Tarım Bakanı Mehdi Eker ilgilenmiyor, denetlemiyor. Başbakan bilgilendirilmiyor. Herkes bu kurumun çiftçiye hizmet ettiğini zannediyor. Çiftçi tam bir sömürü içinde, çiftçi kan ağlıyor, kurum çiftçiye değil üst yönetime hizmet ediyor.
Sizlerin aracılığı ile başbakana sesleniyorum. Genel Kurula gelince bu saltanata son talimatı verin.


ÇİFTÇİ UYANSIN

Yem şirketi Tarım Gıda A.Ş’de o kadar açık var; Başbakanlık müfettişleri denetledi. Henüz hiç bir sonuç yok. paralar nereye gitti sorumlular nerede? Yönetim kurulu üyelerine özel kredi, ipotekte ve vadede cazibe, hangı yönetim kurulu üyesi ne kadar borçlu açıklansın,
Tarım Kredi Merkez Birliğinin yıllık bütçesi ne kadar, bu kadar israf, saltanat nerede var. Çiftçi ne kazanıyor? Neden en pahalı girdi Tarım Kredi’de, kredilerde vade farkı ile oynanarak kurum karlı gösteriliyor, Bulgaristan’da şirket var. Hiç bir faaliyeti yok. Yönetim kurulu uyeleri huzur ücreti alsın diye devam ediyor; hep zararda.
Yazacak çok şey var. 5 nısan genel kurula giderken çiftçi artık uyansın, başbakan bu saltanata dur desin artık.

Yazarın Tüm Yazıları