En alttakiler

Çocukluk yaşlarımda okumuştum Günter Wallraff’ın En Alttakiler kitabını. O zaman da çok etkilenmiştim. Daha 14-15 yaşlarındaydım.

Haberin Devamı

O zamanki Federal Almanya’ya işçi olarak giden Türklerin karşılaştığı sorunları bir araştırmacı gazeteci olarak kaleme almıştı Wallraff. Ancak öyle uzaktan bir gözlemle değil, bizzat Türk kılığına girerek ve Levent Ali Sigirlioğlu takma adını kullanarak yaşadıklarını kaleme almıştı.
Türklere yapılan kötü muameleyi bizzat yaşamış hatta sağlığından bile olmuştu. En Alttakiler de böyle ortaya çıkmıştı. Önsözünde Wallraff şöyle diyordu: “Ben hala, bir yabancının, günlük aşağılamalarla, düşmanlıklarla ve kinle nasıl başettiğini bilmiyorum. Ama şimdi, neler çektiğini ve bu ülkede insanları aşağılamanın nereye kadar gittiğini biliyorum.”
*
Aradan yıllar geçti Almanya’da artık 3. ve 4. nesil Türkler yaşıyor. Alman Parlamentosu’na Avrupa Parlamentosu’na seçilen Türkler var. İş dünyasında çok önemli yerlere gelen, sanatta isim yapan Türkler var. Almanya’da artık önemli bir kesim, Türklerin kendilerini zenginleştirdiğinin farkında. Büyük acılar ve katliama varan saldırılar olsa da Almanya Türklerin kendisine getirdiği farklı bakış açısının ve kültürel zenginleşmenin meyvelerini yiyor. En son Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in Biontech firmasının covid-19’a bulduğu aşıyla bunu net bir şekilde yaşadık.
Ülkede Türk kökenlilerin sayısının 3-3.5 milyonu bulduğu belirtiliyor. Almanya bizim için oldukça güzel bir örnek.
*
Bizdeki Suriyelilerin sayısının da 4 milyonun biraz altında olduğu biliniyor. Ancak, her gün aslında kendisi de göçer bir millet olan Türkiye’de Suriyeliler hakkında ırkçı söylemler yer alıyor. Bu ırkçı söylemde olanlara Almanya’da 1960-1980’li yıllar arasında Türk işçilerin yaşadıklarına bakmalarını öneririm. Yapmayın. Devletinizin politikasını eleştirebilirsiniz, Suriyeliler içinde yanlış yapanları da aynı şekilde. Hatta onların topluma uyumlu yaşamasını istemek de en doğal hakkınız. Ancak burada kullanılan dilin ırkçı olmaması çok önemli.
Bursa’da 200 bine yakın Suriyeli yaşıyor. Onları topluma kazandırmak zorundayız. Bakışımızı daha insani bir şekilde değiştirmek zorundayız. Aksi halde zaman zaman bizlerin batı ülkelerinde gördüğümüz muamele de haklı olur.
Ayrıca Suriyeliler gerçekten de şu anda sanayinin ihtiyacı olan eleman ihtiyacını da karşılıyor. Kayıtlı 12 bin Suriyeli çeşitli işletmelerde çalışıyor. En az bir bu kadarı ve hatta fazlası ise kayıtsız çalışıyor. Buralarda da bir düzenleme şart. Elbirliği ile ırkçı söylemlere girmeden sorunlarımızı çözelim. Önce göçebe olmuş ve ardından imparatorluk kurmuş bir millete ırkçılık hiç de uygun düşmüyor.
Kalın sağlıcakla.

Yazarın Tüm Yazıları