Yalçın Bayer

Elektrikli taşıtlara henüz güvenim yok

20 Haziran 2025
BUNU kısa kısa izah etmek isterim.

1- Elektrik akımının geçtiği kadrolarda motor sargılarında, kontrol devrelerinde yüksek manyetik alan oluşur. Bu alanlarda kan dolaşımı beyni bozar.

2- Elektrikli araçların akımını, onarımını yapacak teknik elemanlar yeterince yok.

45 yıldır elektronik ile ilgiliyim. Her hafta yeni bir parça icat ediliyor. Bu hıza yetişebilen elemanlar bizde yok. “Ben uzmanım” diyenlerin yüzde 99’u vallahi lehim yapmayı bile bilmezler.

3- Çin’de üretilen, Çin’den parça alarak yapılan taşıtlar son derece kalitesiz ve kısa ömürlüdür. Çin telif hakkı dinlemez. Patentin kuralına uymaz, her türü yalanı söyler.

4- Ülkemizin elektrik enerjisi dağıtım sistemi mükemmel değildir. Prize gelen akımın içinde ortalarca harmonik, parazit, ekstra zararlı sinyaller vardır. Bunları durduran kaliteli filtreli arz piyasada çok az mevcuttur.

5- Yol kenarlarındaki şarj istasyonları fahiş fiyata enerji satıyorlar.

6- Kentlerin yüzde 99’unun tesisat alt yapısı yüksek akım sağlamaya uygun değildir. Bu sebeple eviniz ya da aracınız yanabilir.

Bu riskleri, bu fesatlıkları araba satıcıları ve tamirciler size söylemezler.                

Yazının Devamını Oku

Ağıralioğlu: 2 parti yaşlandı

19 Haziran 2025
Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’dan, sorumuza yanıt:

 

“AKP ve MHP bünyesi artık çok yaşlandı. Sorunu çözme kapasiteleri kalmadı. Toplum yaralı, siyasetteki sıkıntıları, vatandaşların dertleri bitmez tükenmez durumda. Partinizin ve örgütlenme durumunuz ne durumda?”

- “Türkiye’nin her tarafında teşkilatlanmasını tamamlamış olup, 20 Nisan itibarıyla yapılan Büyük Kongre itibariyle seçime girme yeterliliğini de elde etmiştir. Partimizin 28 Ekim 2024 tarihindeki açılışına 20 bin kişi katıldı, o güne kadar teşkilatı olmayan bir partiye Türkiye’nin dört bir yanından kalkıp gelen 20 bin kişi olması bu partinin aslında geniş tabanı ile milletin kalbinde çok önceden kurulduğunu gösteriyor. Türkiye’nin yetişmiş evlatları var, imkân sahibi vatandaşları var, bu vatandaşlar kendilerini ülkelerine borçlu hissediyorlar. Biz de bu milletimizden bu vatan borcunu ödemek üzere bilgisi olandan bilgisini, evladı olandan evladını, parasını olandan parasını istiyoruz.”

- İki-üç il dışında bütün illerde Anahtar Parti örgütlenmesini tamamlamış, ilçe örgütlenmenin sayısı da 400 dolayında gerçekleşmiş. Ankara’daki Genel Merkez binasının alanı 5.500 metrekare imiş.

MESAJ PANOSU

Yazının Devamını Oku

Yeni bir ‘lider’ doğuyor… Ağıralioğlu’nun Anahtar Partisi seçime katılabilecek

18 Haziran 2025
KADIKÖY’DE mimar dostumuz Ahmet Erkurtoğlu üç gün önce yeni kurulan Anahtar Parti’nin Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nun kahvaltıya davet ettiğini belirterek, bizi de çağırdı.

Önceki gün gazeteci arkadaşımız Meliha Okur’la gittik. Ağıralioğlu’nu pek tanımadığımız için sohbette kendisini çok beğendik. Sorularımıza açık yanıtlar verdi. Daha baştan iyi ‘puan’ alıyor. 1972’de doğmuş. Trabzon/Çaykara’lı olduğunu, Yozgat/Sorgun’da okuduğunu, Ankara’da Mülkiye-Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdiğini anlattı. 18’li yaşlarda Alperen grubu arasında yer almış, başkanlık yapmış, BBP’de Muhsin Yazıcıoğlu ekibinde başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş, 2011’de şimdiki Genel Başkan Mustafa Destici’ye karşı genel başkan adaylığını kaybetmiş.

İlk başta kendisini ‘akıllı, zeki, gözü pek ve belagati yüksek bir siyasetçi’ olarak gördük. Konuştukça akıllı ve hırslı yanı ortaya çıkıyor.

Kendisini ‘küçüklüğünden beri ülkücü’ olarak tanımladı. Ama siyaset için yetiştirmiş de diyebiliriz. 12 Eylül sonrasında kurulan MSP ve MÇP içinde siyaset deneyimine başlamış, daha sonra MHP’li olmuş, Nizami Alem Ocakları içinde de yer almış ve orada da genel başkanlık yapmış.

Yakındakilerinin anlattığına göre, muhafazakâr bir gelenekten geliyor aslında. Yavuz Bülent Bakiler ve Dilaver Cebeci’nin şiirlerini ezbere bildiğini de söyledi.

30 yıldan beri siyaset sahnesinde Yavuz Ağıralioğlu. Geçen dönem MHP’den ayrıldıktan sonra geçtiği İyi Parti’deki çalışmalarında Meral Akşener’in gözü hep üzerinde olmuş.

BİR ANISINI ANLATIYOR

 Mülkiyeyi bitirdikten sonra bir gün cemevine gittiğini, ‘dedenin’, sohbette kendisine uzak ve soğuk durması karşısında Türkiye’deki önemli sorunlardan birinin herkesin birbirini ‘anlamamak’ ve ‘güven’ duymamak olduğunu, bu gibi sorunlar nedeniyle de Türkiye’yi daha küçük yaşlarda düşünmeye başladığını anlatması da ilginç geldi bize.

Bu arada muhafazakâr dünya görüşüne rağmen siyasette bireysel hak ve özgürlüklerden yana tavır koyduğunun altını çiziyor ve yaşam tarzlarına müdahale edilmesini doğru bulmuyor. Yozgat’ı konuşurken, kendisine Yimpaş’ı sormayı unuttuğumu anladım.

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’nun kayıp üç günü

17 Haziran 2025
CHP’de bütün gözler 30 Haziran’daki kurultay iptal davasına çevrili, ancak büyük fotoğrafa bakan, düşünen, konuşan yok denecek kadar az.

Ekrem İmamoğlu-Özgür Özel ikilisi ve ekipleri de işlerine geldiği zaman şarj ettikleri siyaset fişini, ‘Kemal Kılıçdaroğlu prizinde’ takılı unutmuşlar.

Varsa, yoksa ‘Kemal Bey mahkemeye gitsin 38. Kurultay’da şaibe yok’ desin derdindeler.

30’a yakın itirafçının olduğu, 130 sanıklı dev yolsuzluk davasıyla boğuşan Ekrem İmamoğlu, adeta kendi davalarını da ikinci plana atarak ısrarla Silivri Marmara Kapalı Cezaevine davet ettiği Kemal Kılıçdaroğlu’na açık açık 'Özgür Özel ile görüşeceğim siz kabul edin, mahkemeye gidin şaibe yoktur, deyin' mesajını verdi.

Kemal Bey davada taraf değil, şikayetçi değil. Onlarca delege rüşvet çarkını ifşa ederek ifade vermiş. Değişimci grup birbirine girmiş. Niye bu tartışmanın içine girsin ki?

Her şeyden önce maksadını aşan, hatta 'Ekrem Bey CHP’yi dizayn ediyor, kendisini Genel Başkan Özgür Özel’in üzerinde görüyor' bakışını besleyen bir durum.

Aslında plan çok basit. Kemal Bey mutlak butlan çıkarsa kabul etmediğini söylesin. Koskoca CHP’ye, mahkeme salonuna getirilen Hikmet Çetin gibi bir isim kayyum atansın, 45 gün içinde tartışmalı delegelerle tekrar formalite bir kurultay yapılsın.

Yıllardır CHP izlerim, böyle bir bakış görmedim. CHP mutlaka bu iddiaları temizleyerek arınma dönemine girmeli. Bunun yolu da tarafsız bir bakışla direkt üyeye gitmektir. 

ÖZEL, CHP ÜYELERİNE GÜVENMİYOR MU

Yazının Devamını Oku

Siyaset böyle bir CHP’li başkan görmedi

13 Haziran 2025
Manisa’yı 74 yıl sonra CHP’ye kazandıran Ferdi Zeyrek, Manisa’da ilk iş yolsuzluklarla mücadele etti.

Halkın sevdalısı oldu. Böyle mücadele eden belediye başkanı pek ortaya çıkmadı. Onun için çok güzel şeyler yazıldı. 31 Mart seçimlerinden bir gün sonra önceki dönemin başkanı MHP’li Cengiz Ergün, Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin kasasından 482 milyon TL ödeme yapmak için belediyeye geldi. Mali İşler Daire Başkanı ve muhasebe çalışanlarının ödemelere imza atmak istememeleri nedeniyle para çıkışı olmazken, Zeyrek avukatlarıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na “görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik” iddiasıyla dava açtı. Bu çok önemli bir çıkış idi.

* Her seferinde “Her bir kuruşta garip, yoksul ve yetimin hakkı var” diyordu.

* Sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini 15 aylık görev süresinde yaşama geçiren Zeyrek, adrese teslim ihalelere engel olduğu için tehditler de aldığını dile getirdi.

* Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde 2014-2024 döneminde yürütülen incelemelerde, kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli kullanılmadığına ilişkin çarpıcı bulguları ortaya çıkartmak için çalıştı.

* Belediyede, önceki dönem MHP’li Cengiz Ergün’ün Teftiş Kurulu’na 10 yıl boyunca, hiçbir inceleme ve araştırmaya izni vermediği, kurulun herhangi bir ihale işlemini inceleyemediğini ortaya çıkardı. Kurulun yalnızca personel hakkında disiplin ve idari soruşturmalarla sınırlı kaldığı bildirildi.

* Zeyrek’in gelişiyle incelemelere başlayan Teftiş Kurulu’nun ortaya çıkardığı veriler üzerine savcılığa suç duyuruları da başladı.

* MHP’li Ergün’ün seçim süresince büyükşehire ait megalight, tek ve çift yön led, LCD, ilan panoları, clp gibi reklam alanlarını seçim propagandası yapmak amacıyla yazılı ve görsel materyaller kullanılarak şahsi reklamı mahiyetinde kullandığı tespit edildi.

* Kamu zararının tahsili için KDV dahil 1 milyon 53 bin 270,82 TL ücret için gerekli yasal icra takibi başlatıldı. 2023 yılında da MHP’li

Yazının Devamını Oku

AK Parti, Kürt sorununun çözümü için neler yaptı

12 Haziran 2025
TERÖRSÜZ Türkiye dönemi başladı.

Çünkü AK Parti iktidara geldiğinde silah bırakmanın lafı bile edilmezken icraatlarıyla bölge insanını rahatlatan adımlar atmıştır. Bu adımlardan bazılarını 22. Dönem Milletvekillerinden Seracettin Karayağız Bey’in mesajından okuyalım.

1) Bölge halkı olağanüstü hâlin kaldırılmasını istiyordu. AK Parti iktidarı döneminde, olağanüstü hâl uygulamasına son verilmiştir.

2) Devlet Güvenlik Mahkemeleri kaldırılmıştır.

3) Vatandaşımıza bilgi edinme hakkı verilmiştir.

4) İnsanlarımızın fişlenmesini ortadan kaldıran teklif yasalaşmıştır.

5) Toplantı ve Gösteri Yasası demokratikleştirilmiştir.

6) Çekiç Güç bölgeden çıkarılmıştır.

7)

Yazının Devamını Oku

Yargıtay’dan trafik cezasıyla ilgili karar

11 Haziran 2025
Trafik Denetlemelerinde devletin görevi, vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Yoksa bilinmeyen ve bilgilendirilmeyen radar ile ceza kesmek vatandaşa tuzak kurmaktır.

“Anayasamızın 2’nci maddesi hükmüne göre ‘Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.’

Hukuk devleti ‘faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukukî güvenlik sağlayan devlet’ demektir.

Hukuk devleti, hukuka bağlı olan devlet demek olduğuna göre, devletin üç erkinden biri olan yürütme organının da hukuk kurallarıyla bağlı bulunduğu kuşkusuzdur.

Başka bir deyişle, hukuk devletinin bir erki olan idarenin görevi, öncelikle bireylerin kuralları ihlal etmesini bekleyip cezalandırma yoluna gitmesi değil, kurallara uygun davranma düzeyini ve alışkanlığını geliştirmek olmalıdır. Bu husus ‘iyi idare ilkelerinin’ de bir gereğidir. Keza idarenin (yürütmenin) iyi idare ilkeleriyle bağlı olması da hukuk devletinin bir gereğidir. Nitekim ülkemizin de üyesi olduğu Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesinin 20 Haziran 2007 tarihli ve 999 sayılı Bakan Temsilcileri toplantısında, ‘İyi idare konusunda üye devletlere CM/REC(2007)7 sayılı tavsiye kararı’ kabul edilmiştir.

İçişleri Bakanlığı tarafından tesis edilmiş olan bir düzenleyici idari işlemle ‘trafik denetimlerinin karayolunun hangi kesimlerinde, hangi sürelerde yapılacağı ve hangi konularda yoğunlaştırılacağı hususlarında ulusal ve yerel medya ile diğer iletişim araçlarından da azami ölçüde faydalanılmak suretiyle yol kullanıcılarının (özellikle sürücülerin) bilgilendirilmesine’ ilişkin bir düzenleme ihdas ettiği görülmektedir.

Sözü edilen bu düzenlemelerin, Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesinin Bakan Temsilcileri toplantısında kabul ettiği yukarıda gün ve sayısı yazılı ‘iyi idare konusundaki’ tavsiye kararının 10. maddesinin 1. ve 2. fıkra hükümlerine uygun bulunmaktadır.

Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez.”

Sedat VURAL-Avukat, Ankara

Yazının Devamını Oku

Trakya trafikten nefes alamıyor

10 Haziran 2025
Yol açmak kanser gibidir, denir!.. 1950-60’lı yıllarda Trakya’dan (Edirne, Keşan, Kırklareli, Demirköy Lüleburgaz) Çorlu-Silivri üzerinden merkezleştirilerek İstanbul’a gidilirdi. Daha sonra Demirel ve Özal dönemlerinde Tekirdağ üzerinden Çanakkale’ye, İstanbul’dan Edirne-Kapıkule’ye TEM yolları yapıldı.

Ayrıca yollar genişletildi, yeni bağlantı yolları ortaya çıktı. Erdoğan döneminde ise Kuzey Marmara Otoyolu ile yeni açılan havalimanı bağlantıları büyük bir rahatlamaya yol açtı diye düşünmüştük.

Çünkü Levent üzerinden, havalimanı güzergâhından, Silivri Cezaevi’nin yanından Kınalı Kavşağı’na giderken dehşete düşmedik değil. Daha 10 yıl dolmadan böyle bir yoğunluk olur mu?

İstanbul Havalimanı’nın önünden Anadolu’ya, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yönüne giderken İÇTAŞ’ın bir sürü yol faaliyeti de devam ediyor.

Bunlar trafiğin rahatlamasına yol açan ve konfor yaratan vizyon projeler... Diğer taraftan kimler tarafından yapıldığı henüz bilgimizde olmayan yeni yapılar(siteler) gördük, marka üniversite ve okul inşaatları da var. Kaçak olduğunu sandığımız imalathaneler, tavukhaneler, depolar, TIR depoları, atık depoları, benzinlikler, kafeteryalar Kuzey’in yoğunluğunun habercisi sayılıyor şimdiden. Göktürk semti çoktan bir Etiler-Levent haline dönüşmüş. Sporcular da gelmiş bölgeye; önce Kasımpaşa’nın, Avrupa takımlarının imrendiği mükemmel tesisi şimdi de Florya’dan Galatasaray göç etti Kemerburgaz’a...

ÇAĞDAŞ UYGULAMA

Eğer bu yollar, yani Kuzey Marmara Otoyolu olmasa bizim Çorlu/Marmaraereğlisi-Tekirdağ yönüne gitmemiz üç saati buluyor bazen.

Bayramın üçüncü günü de öyle oldu. Bir de İçişleri Bakanlığı, trafik güvenliğini arttırmak ve trafik kazalarını azaltmak amacıyla yeni bir radar uygulamasını hizmete soktu. Hülya Avşar İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın radar sistemi, dronlarla yapılacak kontroller, para cezalarının artması, beni çok mutlu etti. Bu çağdaş davranışa teşekkür etmek istedim” dedi, bir magazin konuşmasında... Konuştuğumuz yolcular “Ne çağdaşlığı...” dedi, “Kaynak yaratmak çağdaşlık olur mu?” dedi.

Marmaraereğli Kavşağı’nda geldiğimizde beş polis vardı, araçlarıyla...Yapılanları takdir edelim ama madem dron ve EDS ile kontrol yapılmasına imkân var, bu devirde hâlâ yol daraltılarak trafik sıkışmasına yol açan polis çevirme noktaları ve kontrol alanları niye devam ediyor?

Yazının Devamını Oku