Aeneas’ın rotası...

ANTİKÇAĞIN en büyük şairlerinden biri olan Vergilius’un yazdığı ‘Aeneas Destanı’, Troya Savaşı’nın ardından Anadolu’yu terk ederek efsanevi bir deniz yolculuğunun ardından İtalya kıyılarına ulaşan ve Roma İmparatorluğu’nun temellerini atan Anadolulu kahraman Aeneas’ın hikâyesini anlatır.

Haberin Devamı

Aeneas Troya’yı terk ettikten sonra bugün Edremit’in Altınoluk Mahallesi sınırları içerisinde olan ve tarihte gemi yapımcılığıyla ün salmış Antandros Antik Kenti’ne gelir. Efsaneye göre burada 20 gemi inşa eder ve klanıyla birlikte tanrıların kendisine verdiği ‘yeni bir Troya kurma’ görevine başlar.

Aeneas’ın yaşadığı tarihten 3200 yıl, destanın kaleme alındığı tarihten 2000 yıl sonra bu destansı yolculuk yeniden gündemimize geldi. Antandros Antik Kenti kazılarını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı profesörlerinden Gürcan Polat, Antandros Derneği ve Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka öncülüğünde gerçekleştirilen projede amaç antikçağ gemileri inşa ederek bu yolculuğa 21. yüzyılda yeniden çıkmak.

Aeneas yolculuğu sırasında Türkiye’den yola çıktıktan sonra Yunanistan, Arnavutluk, Tunus ve İtalya’ya uğrar.

Haberin Devamı

Bu projeyi tanıtmak ve detaylarını tartışmak amacıyla Edremit Belediyesi ev sahipliğinde 4-6 Mayıs tarihlerinde bir çalıştay gerçekleştirildi.

Çalıştaya konuyla ilgili akademisyenler, sivil toplum örgütleri, yabancı konuklar, büyükelçiler katıldı.

Katılan yabancı konuklardan biri, ünlü İtalyan Borghese ailesinin üyesi ve Borghese Vakfı Başkanı Tara Francesco Borghese idi. Kendisinin büyük ilgisi ve konuya yaklaşımı çalıştaya katılan herkesi heyecanlandırdı.

Çalıştayın önemli bir ayağı da bir kültür nesnesi olan zeytindi. Dünya zeytin birliği başkanı Abdellatif Ghedira’nın katılımları ve anlatımları önemliydi. Projeye katılan ülkelerin birbirlerine dostluk ve barış simgesi olarak zeytin fideleri hediye etmeleri projenin bir kültür ve barış projesi olduğunu en güzel şekilde vurguladı.

 

REMUS VE ROMULUS

 

Antandros Parkı adı verilen, orijinali Roma Kapitol Müzesi’nde sergilenen, Roma İmparatorluğu’nun efsanevi kurucuları Remus ve Romulus’un dişi bir kurttan süt içtikleri heykeli de barındıran bir park açılışı da gerçekleştirildi. Heykeli sanatçı Ekin Erman yapmıştı. Bu park bir antik kentin adı verilen Türkiye’deki ilk park olabilir.

Haberin Devamı

Çalıştay sırasında kazılardan sorumlu akademisyenler Antandros Antik Kenti’ni de konuklara gezdirdi. Arkaik dönemden Roma çağına kadar 800 yıl boyunca aynı mevkinin nekropolis olarak kullanıldığı ender noktalardan biri olduğu söylenen mezarlık alanı gerçekten etkileyiciydi. Aynı şekilde kazısı halen devam eden Roma villası görkemli mimarisi, mozaikleri ve duvar resimleriyle herkesin ziyaret etmesi gereken noktalardan biriydi.

 

DANIŞTAY BAŞKANI VE POLİTİKA

DANIŞTAY Başkanı yıldönümü konuşmasında -yüksek mahkeme temsilcisi kimliğinin dışına çıkarak- politik değerlendirmeler yapmış... Bağımsız ve yeni anayasaya göre tarafsız olması gereken yargı, meramını politik argümanlar ile anlatmaya kalkarsa inandırıcılık bakımından, kaçınılmaz olarak tahribata uğrar.

Haberin Devamı

Anayasa hukuku bakımından, ciddi boyutlarda tartışmalı olan değişikliklerin kuvvetler ayrılığını pekiştirdiğini ileri sürmek, zaman uygulaması bakımından erken ve iddialı bir tespit olup, içerik bakımından da hazıruna yönelik, gereksiz bir siyasi dayanışma izlenimi veriyor. Esas olarak neredeyse yarı yarıya reddedilmiş Anayasa değişiklikleri hakkında taraf olmak, siyasi bir tutum olarak yorumlanma tehlikesi taşır.

Banu BİLEN

 

ÇOCUKLARI SİM TOZLARINDAN UZAK TUTUN

ALLA BENİ, PULLA(MA) BENİ...

OKUL müsamerelerinde çocukların boya küpüne dönüşmesi en kızdığım şey. Bu boya belası kadar kötü, belki de daha kötü olanı ise çocukların saçlarına ve yüzlerine parlak sim tozları sürülmesi. Bu tozlar o kadar fazla zarar ve kalıcı hasar veriyor ki; eğer öğretmenler ve veliler bunun farkında olsa eminim böyle bir cahilliğe kendi öğrencilerini, çocuklarını alet etmezler!

Haberin Devamı

Çalıştığı yahut içinde bulunduğu ortamdaki tozlardan kaynaklanan meslek hastalıkları ‘Pnömokonyoz’ olarak adlandırılıyor. Özensiz işlerin çok olduğu ve kontrollerinin yapılmasında ihmallerin yaşandığı yerler çevremizde çok fazla. Değişik pnömokonyozlar, neden olan toza göre isimlendirilir. Meslek gruplarına bağlı olarak en sık silikoz, asbestoz, berillioz, bisinoz gibi hastalıklar meydana gelmektedir.

Süslemede ve makyajda kullanılan sim tozları koşuşturup duran çocukların solunum sistemlerine kaçıyor ve içerdikleri metal iyonları nedeniyle hem akciğerlerde hem boğaz ve solunum yollarında yapışık kaldıkları her yerde kalıcı hastalıkları tetikleme riski oluşturuyorlar.

Haberin Devamı

Vücut gelişimleri daha tamamlanmadan deri ve göz mukozasına yapışan süs simleri kullanıcıların aklına bile gelmeyen riskler yaratabilir. Alerji hastalığının gelişmeye başladığı yaşlarda olan öğrencilerde bunu tetikleyebilir. Hem cilt hem de solunuma bağlı astım gibi sorunlar üretebilir.

Güzel bir yıl sonu etkinliğinin sonrasında hiç fark etmeden ciğerine kaçacak birkaç mikro parçacığın oluşturacağı hastalığı hayatınızı kâbusa çevirmemesi için özellikle çocukları sim tozlarından uzak tutun. Sim belası sadece çocukların başında değil. Düğün törenlerinde gelinden tutun da düğün için saç-baş yaptıran ki varsa herkesin ağzını burnunu simle sıvaştırmadan makyajı bitirmiyorlar.

Düğünlerde çocuklarını cicili bicili hazırlayan anne-babalar da aynı uyarıya muhataptır!

 

NE YAPMALI?

Burada en önemli görev öğretmenlere düşüyor. Bu tozlardan çocukları uzak tutmaları şart! Bunu sağlamak için milli eğitim müdürlükleri ve Milli Eğitim Bakanlığı acil çalışma yapmalı.

Yani iş, bir genelgeye bakar. Son yıllarda skandalların en çok yaşandığı kurumlar arasında önemli bir yeri olan eğitim sektörünün bu sefer iyi bir işe imza atma şansı olur. Kim bilir? Belki olur.

Olmazsa da çocukları sim tozlarından kurtarma ile ilgili genelge işi bir başka bahara kalır.

Murat SEVGİ

 

BİLİYOR MUSUNUZ?

 

BALKAN KardiyoOnkoloji Zirvesi’nin, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve Tıp Fakültesi Dekanı, Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir’in himayesinde, Türk Kardiyoloji Derneği, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği ve Türk

Tıbbi Onkoloji Derneği’nin katkılarıyla 13 Mayıs Cumartesi Edirne Balkan Kongre Merkezi’nde; 14 Mayıs Pazar 10.00’da, aynı yerde katılımın ücretsiz olduğu, ‘Anne Kahvaltısı Eşliğinde KardiyoOnkoloji Hasta Okulu’ etkinliklerinin yapılacağını...

Yazarın Tüm Yazıları