Eksiğiz!

Milli takımın ‘gençleştirme’ operasyonuna rağmen alarm veriyor.

Üç 'E'sizlik (Enes, Ender ve Emir) şimdiden EEE! dedirtiyor. Oyun kurucu da Sinan, Kenan, Kartal, Doğuş ve özellikle Dixon topun kıymetini bilemiyorlar.

İyi görünen Semih yanında Enes ve 3 numarada Ersan'lı takım muhteşem olurdu. Ataman’ın yanlış seçimi Berlin’den dönecek gibi gözüküyor.

Kaunas’da “transition / hızlı geçiş hücumunun Avrupa efendisi” Litvanya’nın basketbolunu oynayıp maça koş koş havası verince baştan kaybettik maçı. Daha sonra ‘hareketli pas ve bol katlı marka hücumlarına’ mahkûm olup iki asından yoksun ev sahibine moral verdiğimiz maçta kırılgan savunmamız S.O.S verdi.

Berlin’de rakibimiz olacak Nowitzki’li Almanya’yı 2 kez yenen Hırvatistan, Dixon'suz 3 kısa başladığımız maçta bizi de zorlanmadan yendi. Ersan İlyasova’nın topla buluşabildiğinde üçlük isabetini pekiştirmeye başlaması kazancımız oldu.

Bu kadro, bu oyun düzensizliğiyle grubumuzda hiçbir maçta 75 sayının üstüne çıkamayacağız maalesef. Rakipleri bunun altında tutabilir miyiz peki? Bu gevşek savunmayla zor gözüküyor.

Öte yandan İtalyanlar, Ataman’ın 'yıldızlar değil takım şampiyon olur" icadına hiç kulak asmamışlar toplamışlar; Belinelli, Bargnani, Datome, Gallinari gibi NBA yıldızlarını toplayıp yanına da Aradori, Gentile, Melli ve Hackett’i katıp esip kavurarak geliyorlar.

Ataman’ın Siena’dan yardımcısı Pianigiani’nin takımı şarap gibi yıllanmış yıldızlardan oluşuyor. Avrupa Şampiyonası'nda gelecek 10 yılın takımını yapmak varken bu gafleti anlamak mümkün değil!

İşin şakası yok. 5 Eylül’de ilk maçımızı oynayacağımız İtalya çok formda ve düşüşte olan milli takımlarını bütün olanaklarıyla yukarı taşımak istiyorlar. Gürcistan’ı yenerken adeta güç gösterisi yaparak gözümü korkuttular.