Absürt bir gözlük hikâyesi

İnternette ‘mim’ kültürünün en sevdiğim karakterlerinden biri Khaby. Konuşmaz ve iki elini yana açıp mimikleriyle “İşte... Aslında ne kadar basit!” demiş olur. İnternetin bazen sınırları zorlayan absürtlüğüne karşı bir manifestodur... Facebook ve Ray-Ban işbirliğiyle geçen hafta piyasaya sürülen Ray-Ban Stories adlı ‘akıllı’ gözlüğü görünce gözümün önüne hemen Khaby geldi. Neden olduğunu anlatayım.

Haberin Devamı

Mark Zuckerberg’in Facebook’u gelecekte bir ‘metaverse’ yani dijital ‘öte âlem’ şirketi olarak gördüğünü önceki haftalarda yazmıştım. ‘Metavers’in olmazsa olmazı, akıllı giyilebilir cihazlar ve sanal gerçeklik başlıkları... Facebook’un Ray-Ban ile ürettiği Stories akıllı gözlükler, ilk bakışta dijital öte âleme göz kırpıldığı hissi uyandırıyor. Ancak teknoloji âlemine ne yenilik kattığını ve kimin neden kullanacağını sorgulamamak elde değil. Ray-Ban Stories, yerleşik kamerasıyla günlük anıları kullanıcı gözünden kaydetmek için tasarlanmış. Klasik modelin köşesinde küçük bir buton ve hemen altında kamerası var. Dahili hafızası 30 saniyelik videolar ve 500’e yakın fotoğrafı kaydedebiliyor. 5MP kamera çözünürlüğü ‘eh’ seviyelerinde. Gelişmiş akıllı telefon kameralarına yaklaşamıyor... Ancak eller serbest çekim yapmaya ve anlık hikâyelere ‘kendi gözümden’ havası katmaya yarıyor. Bir de “Ellerim dolu ama mutlaka fotoğraf çekmeliyim” dediğinizde faydalı olmalı.

Haberin Devamı

Facebook işin neresinde derseniz, Ray-Ban Stories fotoğrafları Facebook’un ‘View’ uygulamasına aktarıyor ve buradan paylaşılabiliyor. Gözlük sapındaki hoparlör ve mikrofonlar, sesli mesajları ve çağrıları dinlemeye, yanıtlamaya yarıyor. Sapından dokunmatik kontrol edilen gözlük, istenirse “Hey Facebook” komutuyla da aktive edilebiliyor. Sesli komutlar yalnızca kamera kontrolleriyle sınırlı. Hoparlörün müzikten ziyade sesli mesaj ve konuşma için tercih edilebileceği yorumlarına rastlıyorum. Sesi dışarı verdiği için ortalık yerde kullanmaya pek müsait değil. Akıllı gözlük dendiğinde akla hemen ‘casus teknolojisi’ gelir. İnsanları habersiz çekme sorunu ortada... Küçük beyaz bir kamera ışığı yandığı için Ray-Ban Stories’e casus gözlüğü diyemeyiz. Yine de açık havada fark edilmeyebilir.

TANITIM MALZEMESİ

Snapchat’in 2016’da piyasaya sürdüğü ‘Spectacles’ gözlüğünü hatırlarsınız. Kameralı gözlük Spectacles çıktığında bir heyecan dalgası yaratmış fakat sonra esamesi okunmaz olmuştu. Snap Inc. yakın zamanda gözlüğü yeniledi ve yalnızca yaratıcı dijital içerik üreticilerine sundu. Google Glass ise büyük vaatlerle akıllı gözlük pazarını yaratıp şirketin en başarısız girişimi olarak tarihe karışmıştı. Öyleyse Facebook ve Ray-Ban’in gururla sunduğu bu gözlük neye hizmet ediyor? Şahsi yorumum; her iki firma için de iyi bir tanıtım malzemesi. Facebook, popüler bir yaşam stili markasıyla birlikte anıldığında ‘hayatın içindeyiz’ hissi aşılıyor. Ray-Ban ise ürün gamına teknoloji aroması katmış oluyor. Smart unvanına kavuşuyor. Halbuki çok da akıllı sayılmaz. 5 yıl önceki teknolojiyi ısıtıp yeniden sunuyor. Tek farkı; iyi bir güneş gözlüğü olması. Hoparlörlü güneş gözlüklerinin çok daha iyisini Bose iki yıl önce yapmıştı. Eller serbest kaliteli görüntü çekmek için GoPro ve onlarca mini kamera var... “Hey Facebook, fotoğraf çek” demeyle de pek akıllı olunmuyor. “Hey Ray-Ban!” dense en azından havalı olurdu. 299 dolara satılan bu yeni gözlüğü kim ne yapacak? İşte tam bu anda Khaby’nin elleri iki yana açık, o meşhur ifadesi gözümün önüne geliyor!

Haberin Devamı

AKILLI TELEFONA RAKİP OLABİLİR Mİ?

Teknoloji devi Xiaomi, geçen hafta yeni bir akıllı gözlük konsepti tanıttı. Gözlüğün önemli özelliği akıllı telefona ihtiyaç duymadan kendi başına çalışabilmesi. Tek renkli ekranına WaveGuide teknolosiyle metin mesajları ve basit imajlar yansıtabiliyor. Fotoğraf çekebiliyor, sesli komut alabiliyor ve arttırılmış gerçeklik uygulamalarıyla navigasyon sistemlerine entegre olabiliyor. Henüz konsept olarak geliştirilen gözlüğü Xiaomi, gelecekte akıllı telefonlara alternatif yaratabilecek bir cihaz olarak tanımlıyor.

Absürt bir gözlük hikâyesi

Günlük alet edevata bir-iki küçük teknoloji eklendi mi ‘akıllı’ oluveriyor. Görünüşte her yanımız yapay zekâ dolu. Bilimsel anlamda gerçek bir yapay zekânın ortaya çıkmasına 5-10 yıl var.

Yazarın Tüm Yazıları