‘Ah be Okay Gönensin’

MESLEKTAŞIMIZ Okay Gönensin’i kaybettik; Cumhuriyet’te uzun yıllar birlikte çalıştık. Hasan Cemal yayın müdürü, Gönensin yazı işleri müdürü, bendeniz de haber müdürüydüm. İkisi Mülkiyeli idi.

Haberin Devamı

Hasan ‘ağır abi’, Okay ‘yaşam adamı’ idi. Bu tarifin içlerini mesleki dürüstlük, ahlaklılık, ilkelilik anlamındaki sıfatlarla doldurabilirsiniz. Eleştirel anlamdaki tartışma ve çatışmalarımızı da belirtmeliyim...

‘Ah be Okay Gönensin’

Cumhuriyet’teki odalarımız sırt sırtaydı; hazır kahve ve sigara tiryakisiydi. Ben bol dumanlı sigara içmesine çok kızardım. Ece, Yakup ve Çiçek Arif’in duvarlarının dili olsa. Neler neler yaşandı, konuşuldu oralarda. 1980’den sonra gazeteye açılan davalar ve mahkeme kuyruklarını da unutmuyoruz...

Çalışırken en keyif aldıklarımızdan biri de ‘Arap Adnan’dı; o da yok artık aramızda. Rafi Portakal, Tuna Durmaz o günlerin yakın tanığı arkadaşlarımız.

Haberin Devamı

Koca salonda arkadaşlarımız gözümün önüne geliyor; Mehmet Ataberk, Kerem Çalışkan, Orhan Erinç, Bülent Ön, Fikret Dağlıoğlu, Mehmet Yaşin, Mehmet Tezkan, Ali Acar, Nurgün Erdinç, Necdet Doğan, Ergun Balcı, Ahmet Korulsan, Füsun Özbilgen, Osman Ulagay, Meral Tamer, Şükran Soner, Reha Öz, Fikret İlkiz, Cengiz Turan, İsmet Berkan, Celal Başlangıç, Şenay Kalkan, Yurdagül Erkoca, Celal Üster, Aydın Emeç, Leyla Tavşanoğlu, Cengiz Çandar, İdris Akyüz, Mustafa Sağlamer, Yalçın Pekşen, Orhan Bursalı, Refik Durbaş, Abdülkadir Yücelman, Arif Kızılyalın...

Ayşe Sözeri (Cemal) benden önce ayrılarak Hürriyet’e gelmişti. Emine Uşaklıgil de patronumuzdu.

 

‘CUMHURİYETİ ÇOK SEVMİŞTİM’

Nadir Nadi, İlhan Selçuk, Oktay Akbal, Ali Sirmen, Sami Karaören üst katta; Uğur Mumcu, Mustafa Ekmekçi, Yalçın Doğan ve Ahmet Tan Ankara’da, Hikmet Çetinkaya da İzmir’de idiler.

(İsimlerin tamamını yazarsak, köşemiz yetmez.)

Oktay Kurtböke ve Hasan Cemal dönemlerinin başarılı gazetecileriydi bu isimlerin çoğu.

Hasan Cemal’in ‘Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim’ kitabını yazmasında Gönensin’in büyük rolü olduğunu düşünmüşümdür hep... Kitapta Cumhuriyet’ten ‘kopuş’ dönemi anlatılır.

Haberin Devamı

Cemal ve Gönensin, İlhan Selçuk ekibiyle çatıştı, bunlar uzun uzun yazıldı ve anlatıldı.

İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Oktay Akbal, Ali Sirmen, Celal Başlangıç ve ben istifa etmiştik.

Okay, benim istifa etmeme karşıydı, uzun süre künyeden ismimi çıkarmadı. Sonra Hürriyet kapısı açıldı bana.

Bir süre sonra Selçuk ve Mumcu başta olmak üzere istifacılar, gazeteye dönünce, Okay önce Sabah grubuna geçti. Sonra grubun çıkardığı Yeni Yüzyıl’ın genel yayın müdürlüğünü üstlendi. Hasan da önce Sabah’ta; sonra da Milliyet’te yazmaya başladı.

Okay aynı zamanda edebiyatçı, çevirmen, ekonomi ve dış politikayı da iyi bilen ‘çok yönlü uzman bir gazeteci’ydi.

Yazar Murat Bjeduğ, Gönensin’in duru Türkçesi ile son yazdığı ‘Bu da Geçer Ya Hû’ isimli kitabı okumanızı öneriyor.

Haberin Devamı

Duyunca sosyal medyada ilk tepkim, “Ah be Okay, bize acı haberi, 07.00’de Yıldıray (Yakup) verdi. Evet kalp... Elim harflere gitmiyor, hepimizin başı sağolsun” oldu.

Okay’ın cenazesini bugün ikindi namazından sona Zincirlikuyu Camisi’den kaldırılarak Anadolu yakasındaki Nakkaştepe’de aile mezarlığında toprağa vereceğiz.

 

GÜNÜN SÖZÜ

“Olağanüstü Hal olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır.” (Prof. Dr. Erdal İNÖNÜ, 1990)

 

ADIYAMAN’I IŞİD YUVASI KİM YAPTI

ADIYAMAN’ı ‘Eyüp’ yapmak isteyen kafaları eleştiren bir yazı yazmıştık. Halbuki Adıyaman’ın Nemrut Dağı UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne kaydedileli 30 yılı geçmişti. Nemrut yok sayılamaz. Dün de belirtmiştik; Nemrut Dağı tektir ve Adıyaman’a rekabet edilemez bir üstünlük sağlamaktadır.

Haberin Devamı

Turizm Yazarları ve Gazeteciler Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun bu saptaması nedeniyle “IŞİD’ci kafalar Adıyaman’a nasıl sızdı, o kadar eve nasıl yerleşti, siyasetçilerin hiç suçu yok mu?” diye sormuştuk.

Varmış!... Bu yazı üzerine bazı Adıyamanlı okurlar, güvenlik güçlerini eleştiriyorlar.

Özeti şu: “IŞİD’ciler şimdi giden Emniyet Müdürü Fikret Salmaner döneminde Adıyaman’ı sarmıştı. 3.5 yıl görev yapan Salmaner, geçen yıl 11 Kasım’da polis başmüfettişliği görevine atanmıştı. Yerine de Metin Alper getirilmişti. Yeni müdür sıklıkla bu tür örgütlere karşı operasyon yapıyor. Nitekim üç gün önce bir hücre evi basıldı. Dincilik ve terör, müsamahakâr davranmayı affetmiyor.

 

Haberin Devamı

İĞNEADA’YA NÜKLEER SANTRAL YAPILIRSA...

İĞNEADA sizin eve kaç kilometre uzakta?” diye soran Pelin Cengiz, özellikle çevre yazılarıyla dikkat çeken bir yazar. Artıgerçek.com sitesinde ilginç yazısında “İğneada’da meydana gelecek bir radyoaktif sızıntının, İstanbul’un yanı sıra, nüfus yoğunluğunun çok fazla olduğu Türkiye’nin batı bölgelerini de etkileyeceği görülmektedir!” diyor.

Pelin Cengiz, her seçim döneminde ortaya atılan birtakım projeler arasında en gözdesi olan Kanal İstanbul’u sayıyor. Son zamanlarda adından pek bahseden duymadık, yerli otomobil, yerli savaş uçağı, yerli yolcu uçağı, uzay üssü derken, yine bir seçim döneminin malzemesi de III. nükleer santral projesi olmuştu. Cumhurbaşkanı, en son uçak gemisini de katmıştı bu projelere...

“Mersin Akkuyu nükleer santralinin bile devreye gireceği tarih 2023’lere ötelenmişken, İğneada’ya III. nükleer santral yapacak olmak ne kadar akıl işi siz düşünün. İğneada için 2014 yılında ABD’li Westinghouse ve Çinli milli nükleer teknoloji şirketi SNPTC (State Nuclear Power Technology Corporation) ile mutabakat zaptı şeklinde anlaşma yapıldı. Daha sonra 2015 yılında 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında kurulan geçici hükümetin Enerji Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Türkiye’de yapılacak 3. nükleer santral için İğneada bölgesinin planlandığını söyledi. İğneada’da nasıl eşsiz bir doğal varlığın bulunduğu herkesin malumu. (İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı ile ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığı sitesinde ayrıntılı bilgi veriliyor.)

“Kalkınma Bakanlığı’nın turizm bölgesi ilan ettiği santralin yapılacağı İğneada’daki Beğendik Köyü, Bulgaristan’ın Rezova Köyü ile sınır komşusu. İki köyü, iki ormanlık alanı sadece bir dere ayırıyor. Burada Bulgaristan’ın en önemli ekolojik turizm bölgesi Strandja Doğal Parkı var. Çiçek koparmak, kelebek tutmak, çadır kurmak yasak. Bizim tarafta termik santral, sanayi bölgesi, liman, doğalgaz boru hattı, nükleer santral inşa etmek serbest...”

İğneada’nın adının geçmesinin ardından Çevre Mühendisleri Odası’nın radyasyonlu parçacık dağılımı modelleme çalışmasına da değinen Pelin Cengiz, “Çalışmanın, bir nükleer kaza durumunda İstanbul’un yanı sıra, Trakya’nın tamamı ile Kuzey Ege’nin büyük tehdit altında kalacağı, ayrıca Marmara, Batı Karadeniz, Kıyı Ege ve Kıyı Akdeniz’de oluşacak radyasyon bulutundan hemen etkileneceğini ortaya konduğunu, kaza anında ilk etapta 300 kilometre çapında bir alan direkt olarak (20 milyonu) etkilendiğini” yazıyor. Bu çalışma Mersin ve Sinop için de yapılan modelleme Enerji Bakanlığı tarafından neden yapılmıyor? Türkiye’yi en fazla etkileyen hava kütlelerinin yolları üzerinde olması nedeniyle İğneada riskli alanda bulunuyor. Nedeni basit, Türkiye’ye yağışlar genellikle Balkanlar üzerinden geliyor. Çevreciler, ”Tarım alanlarının, zeytinliklerin ve turizm merkezlerinin önemli ölçüde risk altında kalacağı bilinmelidir” diyor.

 

BİLİYOR MUSUNUZ

2017 yılının ilk 6 ayı ayına ilişkin çeşitli ekonomik verileri değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin’in “İş dünyası ve ekonomimizin OHAL’e değil demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne saygı duyan bir hükümete ihtiyacı var. Ekonomimiz için alarm zilleri çalıyor. 251 bin karşılıksız çek borçlusu, 331 bin kredi borçlusu KOBİ’miz bir an evvel ekonominin düzelmesini ve OHAL’in kaldırılmasını bekliyor” dediğini... ◊ SİLİVRİ Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği ‘Lavanta Hasat Şenliği’ hasat programının akademisyenler, ilçe protokol üyeleri, üreticiler ve halkın katılımıyla gerçekleşeceğini...

- URLA Belediyesi ve kaymakamlığı ile Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın düzenlediği 27 Ağustos’ta yapılacak ‘2. Tanju OKAN Pop Müzik Beste Yarışması’na 8 Ağustos’a kadar başvuru yapılabileceğini (www.urla.bel.tr)...

 

Yazarın Tüm Yazıları