‘Atam İzindeyim! - Evindeyim’

Bugün yakın tarihimizin en büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. yıldönümü. “Atamızın hayata gözlerini yumduğu günü/dönemi değil, bir güneş gibi hayata ‘merhaba’ dediği Selanik’te doğduğu evi anlatmak istiyorum. Biz Türkler için, ziyaret edilmesi gereken en önemli yerlerin başında geliyor. Çeşitli restorasyonlar geçirmiş ve beyaza boyanmış bu tarihi ev, günümüzde ‘Selanik Atatürk Evi Müzesi’ olarak hizmet veriyor.”

Haberin Devamı

Bu tarihi binayı gazetecilik ve dergicilik yapan, şimdilerde Urla’da oturan Fulya Omaç anlatıyor. Birçok kez Selanik’e gitmiş, uzun süre binanın gelişimini araştırmış herkesin merak ve ilgi ile okuyacağı bir yazı ortaya koymuş. Yerimiz ölçeğinde bazı notları aktarıyoruz:

Selanik, 1912’de Yunanistan yönetimine geçene kadar 482 yıl boyunca Osmanlı hâkimiyetinde kalmış. Selanik Belediyesi 1937’de Ata’mızın doğduğu bu evi satın alarak Türkiye’ye hediye etmiş. Atatürk’ün talimatı ile bitişikteki ev ve arsalar satın alınmış ve yerlerine Başkonsolosluk binası inşa edilmiş.

Ev, Atatürk’ün ölümünün 15. yıldönümünde naaşının ‘Anıtkabir’e taşınması ile eşzamanlı olarak, 10 Kasım 1953 günü törenle müze olarak açılmış. O tarihten bu yana da 68 yıldır Selanik Atatürk Evi Müzesi olarak hizmet veriyor.

Haberin Devamı

Atatürk Müze Evi restore edilerek, 2013’te ziyarete açıldı. Müze pazartesi günleri hariç, resmi tatiller dahil, haftanın altı günü gezilebiliyor, giriş ücretsiz.

Üç katlı evin duvarlarında Atatürk’ün hayatının muhtelif dönemlerine ait fotoğraflar ve Yunanca, Türkçe ve İngilizce olmak üzere üç dilde bilgilerin yazılı olduğu ışıklandırılmış panolar asılı. Bu panoların birçoğunun altında yine üç dilde ‘Her şeyin başlangıç noktası... Bir umut doğdu’ yazıyor. Bu cümleler aslında her şeyi çok güzel özetlemiş.

Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın balmumu heykelleri, Türkiye’den getirilen Atatürk’ün 50 parça özel eşyası; Atatürk’ün asker şapkası, yeleği, ayakkabıları, terlikleri, kravatı, yemek yediği çatal bıçak takımı, bastonu ve piposu, ilk Cumhurbaşkanlığı mührünün kopyası, okul çağlarına ait belgeler, yabancı devlet adamlarının Atatürk için söylediği anlamlı sözler, Selanik, Manastır, Ankara ve İstanbul şehirlerinin Ata’mızın hayatında rol oynadığı dönemlere ait bilgiler, Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi’nin resimleri, Atatürk’ün nüfus cüzdanı örneği, Manastır Askeri İdadisi, Selanik Rüştiyesi ve Harp Okulu’ndan aldığı notları gösterir karneleri, kurmay sınıfına devam ettiğini teyit eden belge ve Harp Okulu talebelik yılları ile bitirdikten sonraki döneme dair fotoğraflar bulunuyor. Osmanlı İmparatorluğu Devri’nde Atatürk’ün Şam’da, Çanakkale’de ve Yıldırım Orduları Komutanlığı’nda çektirdiği resimler de var. Her yer tertemiz, müzede istediğiniz kadar kalabiliyorsunuz, fotoğraf çekmek serbest.

Haberin Devamı

Fulya Omaç, binanın her katından ve oda detaylarından da bahsediyor. Ev, 1966’da araştırmacı Mehmet Önder tarafından düzenlenmiş. Müze-ev, 2010-2013 arasında yeniden restore edilmiş; bazı modern müzecilik anlayışına göre yeniden tefriş edilmiş.

Omaç yazısını “Teşekkürler Ata’m, ülkemiz için yaptığın her şey için tekrar tekrar binlerce teşekkürler... Sonsuzluk yolun hep ışıklarla aydınlansın, tıpkı senin ülkemizi vizyonunla aydınlattığın gibi...” diye bitiriyor.

(“www.avrupa-postasi.com/yasam/her-seyin-baslangic-noktasi-bir-umut-dogdu-h109567.html”den tümü okunabilir.)

BOSNA HERSEK’TE NELER OLUYOR

600 küsur yıllık Osmanlı tarihinde bir eşi daha yok. Hersekzade Ahmet Paşa, beş kez sadrazamlığa getirilmiş. Hersekli ve Bosnalıların en ünlüsü Sokollu Mehmet Paşa. Lala Mustafa Paşa. Akka’da Napolyon’u yenen Cezzar Ahmet Paşa. Sultan Süleyman’ın damadı Rüstem Paşa, tarihçi İbrahim Peçevi. İki yüzü aşkın isim. Hepsi Bosna Hersek’ten. Bağlarımız bu kadar derin. Ülkemizde Boşnak nüfusunun da bir milyondan fazla olduğu söyleniyor.

Haberin Devamı

Bosna Hersek’te 1992-1995 arasında çoğunluğu Boşnak Müslüman 100 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği, 2 milyon kişinin evlerini terk ettiği kanlı savaşın üzerinden yaklaşık çeyrek asır geçti. Savaş sonrası Bosna ikiye bölündü. Ülkenin bir yarısı etnik Bosnalı Sırplara, diğer yarısı Müslüman-Hırvat federasyonu yönetimine bırakıldı. Bosna Hersek’te iki entiteden Sırp Cumhuriyeti Lideri Milorad Dodik’in ayrılıkçı söylemleri son dönemde endişelere yol açıyor.

BM Yüksek Temsilcisi Alman Christian Schmidt raporunda, Bosna Hersek’in varlığının savaş sonrası dönemin en büyük tehdidi altında olduğunu kaydediyor, iç savaş tehlikesi olduğu konusunda uyarıyor. Konseyin Müslüman üyesi Şefik Caferoviç, ülkenin Dayton Barış Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana en tehlikeli krizle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Çoğunluğunu Boşnak ve Hırvatların meydana getirdiği “Bosna Hersek Federasyonu” içerisinde ayrıca 10 kanton var. Konsey Başkanlığı üç üye arasında sekiz aylık dönemlerle rotasyon usulü değişiyor.

Haberin Devamı

Tito 12 Mart 1978’de şöyle demiş: “Ülkemiz kristal bir küredir. Ben Josip Broz Tito, bu küreyi ellerimle tutarak değil, alttan nefesimle üfleyerek havada tutuyorum. Umarım nefesim tükendiğinde birisi bu görevi devralır. Yoksa kristal küre yere düşer ve tuz buz olur.” Tito, bu açıklamasından iki sene sonra 4 Mayıs 1980’de öldü.

GÜNÜN SÖZÜ

“SAĞLIK hizmetlerinde herhangi bir krize asla izin vermedik, vermeyeceğiz. Vaka, hastaneye yatış, yoğun bakım ve vefat sayıları kontrol edebileceğimiz bir seviyededir.” Recep Tayyip ERDOĞAN

BİLİYOR MUSUNUZ?

OTİZMLİ bireylerin yararına düzenlenen, etkinlik giriş ücreti ve katılımcı firmalardan sağlanan gelirin tamamının Tohum Otizm Vakfı’nın projelerine ve eğitim bursuna ihtiyaç duyan otizmli çocuklara aktarılacak olan ‘Tohum Otizm Vakfı x Le Bedesten Yılbaşı Alışveriş Şenliği’nin 1-3 Aralık tarihlerinde Mandarin Oriental Bosphorus İstanbul’da ziyaretçilerle buluşmaya hazırlandığını...

Haberin Devamı

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç’ın, asgari ücrete, aynı 2016’da olduğu gibi yüzde 25’lik ‘yüklü’ bir zam yapılacağı beklentisinde olduklarını, “Şimdiden piyasanın ve şirketlerin buna hazırlanması lazım” dediğini...

Yazarın Tüm Yazıları