74 itirafçı ne demek oluyor… İmamoğlu’na ‘toplumsal gözaltı’ dönemi

Duyarlı, hemen sahipleniyor. Belki de erken, sorgulamadan sahipleniyor. Sorgulama sahiplenmeden sonra geliyor. Bu aşırı sahiplenme, yıldızı yükselen kişide de ‘erken havaya’ girme, ‘Ben neymişim haberim yok’ duygusuyla erken bozulma hatta, çürüme getiriyor.

Bu tarife uyan isimlerden birisi de Ekrem İmamoğlu; hızlı yükselişten sonra yaşananlar, tutuklamalar, karşı çıkmalar ve sonuç ‘Aslında ne oldu’ sorusuyla birlikte toplumsal izleme ve gözaltı süreci başladı. Hem de bu ay çıkması beklenen iddianame öncesi bu sorgulama, hatta toplumsal gözaltı süreci İmamoğlu ve taraftarlarını epey yoracak görünüyor. İmamoğlu taraftarları diyorum çünkü bu sorgulama İstanbul’da yaşayanlar ve özellikle CHP’lilerde başladı.

Bu sorgulamanın miladını da yolsuzluk iddiaları sonucu İmamoğlu’nun yakın çevresinden çıkan 74 itirafçı ve uçuşan milyarlarca liralık yolsuzluk iddialarına karşı ‘acaba’ sorusu oluşturdu. Özgür Özel ile iletişiminde ‘eşbaşkan’ gibi davranması ile devam etti. Son halkasını da İmamoğlu’nun Fransız ‘Le Monde’ gazetesine ‘Kent Uzlaşısı’ ile ilgili “CHP’de belediye listelerine Kürt aday koymaya cesaret ettim” demeci tüy dikti. Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları başta olmak üzere DEM sessizliğini korurken, bu sefer toplumun her kesimden özellikle Kürt isimlerden sosyal medyada yoğun tepki ve sorgulama yapıldığı görüldü.

Bu demeç aynı zamanda ‘Kent Uzlaşısı’ ve hâlâ yasadışı örgüt olarak kabul edilen KCK ile işbirliğinin de itirafı anlamına gelmiyor mu? KCK sadece PKK değil, aralarında PEJAK, PYD’nin de olduğu çatı örgütü. Peki, İmamoğlu bunu bilmiyor mu? Tabii biliyor. İmamoğlu iddianamede yolsuzluk iddialarına karşı, tutuklanmasına ‘demokrasi’ kalkanından sonra bu maddeyi de ekleyerek Kürt seçmene, özellikle batıda yaşayan Kürt seçmene mesaj vererek tutukluluğunu ‘siyasallaştırma’ politikasını devam ettiriyor.

CHP içinde yıllarca görev yapan, Muş Kökenli Kadıköy Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk geçen dönem görev yapan aileden partili gençlik kollarından yetişmiş Şanlıurfalı Av. Şerdil Dara Odabaşı gibi yüzlerce ismi ‘pas’ geçerek bölücü örgütle pazarlık iddialarını doğrulamış olmuyor mu? Özetle İmamoğlu’nun bu demecini Özgür Özel’in ve kendisinin İngilizler, Fransızlar sandığa sahip çıkın, Türkiye’de demokrasiye sahip çıkın mesajlarından sonra Batı’ya verilen bir mesaj olarak şükretmek lazım değil mi?

Türk kamuoyunda DEM bile ağzını açmazken “Kent Uzlaşısı’na kadar batı illerinde Kürtlerin önü açılmamıştı” diyen Şaban Sevinç dışında tek bir destekçisi olmaması da ilginç değil mi?

GÜNÜN SÖZÜ

“Kadını okumayan bir ülkenin erkekleri ne kadar okursa okusun, o ülke iflah olmaz!”

(Yaşar KEMAL)

MEZOTELYOMA’YI ÖĞRENİN VE KORUNUN!

HER yıl dünya genelinde 30 bin insan mezotelyoma nedeniyle hayatını kaybediyor. Oldukça sinsi ilerleyen, akciğer zarını tutan ölümcül bir kanser olan mezotelyomanın bilinen en önemli nedeni ise uzun süreli asbest maruziyetidir. Türk Toraks Derneğinden Doç. Dr. Feride Marım 26 Eylül Dünya Mezotelyoma Günü’nde erken teşhisin zor olduğu mezotelyomada kentsel dönüşüm riskine dikkat çekerek “Kentsel dönüşüm süreci ülke genelinde asbest maruziyetini artırmış olabilir” dedi. Doç. Dr. Barış Çil ise farkındalık için çağrı yaptı ve şu önerileri sıraladı:

- Mezotelyoma ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olun, çevrenizdeki insanları da bilgilendirip farkındalığı arttırın.

- Asbest maruziyetiniz varsa (yaşanılan yer, çalışma ortamı vs) mutlaka sağlık kontrollerinizi yaptırın.

- Mezotelyoma ile savaşan insanlara ve ailelerine destek olun.

- Deprem ile ilgili önlemlere mutlaka uyun.

- Ağaçlandırma çalışmalarında katılarak erozyon, heyelan gibi asbest yayılımını arttıran felaketlerden korunmaya destek olun.

1500 YIL SONRASINA ÖĞÜTLER

- 1500 sene sonra yaşayacak torunlarına bile öğütlerde bulunan tek millet, Türklerdir. Atalarını unutma, sözlerini dinle Türk ol, onları yerine getir.

- HAVALİMANLARINDAKİ akıllı teknolojiler herkese kazandırıyor. Türk Teknoloji şirketi, geliştirdiği teknolojilerle havalimanlarında hem işletmelerin operasyonlarının verimliliğini yüzde 50’lere varan oranlarda artırıyor hem de yolculara konforlu bir deneyim yaşamasını sağlıyor.

- FEDERAL Eğitim Bakanı Karin Prien, Almanya’daki okullarda göçmen kökenli öğrenci oranına sınır getirilmesi gerektiğini düşünüyor. Yüzde 30-40 bir kota uygulaması getirilmesinin aşırılıkla mücadelede etkili olabileceğini savunan Prien “Bazı bölgelerde aşırı sağcı ya da İslamcı eğitimlerin gerçek bir sorun haline geldiği ortada” dedi.

BİLİYOR MUSUNUZ

- ZP Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Şükrü Sina Gürel ve Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu’nun, KKTC’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ziyaret ettiğini...

- Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Anayasa’sı vardır. Bu Anayasa’nın getirdiği kuralların herkesi bağladığını...

ECZACIBAŞI TIP ONUR ÖDÜLÜ PROF. DR. MEHMET ŞÜKRÜ SEVER’E VERİLDİ

ECZACIBAŞI Topluluğu’nun 1959 yılında tıp ve eczacılık bilimlerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla başlattığı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri’nin 66’ncı yılında, Tıp Onur Ödülü, Tıp Bilim Ödülü, Tıp Teşvik Ödülü, Bilimsel Araştırma Destek Ödülü, Hedeflendirilmiş Tedaviler Konulu Bilimsel Araştırma Destek Ödülü ile Tıp Öğrencileri Proje Ödülü sahiplerini buldu.

Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın aramızdan ayrılışının 32. yıldönümü olan 6 Ekim tarihinde düzenlenen törende, 2002 yılından bu yana Türk ve dünya tıbbına büyük katkılarda bulunan bilim insanlarımıza verilen Tıp Onur Ödülü’nün sahibi, temel ilgi alanı olan böbrek transplantasyonuna ek olarak ezilme sendromu başta olmak üzere afet tıbbına önemli katkılar yapan Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever oldu.

Tıp Bilim Ödülü ise mikro ve nano ölçekte sıvı akışlarını kullanarak geliştirdiği “çip üstü kavitasyon” teknolojisiyle, kanser, prostat ve böbrek taşı gibi hastalıkların erken teşhisinde ve tedavisinde kullanılabilecek yeni nesil biyomedikal cihazların önünü açan Prof. Dr. Ali Koşar’a verildi. Diğer ödül sahipleri Doç. Dr. Şefik Evren Erdener, Prof. Dr. Seda Kızılel, Doç. Dr. Umut Şahin, Emir Yassı aldı.