Bursaspor’dan söke söke galibiyet

GEÇEN yazımda Başakşehir’den bahsetmiştim ve doğrusu beklemediğim tepkiler aldım.

Yazımın içerdiği ironinin çok anlaşılmadığını görüyorum.
Teknik heyet ve futbolcularının emeği sonucu şampiyonluğa ulaşan Başakşehir’in elde ettiği başarıya söz söylemek elbette benim haddim değil.
İyi organize oldular ve sonuçta şampiyonluğa ulaştılar.
Alkışlamak gerek...
*
Küme düşen Eskişehirspor ile bu yıl da Süper Lig’e çıkma vizesi alamayan Bursaspor’un kötü yönetildiğine yönelik yorumlara da katılıyorum ve altına imzamı atıyorum.
Ancak bu yöneticilerin iş bilmezliğinin cezasını koskoca camiaların ve kentlerin çekmesini de sineye çekmek mümkün değil.

Önce Eskişehirspor gibi bir takımın küme düşmesinden dolayı duyduğum üzüntüyü dile getirmek istiyorum.

Futbolu yaşayan bir kentin takımının yeri oralar olmamalı.
İstanbul hegemonyasına kafa tutan, bir dönem zirve yarışına ortak olan, Avrupa kupalarında da Türkiye adına iyi işler çıkaran Eskişehirspor, havluyu erken attı.
Ne acı...
Daha önce Ankaragücü de benzer bir sorun yaşamıştı.
Çok şükür küllerinden yeniden doğdu.
Düştüğü yerden kalkmayı bildi kardeş Ankaragücü.
*

YILLARDIR duyarız taraftarların ağzından, “Çekin elinizi Bursaspor’un üzerinden” çağrısını...

Taraftar ve camia haklıdır her zaman.
Hep takımının iyi olmasını ister.
İşler kötü gitti mi de doğal olarak protesto sesleri yükselir.
“Çekin elinizi Bursaspor’un üzerinden” diye....
Önce siyasiler alır nasibini bu çağrıdan...
Ardından da kentin önde gelenleri...
*

Güzel bir maç izledi futbolseverler Adanaspor-Bursaspor maçında.

Kaliteden bahsetmiyorum, hareketli güzel bir maç oldu.
Yoksa her iki takım da ciddi pas hataları yaptı.
Orta alan adeta “yol geçen hanı” gibiydi.
Tenis izler gibi futbol maçı izledik.
Top bir o kaledeydi, bir diğer kalede.
Ama genel anlamda Bursaspor’un kısa paslaşmaları oldukça kaliteliydi.
Özellikle Taha çok güzel iş çıkardı.

Camiaya umut şırınga ederek, çözümün bir parçası olacaklarını söyleyerek göreve gelen Erkan Kamat ve ekibi bence büyük hayal kırıklığı yarattı.

Ben hiçbir başkanın ve yöneticilerin niyetine yorum yapmam.
Mutlaka onlar da iyi işler yapmak için göreve soyunmuşlardır ama olmayınca olmuyor işte.
Çok fazla ısrar etmenin anlamı yok bence.
Bursaspor’un gençleri tüm bu imkansızlıklara rağmen Ankaraspor’u 1-0 yenik duruma düştüğü karşılaşmada 3-1 yenmiş.
Çok önemli bir başarı elde etmiş.
Harika...
*

Bursaspor’un deplasmandaki Boluspor maçında aslında performansı çok kötü değildi.Özellikle ilk yarıda kontrollü bir oyun sergiledi.

Pozisyona çok giremese bile rakibe de çok alan bırakmadı.
Ancak ikinci yarının başında gelen gol, oyun dengelerini bozdu doğal olarak yeşil-beyazlı takımın.
Gol sonrası daha açık bir oyunu tercih etti Bursaspor teknik heyeti.
E doğal olarak tecrübeli Boluspor bu süreçte daha net pozisyonlar üretmeye başladı.
Pozisyonlar üretti ev sahibi takım ama Ataberk Dadakdeniz’i geçemedi.

*
Genç kaleci Ataberk, oyunda kaldığı sürece harika bir performans sergiledi.

Mayıs ayında yine bir kongre telaşı bekliyor Bursaspor’u.

 bir kongre telaşı bekliyor Bursaspor’u.
Kulisler artacak, sandıklar kurulacak.
Kulübün borç yükü malum.
Gerçi “çıkmadık candan umut kesilmez” diye bir söz vardır ama...
Büyük bir sürpriz olmazsa Bursaspor bu sezon da bir üst lige çıkamayacak.
Bu nedenle seneye de işi çok daha zor olacak kulübün.
*

Kimsenin bir ayrıcalık beklentisi yok Bursaspor için.“Genç futbolculara destek olun” diyen de yok.

“Bunlar geleceğin yıldızları, hakemler biraz toleranslı davransın” diye talepte de bulunmuyor kimse.
Ama yazıktır, günahtır...
Bu kadar hak yenmez.
Bu çocukların önemli kısmı 20 yaşını bile aşmadı.
Rakip takımlarının oyuncularının büyük kısmına “ağabey” diye hitap ediyorlar.
Sert müdahale bulundular mı hemen rakibin başına gidiyorlar, üzüntülerini dile getiriyorlar.
Pek çoğu ceza sahası içinde kendini yere atıp penaltı almayı dahi bilmiyor.

Oysa her şey gayet iyi başlamıştı.

Gençler iyi bir birliktelik yakalamış, alkışlanacak bir oyun ortaya koyuyordu.
Skorlar da çok iyi olmasa bile umudu sıcak tutmaya yetiyordu.
Avunuyordu camia ve taraftar “zor da olsa çıkarız” diyerek.
Hatta bir ara bırakın play-off’lardan direkt çıkabileceğini düşünenler bile vardı Bursaspor’un.
Haksız da değildi taraftarlar ve camia.
Sonuçta gençler iyi işler çıkarıyordu.
Taraflı-tarafsız herkes Bursaspor’u yakından takip ediyordu.

Durup dururken milli takım kampında Almanya ekibi Eintracht Frankfur ile anlaştığını hem de sosyal medya üzerinden duyurdu.

Nezaket gösterip, başkanı, yöneticileri veya sezon başından beni sana şans veren, destekleyen teknik direktörün Mustafa Er’i aramadı.
Sözleşme ile fotoğraf çektirip sosyal medyadan paylaştı ama her zaman seni destekleyen taraftarlara ilişkin tek bir söz etmedi.
Üstüne üstlük yakın akraban Ayhan Akman, televizyon ekranlarından senin asgari ücret karşılığı ter döktüğünü açıkladı.
Ama aynı Ayhan Akman, sana 2 yıldır Ali Akman’a sözleşme yenileme ve ücretinde iyileştirme teklifi edildiğini söylemedi nedense.
Babası da benzer açıklamalarda bulundu.
*
“Balıkesirspor karşısında alınan yenilginin Ali Akman ile ne ilgisi var?” dediğinizi duyar gibiyim.

Düşünsenize...Genç, yabancı oyuncusu bulunmayan bir takımın bir de “COVID-19” karantinası yaşıyor.

Vakıfköy’den takviye ile yepyeni bir kadro kuruluyor.
Ve Tuzlaspor maçına öyle çıkılıyor.
Futbolun kalitesinden bahsetmek bile aslında haksızlık olur ama yine de fena oynamadı gençler.
Evet rakibin daha fazla pozisyonu vardı ama...
Sonuçta Bursaspor da galibiyeti çok istedi.
Oynama isteğinden belliydi.
*

Lider Giresunspor ile deplasmanda oynayacağı maça çok eksikle gitti.

Maç öncesi 8’i futbolcu, 1’i teknik heyet, 2’si de A Takım personeli olmak üzere 11 COVID-19 vakası tespit edildi Bursaspor’da.
4 oyuncunun sakatlığını da eklersek.
Varın siz hesap edin eksikleri.
Dile kolay 12 futbolcu.
Altyapıdan alınan 9 takviye edildi kadroya.
Rakip lider...
Giresunspor baskılı başladı ve 14 dakikada 2 gol bulup maça ağırlığını koydu.

Ali Akman’ın Alman ekibi ile anlaştığı ortaya çıkınca Bursa’da adeta yer yerinden oynadı.

Peki kızmalı bu durum için?
Ali Akman’a mı yoksa mevcut ve eski yönetime mi?
Ya da medyaya çıkaralım faturayı.
Ali, vefasızlık gösterdi, tamam.
Gerekirse kadro dışı bırakılsın.
Takımdan ayrı tek başına çalışsın.
Bu bir seçenek.

Bursaspor, eğer kazanmış olsaydı Altınordu maçını, üst grupta alacaktı yerini.

İlk 6 ve hatta ilk 3 için planlar yapılmaya başlanacaktı belki.
Ama olmadı...
İlk 45 dakikada bariz üstünlüğü vardı Bursaspor’un.
Net pozisyonları cömertçe harcadı ve devreye 1-0 önde girmeyi bildi.
İkinci yarının ilk bölümünde de iyi top çevirdi yeşil beyazlı takım ama ne olduysa son 30 dakikada oldu.
*
Bursaspor’un yapması gerekeni, Altınordu yaptı.

Bursaspor’un aldığı galibiyetin önemini anlamak için iki takımın kadrolarına bakmak lazım.

Adana Demirspor’un kadrosu oldukça kaliteli ve tecrübeli.
Süper Lig’de bile tutunabilecek düzeyde.
Geçen sene kaçırdıkları Süper Lig biletini bu yıl alabilmek için çok konsantre Adana temsilcisi.
Saha içinde de saha dışında da organize olmuş durumdalar.
O nedenle bu maçta aslında pek çok kişi belki de Bursaspor’un genç oyunculardan kurulu kadrosuna pek şans tanımıyordu.
Bursa hariç.
*

Bursaspor, futbolcuları en fazla haber yapılan kulüpler arasında Türkiye’de ilk 3’e girer bence.

Gün geçmiyor ki yeşil beyazlı bir futbolcunun transfer haberi yapılmasın.
Veya “Sözleşmeyi fesh ediyor” söylentileri çıkmasın.
Doğruluk payı var elbet pek çoğunda.
Eleştirmek için yazmıyorum yanlış anlaşılmasın.
*
Olaya olumlu pencereden bakarsak;
Bursaspor belki alt ligde ama ruhu Süper Lig’de ilk 3’te.

Bursaspor, Ziraat Türkiye Kupası’na sahasında Antalyaspor’a 3-0 yenilerek veda etti.

Bir üst tura yükselebilirdi Bursaspor ama elenmesi de “normal” bence.
Sonuçta Süper Lig ekibi ile karşı karşıya geldi.
Ve tecrübe devreye giriyor bir şekilde.
Bazen tecrübe girer kazanmak için devreye, bazen de mücadele.
Ama hem tecrüben varsa ve bir de üstüne mücadeleni de ortaya koyarsan skoru lehine çevirebilirsin.
*
Antalyaspor bunu çok iyi yaptı.

Bursaspor ile ilgili tebriklerin tamamını teknik heyet ve futbolcular alıyor son dönemde.Ancak bu organizasyonun yöneticisi de var elbet.Başkan Erkan Kamat...

Çok eleştirdim Başkan Kamat’ı bu sürece kadar.
Hala da eleştirilerimin arkasındayım.
İletişim anlamında hala istenilen düzeyde değiller.
Oysa kendisinin kongre sürecinde “şeffaflık” sözü vardı.

*

Eleştirebiliriz Başkan Kamat’ı ama hakkını da vermek lazım.
Son dönemdeki performansı alkışlanacak düzeyde.

Uzun süre birlikte oynadıkları için birbirlerinin ne yapabileceğini gayet iyi biliyorlar Bursasporlu futbolcular.

Paslar otomatik yapılıyor...
Kanat hareketlenmeleri de ona göre gerçekleşiyor.
Hatalı paslarda mutlaka bir “özür” işareti var...
Gol sevinçleri bile sanki farklı.
Yedek kulübesindekiler daha fazla seviniyor gol atandan, sahada olandan.
Ve tüm oyuncular Mustafa Er’in ne istediğini çok iyi biliyor.
En önemlisi de bu zaten.