TikTok iki süper gücün arasında...

Genel merkezi Çin’de olan ByteDance adlı şirketin sahibi olduğu TikTok’un Amerikalı kullanıcı verilerini Çin’e sızdırmasından endişe duyuluyor. Hatta TikTok, ABD tarafından ‘ucu kendilerine doğrultulmuş bir silah’ olarak görülmeye başlandı ve uygulamanın ülkede yasaklanma ihtimali kuvvetlendi. Ve geçen hafta TikTok CEO’su Shou Zi Chew sorgu sandalyesine oturdu.

Haberin Devamı

TikTok iki süper gücün arasında...
Çin hükümetinin TikTok gibi ülke içindeki şirketlerden her türlü bilgiyi talep etme imtiyazı var.

Z Kuşağı’na kariyer hedefleri sorulduğunda ‘CEO’ olmayı hayal edenlerin, daha ilk işlerinde yöneticilik pozisyonu bekleyenlerin çokluğu insan kaynakları (İK) çevrelerinde tebessümle konuşulan konular arasında... Fakat genç kuşağın gözü yükseklerdeki üyeleri, ellerinden bırakamadıkları malum sosyal medya uygulamasının CEO’su olmayı isterler miydi emin değilim... Düşünün ki Singapurlu, 40 yaşına yeni basmış gençten bir işinsanı 1 milyar kullanıcılı, dünyanın en popüler sosyal medya uygulamasını yönetiyor. Üstelik Çin hükümetinin nefesi ensesindeyken bir de karşısında kimsenin gözünün yaşına bakmayan ABD
Kongresi’nin kanun koyucularını buluyor...

Geçen hafta TikTok CEO’su Shou Zi Chew işte tam bu konumdaydı. ABD Kongresi üyelerinin ateş topu gibi üzerine attığı soruları yanıtlayan Chew, tatmin edici ve güven uyandıran yanıtlar veremezken bazı üyelerin sıradışı soruları dikkat çekti. ABD’de yasaklanma noktasına gelen TikTok için hayati önemdeki sorgulama dijital dünyanın gündem konusuydu.

Mesele ‘ulusal güvenlik’

Beş saat süren duruşmadan önemli satır başlıkları ve hararetli anların kısa videoları hemen internete düştü. Geçmişte Mark Zuckerberg’e soğuk terler döktüren kongre üyelerinin kızgın, hüsrana uğramış veya endişeli oldukları açıkça belli oluyordu. Kolay değil, ABD’nin en hassas meselesi olan ‘ulusal güvenlik’ söz konusuydu.

Kısaca özetlemek gerekirse, genel merkezi Çin’de olan ByteDance adlı şirketin sahibi olduğu TikTok’un Amerikalı kullanıcı verilerini Çin’e sızdırmasından endişe duyuluyor. 150 milyon ABD’linin aktif kullandığı TikTok’un topladığı verilerin içeriği Snapchat, Facebook gibi rakipleriyle aynı ancak oluşan verinin miktarı çok büyük ve kapsamlı. Üstelik işin içinde Çin bağlantılı bir şirket olunca mesele değişiyor. Çünkü Çin hükümetinin ülke içindeki şirketlerden istediği her türlü bilgiyi talep etme imtiyazı var. Ayrıca şirketlerin bunun hakkında konuşma, bunu dışarıya bildirme ihtimali de yasal olarak engellenmiş. Yani teknik olarak Çin, ByteDance’in TikTok üzerinden erişebildiği tüm veriyi istediği şekilde edinebilir. İşte bu durum yüzünden TikTok, ABD tarafından ‘ucu kendilerine doğrultulmuş bir silah’ olarak görülmeye başladı ve uygulamanın ülke sınırları içinde yasaklanma ihtimali kuvvetlendi. Neticede TikTok CEO’su Chew sorgu sandalyesine oturdu. Chew’a hitaben konuşan komite başkanı Cathy McMorris Rodgers duruşmayı “Platformunuz yasaklanmalıdır” sözüyle başlattı. Chew ise savunmasına TikTok’un Çin’de yasaklandığı, genel merkezlerinin Los Angeles ve Singapur’da olduğu ve 7 bin ABD’li çalışanları bulunduğu bilgilerini anlatarak başladı.

Her fırsatta TikTok’un Çin idaresinin bir kolu olmadığını ifade etmeye çalışan Chew’un sorulara kaçamak cevap vermesi inandırıcılığını gölgeledi. ‘Evet’ ya da ‘hayır’ şeklinde net yanıtlaması istenen sorulara bile dolaylı yanıtlar vermesi kongrenin hiddetlenmesine sebep oldu. Chew verilerin Çin hükümetiyle paylaşıldığına dair bir kanıt olmadığını ve hükümetin de
böyle bir talepte bulunmadığını söylediğinde temsilci Anna Eshoo “Açıkçası bunu gülünç buluyorum” karşılığını verdi. Chew “İnceledim ve veri paylaşıldığına dair hiçbir delil görmedim” ifadesini yinelediyse de kongre üyeleri kendisine inanmadıklarını açıkça belli ettiler.

Zaman kazandı

Sorgu sırasında TikTok CEO’su çözüm olarak geliştirdikleri ‘Project Texas’ adlı veri koruma operasyonunu da işaret etti. “ABD’li kullanıcıların verilerini ABD’ye taşıyarak Amerikan toprağında, bir Amerikan şirketinde ve Amerikalı personel tarafından gözetilmesini sağlamaya kararlıyız” dese de Eshoo’nun karşılığı “TikTok’un söylediğiniz minvalde bizi ikna edecek herhangi bir şey yaptığına inanmıyorum” şeklinde oldu. Chew’a yöneltilen sorular arasında “TikTok evdeki Wi-Fi’a ve cihazlara erişebiliyor mu” gibi cılız ve desteksiz soruların yanı sıra bilişim uzmanlarının yönelttiği, programın kaynak kodunun Çin hükümeti tarafından düzenlenme ihtimalini sorgulayan derinlikli teknik sorular da vardı...
Maaşının Çinli ByteDance şirketi tarafından ödendiğini doğrulayan Chew “Çin hükümetinin Uygur’da uyguladığı politikayı onaylıyor musunuz” şeklindeki soruya yanıt vermekten kaçındı... Kimi temsilcilere göre Chew’un kaçamak ifadeleri Çin’in bilgilere erişebildiğinin kesin kanıtı ve TikTok’un yasaklanması an meselesi. Beyaz Saray’ın yasaklama fikrine sıcak baktığı biliniyor. Sorgulamayı yorumlayan The Wall Street Journal yazarı John D. McKinnon ise Chew’un elinden geleni yaptığını, kongre üyelerinin tüm darbelerine rağmen mağlup olmadığını ve TikTok’a zaman kazandırdığını söylüyor... Kongrenin hantal bir yapıda olması da şimdilik TikTok’un lehine görülüyor...
Dünyanın en büyük casusluk hikâyesi olmaya aday olayın heyecanlı gelişmelerini izlemeye devam ediyoruz...

Haberin Devamı

Yasaklanır mı?

Haberin Devamı

Yasaklama ifadesi aslında erişimin tamamen kısıtlanması anlamına gelmiyor. Amerikan demokrasisinde 150 milyon ABD’linin kullandığı bir şeyi bir çırpıda yasaklamak ‘çiğ güç’ olarak yorumlanıyor ve tasvip edilmiyor. Ancak ulusal güvenlik tehdidi konuyu farklı bir noktaya taşıyor. Kongre, TikTok’un verileri ABD sınırları içinde ‘firewall’ güvenliğine alması çözümünü gerçekçi ve güvenilir bulmuyor. Kongrenin yasaklama bağlamında direteceği çözümler; ya TikTok’un ABD’li şirketlere satılarak Amerikan malı haline gelmesi ya da borsada halka açılarak katı regülasyonlara tabi tutulması şeklinde.

Hem kapatılsın istiyor hem bırakamıyor

NBC’nin yaptığı ankete göre kullanıcıların yarısından fazlası TikTok’un Çin’e bilgi sızdırdığını ve içeriğin manipüle edildiğini düşünüyor. Her 5 kullanıcıdan 1’i platformun yasaklanması gerektiği fikrini onaylıyor. Ancak kullanıcıların hem yasaklanmasını isteyip hem de kullanmaya devam etmesi enteresan bir bağımlılık geliştiğini ortaya koyuyor.

Yazarın Tüm Yazıları