‘Anılar, anılar şimdi gözümde canlandılar...’

Kayıp anılara ya da geçmişteki mutlu yaşanmışlıklara tekrar dönmek isteyenlere hizmet veren bir dedektif... Günün birinde bürosuna gelen gizemli bir kadın, hayatını allak bullak ediyor. ‘Bilimkurgusal’ dokunuşlara sahip ‘Zihin Gezgini’, eski dedektif romanlarının tadını veriyor. Lisa Joy’un yönettiği filmi Hugh Jackman, Rebecca Ferguson ve Thandiwe Newton sürüklüyor.

Haberin Devamı

Geleceğin dünyasındayız: Artık şehirler Venedik gibi olmuş, her yanı sular kaplamış, yaşam alanları ıslak zeminler üzerinde yükselirken zenginler korunaklı bölgelere yerleşmiştir. Asker eskisi Nick Bannister, bu ‘batık Miami ekosisteminde’ yardımcısı Watts’la birlikte müşterilerini kayıp anılarına veya tekrar buluşmak istediği geçmiş mutluluklarına götüren bir zihin dedektifidir... Bir gün bürosuna Mae adlı bir kadın gelir ve ondan sonra tüm dengeler alt üst olur...

Daha çok televizyon sektöründe çalışan, ‘Westworld’ dizisinin yapımcı, yazar ve yönetmeni Lisa Joy’un ilk uzun metrajı ‘Zihin Gezgini’ (Reminiscense), temel olarak distopik atmosferde geçen bir dedektiflik serüveni. Öykünün kahramanı, başkalarının derdine derman ararken âşık olduğu kadınla birlikte derin bir girdabın içine çekiliyor. Öykü, fonunu küçük ‘bilimkurgusal’ dokunuşlar eşliğinde inşa etse de kendini konumlandırdığı adres, o ünlü ‘dedektif romanları’ çağı... Yani Nick Bannister’da Mickey Spillane, Dashiell Hammett veya Raymond Chandler’ın elinden çıkan Mike Hammer, Sam Spade ya da Philip Marlowe gibi kült karakterlerin ruhu ve mirası var. Tuhaf müşteriler, çürümüş bir toplum, iç içe geçmiş ilişkiler ağı, kanunsuzluk, rüşvet ve en önemlisi, kadın yardımcısıyla çalışan, gözünün önündeki gerçek değeri görmeyen ve kendisini belaya sokacak bir kadının peşine takılan dedektif...

Haberin Devamı

Başkalarının zihinlerinde gezinirken ister istemez ‘röntgenci’ konumunda olan Bannister’ın, Mae tarafından allak bullak olan zihninin serüveni olarak da tanımlanabilecek yapımda, senaryoyu da kaleme alan Lisa Joy metne alabildiğine şiirsellik katmaya çalışmış...

Lakin filmin problemi sanırım felsefi anlamda derinlere dalma ve seyircisini de diplere çekme isteğine karşın yüzeysellikten pek kendini kurtaramayışı olmuş. Öykünün görsel açıdan ilginç yapısı ve meselelerin filizlendiği dünyanın mimari tanımları bazı çekicilikler taşısa da belirli noktalardan sonra istenen etkiyi yaratamıyor.

‘Anılar, anılar şimdi gözümde canlandılar...’Rebecca Ferguson ve Hugh Jackman, 2017 tarihli ‘Muhteşem Showman’den sonra bu filmde de birlikteler.

Haberin Devamı

FERGUSON GÖZ KAMAŞTIRIYOR

Hugh ‘Wolverine’ Jackman, Bannister’da tabii ki sırıtmıyor ama o eski romanların uyarlamalarındaki Humprey Bogart türünden unutulmaz bir dedektif portresi çizmiyor. Yardımcı Watts’da Thandiwe Newton da gayet iyi bir performans ortaya koyuyor. Filmin göz kamaştıran unsuruysa Rebecca Ferguson. İsveçli aktris, Mae rolünde, sinemanın unutulmaz kadın oyuncularının ışıltılarını perdeye taşıyor. Özellikle şarkı söylediği sahnelerde muhteşem... Ben, kirli polis Boothe’de karşımıza gelen Cliff Curtis’i de beğendim; ses tonu ve vurgularıyla Robert De Niro’yu andırıyordu.

Sonuç olarak öyküsü itibariyle ‘film-noir’ (kara film) tadı sunan, ‘Blade Runner’a da selam gönderen ‘Zihin Gezgini’, izlenmeye değer.

 

Haberin Devamı

‘Anılar, anılar şimdi gözümde canlandılar...’

İÇELİM, GÜZELLEŞELİM...

Martin, Tommy, Peter ve Nikolaj... Öğretmenler. Düzenli bir hayatları var... Ama ‘orta yaş krizi’ kapılarını çalmış, hayata dair beklentilerinde duraklama dönemine girmişlerdir. Yaşadıkları tatminsizlik, gündelik ritimlerini bile zora sokmaktadır. Bir doğum günü partisinde yaşamlarına ilişkin hayal kırıklıklarını birbirlerine aktarıp bir tür günah çıkarırlarken Norveçli psikiyatr Finn Skarderud’un insanın, kanındaki belli bir oranın üzerindeki alkolle daha verimli ve yaratıcı olabileceği yönündeki teorisini pratiğe çevirmeye başlarlar. Gündüz alınan birkaç kaçamak yudumla birlikte enerjileri artar. Ama zamanla artan dozajlar, onlar için bir problemler yumağına dönüşür...

Haberin Devamı

Modern Danimarka sinemasının kayda değer yaratıcılarından Thomas Vinterberg’in yönettiği ‘Körkütük’ (‘Druk’), içkiye olan düşkünlüğüyle bilinen İskandinav coğrafyasından etkileyici bir hikâye anlatıyor.

FİLMİ ÖLEN KIZINA ADADI

Bu yıl Oscar’da ‘En İyi Uluslararası Film’ dalında, BAFTA’da da ‘İngilizce Olmayan En İyi Film’ kategorisinde ipi göğüsleyen bu ilgi çekici yapımı sempatik, anarşik tonlar taşıyan, komedi ve hüznün iç içe geçtiği bir yapıt olarak tanımlamak mümkün. Mads Mikkelsen’i 2012 tarihli ‘Onur Savaşı’ndan (‘Jagten’) sonra tekrar Thomas Vinterberg’le bir araya getiren bu projede Tommy rolündeki Thomas Bo Larsen de çok iyi oynuyor.

Filmin çekimlerinden önce Vinterberg, kızı Ida’yı bir trafik kazasında kaybetmişti. Yönetmen, Oscar konuşmasında filmini kızına adadığını açıklamıştı. Bu arada psikiyatr Skarderud, başlarda öyküde geçen söz konusu teorisini reddetmiş ve “Evet, bir-iki kadehten sonra hayat güzelleşiyor ama sonuçta ben bir doktorum ve bağımlı insanları tedavi ediyorum, böyle bir açıklamam da yok” demişti. Sonradan Vinterberg’in kendisine uzattığı barış çubuğunun ardından bir tür ‘danışman’ kimliğiyle filme dahil oldu...

Haberin Devamı

‘Anılar, anılar şimdi gözümde canlandılar...’

VE DİĞER SEÇENEKLER...

‘Testere’ serisinin son filmi ‘Spiral: Testere Devam Ediyor’u (Spiral: From the Book of Saw) Darren Lynn Bousman yönetmiş, oyuncular Samuel L. Jackson, Chris Rock ve Max Minghella. Yerli komedi ‘Şeflerin Şefi’, Ahmet Kapucu imzasını taşıyor; kadroda Sermiyan Midyat, Ruhi Sarı, Zeynep Gülmez ve Hazım Körmükçü gibi isimler var. ‘Collective’, Alexander Nanau’nun yönettiği sağlam bir belgesel... ‘Barut Kokteyli’nin (Gunpowder Milkshake) başrollerini Karen Gillan, Joanna Bobin ve Lena Headey paylaşıyor, yönetmen Navot Papushado. ‘Paw Patrol Filmi’ (Paw Patrol: The Movie) adlı animasyon, Cal Brunker imzasını taşıyor. Bir diğer animasyon ‘Demon Slayer: Mugen Treni’ni (Kimetsu no Yaiba: Mugen Ressha-Hen) de Haruo Sotozaki yönetmiş.

‘Anılar, anılar şimdi gözümde canlandılar...’Spiral: Testere Devam Ediyor

BUYURUN ‘BAŞKA’ FİLMLERE...

Atlas 1948 Sineması’nın ‘Başka Sinema’ işbirliğiyle hazırladığı seçki, bu hafta izleyicilerle buluşuyor. Bugün başlayacak gösterimlerin programı şöyle:

BUGÜN

- Ruhların Kaçışı / Spirited Away  Yön: Hayao Miyazaki

Gösterim saati: 18.00

- Paris, Texas / Yön: Wim Wenders

Gösterim saati: 20.30

YARIN

- Kaptan Fantastik / Captain Fantastic / Yön: Matt Ross

Gösterim saati: 18.00 ve 20.30

24 AĞUSTOS SALI

- Victoria / Yön: Sebastian Schipper

Gösterim saati: 18.00 ve 20.30

25 AĞUSTOS ÇARŞAMBA

- Frances Ha / Yön: Noah Baumbach

Gösterim saatleri: 18.00 ve 20.00

26 AĞUSTOS PERŞEMBE

- Sadece Âşıklar Hayatta Kalır  Only Lovers Left Alive / Yön: Jim Jarmusch

Gösterim saatleri: 18.00 ve 20.30

Yazarın Tüm Yazıları